Tevrat’ın Neviim (Nebiler) Bölümünün
son kitabı olan Malaki Kitabı, ilk ayetinde yer alan “Yahwe’nin, Malaki
aracılığıyla İsrail halkına bildirisi.” İfadesinde yer alan “מַלְאָכִֽ”
(Malaki) ile ilgili olarak pek çok tartışma bulunmaktadır. Bu tartışmaların nedeni
de Malaki kelimesinin İbranice “Meleğim, Habercim, Elçim” gibi anlamlara
gelmesidir. Bu nedenle bazı araştırmacılar, Malaki sözcüğünün özel bir isimden
ziyade bir sıfat olabileceğini düşünmüştür. Kimi araştırmacılar da Malaki isimli bir Nebiye
inen bir metin olduğunu söylemiş.
Bunun yanı sıra Malaki’nin Ezra için
kullanılan bir sıfat olduğunu ve kitabın Ezra tarafından yazıldığını
söyleyenler olduğu gibi Malaki’nin Eliyah veya İlyas olduğunu düşünenler de
vardır.
Bu kitap, 4 bap ve 55 ayetten
oluşmaktadır.
1.
Bap
1- Yahwe’nin, Malaki aracılığıyla
İsrail halkına bildirisi:
2- Yahwe “Sizi sevdim” diyor.
Siz
ise “Bizi sevdin de ne yaptın?” diyorsunuz.
Yahwe
dedi ki: “Esav Yakup’un kardeşi değil miydi?
Yine
de Yakup’u sevdim.”
3- Ama Esav’dan nefret ettim ve dağlarını
ıssız bıraktım. Yurdunu da çölün çakallarına verdim.”
4- Edom (Edom’un -Esav’ın- soyu)
“Yıkıldık, ama yıkıntıları yeniden inşa edeceğiz.” deseler de Alemlerin
Efendisi olan Yahwe diyor ki: “Onlar inşa edebilirler, ama Ben yıkacağım. Ülkeleri
şer (sapkınlık, fesat, kötülük) yuvası, onlar da Yahwe’nin her zaman gazap
ettiği insanlar olarak çağrılacaklar.
“צְבָא֔וֹת” (Tsevaot)
kelimesinin Arapça karşılığının Aziz olduğu kanaati oluşmaktadır. Çünkü her iki
kelime de “Yüce, her şeye kudreti yeten” anlamlarına gelmektedir.
5- Bunu da gözlerinizle görecek ve diyeceksiniz
ki “Yahwe, İsrail sınırının ötesinde de Yüce kılınsın!”
6- Alemlerin Efendisi olan Yahwe,
adını küçümseyen siz kohenlere (din
adamlarına) diyor ki: “Bir oğul babasına, bir hizmetçi de rabbine (efendisine)
saygı gösterir. Eğer Ben Babaysam, Bana olan saygınız nerede!? Eğer Rabbiniz (efendiniz,
sahibiniz) isem, Benden korkunuz nerede?” Oysa “Adını nasıl küçümsedik ki?”
diyorsunuz.
7- “Sunağıma murdar (kirli) gıdayı kirli ekmek
sunuyorsunuz ve “Seni neden kirletmişiz ki?” diyorsunuz. Ve “Yahwe’nin sofrası
rezil bir şeydir.” dediniz.
8- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor
ki: “Kör hayvanları kurban olarak sunmanız yanlış değil mi? Topal ve hasta
olanları sunmanız da yanlış değil mi? Haydi onu valine götür. Senden hoşnut
olacak mı? Seni iyi karşılayacak mı?”
9- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor
ki: “Haydi, şimdi Yüce’ye dua edin de size merhamet etsin. Elinizden gelen bu (böyle noksan kurbanlar adamak) olduğuna
göre O (Yahwe) sizi hiç iyi karşılar mı?”
10- Ah, aranızda kapıları kapatacak
biri olsaydı da sunağımda gereksiz yere ateş yakmasaydınız! Ben sizden hoşnut
değilim.” Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor ki: “Sizden bir kurban bile kabul
etmeyeceğim!”
11- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor
ki: “Güneşin doğduğu yerden güneşin battığı yere kadar tüm milletler arasında
Benim Adım Azim olacak. Her birinde adıma tütsü ve tahir (temiz, sağlıklı) kurbanlar
sunulacak. Çünkü milletler arasında Adım Azim olacak.”
12- “Yahwe’nin sofrası murdardır, yemeği
de rezil bir şeydir.” diyerek O’na saygısızlık ediyorsunuz.
13- Alemlerin
Efendisi olan Yahwe diyor ki: “Üstelik
de ‘Ne büyük bir yük!’ diyerek emirlerime burun kıvırıyorsunuz.” Yahwe diyor
ki: “Çalıntı, topal veya hasta olanı kurban olarak getirdiğinizde, sizden kabul mu edeyim!?”
14- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor
ki: “Sürüsünden güzel bir koç vermeyi adayan, ancak daha sonra kusurlu bir koçu
Rabbe kurban eden hilekara lanet olsun! Çünkü Ben Azim olan Melikim (Hükümdarım). Kavimler (uluslar)
arasında Adıma huşuı duyulacak!
ı“נוֹרָ֥א (Nora) kelimesinin
Arapça karşılığının huşu olduğu kanaati oluşmaktadır. Çünkü her iki kelime de
“korku, saygı ve hayranlık” duygusunu ifade eder.
2.
Bap
1- Ve şimdi ey kohenler (din adamları), bu uyarı sizin
için:
2- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor
ki: “Eğer söz dinlemez, Adımı yüceltmek için de yürekten istekli olmazsanız
üzerinize lanet göndereceğim. Hayır dualarınızı da lanete çevireceğim; evet
onları da lanetleyeceğim. Çünkü Adımı yüceltmeye yürekten istekli değilsiniz.
3- Bakın, soyunuzu da azarlayacağım.
Bayramlarınızda kurban ettiğiniz hayvanların gübresini de yüzünüze saçacağım. Ve
siz onunla (gübre
içinde) götürüleceksiniz.
4- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor
ki: “Levi ile yaptığım ahdin (antlaşmanın)
sürmesi için size bu buyruğu gönderdiğimi de anlayacaksınız.
5- Onunla yaşam ve esenlik verecek bir
antlaşma yaptım. Bana karşı huşu ile davransın diye de kendisine bunları verdim.
Adıma huşu duydu ve huzur içinde (emirlerimi)
dinledi.
6- Hak (gerçek) olan zikir ağzındaydı.
Dudaklarında da hile yoktu. Benimle selamet ve sadakat içinde yürüdü.
Birçoklarını da seyyieden (kötülükten, zulmetmekten, günah işlemekten) döndürdü.
7- Kohenin dudakları ilmi muhafaza
etmeli, insanlar da onun ağzından Tora’yı (kitabı) almalı. Çünkü o, Alemlerin Efendisi olan Yahwe’nin
Meleği gibidir.
“מַלְאַ֥ךְ” (Malakh) İbranicede "elçi",
"haberci" veya "melek" anlamına gelir. Bu
kelime, Allah’ın mesajlarını insanlara iletmek için gönderdiği varlıkları
tanımlamak için kullanılır. Arapçadaki karşılığı da “ملك” (melek) sözcüğüdür.
8- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor
ki: “Oysa siz yoldan saptınız. Tora ile de (ayetleri çıkarınız doğrultusunda aktararak) birçoklarına
engel oldunuz ve Levi ile yaptığım antlaşmayı bozdunuz.
9- Bu yüzden ben
de tüm insanların önünde sizi aşağıladım ve gülünç duruma düşürdüm. Çünkü Benim
yollarımı izlemediniz, Kutsal Tora (kitap)
ile ilgili de tarafgirlik ettiniz.”
10- Hepimizin bir ve tek babası yok mu?
Bizi yaratan aynı bir ve tek olan Yüce değil mi? Öyleyse neden atalarımızın
yaptığı antlaşmayı bozarak herkes kardeşine ihanet ediyor?
