Sayılar Kitabı,
İsrailoğullarının çöldeki 2’nci yılıyla kırkıncı yılı arasında geçen olayları
içermektedir. Kitabın ilk 25 bölümü, ilk nesil İsrailoğullarının çöldeki
deneyimlerini kaydeder, kitabın geri kalan kısmı ise, 2’nci neslin
yaşadıklarını anlatır.
Yüce Allah,
İsrailoğullarını “Vadedilmiş Topraklar” olan Kenan diyarına sokmadan önce
onlara verdiği talimatlarla onları hazırlamaktadır. Sayılar Kitabı’nda
anlatılanların özeti İncil’de şu sözlerle açıklanmaktadır: “Şimdi kardeşler,
şu konuda bilgisiz kalmanızı istemiyorum, atalarımızın hepsi bulutun altındaydı
ve hepsi denizden geçti. Hepsi bulutun altında denizden geçerken Musa’yla
birlik içinde vaftiz edildiler. Hepsi Allah’ın sağladığı aynı yiyecekten yedi.
Hepsi Allah’ın sağladığı aynı içecekten içti. Çünkü Allah’ın sağladığı peşlerinden
gelen kayadan içiyorlardı, o kaya Mesih’i temsil ediyordu. Fakat, onların çoğu
Allah’tan onay görmediler ve çölde serilip kaldılar. Onlar gibi zararlı
arzulara kapılmayalım diye, bunlar bize birer derstir. Putperest olmayalım;
onlardan bazıları böyleydi, yazıldığı gibi: “Halk yiyip içmeye oturdu ve sonra
kalkıp eğlenmeye başladılar.” Cinsel ahlaksızlıktan uzak duralım; onlardan
bazıları ahlaksızlık yaptılar ve sonuç yalnızca yıkım oldu; bir günde yirmi üç
bin kişi öldü. Yehova’yı sınamayalım; onlardan bazıları O’nu sınadılar, sonları
yılanlar tarafından öldürülmek oldu. Söylenmeyelim; onlardan bazıları
söylendiler, sonları yok edicinin elinden oldu. Bunlar ders alınsın diye
onların başına geldi ve ortamların sonunun eşiğinde olan bizlere uyarı olarak
yazıldı.” (1. Korintliler 10:1-12)
Pavlus da
benzer bir hususu şöyle tasvir etmektedir: “Onlar imansızlıklarından ötürü
kesildi, sen ise imanın sayesinde duruyorsun. Yine de böbürlenme ve kork. Çünkü
Allah, ağacın kendi dallarını (İsrailoğullarını) esirgemediyse, seni de
esirgemez. Öyleyse, Allah’ın iyiliğini ve sertliğini gör. (Küfre) düşene
sertlik, sana ise iyilik; tabii Allah’ın gösterdiği iyiliğe layık kalman
koşuluyla, yoksa sen de budanırsın.” (Romalılar, 11:20-22)
Bu kitap, 36 bap ve 1288 ayetten oluşmaktadır.
1.
Bap
İsrailoğulları erkeklerinin
sayılması
1- Yahwe, (İsrailoğullarının) Mısır’dan
çıkışlarının 2’nci yılında, 2’nci ayın 1’inde, Musa ile Sina Çölü’nde, Yaklaşma
Çadırında konuştu ve ona dedi ki:
2- “Bütün İsrailoğulları toplumunun
nüfusunu aşiretlerine ve babalarının evlerine göre (sınıflandırıp), isimlerinin
sayısına göre (sayarak) belirleyin. Her erkek (ailesindeki) kafa
sayısına göre (sayılacak).
3- Sen ve Harun, İsrail’de orduya
katılabilecek 20 yaş ve üstündeki herkesi ordularına (topluluklarına) göre
sayacaksınız.
4- Sizinle birlikte de her kabiledenı
(boydan) birer adam olacak. Her biri de
baba evinin (kabilesinin)
başkanı olacak.
ı
Boy (kabile): Ortak bir atadan
gelen, genellikle güçlü siyasi ve askeri bir güce de sahip olan en büyük
topluluktur. Kabileler,
birden fazla aşiretten oluşmaktadır.
Klan (aşiret): Ortak bir atadan
gelen ve kendi liderleri, gelenekleri ve kuralları olan ve birden fazla
oymaktan oluşan geniş topluluklardır.
Oymak: Liderleri ve kuralları genellikle klan
(aşiret) tarafından belirlenen
bir grup aileden oluşan topluluklardır.
Aile: En temel topluluk birimidir.
5- (Sayımda) Yanınızda duracak
adamların isimleri şunlardır: ‘Ruben’den (onun kabilesinden) Şedeur’un oğlu
Elitsur;
Yakup
Nebinin Behor (en büyük) oğlu Ruben’in soyundan gelen kabiledir. Aşağıda
sayılan diğer kabileler de Yakup Nebi’nin diğer oğullarının kabileleridir.
6-
Şimon’dan da Tsurişadday’ın oğlu
Şelumiel;
7-
Yahuda’dan da
Amminadab’ın oğlu Nahşon;
8-
İssakar’dan da Tsuar’ın oğlu
Netanel;
9-
Zebulun’dan da Helon’un oğlu Eliab;
10- Yusuf’un
oğlu Efrayim’den Ammihud’un oğlu Elişama, (Yusuf’un
diğer oğlu) Menaşe’den de Pedatsur’un oğlu Gamaliel;
11-
Bünyamin’den de Gideoni’nin oğlu
Abidan;
12-
Dan’dan da Ammişadday’ın oğlu
Ahiezer;
13-
Aşer’den de
Okran’ın oğlu Pagiel;
14-
Gad’dan da
Deuel’un oğlu Elyasaf;
15-
Naftali’den de
Enan’ın oğlu Ahira.’”
16- Bunlar,
topluluğun çağıranları (topluluklarına bildirenler), atalarının
kabilelerinin liderleri, İsrail’in de Binlerinin (aşiretlerinin) resileri
(binbaşı) idiler.
17- Musa ve Harun da isimleri belirtilen
bu adamları aldı.
18- Ve 2’nci ayın 1’inde tüm toplumu
bir araya topladılar. 20 yaş ve üstündeki her erkeği (ailesinin) kafa sayısına, aşiretlerine
(klan) ve oymaklarına göre kaydettiler.
19- Ve Musa, Yahwe’nin emrettiği gibi onları
Sina Çölü’nde saydı.
20- İsrail’in behoru Ruben’in oğullarının
soyundan; aşiretlerine ve oymaklarına göre 20 yaş ve üstündeki erkek isimlerin (ailesindeki) kafa sayısına göre
orduya katılabileceklerin
tümü;
Bir annenin doğurduğu
ilk çocuk erkek ise behor unvanı alır. Kadının il doğurduğu çocuk kız ise,
sonradan doğan ilk erkek çocuk behor olarak anılmamaktadır.
21- Ruben kabilesinden sayılanlar (20 yaş ve üstü erkek sayısı) 46.500
idi.
22- Şimon’un oğullarının soyundan; aşiretlerine
ve oymaklarına göre 20 yaş ve üstündeki erkek isimlerin (ailesindeki) kafa sayısına göre
orduya katılabileceklerin
tümü;
23- Şimon kabilesinden sayılanlar 59.300
idi.
24- Gad’ın oğullarının soyundan; aşiretlerine
ve oymaklarına göre 20 yaş ve üstündeki erkek isimlerin (ailesindeki) kafa sayısına göre
orduya katılabileceklerin
tümü;
25- Gad kabilesinden sayılanlar 45.650
idi.
26- Yahuda’nın oğullarının soyundan; aşiretlerine
ve oymaklarına göre 20 yaş ve üstündeki erkek isimlerin (ailesindeki) kafa sayısına göre
orduya katılabileceklerin
tümü;
27- Yahuda kabilesinden sayılanlar 74.600
idi.
