Rahmânir-Râhiym Allah’ın Adıyla
1. Ve1 Asr’a2 (andolsun ki),
1 “وَ”
(ve) bağlacı (harf-i atıf), Kur’an’da bağlaç olarak veya yemin için kullanılan
bir ifadedir. Bu nedenle, bu ayetteki ‘وَ’ (ve) bağlacı, bağlamına göre
cümleye yemin anlamı kazandırarak “andolsun” şeklinde tercüme
edilebilir. Ayette geçen “ve” bağlacı ise bu yemin ifadesiyle dikkat çekilen
hakikati vurgulamaktadır.
2 “عَصْرِ”
(asr) kelimesi “zaman”, “çağ”, “asır” veya “ikindi vakti” anlamına gelir.
2. Şüphesiz, insan1 gerçekten hüsrandadır1.
1 “اِنْسَانَ”
(insan), kelimesi Arapça’da insanoğlunu ifade ederken, kök anlamıyla “unutkan
bir varlık” olduğunu da ima eder.
2 “خُسْرٍ”
(husr) kelimesi, “hüsran” yani “kayıp” ve “zarar” anlamına gelir. “husr,”
özellikle insanın sırat-ı müstakimden (dosdoğru olan vahiy yolundan) sapması
durumunda yaşayacağı maddi ve manevi kayıplara dikkat çekmektedir.
3. Ancak iman eden ve salihat (doğru ve erdemli davranışlar) işleyen kimseler ve birbirlerine hakkı
tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler hariç.1
1 Sure,
kurtuluş için dört şart sunar:
1. İmân: inanmak ve güvenmek anlamına gelir.
İnanmak, bir şeyi kalben doğru kabul etmek, yani onu
tasdik etmek demektir. Güvenmek ise, ise inanılan şeye güven duyup bağlanmak,
yani ona itimat etmektir.
Bununla birlikte, İslam terminolojisinde iman, sadece
kalben inanmayı değil, aynı zamanda bu inancın gereği olan davranışları yerine
getirmeyi de kapsar. Bu durum, Kur’an’da şöyle ifade edilmiştir:
“Kim Allah ve ahir (son, ahiret) gün ile iman ederse (inanıp
güvenirse) ve salihât (doğru, yapıcı, erdemli fiiller)
işlerse; işte onların ecirleri (yaptıklarının karşılığı) Rablerinin
katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.” (Bakara, 2:62;
Mâide, 5:69)
Bu iki ayet,
imanın yalnızca zihinsel bir tasdik olmadığını, aynı zamanda salih amellerle
desteklenmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bu nedenle, "iman etmek"
hem inanıp güvenmek hem de bu inanca uygun bir yaşam sürmek anlamına gelir.
2- Salihât: Doğru,
erdemli, yapıcı ve tüm iyi fiilleri kapsar.
3- Hakkı Tavsiye Etmek: “Hakk”
kelimesi adalete uygun olan doğruları söylemek ve savunmaktır.
4- Sabrı tavsiye etmek. Sabır,
kararlılık göstermek, zorluklara dayanmak, güçlü ve dirençli olmak, gibi
anlamlara gelir. Kur’an’da
bildirildiğine göre Allah insanları korku, açlık, yoksulluk, yakınların ölümü,
ürün kaybı (zarar, iflas vb) gibi musibetlerle imtihan eder. Sabretmek de; pes
etmemek, zorluklara göğüs germeye çalışmak, yılgınlık göstermemek, direnç
göstermek ve Allah’a tevekkül etmektir.