11- Yahuda ihanet etti, İsrail’de ve
Yeruşalim’de iğrenç bir şey yapıldı. Çünkü Yahuda Yahve’nin sevdiği kutsalı
kirletti ve yabancı bir yücenin kızını aldı (müşrik olan bir kız ile evlendi).”
12- Bunu
yapan adama gelince; uyananı da farkına varanı Alemlerin Efendisi olan Yahwe’ye
kurban sunanı da Yahwe, Yakup’un çadırlarından söküp atacak.
13- Yaptığınız başka bir şey daha var: Yahwe’nin
sunağını gözyaşı seline boğuyorsunuz ve ağlayıp sızlanıyorsunuz. Çünkü Yahwe artık
sunduğunuz kurbanlara ilgi göstermiyor, onları sizden kabul etmiyor.
14- Ve siz “Neden (kabul etmiyor)?” diyorsunuz.
Çünkü Yahwe, sizinle gençliğinizdeki karınız arasında bir tanıktır. Antlaşmayla
(nikahla) yoldaşın ve karın olduğu halde ona sadakatsizlik ettin.
15- (Yahwe) siz ikinizi bir tek
beden ve ruh yapmadı mı? Neden bir tek? Çünkü O, insan için soyundan başka ne
arar ki! Onun için kendinize dikkat edin, hiçbiriniz gençken evlendiği karısına
sadakatsizlik etmesin.
16- İsrail’in Yücesi olan Yahwe diyor
ki: “Ben, boşanmadan nefret ederim. Üzerine zorbalık giysisi kuşanandan da… Bu
nedenle nefislerinize
(ruhunuza,
canlarınıza) sadık olun ve ihanet etmeyin.
17- Sözlerinizle de Yahwe’yi usandırdınız. “O’nu neyle usandırdık?” diyorsunuz.
“Kötülük yapan herkes Yahwe’nin gözünde iyidir. O da onlardan hoşnuttur.” ya da
“Adil olan Yüce nerede?” demekle (bu
çarpık anlayışınızla usandırdınız).
3.
Bap
1- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor
ki: “Ve işte, önümde yol açmak için Meleğimi gönderiyorum. Ve aradığınız Rab aniden
Mabedine gelecek. Arzuladığınız Antlaşma Elçisi de bakın işte geliyor.”
“מַלְאַ֥ךְ”
(Malakh) İbranicede "elçi", "haberci" veya "melek"
anlamına gelir. Bu kelime, Allah’ın mesajlarını insanlara iletmek için
gönderdiği varlıkları tanımlamak için kullanılır. Arapçadaki karşılığı da “ملك” (melek) sözcüğüdür.
2- Ama onun geleceği güne kim
dayanabilir? O belirince kim ayakta durabilir? Çünkü o, sarrafın ateşi ya da çamaşırcının
kül suyu (sabunu)
gibi olacak;
3- Gümüş eriten sarraf gibi
davranacak: Levilileri arındıracak (saflaştıracak),
onları altın ve gümüş temizler gibi arıtacak. Böylece Yahwe’ye doğrulukla sunu sunanlar
olacaklar.
4- Yahuda ve Yeruşalim’in kurbanları
da geçmiş günlerde ve geçmiş yıllarda olduğu gibi Yahwe’yi hoşnut edecek.
5- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor
ki: “O zaman yargılamak için size yaklaşacağım ve büyücülere karşı, zina
edenlere karşı, yalancı şahitlere karşı, işçinin hakkını sömürenlere karşı,
dullara, yetimlere ve yabancıya yüz çevirenlere karşı hızlı bir tanık olacağım.
Çünkü Benden korkmuyorlar.
6- Ben Yahwe’yim, değişmem. Bu yüzden siz
Yakup'un soyu (İsrailoğulları)
yok edilmediniz.
7- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor
ki: “Atalarınızın günlerinden beri benim emirlerimden yüz çevirdiniz ve onlara
itaat etmediniz. Bana dönün, Ben de size dönerim. Ama siz, ‘Nasıl döneriz?’
diyorsunuz.