28- İssakar’ın oğullarının soyundan; aşiretlerine
ve oymaklarına göre 20 yaş ve üstündeki erkek isimlerin (ailesindeki) kafa sayısına göre
orduya katılabileceklerin
tümü;
29- İssakar kabilesinden sayılanlar 54.400
idi.
30- Zebulun’un oğullarının soyundan; aşiretlerine
ve oymaklarına göre 20 yaş ve üstündeki erkek isimlerin (ailesindeki) kafa sayısına göre
orduya katılabileceklerin
tümü;
31- Zebulun kabilesinden sayılanlar 57.400
idi.
32- Yusuf’un oğulları: Efrayimoğullarının,
aşiretlerine ve oymaklarına göre soyları: İsim adedine göre, 20 yaş ve üstünde
orduya katılacakların (erkeklerin)
tümü;
33- Efrayim kabilesinden sayılanlar 40.500
idi.
34- Menaşe’ni oğullarının soyundan; aşiretlerine
ve oymaklarına göre 20 yaş ve üstündeki erkek isimlerin (ailesindeki) kafa sayısına göre
orduya katılabileceklerin
tümü;
35- Menaşe kabilesinden sayılanlar 32.200
idi.
36- Bünyamin’in oğullarının soyundan; aşiretlerine
ve oymaklarına göre 20 yaş ve üstündeki erkek isimlerin (ailesindeki) kafa sayısına göre
orduya katılabileceklerin
tümü;
38- Dan’ın oğullarının soyundan; aşiretlerine
ve oymaklarına göre 20 yaş ve üstündeki erkek isimlerin (ailesindeki) kafa sayısına göre
orduya katılabileceklerin
tümü;
39- Dan kabilesinden sayılanlar 62.700
idi.
40- Aşer’in oğullarının soyundan; aşiretlerine
ve oymaklarına göre 20 yaş ve üstündeki erkek isimlerin (ailesindeki) kafa sayısına göre
orduya katılabileceklerin
tümü;
41- Aşer kabilesinden sayılanlar 41.500
idi.
42- Naftali’ni oğullarının soyundan; aşiretlerine
ve oymaklarına göre 20 yaş ve üstündeki erkek isimlerin (ailesindeki) kafa sayısına göre
orduya katılabileceklerin
tümü;
43- Naftali kabilesinden sayılanlar 53.400
idi.
44- Bunlar, Musa ve Harun’un İsrail’in liderleriyle
birlikte yaptığı sayımlardır.
45- Böylece
İsrailoğullarının, babalarının evlerine göre (sınıflandırılarak belirlenen)
20 yaş ve üstü (erkeklerden) İsrail’de (herhangi bir savaş
esnasında) orduya katılabileceklerin sayılarının tümü,
46- Sayılanların (numaralandırılanların) toplamı,
600 bin ve 3 bin ve 500 ve 50 (603.550) idi.
47- Ancak Levililer, atalarının (kabilelerinin) arasında sayılmadılar.
Levililerin sayıma dahil edilmemesi ve Şehadet Mişkanından
sorumlu tutulması
48- Ve Yahwe, Musa ile konuşmuş ve ona
demişti ki:
49- “Sadece Levi kabilesini saymayacaksın
ve onların sayımını İsrailoğullarının arasında yapmayacaksın.
50- Ve sen, Levilileri Şehadet Mişkanı (Tanıklık Çadırı) ve tüm
eşyaları ve ona ait her şeyin üzerine sorumlu kıl. Mişkan’ı da tüm eşyalarını da
onlar taşıyacaklar ve Mişkanda onlar hizmet edecek ve çevresinde çadır
kuracaklar.
51- Mişkan yola çıkacağı zaman onu Levililer
sökecekler. Mişkan konakladığı zaman da onu Levililer kuracaklardır. (Mişkana) yaklaşan yabancı (yetkisiz
kişi) da öldürülecek.
52- Ve İsrailoğulları, her kabile kendi
bölükleriyle (oymaklarıyla)
kendi ordugahında ve kendi sancağının yanında kamp kuracak.
53- Levililer de Şehadet Mişkanının (Tanıklık Çadırının) çevresinde
kamp kuracaklar ki, Gazabım İsrailoğulları toplumunun üzerine yönelmesin! Ve
Levililer, Şehadet Mişkanından sorumlu olacaklar.
54- İsrailoğulları da Yahwe’nin, Musa’ya
emretmiş olduğu her şeyi yerine getirdiler.
2.
Bap
1- Ve Yahwe, Musa ve Harun ile konuştu
ve onlara dedi ki:
2- “İsrailoğullarından herkes, Yaklaşma
Çadırının (biraz)
ötesinde ve çevresinde kabilesinin sancağının altında kamp kuracak.
Doğudaki Kamp: Yahuda
3- Doğu
tarafında; Güneşin
doğuşuna doğru, Yahuda’nın ordusunun sancağıı altında olanlar kolordularına
göre kamp kuracaklar. Yahudaoğullarının lideri de Aminadav’ın oğlu Nahşon.
ı
Yahudaoğullarının
sancağında “arslan” resmi olduğu, bunun da Yakup Nebi’nin Yahuda’yı aslana
benzetmesinden (Başlangıç, 49:9) kaynaklandığı belirtilmektedir. (İbn Ezra, IV.
11).
Targum Yonatan’a göre ise; dört kampın
her birinin üç renkli birer bayrağı vardı. Bu renkler, Çıkış Kitabının, 28:15-21
ayetlerinde belirtilen ve Başkohenin göğsünde taşıdığı Hoşen’in (göğüslüğün) üzerindeki
değerli taşların renkleriyle aynıydı. ( Tora: Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara:
Bamidbar 4:22)
4- Kolordusu 74.600 (idi).
5- İssakar kabilesi (Yahuda’nın) yanında kamp
kuracak. İssakaroğullarının lideri de Tsuar’ın oğlu Netanel.
6- Kolordusu 54.400.
7- Zebulun kabilesi de (İssakkar kabilesinin yanında kamp
kuracak). Zebulunoğullarının lideri de Helon’un oğlu Eliav.
8- Kolordusu 57.400.
9- Yahuda ordusunun
toplamı da kolordularıyla 186.400 idi. Önce bunlar yola çıkacaklar (hareket edecek).
Güneydeki Kamp: Ruben
10- Güney tarafında; kolordularına göre
Ruben’in ordusunun sancağı (kamp
kuracak). Rubenoğullarının
lideri de Şedeur’un oğlu Elitsur.
ı
Rubenoğullarının
sancağında “koç” resmi ve Yasanın Tekrarı Kitabının 6:4’te yer alan “Dinle, ey
İsrail! İlahınız Yahwe tek İlahtır” ayetinin yazılı olduğu belirtilmektedir. (
Tora: Türkçe Çeviri ve
Açıklamalarıyla Tora ve Aftara: Bamidbar 4:22)
11- Kolordusu 46.500 (idi).
12- (Ruben’in) yanında da Şimon
kabilesi kamp kuracak. Şimonoğullarının lideri de Tsurişaday’ın oğlu Şelumiel.
13- Kolordusu 59.300.
14- Gad kabilesi de (Şimon kabilesinin yanında kamp
kuracak). Gadoğullarının lideri de Reuel’un oğlu Elyasaf.
15- Kolordusu 45.650.
16- Ruben ordusunun toplamı da kolordularıyla
151.450 idi. 2’nci sırada yola çıkacaklar.
Mişkan
17- Yaklaşma Çadırı da kampların
arasında Levililerin kampı ile yola çıkacak. “(İsrailoğulları) Nasıl kamp
yapacaklarsa öyle yolculuk edecekler; herkes kendi yerinde ve sancağına göre (yola
çıkacak).
