39. Malaki


Tevrat’ın Neviim (Nebiler) Bölümünün son kitabı olan Malaki Kitabı, ilk ayetinde yer alan “Yahwe’nin, Malaki aracılığıyla İsrail halkına bildirisi.” İfadesinde yer alan “מַלְאָכִֽ” (Malaki) ile ilgili olarak pek çok tartışma bulunmaktadır. Bu tartışmaların nedeni de Malaki kelimesinin İbranice “Meleğim, Habercim, Elçim” gibi anlamlara gelmesidir. Bu nedenle bazı araştırmacılar, Malaki sözcüğünün özel bir isimden ziyade bir sıfat olabileceğini düşünmüştür.  Kimi araştırmacılar da Malaki isimli bir Nebiye inen bir metin olduğunu söylemiş.  

Bunun yanı sıra Malaki’nin Ezra için kullanılan bir sıfat olduğunu ve kitabın Ezra tarafından yazıldığını söyleyenler olduğu gibi Malaki’nin Eliyah veya İlyas olduğunu düşünenler de vardır.

Bu kitap, 4 bap ve 55 ayetten oluşmaktadır.

 

1. Bap

1- Yahwe’nin, Malaki aracılığıyla İsrail halkına bildirisi:

2- Yahwe “Sizi sevdim” diyor.

Siz ise “Bizi sevdin de ne yaptın?” diyorsunuz.

Yahwe dedi ki: “Esav Yakup’un kardeşi değil miydi?

Yine de Yakup’u sevdim.”

3- Ama Esav’dan nefret ettim ve dağlarını ıssız bıraktım. Yurdunu da çölün çakallarına verdim.”

4- Edom (Edom’un -Esav’ın- soyu) “Yıkıldık, ama yıkıntıları yeniden inşa edeceğiz.” deseler de Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor ki: “Onlar inşa edebilirler, ama Ben yıkacağım. Ülkeleri şer (sapkınlık, fesat, kötülük) yuvası, onlar da Yahwe’nin her zaman gazap ettiği insanlar olarak çağrılacaklar.

            “צְבָא֔וֹת” (Tsevaot) kelimesinin Arapça karşılığının Aziz olduğu kanaati oluşmaktadır. Çünkü her iki kelime de “Yüce, her şeye kudreti yeten” anlamlarına gelmektedir.

5- Bunu da gözlerinizle görecek ve diyeceksiniz ki “Yahwe, İsrail sınırının ötesinde de Yüce kılınsın!”

6- Alemlerin Efendisi olan Yahwe, adını küçümseyen siz kohenlere (din adamlarına) diyor ki: “Bir oğul babasına, bir hizmetçi de rabbine (efendisine) saygı gösterir. Eğer Ben Babaysam, Bana olan saygınız nerede!? Eğer Rabbiniz (efendiniz, sahibiniz) isem, Benden korkunuz nerede?” Oysa “Adını nasıl küçümsedik ki?” diyorsunuz.

7- “Sunağıma murdar (kirli) gıdayı kirli ekmek sunuyorsunuz ve “Seni neden kirletmişiz ki?” diyorsunuz. Ve “Yahwe’nin sofrası rezil bir şeydir.” dediniz.

8- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor ki: “Kör hayvanları kurban olarak sunmanız yanlış değil mi? Topal ve hasta olanları sunmanız da yanlış değil mi? Haydi onu valine götür. Senden hoşnut olacak mı? Seni iyi karşılayacak mı?”

9- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor ki: “Haydi, şimdi Yüce’ye dua edin de size merhamet etsin. Elinizden gelen bu (böyle noksan kurbanlar adamak) olduğuna göre O (Yahwe) sizi hiç iyi karşılar mı?”  

10- Ah, aranızda kapıları kapatacak biri olsaydı da sunağımda gereksiz yere ateş yakmasaydınız! Ben sizden hoşnut değilim.” Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor ki: “Sizden bir kurban bile kabul etmeyeceğim!”

11- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor ki: “Güneşin doğduğu yerden güneşin battığı yere kadar tüm milletler arasında Benim Adım Azim olacak. Her birinde adıma tütsü ve tahir (temiz, sağlıklı) kurbanlar sunulacak. Çünkü milletler arasında Adım Azim olacak.”

12- “Yahwe’nin sofrası murdardır, yemeği de rezil bir şeydir.” diyerek O’na saygısızlık ediyorsunuz.

13- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor ki: “Üstelik de ‘Ne büyük bir yük!’ diyerek emirlerime burun kıvırıyorsunuz.” Yahwe diyor ki: “Çalıntı, topal veya hasta olanı kurban olarak  getirdiğinizde, sizden kabul mu edeyim!?”

14- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor ki: “Sürüsünden güzel bir koç vermeyi adayan, ancak daha sonra kusurlu bir koçu Rabbe kurban eden hilekara lanet olsun! Çünkü Ben Azim olan Melikim (Hükümdarım). Kavimler (uluslar) arasında Adıma huşuı duyulacak!

            ı“נוֹרָ֥א (Nora) kelimesinin Arapça karşılığının huşu olduğu kanaati oluşmaktadır. Çünkü her iki kelime de “korku, saygı ve hayranlık” duygusunu ifade eder.

 

2. Bap

1- Ve şimdi ey kohenler (din adamları), bu uyarı sizin için:

2- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor ki: “Eğer söz dinlemez, Adımı yüceltmek için de yürekten istekli olmazsanız üzerinize lanet göndereceğim. Hayır dualarınızı da lanete çevireceğim; evet onları da lanetleyeceğim. Çünkü Adımı yüceltmeye yürekten istekli değilsiniz.

3- Bakın, soyunuzu da azarlayacağım. Bayramlarınızda kurban ettiğiniz hayvanların gübresini de yüzünüze saçacağım. Ve siz onunla (gübre içinde) götürüleceksiniz.

4- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor ki: “Levi ile yaptığım ahdin (antlaşmanın) sürmesi için size bu buyruğu gönderdiğimi de anlayacaksınız.

5- Onunla yaşam ve esenlik verecek bir antlaşma yaptım. Bana karşı huşu ile davransın diye de kendisine bunları verdim. Adıma huşu duydu ve huzur içinde (emirlerimi) dinledi.

6- Hak (gerçek) olan zikir ağzındaydı. Dudaklarında da hile yoktu. Benimle selamet ve sadakat içinde yürüdü. Birçoklarını da seyyieden (kötülükten, zulmetmekten, günah işlemekten) döndürdü.

7- Kohenin dudakları ilmi muhafaza etmeli, insanlar da onun ağzından Tora’yı (kitabı) almalı. Çünkü o, Alemlerin Efendisi olan Yahwe’nin Meleği gibidir.

            “מַלְאַ֥ךְ” (Malakh) İbranicede "elçi", "haberci" veya "melek" anlamına gelir. Bu kelime, Allah’ın mesajlarını insanlara iletmek için gönderdiği varlıkları tanımlamak için kullanılır. Arapçadaki karşılığı da “ملك” (melek) sözcüğüdür.

8- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor ki: “Oysa siz yoldan saptınız. Tora ile de (ayetleri çıkarınız doğrultusunda aktararak) birçoklarına engel oldunuz ve Levi ile yaptığım antlaşmayı bozdunuz.

9- Bu yüzden ben de tüm insanların önünde sizi aşağıladım ve gülünç duruma düşürdüm. Çünkü Benim yollarımı izlemediniz, Kutsal Tora (kitap) ile ilgili de tarafgirlik ettiniz.”

10- Hepimizin bir ve tek babası yok mu? Bizi yaratan aynı bir ve tek olan Yüce değil mi? Öyleyse neden atalarımızın yaptığı antlaşmayı bozarak herkes kardeşine ihanet ediyor?