8- “İnsan, Yüceleri soyar mı (onların payını çalar mı)? Oysa
siz Beni soyuyorsunuz! “Seni nasıl soyuyoruz?’ diyorsunuz. Ondalıklarda
(zekatta) ve sunularda…
9- Bir lanetle lanetlendin. Çünkü Beni
soydun, tüm ulusu da…”
10- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor
ki: “Tapınağımda yiyecek bulunması için bütün ondalıklarınızı (zekatlarınızı) ambara getirin.
Beni de bununla sınayın. Göreceksiniz ki, göklerin kapaklarını size açacağım ve
üzerinize dolup taşan bereket yağdıracağım.”
11- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor
ki: “Çekirgelerin ekinlerinizi yemesini de engelleyeceğim. Tarladaki asmanız
ürünsüz kalmayacak.”
12- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor
ki: “Tüm uluslar ‘Size ne mutlu!’ diyecekler. Çünkü ülkeniz özlenen bir yer
olacak.”
13- Yahwe diyor ki: “Sözlerin bana
karşı sert oldu.” Ama siz “Sana karşı ne söyledik?” diyorsunuz.
14- Siz “Yahwe’ye hizmet etmek
boşunadır.” dediniz. O'nun isteklerini yerine getirmek veya Alemlerin Efendisi
olan Yahwe’nin önünde yas tutar gibi davranmak bize ne kazanç sağlar?”
15- Şimdi de kibirliye mübarek diyoruz.
Zalimler de başarılı oluyorlar. Hatta Yahwe’yi sınayanlar bile (cezadan) sıyrılıp kurtuluyorlar.”
16- O sırada Yahwe’ye karşı takvalı
olanlar birbirleriyle konuştular. Yahwe de onların dediklerine kulak verdi. Böylece
Yahwe’ye karşı takvalı olan ve O’nun ismini yüceltenler için bir zikir kitabı yazıldı.
17- Alemlerin Efendisi olan Yahwe diyor
ki: “Kendi değerli mülkümü hazırladığım onlar (o muttakiler) Benim olacaklar. Bir
adamın kendisine hizmet eden kendi oğluna merhamet ettiği gibi Ben de onlara
merhamet edeceğim.
18- O zaman siz de sadık kişi ile şerli
kişi ve yücelere (uydurdukları
ilahlara) kulluk (hizmet) edenlerle O’na (Yahwe’ye) kulluk edenler arasındaki ayrımı da göreceksiniz.”
4.
Bap
1- Alemlerin
Efendisi olan Yahwe diyor ki, “İşte o gün geliyor, bir fırın gibi yanıyor. Tüm
kibirliler ve şer işleyen herkes samandan farksız olacak. Ve o gelecek gün
hepsini yakacak. Öyle ki onlarda ne kök ne de dal bırakacak.
“רִשְׁעָה֙”
(rişah) sözcüğünün Arapça karşılığı “شر” (şer) yani kötülük,
günah haksızlık demektir.
2- Siz, adımdan
kokup saygı gösterenler için ise ışınlarıyla şifa getiren doğruluk güneşi
doğacak ve ahırdan salınan buzağılar gibi (sevinçten) sıçrayacaksınız.”
3- Alemlerin
Efendisi olan Yahwe diyor ki: “Şerlileri ezeceksiniz. Çünkü bunları yaptığım
gün, ayağınızın altında kül olacaklar.
4- Kulum Musa’nın Tora’yı
(kitabı, öğretiyi),
tüm İsrail’e iletmesi için Horeb (Sina) Dağı’nda ona verdiğim hükümleri
ve yasaları zikredin (hatırlayın).
5- İşte, Yahwe’nin
azim ve korkunç günü gelmeden önce size Nebi Eliyah’ı göndereceğim.
6- Babaların yüreğini
oğullarına, oğulların yüreğini de babalarına çevirecektir. Öyle ki, gelip dünyayı
bir lanetle vurmayayım!”