Batıdaki Kamp: Efrayim
18- Batı tarafında; kolordularına göre Efrayim’in
ordusunun sancağıı (kamp
kuracak). Efrayimoğullarının
lideri de Amiud’un oğlu Elişama.
ı
Efrayimoğullarının
sancağında “çocuk” resmi ve Yasanın Tekrarı Kitabında 10:34’te yer alan
“Kamptan yola çıktıklarında Yahwe’nin bulutu gündüz vakti onların üzerindeydi.”
ayetinin yazılı olduğu belirtilmektedir. (Tora: Türkçe Çeviri ve
Açıklamalarıyla Tora ve Aftara: Bamidbar 4:22)
19- Kolordusu 40.500 (idi).
20- “(Efrayim’in) yanında da Menaşe kabilesi (kamp
kuracak). Menaşeoğullarının lideri de Pedatsur’un oğlu Gamliel.
21- Kolordusu 32.200.
22- Bünyamin kabilesi de (Efrayim kabilesinin yanında kamp
kuracak). Bünyaminoğullarının lideri de Gidoni’nin oğlu Avidan.
23- Kolordusu 35.400.
24- Efrayim ordusunun toplamı da kolordularıyla
108.100 idi. 3’üncü sırada ilerleyecekler.
Kuzeydeki Kamp: Dan
25- Kuzey tarafında; kolordularına göre
Dan’ın ordusunun sancağı (kamp
kuracak). Danoğullarının
lideri de Amişaday’ın oğlu Ahiezer.
Danoğullarının
sancağında “yılan” resmi ve Yasanın Tekrarı Kitabında 10:34’te yer alan “Dön ey
Yehova, İsrail’in binlerce on binlerine geri dön.” ayetinin yazılı olduğu
belirtilmektedir. (Tora: Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara:
Bamidbar IV. 22)
26- Kolordusu 62.700 (idi).
27- “(Dan’ın) yanında da Aşer kabilesi (kamp
kuracak). Aşeroğullarının lideri de Ohran’ın oğlu Pagiel.
28- Kolordusu 41.500.
29- “Naftali kabilesi de (Aşer kabilesinin yanında kamp
kuracak). Naftalioğullarının lideri de Enan’ın oğlu Ahira.
30- Kolordusu 53.400.
31- Dan ordusunun toplamı da kolordularıyla
157.600 idi. Sancaklarına göre son sırada ilerleyecekler.”
Kampın tümünün sayımı
32- Bunlar, İsrailoğullarından atalarının
evlerine göre numaralandırılanlar (sayılanlardır).
Ordularının Kolordularına göre numaralandırılanların hepsi 603.550 idi.
33- Yahwe’nin, Musa’ya emretmiş olduğu gibi
de Levililer, İsrailoğullarının arasında numaralandırılmadılar (sayılmadılar).
34- İsrailoğulları da Yahwe’nin, Musa’ya
emretmiş olduğu her şeyi yaptılar. Bu şekilde sancaklarına göre kamp kurdular
ve bu şekilde yolculuk ettiler. Herkes kendi ailesiyle ve kendi aşiretinin
yanında yola çıktı.
3.
Bap
Harun’un Soyu
1- Bunlar
da Yahwe, Musa ile Sina dağında konuştuğu zamanki Harun ile Musa’nın (aile) kayıtlarıdır.
2- Bunlar, Harun’un oğullarının
isimleridir: Behor Nadab, Abihu, Elazar ve İtamar.
Bir annenin doğurduğu
ilk çocuk erkek ise behor unvanı alır. Kadının il doğurduğu çocuk kız ise,
sonradan doğan ilk erkek çocuk behor olarak anılmamaktadır.
3- Bunlar, kohen olarak
görevlendirilen ve meshedilmiş kohenler olan Harun’un oğullarının isimleridir.”
4- Nadab ve Abih, Sina Çölü’ndeyken, Yahwe’nin
Huzurunda yetkisiz (izinsiz
veya garip) bir ateş sundukları sırada, Yahwe’nin Huzurunda öldüler. (İkisini)
çocukları da olmadı. (Bu nedenle) babaları Harun’un önünde ve yüzünün
üstünde (gözetiminde diğer iki oğlu) Elazar ve İtamar kohen olarak
hizmet ettiler.
Levililerin Konumu
5- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
6- “Levi kabilesini yaklaştır ve onu (kabileyi) kohen Harun’un
huzurunda hazır et ki ona hizmet etsinler.
7- Mişkan’ın (kutsal mekanın) işini yapmak
için, onun (Harun’un) görevini de bütün topluluğun sorumluluklarına da
Yaklaşma Çadırının önünde görevlerini de yerine getirsinler.
8- Mişkan için hizmetkarlık (ubudiyet) edecekler; Yaklaşma
Çadırının tüm eşyaları için de İsrailoğullarının sorumlulukları için de
koruyacaklar.
9- Levilileri Harun’a ve oğullarına (hizmet
ve yardım) için ver. Onlar İsrailoğullarından (ayrı tutulup, Harun’a) verildi.
10- Harun’u ve oğullarını da (özel olarak) görevlendir ki kohenliklerini
korusunlar. Yaklaşan Yabancı (yetkisiz kişi) de öldürülecek.”
Levililer, Behorların Yerini Alıyor
11- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
12- “Ve Ben, Levilileri, İsrailoğullarından
rahim açan tüm behorların (ilk erkek) içinden (ayırıp Kendi özel hizmetime)
aldım. Levililer Bana ait olacaklar.
Bir annenin doğurduğu
ilk çocuk erkek ise behor unvanı alır. Kadının il doğurduğu çocuk kız ise,
sonradan doğan ilk erkek çocuk behor olarak anılmamaktadır.
13- Zira tüm behorlar Bana aittir.
Mısır diyarındaki tüm behorları öldürdüğümde, İsrail’in insandan hayvanına
kadar tüm behorlarını Kendi Adım’a takdis (kutsal) etmiştim. Onlar Benim olacaklar. Ben Yahwe’yim.”
Levililerin Sayımı: Gerşonoğulları
14- Ve Yahwe, Musa ile Sina Çölünde
konuştu ve ona dedi ki:
15- “Levioğullarını aşiretlerine ve
ailelerine göre numaralandır (say,
kaydet). Bir aylık ve daha büyük tüm erkekleri numaralandıracaksın.”
16- Musa da Yahwe’nin emrettiği gibi
onları numaralandırdı.
17- Bunlar da Levi’nin oğulları isimleridir:
Gerşon ve Kohat ve Merari.
18- Şunlar da ailelerine göre Gerşon’un
oğullarıdır: Livni ve Şimi.
19- Şunlar da ailelerine göre Kohat’ın
oğullarıdır: Amram ve Yitsar ve Hevron ve Uziel.
20- Şunlar da ailelerine göre Merari’nin
oğullarıdır: Mahli ve Muşi. Ailelerine göre de Levililer aşiretleri şunlardır:
21- Gerşon’un, Livnioğulları Aşireti ve
Şimioğulları Aşireti. Bunlar, Gerşon’un aşiretleri idi.
22- Numaralandırılmış erkekleri, 1
aylık ve daha büyük tüm erkeklerin sayısına göre sayımında, numaralandırılmış
erkekleri 7.500 idi.
23- Gerşon’nun aşiretleri batıya doğru,
Mişkan’ın arkasında kuracaklar.
24- Gerşonluların ata evinin başkanı da
Lael oğlu Elyasaf idi.
25- Gerşonoğullarının Yaklaşma Çadırı
ile ilgili sorumluluğu da Mişkan ve çadır örtüsü, Yaklaşma Çadırının (giriş) perdesi,
26- Ve avlunun asma perdeleri ile
Mişkan ve Sunağı (mizbah)
çevreleyen avlunun girişinin (kapısının) örtüsü ve bunların ipleri ve bunlarla
ilgili diğer işler.
