104. HÜMEZE SÛRESİ

            Sure, Mekke döneminde inmiştir ve nüzul sırasına göre 32. suredir. Adını, ilk ayette geçen “Hümeze” kelimesinden alır. Sure 9 ayettir.

 

Rahmânir-Râhiym Allah’ın Adıyla

1. Arkadan çekiştirenlerin1, alay edip küçük düşürenlerin2 tümüne veyl3 olsun!

1 “Hemeze” fiilinden türeyen “Hümezetin” sözü; “ayıplayan, kötü sözle insanları küçük düşüren, dedikoducu” anlamlarına gelir. Bu ifade Kur’an’da 3 kez geçer: 23:97; 68:11; 104:1.

2 “Lemeze” fiilinden türeyen “Lümezetin” ise; “kaş göz işaretiyle veya ima ile alay eden, insanları küçümseyen” anlamlarına gelir. “Lemeze” fiilinden türeyen sözcükler Kur’an’da 4 kez geçer: 9:58, 79; 49:11; 104:1.

Veyl, kelimesi Arapça’da “وَ-يْ-ل” (ve-ye-le) kökünden türemiş bir kelimedir. Bu kelime, sözlük itibariyle “azap, sıkıntı, keder, acı, felaket, hüzün, yazık, eyvah ve küçük düşürme” anlamlarına gelir. “Veyl olsun” ifadesi de “Azap olsun! Yazıklar olsun! Vay haline! ve Helak olsun!” anlamlarına gelir. Bu sözcük Kur’an’da 39 kez geçer: 2:79 (2 kez); 5:31; 11:72; 14:2; 18:49; 19:37; 20:61; 21:14, 18, 46, 97; 25:28; 28:80; 36:52; 37:20; 38:27; 39:22; 41:6; 43;65; 45:7; 46:17, 51:60; 52:11; 68:31; 77:15, 19, 24, 28, 34, 37, 40, 45, 47, 49; 83:1, 10; 104:1; 107:4.

2. Ki o, mal (servet) toplayıp biriktirir ve onu sayıp durur.

3. Malının kendisini sonsuz (ölümsüz) kılacağını sanır.

4. Bilakis! Elbette ki hutamenin1 içine atılacak2.

1 “حُطَاماً” sözcüğü, “ezilmiş, parçalanmış, çerçöp olmuş, değersiz, kırıntı, döküntü, toz haline gelmiş kalıntı” anlamlarına gelir. Ancak buradaki “hutame” sözcüğünün 6’ncı ayetten cehennemdeki bir ateş olduğunu anlıyoruz. Bu sözcük Kur’an’da 6 kez geçer: 27:18; 39:21; 56:65; 57:20; 104:4, 5.

            2 “لَيُنْبَذَنَّ” (leyunbezenne) sözcüğü, “kesinlikle atılacak, şüphesiz ki atılacak, muhakkak atılacak.” anlamlarına gelir.

5. Hutame nedir, nereden bileceksin?

6. Allah’ın tutuşturulmuş1 ateşidir.

            1 “الْوَقُودِ” (el-vakûd) sözcüğü, “tutuşturucu, yakıt, çıra” anlamlarına gelir. Bu ifade Kur’an’da 11 kez geçer: 2:17, 24; 3:10; 5:64; 13:17; 24:35; 28:38; 36:80; 66:6; 85:5; 107:6.

7. O, fuadlara1 işleyen bir ateş.

1 ‘Fuad’, yani “idrak etme, algılama, düşünme, akıl yürütme, gönül” gibi anlamlara gelen bu terim ile ilgili ayrıntılı açıklama 6:110 ayetinde yer alır.

8. Şüphesiz ki o onların üzerine sıkıca kapatılmıştır1.

1 “مُؤْصَدَةٌ” (mu’sadet) sözcüğü, “kapatılmış, mühürlenmiş, kapalı, sıkıca kapalı” anlamlarına gelir. Bu ifade Kur’an’da 2 kez geçer: 90:20; 104:8.

9. Uzatılmış1 sütunlar2 arasındadır.

1 “uzatmak, genişletmek, artırmak” gibi anlamlara gelen “مد” (med) kökünden türemiş olan bu sözcük, “uzayan, genişleyen, yayılan” anlamlarına gelir.

2 “عَمَدٍ” (‘âmâd) sözcüğü, “direkler, sütunlar” anlamlarına gelir. Bu sözcük Kur’an’da 4 yerde geçer: 13:2; 31:10; 89:7; 104:9.