11- Yahuda ihanet etti, İsrail’de ve Yeruşalim’de iğrenç bir şey yapıldı. Çünkü Yahuda Yahve’nin sevdiği kutsalı kirletti ve yabancı bir yücenin kızını aldı (müşrik olan bir kız ile evlendi).”

12-  Bunu yapan adama gelince; uyananı da farkına varanı Alemlerin Efendisi olan Yahwe’ye kurban sunanı da Yahwe, Yakup’un çadırlarından söküp atacak.

13- Yaptığınız başka bir şey daha var: Yahwe’nin sunağını gözyaşı seline boğuyorsunuz ve ağlayıp sızlanıyorsunuz. Çünkü Yahwe artık sunduğunuz kurbanlara ilgi göstermiyor, onları sizden kabul etmiyor.

14- Ve siz “Neden (kabul etmiyor)?” diyorsunuz. Çünkü Yahwe, sizinle gençliğinizdeki karınız arasında bir tanıktır. Antlaşmayla (nikahla) yoldaşın ve karın olduğu halde ona sadakatsizlik ettin.

15- (Yahwe) siz ikinizi bir tek beden ve ruh yapmadı mı? Neden bir tek? Çünkü O, insan için soyundan başka ne arar ki! Onun için kendinize dikkat edin, hiçbiriniz gençken evlendiği karısına sadakatsizlik etmesin.

16- İsrail’in Yücesi olan Yahwe diyor ki: “Ben, boşanmadan nefret ederim. Üzerine zorbalık giysisi kuşanandan da… Bu nedenle nefislerinize (ruhunuza, canlarınıza) sadık olun ve ihanet etmeyin.

17- Sözlerinizle de Yahwe’yi  usandırdınız. “O’nu neyle usandırdık?” diyorsunuz. “Kötülük yapan herkes Yahwe’nin gözünde iyidir. O da onlardan hoşnuttur.” ya da “Adil olan Yüce nerede?” demekle (bu çarpık anlayışınızla usandırdınız).

 

3. Bap

1- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor ki: “Ve işte, önümde yol açmak için Meleğimi gönderiyorum. Ve aradığınız Rab aniden Mabedine gelecek. Arzuladığınız Antlaşma Elçisi de bakın işte geliyor.”

“מַלְאַ֥ךְ” (Malakh) İbranicede "elçi", "haberci" veya "melek" anlamına gelir. Bu kelime, Allah’ın mesajlarını insanlara iletmek için gönderdiği varlıkları tanımlamak için kullanılır. Arapçadaki karşılığı da “ملك” (melek) sözcüğüdür.

2- Ama onun geleceği güne kim dayanabilir? O belirince kim ayakta durabilir? Çünkü o, sarrafın ateşi ya da çamaşırcının kül suyu (sabunu) gibi olacak;

3- Gümüş eriten sarraf gibi davranacak: Levilileri arındıracak (saflaştıracak), onları altın ve gümüş temizler gibi arıtacak. Böylece Yahwe’ye doğrulukla sunu sunanlar olacaklar.

4- Yahuda ve Yeruşalim’in kurbanları da geçmiş günlerde ve geçmiş yıllarda olduğu gibi Yahwe’yi hoşnut edecek.

5- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor ki: “O zaman yargılamak için size yaklaşacağım ve büyücülere karşı, zina edenlere karşı, yalancı şahitlere karşı, işçinin hakkını sömürenlere karşı, dullara, yetimlere ve yabancıya yüz çevirenlere karşı hızlı bir tanık olacağım. Çünkü Benden korkmuyorlar.

6- Ben Yahwe’yim, değişmem. Bu yüzden siz Yakup'un soyu (İsrailoğulları) yok edilmediniz.

7- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor ki: “Atalarınızın günlerinden beri benim emirlerimden yüz çevirdiniz ve onlara itaat etmediniz. Bana dönün, Ben de size dönerim. Ama siz, ‘Nasıl döneriz?’ diyorsunuz.

8- “İnsan, Yüceleri soyar mı (onların payını çalar mı)? Oysa siz Beni soyuyorsunuz! “Seni nasıl soyuyoruz?’ diyorsunuz. Ondalıklarda (zekatta) ve sunularda…

9- Bir lanetle lanetlendin. Çünkü Beni soydun, tüm  ulusu da…”

10- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor ki: “Tapınağımda yiyecek bulunması için bütün ondalıklarınızı (zekatlarınızı) ambara getirin. Beni de bununla sınayın. Göreceksiniz ki, göklerin kapaklarını size açacağım ve üzerinize dolup taşan bereket yağdıracağım.”

11- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor ki: “Çekirgelerin ekinlerinizi yemesini de engelleyeceğim. Tarladaki asmanız ürünsüz kalmayacak.”

12- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor ki: “Tüm uluslar ‘Size ne mutlu!’ diyecekler. Çünkü ülkeniz özlenen bir yer olacak.”

13- Yahwe diyor ki: “Sözlerin bana karşı sert oldu.” Ama siz “Sana karşı ne söyledik?” diyorsunuz.

14- Siz “Yahwe’ye hizmet etmek boşunadır.” dediniz. O'nun isteklerini yerine getirmek veya Alemlerin Efendisi olan Yahwe’nin önünde yas tutar gibi davranmak bize ne kazanç sağlar?”

15- Şimdi de kibirliye mübarek diyoruz. Zalimler de başarılı oluyorlar. Hatta Yahwe’yi sınayanlar bile (cezadan) sıyrılıp kurtuluyorlar.”

16- O sırada Yahwe’ye karşı takvalı olanlar birbirleriyle konuştular. Yahwe de onların dediklerine kulak verdi. Böylece Yahwe’ye karşı takvalı olan ve O’nun ismini yüceltenler için bir zikir kitabı yazıldı.

17- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor ki: “Kendi değerli mülkümü hazırladığım onlar (o muttakiler) Benim olacaklar. Bir adamın kendisine hizmet eden kendi oğluna merhamet ettiği gibi Ben de onlara merhamet edeceğim.

18- O zaman siz de sadık kişi ile şerli kişi ve yücelere (uydurdukları ilahlara) kulluk (hizmet) edenlerle O’na (Yahwe’ye)  kulluk edenler arasındaki ayrımı da göreceksiniz.”

 

4. Bap

1- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor ki, “İşte o gün geliyor, bir fırın gibi yanıyor. Tüm kibirliler ve şer işleyen herkes samandan farksız olacak. Ve o gelecek gün hepsini yakacak. Öyle ki onlarda ne kök ne de dal bırakacak.

“רִשְׁעָה֙” (rişah) sözcüğünün Arapça karşılığı “شر” (şer) yani kötülük, günah haksızlık  demektir.

2- Siz, adımdan kokup saygı gösterenler için ise ışınlarıyla şifa getiren doğruluk güneşi doğacak ve ahırdan salınan buzağılar gibi (sevinçten) sıçrayacaksınız.”      

3- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor ki: “Şerlileri ezeceksiniz. Çünkü bunları yaptığım gün, ayağınızın altında kül olacaklar.

4- Kulum Musa’nın Tora’yı (kitabı, öğretiyi), tüm İsrail’e iletmesi için Horeb (Sina) Dağı’nda ona verdiğim hükümleri ve yasaları  zikredin (hatırlayın).

5- İşte, Yahwe’nin azim ve korkunç günü gelmeden önce size Nebi Eliyah’ı göndereceğim.

6- Babaların yüreğini oğullarına, oğulların yüreğini de babalarına çevirecektir. Öyle ki, gelip dünyayı bir lanetle vurmayayım!”