Bu malzemeler, Çıkış Kitabının
26:1-14, 36 ve 27:9-19 ayetlerinde belirtilmektedir.
Kohatoğulları ile Merarioğulları
27- Kohat’ın da Amramoğulları Aşireti,
Yitsharoğulları Aşireti, Hebronoğulları Aşireti ve Uzzieloğulları Aşireti.
Bunlar da Kohat’ın aşiretleri idi.
28- Numaralandırılmış erkekleri, 1
aylık ve daha büyük tüm erkeklerin sayısına göre sayımında, numaralandırılmış
erkekleri 8600 idi. Kodeş’ten (Kutsal
Alandan) sorumludurlar (nöbet tutacaklar).
29- Kohatoğullarının aşiretleri Mişkan’ın
kenarı boyunca, güneyde kamp kuracaklardı.
30- Kohatoğullarının ata evinin başkanı
da Uzziel oğlu Elitsafan idi.
31- Sorumlulukları ise, Sandık ve Masa
ve Menora ve Sunaklar ve bunların hizmetinde kullanılan kutsal gereçler, bölmenin
perdesi ve bunlarla ilgili diğer işler.
32- Kohen (Gadol) Harun’un oğlu Elazar da
Levi (aşiretlerinin)
başkanlarının başıydı. Kodeş’ten (Kutsal Alandan) sorumlu olanların da
gözeticisiydi (denetçisiydi).
33- Merari’nin, Mahli Aşireti ve Muşi Aşireti.
Bunlar da Merari’nin aşiretleri idi.
34- 1 aylık ve daha büyük tüm
erkeklerin sayısına göre sayımında, numaralandırılmış erkekleri de 6200 idi.
35- Merari ailelerinin ata evinin başkanı
da Abihail oğlu Tsuriel idi. Mişkan’ın kenarı boyunca kuzeyde kamp kuracaklar.
36- Merarioğullarının sorumlu oldukları
şeyler ise; Mişkan’ın çerçeveleri ve sürgüleri ve kirişleri ve kaideleri (yuvaları) ve tüm gereçleri ve
bunlarla ilgili diğer işler.
37- Ve (Mişkan’ı) çevreleyen avlu
direkleri ve kaideleri (yuvaları) ve çengelleri ve ipleri.
38- Mişkan’ın önünde, doğuda Yaklaşma
Çadırının önünde kamp kuracak olanlar ise Musa, Harun ve (onun) iki oğluydu. (Bunlar)
İsrailoğulları ile Mikdaş’ın (Kutsal Mekanın) korunmasından
sorumluydular. (Zira) Yaklaşan yabancı (Levili olmayan) öldürülecekti.
39- Musa ve Harun’un, Yahwe’nin emri
üzerine 1 aylık ve üstündeki tüm ailelerine göre numaralandırmış erkekleri de
22.000 idi.
Behorların Sayımı
40- Yahwe, Musa’ya dedi ki: “İsrailoğullarına
ait, 1 aylık ve üstündeki tüm erkek behorlarını say ve isimlerini numaralandır (kaydet, listele).
Bir annenin doğurduğu
ilk çocuk erkek ise behor unvanı alır. Kadının il doğurduğu çocuk kız ise,
sonradan doğan ilk erkek çocuk behor olarak anılmamaktadır.
41- İsrailoğullarındaki tüm behorların
yerine de Benim için Levilileri alacaksın. Ben Yahwe’yim! İsrailoğullarının
hayvanlarındaki tüm behorların yerine de Levililerin hayvanlarını (alacaksın).”
42- Musa, Yahwe’nin kendisine emretmiş
olduğu gibi İsrailoğullarındaki tüm behorları saydı.
43- 1 aylık ve üstündeki tüm isim
adedine göre numaralandırmış behorlar da 22.273 idi.
Levililerle Behorların Değişimi
44- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
45- “Levilileri, İsrailoğullarındaki
tüm behorların yerine, Levililerin hayvanlarını da (İsrailoğullarının behor)
hayvanlarının yerine (fidye/bedel) al. Levililer Bana ait olacaklar. Ben,
Yahwe’yim.
46- Levililerin sayısından fazla olan İsrailoğullarının
273 behorunu kurtarmak için de,
47- (Onlardan) kafa başına 5’er
şekel (114 gram gümüş) al. (Bunu) Kutsiyet şekel standardına göre
alacaksın. 1 şekel, 20 gera (22,8 gram) olacak.
48- Fazla olanların kurtarılma (bedeli) parasını da Harun’a ve
oğullarına ver.”
49- Musa, Levililerin kurtarılılması
(fidyesi/bedeli) olarak verilmiş olanların arta kalanından da kurtarılma parasını
aldı.
50- İsrailoğullarının behorları yerine aldığı
bu para da kutsiyet şekeline göre 1365 (şekel=31,122 kg) idi.
51- Musa da Yahwe’nin emri üzerine,
kurtarılanların (bedeli/fidyesi
olan) parasını Harun’a ve oğullarına verdi; Yahwe’nin, Musa’ya emretmiş
olduğu gibi.
4.
Bap
Kohat Ailelerinin Görevleri
1- Ve Yahwe, Musa ve Harun ile konuştu
ve onlara dedi ki:
2- “Levioğullarından Kohatoğullarını aşiretlerine
ve oymaklarına göre say (numaralandır).
3- 30 yaştan itibaren 50 yaşına kadar
olanları, Yaklaşma Çadırında hizmet edebilecek herkesi (dahil et).
4- Kohatoğullarının Yaklaşma Çadırı
ile ilgili sorumlu oldukları şeyler: Kutsallar Kutsalı olan,
“Kodeş Akodaşim” (kutsalların kutsalı”
ifadesiyle;), Mişkanda bulunan masa (şulhan), şamdan (menora), sunaklar (mizbah)
ile Kodeş’teki Ahid Sandığı’nın
bulunduğu yeri perdenin (paroşet) kastedildiği şeklinde yorum var (İbn Ezra, IV.26).
Ayrıca Harun Nebi’nin kendisinin kastedildiği şeklinde yorum da var (İbn Ezra) (
Tora: Türkçe Çeviri ve
Açıklamalarıyla Tora ve Aftara: Bamidbar IV. 54)
5- Kamp yola çıkacağında Harun,
oğullarıyla gelecek. Perde (şeklindeki)
ayıracı indirecek ve Şehadet (Tanıklık) Sandığı’nı onunla örtecekler.
6- Üzerine de tehaşı
derisinden bir örtü koyacak, üstünü de tümüyle gök mavisi (renkte, yün) bir bez (branda)
serecekler ve (sandığın) taşıma kollarını ayarlayacaklar.
ıTehaş’ın yabani koç, fok balığı,
deniz ineği, porsuk olduğu yönünde farklı görüşler vardır.
7- İç masanın (ekmek masası) üzerine de gök
mavisi (yünden) bir branda serecekler. Üzerine de ekmek kalıplarını ve
tütsü kepçelerini ve oluklarını ve örtü görevi gören kenar desteklerini koy. Ve
üzerinde sürekli (duran) ekmek kalacak.
8- Üstüne de kırmızı (yünden) bir branda serecekler.
Onu da mavi işlenmiş deriden bir örtüyle örtecekler ve taşıma kollarını
yerleştirecekler.
9- Gök mavisi (yünden) bir branda da alıp,
aydınlatma Menorasını (şamdanı) ve kandillerini ve fitil maşalarını ve
tablalarını (kül kepçeciklerini) ve onun hizmetinde kullandıkları tüm
yağ kaplarını örtecekler.
10- Onu ve tüm araçlarını da mavi
işlenmiş deriden bir kılıfa sokacaklar ve sedyenin üzerine yerleştirecekler.
11- Altın Sunağın üzerine de gök mavisi
(yünden) bir
branda serecekler ve onu mavi işlenmiş deriden bir örtüyle örtecekler ve taşıma
kollarını yerleştirecekler.
12- Kodeş’in (Kutsal Alanın) içinde hizmet
etmekte kullandıkları tüm hizmet araçlarını da alacaklar ve gök mavisi (yünden)
bir kumaşın içine koyacaklar. Onları da mavi işlenmiş deriden bir örtüyle
örterek bir sedyenin üzerine yerleştirecekler.
13- (Bakır) Sunağı da külden
arındıracaklar ve üzerine erguvani (yünden) bir branda serecekler.
14- Üzerinde de hizmet ederken
kullandıkları tüm araçlarını ve buhurdanlıkları (kor küreklerini) ve kancaları
ve faraşları ve çanakları, (kısaca) sunağın tüm araçlarını üzerine
yerleştirecekler. Üstüne de mavi işlenmiş deriden bir örtü serecekler ve taşıma
kollarını yerleştirecekler.
15- Kamp yola çıkacağı zaman da Harun
ve oğulları Kodeşi (Kutsal
alanı) ve Kodeşe ait tüm eşyaları örtmeyi tamamlayacak. Kohatoğulları da (bu
eşyaları) taşımaya bundan sonra gelecekler ki Kodeşe temas ederek
ölmesinler. Tüm bunlar, Kohatoğullarının Yaklaşma Çadırındaki yükleridir.
16- Kohen Harun’un oğlu Elazar’ın
sorumluluğu da aydınlatma yağı ve koku tütsüsü ve daimi Minha kurbanı ve mesh
yağıdır. Mişkan’ın tümünün ve ondaki, Kodeş ve araçlarıyla ilgili her şeyin sorumluluğu
da (her şeyin
yönetimi Elazar’ın görevidir).”
Kohatler İçin Önlemler
17- Ve Yahwe, Musa ve Harun ile konuştu
ve onlara dedi ki:
18- “Kohat ailelerinden oluşan
kabilenin, Levililerden kopmalarına da izin vermeyin.
19- Kutsallar Kutsalıma (Kodeş Akodaşim’e)
yaklaşacakları zaman da Harun ile oğulları gelsinler ve her birine iş ve yük
versinler ki onlar (Kohatlar) da yaşamaya devam edebilsinler ve
ölmesinler.
20- Ancak,
(Kohatlar) Kodeş (Kutsal
mekanın eşyaları) örtülürken (veya yerleştirilirken) bakmak için
girmesinler ki ölmesinler.
Gerşon Ailelerinin Görevleri
21- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
22- “Gerşonoğullarının soyunu da aşiretlerine
ve oymaklarına göre say (numaralandır).
23- 30 yaştan itibaren 50 yaşına kadar
olanları numaralandır; Yaklaşma Çadırında görev alıp hizmet edebilecek herkesi (dahil et).
24- Gerşon ailelerinin sorumluluğu
hizmet etmek ve taşımaktır.
25- Mişkan’ın (çadırın) perdelerini; (yani)
Yaklaşma Çadırını ve örtüsünü ve en üstteki mavi işlenmiş deriden örtüyü ve Yaklaşma
Çadırının girişindeki perdeyi taşıyacaklar.
26- Avlunun asma perdelerini de Mişkan
ve Sunağı çevreleyen avlunun girişindeki perdeyi de (bu perdelerin) iplerini de tüm
hizmet aletlerini de kendilerine teslim edilecek her şeyi de (taşıyacaklar);
hizmet edecekler.
27- Gerşonoğulları da tüm işleri ve tüm
taşıma ve çalışmaları da Harun ve oğullarının sözüne göre (yapacaklar). Tüm yüklerini de onlara
zimmetli olarak emanet edeceksiniz.
28- Gerşonoğulları ailelerinin Yaklaşma
Çadırındaki işleri budur. Sorumlulukları da Kohen Harun’un oğlu İtamar’ın yetki
alanında (olacak).
Merari Ailelerinin Görevleri; Kohatlerin Sayımı
29- Merarioğulları, onları da aşiretlerine
ve oymaklarına göre say (numaralandır).
30- 30 yaştan itibaren 50 yaşına kadar
olanları numaralandır; Yaklaşma Çadırında görev alıp hizmet edebilecek herkesi (dahil et).
31- Bunların Yaklaşma Çadırındaki görev
ve sorumluluğu; Mişkan’ın çerçevelerini ve sürgülerini ve kirişlerini ve
kaidelerini (yuvalarını)
32- Ve avluyu çevreleyen direkleri ve
kaidelerini (yuvaları)
ve kancalarını ve iplerini… Taşımaktan sorumlu oldukları eşyaları da isimleriyle
(kaydederek) teslim edeceksiniz.
33- Merarioğulları ailelerinin Yaklaşma
Çadırındaki işleri bunlardır. Sorumlulukları da Kohen Harun’un oğlu İtamar’ın yetki
alanında (olacak).
34- Musa da Harun ve toplumun
başkanlarıyla birlikte Kohatoğullarını, aşiretlerine ve oymaklarına göre saydı (numaralandırdı).
35- 30 yaştan itibaren 50 yaşına kadar
olanları, Yaklaşma Çadırında görev alıp hizmet edebilecek herkesi (dahil etti).
36- Aşiretlerine göre numaralandırılanlar
(sayılanlar,
kaydedilenler) 2750 idi.
37- Bunlar, Musa ve Harun’un, Musa’nın eliyle
(aracılığıyla),
Yahwe’nin emrine göre Kohatların aşiretinden numaralandırdığı (saydığı,
kaydettiği) Yaklaşma Çadırında hizmet edenlerin kaydıydı.
Gerşonler ve Merarilerin Sayımı
38- Gerşonoğulları da aşiretlerine ve
oymaklarına göre numaralandırıldı (sayıldı,
kaydedildi)
39- 30 yaştan itibaren 50 yaşına kadar
olanlar; Yaklaşma Çadırında görev alıp hizmet edebilecek herkes,
40- Aşiretlerine ve oymaklarına göre
sayıları (kayıtları)
2630 idi.
41- Bu, Musa ve Harun’un, Musa’nın eliyle
(aracılığıyla),
Yahwe’nin emrine göre Gerşonoğulları aşiretinden numaralandırdığı, Yaklaşma Çadırında
hizmet edenlerin kaydıydı.
42- Merarioğulları da aşiretlerine ve
oymaklarına göre numaralandırıldı (sayıldı,
kaydedildi)
43- 30 yaştan itibaren 50 yaşına kadar
olanlar; Yaklaşma Çadırında görev alıp hizmet edebilecek herkes,
44- Aşiretlerine göre sayıları (kayıtları) 3200 idi.
45- Bu, Musa ve Harun’un, Musa’nın eliyle
(aracılığıyla) Yahwe’nin
emrine göre Merarioğulları aşiretinden numaralandırdığı, Yaklaşma Çadırında
hizmet edenlerin kaydıydı.
46- Musa, Harun ve toplumun
başkanlarıyla birlikte Levilileri de aşiretlerine ve oymaklarına göre saydı (numaralandırdı).
47- 30 yaştan itibaren 50 yaşına kadar
olanlar; Yaklaşma Çadırında görev alıp hizmet edebilecek herkes,
48- Numaralandırılanlar (sayılanlar) 8580 idi.
49- Yahwe’nin buyruğu doğrultusunda her
biri, hizmetine ve görevine göre Musa’nın eliyle numaralandırıldılar (kaydedildiler, görevlendirildiler);
Yahwe’nin Musa’ya emretmiş olduğu şekilde (yapıldı).
5.
Bap
Kampın Kutsal Tutulması
1- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
2- “İsrailoğullarına, tsaraatı
olan ve (vücudunda)
akıntısı olan ve leşten dolayı tame (necis, murdar) olan herkesi kamptan
çıkarmalarını emret!
ı
Cüzzam
ve benzeri bulaşıcı deri hastalıklarına genel olarak “tsaraat” denilmektedir.
Tame (necis, murdar) ile
ilgili hükümler Levililer Kitabının 21’inci babında anlatılmıştı.
3- (Bu durumdaki) tüm erkek ve
kadınları kampın dışına çıkarın ki, Benim aralarında yerleştiğim kamplarını
tame (necis, murdar) yapmasınlar.”
4- İsrailoğulları da böyle yaptılar ve
onları kampın dışına çıkardılar. (Böylece)
İsrailoğulları, Yahwe’nin Musa’ya emrettiği gibi yaptılar.
Bu
emir ile; deri hastalığı olan ve kişisel temizliğine dikkat etmeyen kişilerin,
çölde hareket halinde olan milyonlarca kişiye hastalık bulaştırarak ciddi bir
salgına sebebiyet vermelerinin önünün kesilmek istendiği kanaati oluşmaktadır.
Hırsızlık Tazminatı ve Kohenlere Bazı Bağışlar
5- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
6- “İsrailoğullarına de ki: ‘Eğer bir
adam ya da bir kadın, Yahwe’ye karşı sadakatsiz davranarak tüm insani hatalardan
(suçlardan) birini
işler ve o nefis (can, kişi) suçlu duruma düşerse;
7- Yaptığı hataları (suçları) itiraf edecek ve
haksızlık ettiği şeyi, üzerine de 5’inci payını da (tazminat olarak) ekleyecek,
haksızlık ettiği kişiye verecek.
8- Ancak o kişi (ölmüşse ve) suç konusu (borcun)
ödenebileceği bir varisi yoksa; (suçlu kişi) aşam (kabahatli kurbanı)
koçuna ek olarak, ödenmesi gereken şeyi (tazminatı) kohen için Yahwe’ye (adayarak)
verecek, (böylece) kendisi için istiğfarda bulunulacak.
9- İsrailoğullarının kutsallarından kohene
getirdikleri her türlü kaldırma (kefaret,
bedel) ona ait olacaktır.
10- Kişinin (bazı) kendine ayırdığı kutsalları
kendisine, kohene verdiği de ona (kohene) ait olacak.”
Koca, karısının zina yaptığından şüphelenmişse, yapılacak olan
hususlar.
11- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
12- “İsrailoğulları ile konuş ve onlara
de ki: “Bir adamın karısı (yanlış
bir yola) sapar ve ona ihanet ederse;
13- Bir adam, onunla (başkasının karısıyla) cinsel
ilişkiye girerse ve kocasından gözünden gizlerse ve kendini (kadın kendini)
tame (necis, murdar) ettiği halde fark edilmezse, ona karşı tanık da
yoksa ve (suç üstü) yakalanmamışsa;
14- Ve kadın tame (necis, murdar) olsun ya da tame
olmasın, kıskançlık adamda ruh haline dönüşürse (psikolojisin bozduysa,
saplantı haline geldiyse),
15- Adam karısını kohene getirir. Onunla
birlikte sunusunu da getirir; 1/10 efa (2,2 litre) arpa unu. Üzerine yağ
dökmeyecek, ancak üstüne günlük yerleştirmeyecek. Çünkü bu (un), bir kıskançlıklar minhasıdır;
günahı hatırlatan bir zikir (hatırlatma) minhasıdır.
16- Kohen de (kadını) yaklaştırır ve Yahwe’nin
Huzuruna çıkarır.
17- Ve Kohen kil bir kabın içine,
kutsal bir su alır. Kohen, Mişkanın zemininde bulunan topraktan da alır ve suyun
içine koyar.
18- Ve Kohen kadını Yahwe’nin Huzuruna
çıkarır ve başını (saçını)
gevşetir ve hatırlatma minhasını onun avuçlarına koyar. Bu, kıskançlık
Minhasıdır. Kohen’in elinde de lanetleyen acı su olacak.
“מִתְאָרֲרִים” (mit’arrim):
Lanetleyen, kınayan anlamına gelen bir fiildir.
19- Ve kohen, kadına yemin ettirecek ve
ona diyecek ki: ‘Şayet bir adam seninle yatmamış, sen de kocandan başka (biriyle
yatarak) kendini tame eden yola sapmadıysan, bu lanet saçan acı su senden uzak
olsun!
20- Ancak kocanın (nikahı) altındayken (başkasıyla
ilişkiye girip) yoldan sapmış, tame olmuşsan ve kocanın dışında bir adam
seninle yatmışsa…’
21- Kohen, kadına lanet yemini
ettirecek ve kohen kadına diyecek ki: ‘…Yahwe, (öldüğün zaman) uyluğunu
düşürmek, karnını da şişirmek suretiyle Yahwe, seni halkının arasında bir yemin
ve lanet için (ibretlik) yapsın.
22- Bu lanet getiren su da
bağırsaklarına ulaşsın ve karnının şişsin. Uyluğunun da düşsün!’ ‘Kadın da ‘Amen!
Amen!’ diyecek.
23- Kohen de bu bedduaları parşömene
yazacak ve (yazıları)
acı suyun içinde silecek.
24- Ve kadına bu lanet getiren acı suyu
içirecek. Bu su da onun (bedeninin)
içinde bir acılığa neden olacak.
25- Ve kohen, kıskançlıklar minhasını da
kadının elinden alacak ve bu minhayı Yahwe’nin Huzurunda (Tenufa hareketiyle) sallayacak
ve onu sunağa yaklaştıracak.
26- Kohen, ondan bir avuç alarak hoş
kokusunu sunağın üzerinde tüttürecek; sonra da suyu kadına içirecek.
27- Ve suyu içirecek. Eğer (kadın) tame (murdar, necis)
olmuş ve kocasına ihanet etmişse; bu su (bedeninin) içine girdiğinde
acılığa neden olacak ve karnı şişecek ve uyluğu çökecek. Ve Kadın, halkının
içinde lanet için (ibretlik) olacak.
28- Ancak eğer kadın tame (murdar, necis) olmamışsa ve saf
(temiz) ise; (bu ölümcül etkiden) muaf olacak ve soy üretebilecek.
29- Bir kadın, kocasının dışında (biriyle ilişkiye girerek)
yoldan sapıp tame (murdar, necis)
olduğunda, (uygulanacak) Kıskançlıklar Yasası budur.
30- Eğer, kıskançlık adamda ruh haline
dönüşmüşse (psikolojisin
bozduysa, saplantı haline geldiyse) kohen, kadını Yahwe’nin Huzuruna
çıkaracak ve ona bu kuralları uygulayacak.
31- Ve Adam kötülükten (kötülük yapmaktan, günah
işlemekten) kurtulacak, kadın da vebalini taşıyacak.”
6.
Bap
Nazir
1- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
2- “İsrailoğullarıyla konuş ve onlara
de ki: “Bir adam ya da kadın Yahwe Adına perhiz yapmak üzere nazirlik vaadinde
bulunur ve (kendisini)
ayırırsa;
Nazirlik, İbranicede “nezretmek, adakta
bulunmak, ayrılmak, Allah’a ibadette ve kullukta bulunmak; zahit, sofu ve
perhizkar olmak, dünyayı terk etmek; dünyadan yüz çevirmek (zühd), nefsini bir
şeye adamak, tahsis etmek ya da vakfetmek; taç giymek ve taçlanmak” anlamına
gelen “נָזִ֔ר” (nazar) (Koçman, s.543 ) fiilinden türemiş bir sözcük olduğu
belirtilmektedir. Saadya
da nazirlik sözcüğünü “Allah’a yakınlık sağlamak için ibadet ve taat
kastıyla adakla bulunma” olarak; nazir sözcüğünü ise “Allah’a yakınlaşma
kastıyla adak yapan” veya “yoğun ibadet sürecine giren kimse” anlamında “nasik”
olarak tercüme etmiştir. Nazirlik vaadinde bulunmak da kadın veya erkeğin, çocuk sahibi
olmak ya da kendisi için önemli bir şeyin gerçekleşmesi gibi birtakım dini ya
da psikolojik saiklerden hareketle “nezir” yapabilmektedir. Belli bir süre
tayin edilmemişse, “nazirlik” süresinin 30 gün ile sınırlı olduğu kabul
edilmektedir. (Raşy, IV) [Tefsirü’t-Tevrat
bi’l-Arabiyye, (N. Arslantaş Çev.). İstanbul. TYEKB Yayınları (2018). II.
1318,1319]. Nazirlik, kohen olmayan bir Yahudi’nin erişebileceği en üst
kutsiyet düzeyidir.
3- Yeni veya yıllanmış şaraptan
kaçınmalı, yeni veya yıllanmış şaraptan (üretilmiş) sirkeyi de içmemelidir. Üzüm suyu da içmemeli,
yaş ya da kuru üzüm de yememelidir.
4- Nazirlik süresince de üzüm
asmasında, çekirdeğinden kabuğuna kadar üzümden hiçbir şeyi yememelidir.
5- Nazirlik vaadi süresince de başından kesici
bir alet geçmemelidir (saçını
kesmemeli). Yahwe’ye adadığı nazirlik süresi dolana kadar da kutsal olacak,
başındaki saç tutamlarının uzamasına izin verecek.
6- Yahwe Adına nazirlik yaptığı süre
boyunca da ölü bir bedenin yakınına gelmeyecek.
7- Babası, annesi, erkek ya da kız kardeşi
için de olsa öldüklerinde onlar için kendisini tame (necis, murdar) yapamaz. Çünkü
İlahına (Yücesi Olana) ait taç başındadır.
8- Nazirlik süresinin tüm günleri
boyunca da (kişi)
Yahwe için kodeştir (kutsaldır, Yahwe’ye adanmış).
9- Ve eğer aniden yakınında bir kişi
ölürse ve taçlı başını tame (necis,
murdar) yaparsa, taharet yapacağı (yıkanacağı, arınacağı) gün başını
tıraş edecek; onu (saçını) 7’nci gün tıraş edecek.
10- 8’inci gün de Yaklaşma Çadırının
girişindeki kohene 2 kumru ya da 2 güvercin yavrusu getirecek.
11- Kohen de birini hatat (kefaret) kurbanı, birini de ola
(yakılan) kurbanı yapacak ve (ölü) canla ilgili hatası (suçu)
nedeniyle de onun için istiğfar edilecek ve o gün başını (tekrar) kutsal
kılacak,
12- Ve Yahwe için nazirlik günlerini
yenileyecek. Aşam (kabahatli)
kurbanı olarak da 1 yaşında bir (erkek) kuzu getirecek. Ancak tacı tame (necis,
murdar) olduğundan dolayı da (nazirlik yapmış olduğu) önceki günleri
düşecek.
13- Nazirlik ile ilgili yasa şudur: Nazirlik
günleri tamamlandığında, Yaklaşma Çadırının girişine getirilecek.
14- Ve Yahwe Adına kurbanını sunar: Ola
(yakılan)
kurbanı olarak ilk yılında kusursuz 1 (erkek) kuzu, Hatat (kefaret)
kurbanı olarak ilk yılında kusursuz 1 (dişi) kuzu ve Şelamim (paylaşım)
kurbanı olarak kusursuz 1 koç.
15- Ve ince undan yağla yoğrulmuş matsa
somunları ve üzerine yağ sürülmüş matsa gevrekleri (içeren) bir sepet ile (hayvan
kurbanlarına eşlik eden) minhalar (tahıl sunuları) ve nesehler (şarap
sunuları).
16- Kohen de (naziri ve getirdiklerini) Yahwe’nin
Huzuruna yaklaştıracak ve (nazirin) hatat (kefaret) ve ola (yakmalık)
sunularını yapacak.
17- Koçu, matsa sepeti ile, Yahwe Adına
bir Şelamim (paylaşım
kurbanı) kesimi olarak yapacak. Kohen (koçun) minhasını ve Nesehini
de yapacak.
18- Nazir de Yaklaşma Çadırının
girişinde başının tacını tıraş edecek. Başının tacına ait saçı da alacak ve şelamim
(paylaşım kurbanı)
kesiminin (etinin piştiği kazanın) altındaki ateşe koyacak.
19- (Nazir/ adanmış olan) Tacını tıraş
ettikten sonra da kohen, koçun pişmiş kolundan alacak ve sepetten de bir matsa
somunu ve bir matsa gevreği (alarak, bunları) nazirin avuçlarına bırakacak.
20- Kohen, bunları Yahwe’nin Huzurunda tenufa
(işlemine özgü
hareketlerle) ile sallar. Bunlar, tenufa (sallanan) göğsü ve teruma (kaldırma)
budu ile birlikte koheni için kutsal olacak (ona ait olacak). Sonra da
nazir (adanmış olan) şarap içebilir.
21- Nazir yapan ile ilgili hükümler
bunlardır. Nazirlik (ibadet
ve taat) amacıyla Yahwe’ye sunacağı bu kurbanı, maddi gücünün yeteceği (ek
olarak sunmak istediği) şeyler haricindedir. Ettiği vaade (yemine,
adağa) göre, nazirlik hükümlerine uygun yapacaktır.”
Kohenlerin Berahaları
22- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
23- “Harun’a ve oğullarıyla konuş ve
onlara de ki: ‘Şu sözleri söyleyerek İsrailoğullarını mübarek (bereketli) kılacaksınız:
24- ‘Yahwe seni mübarek kılsın ve
korusun.
25- Ve Yahwe, yüzünü aydınlatsın ve
sana lütuflar bahşetsin.
26- Ve Yahwe, yüzünü kaldırsın (seni korusun ve yardımcın olsun) ve
sana selamet (esenlik, huzur) versin.’
27- (Böylece) adımı İsrailoğullarının
üzerine koyacaklar (onların üzerine okuyacaklar), Ben de onları mübarek
kılacağım.
7.
Bap
Başkanların Kurbanları
1- Musa, Mişkan’ı kurmayı bitirdiği
gün onu meşhetti ve onu ve tüm eşyalarını takdis etti (kutsadı). Sunağı ve tüm
araçlarını da meshederek takdis etti.
2- İsrail’in başkanları da kurbanlar
getirdiler. Kendi aşiretlerinin başları ve kabilelerin başkanlarıydılar;
sayımlar sırasında hazır bulunanlar onlardı.
3- Yahwe’nin Huzurunda sunmak üzere 6
üstü kapalı yük arabası ve 12 sığır getirdiler; 2 başkan için 1 araba ve her başkan
için 1 sığır. Bunları Mişkan’ın önüne yaklaştırdılar.
4- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
5- “(Getirilenleri) Onlardan al. (Bunlar), Yaklaşma
Çadırının hizmetinin görülmesi için kullanılacaktır. Onları, işlerine uygun
olarak Levililere ver”.
6- Musa da arabaları ve sığırları
alarak onları Levililere verdi.
7- Arabaların ikisini ve sığırların
dördünü, işlerine uygun olarak Gerşonoğullarına verdi.
8- Arabaların dördünü ve sığırların 8ini
de işlerine uygun olarak Merarioğullarına verdi. (Bunları) Kohen Harun’un oğlu
İtamar’ın yönetiminde (verdi).
9- Kohatoğullarına ise (araba veya sığır) vermedi,
çünkü kodeş hizmeti (kutsal eşyalar ile ilgili işler) onlarındı; (bunları)
omuzlarında taşıyacaklardı.
10- Başkanlar meshedildiği gün, mizbahın
(sunağın)
hizmete açılış kurbanlarını getirdiler ve kurbanlarını sunağın önüne
yaklaştırdılar.
11- Yahwe de Musa’ya “mizbahın hizmete
açılışı için her gün bir başkan kurbanını getirecek.” dedi.
12- İlk gün kurbanını getiren, Yahuda
kabilesinden Amminadab’ın oğlu Nahşon oldu.
13- Ve kurbanı; Kutsiyet şekeline göre,
130 (şekel)
ağırlığında (2.964 gram) bir gümüş tas ve 70 şekel (1596 gram)
gümüş bir çanak. Her ikisi de minha (tahıl) kurbanı olarak, yağla
yoğrulmuş en kaliteli unla doluydu.
14- Ve tütsü ile dolu 10 (şekel ağırlığında 228 gram)
altın bir kepçe,
15- Ve ola
(yakılan) kurbanı olarak 1 öküz ve 1 koç, ilk
yaşında 1 (erkek) kuzu;
16- Ve hatat (kefaret) kurbanı olarak yeni
otlamaya başlamış 1 (erkek) oğlak,
17- Şelamim (paylaşım) kurbanı olarak da 2
sığır, 5 koç ve yeni otlamaya başlamış 5 (erkek) oğlak ile yaşlarını
doldurmuş 5 (erkek) kuzu. Amminadab’ın oğlu Nahşon’un kurbanı buydu.
2’nci Gün: İssakar
18- 2’nci gün, İssakar (kabilesi)
başkanı Tsuar’ın oğlu Netanel kurban getirdi.
19- Ve kurbanı; Kutsiyet şekeline göre,
130 (şekel)
ağırlığında (2.964 gram) bir gümüş tas ve 70 şekel (1596 gram)
gümüş bir çanak. Her ikisi de minha (tahıl) kurbanı olarak, yağla
yoğrulmuş en kaliteli unla doluydu.
20- Ve tütsü ile dolu 10 (şekel ağırlığında 228 gram)
altın bir kepçe,
21- Ve ola (yakılan) kurbanı olarak 1 öküz ve
1 koç, ilk yaşında 1 (erkek) kuzu;
22- Ve hatat (kefaret) kurbanı olarak yeni
otlamaya başlamış 1 (erkek) oğlak,
23- Şelamim (paylaşım) kurbanı olarak da 2
sığır, 5 koç ve yeni otlamaya başlamış 5 (erkek) oğlak ile yaşlarını
doldurmuş 5 (erkek) kuzu. Tsuar’ın oğlu Netanel’in kurbanı buydu.
3’üncü Gün: Zebulun
24- 3’üncü gün, Zebulun kabilesi
başkanı Helon’un oğlu Eliab.
25- Ve kurbanı; Kutsiyet şekeline göre,
130 (şekel)
ağırlığında (2.964 gram) bir gümüş tas ve 70 şekel (1596 gram)
gümüş bir çanak. Her ikisi de minha (tahıl) kurbanı olarak, yağla
yoğrulmuş en kaliteli unla doluydu.
26- Ve tütsü ile dolu 10 (şekel ağırlığında 228 gram)
altın bir kepçe,
27- Ve ola (yakılan) kurbanı olarak 1 öküz ve
1 koç, ilk yaşında 1 (erkek) kuzu;
28- Ve hatat (kefaret) kurbanı olarak yeni
otlamaya başlamış 1 (erkek) oğlak,
29- Şelamim (paylaşım) kurbanı olarak da 2
sığır, 5 koç ve yeni otlamaya başlamış 5 (erkek) oğlak ile yaşlarını
doldurmuş 5 (erkek) kuzu. Helon’un oğlu Eliab’ın kurbanı buydu.
4’üncü Gün: Ruben
30- 4’üncü gün, Ruben kabilesi başkanı Şedeur’un
oğlu Elitsur.
31- Ve kurbanı; Kutsiyet şekeline göre,
130 (şekel)
ağırlığında (2.964 gram) bir gümüş tas ve 70 şekel (1596 gram)
gümüş bir çanak. Her ikisi de minha (tahıl) kurbanı olarak, yağla
yoğrulmuş en kaliteli unla doluydu.
32- Ve tütsü ile dolu 10 (şekel ağırlığında 228 gram)
altın bir kepçe,
33- Ve ola (yakılan) kurbanı olarak 1 öküz ve
1 koç, ilk yaşında 1 (erkek) kuzu;
34- Ve hatat (kefaret) kurbanı olarak yeni
otlamaya başlamış 1 (erkek) oğlak,
35- Şelamim (paylaşım) kurbanı olarak da 2
sığır, 5 koç ve yeni otlamaya başlamış 5 (erkek) oğlak ile yaşlarını
doldurmuş 5 (erkek) kuzu. Şedeur’un oğlu Elitsur’un kurbanı buydu.
5’inci Gün: Şimon
36- 5’inci gün, Şimon kabilesi başkanı Tsurişadday’ın
oğlu Şelumiel.
37- Ve kurbanı; Kutsiyet şekeline göre,
130 (şekel)
ağırlığında (2.964 gram) bir gümüş tas ve 70 şekel (1596 gram)
gümüş bir çanak. Her ikisi de minha (tahıl) kurbanı olarak, yağla
yoğrulmuş en kaliteli unla doluydu.
38- Ve tütsü ile dolu 10 (şekel ağırlığında 228 gram)
altın bir kepçe,
39- Ve ola (yakılan) kurbanı olarak 1 öküz ve
1 koç, ilk yaşında 1 (erkek) kuzu;
40- Ve hatat (kefaret) kurbanı olarak yeni
otlamaya başlamış 1 (erkek) oğlak,
41- Şelamim (paylaşım) kurbanı olarak da 2
sığır, 5 koç ve yeni otlamaya başlamış 5 (erkek) oğlak ile yaşlarını
doldurmuş 5 (erkek) kuzu. Tsurişadday’ın oğlu Şelumiel’in kurbanı buydu.
6’ncı Gün: Gad
42- 6’ncı gün, Gad kabilesi başkanı Deuel’un
oğlu Elyasaf.
43- Ve kurbanı; Kutsiyet şekeline göre,
130 (şekel)
ağırlığında (2.964 gram) bir gümüş tas ve 70 şekel (1596 gram)
gümüş bir çanak. Her ikisi de minha (tahıl) kurbanı olarak, yağla
yoğrulmuş en kaliteli unla doluydu.
44- Ve tütsü ile dolu 10 (şekel ağırlığında 228 gram)
altın bir kepçe,
45- Ve ola (yakılan) kurbanı olarak 1 öküz ve
1 koç, ilk yaşında 1 (erkek) kuzu;
46- Ve hatat (kefaret) kurbanı olarak yeni
otlamaya başlamış 1 (erkek) oğlak,
47- Şelamim (paylaşım) kurbanı olarak da 2
sığır, 5 koç ve yeni otlamaya başlamış 5 (erkek) oğlak ile yaşlarını
doldurmuş 5 (erkek) kuzu. Deuel’un oğlu Elyasaf’ın kurbanı buydu.
7’nci Gün: Efrayim
48- 7’nci gün, Efrayim kabilesi başkanı
Ammihud’un oğlu Elişama.
49- Ve kurbanı; Kutsiyet şekeline göre,
130 (şekel)
ağırlığında (2.964 gram) bir gümüş tas ve 70 şekel (1596 gram)
gümüş bir çanak. Her ikisi de minha (tahıl) kurbanı olarak, yağla
yoğrulmuş en kaliteli unla doluydu.
50- Ve tütsü ile dolu 10 (şekel ağırlığında 228 gram)
altın bir kepçe,
51- Ve ola (yakılan) kurbanı olarak 1 öküz ve
1 koç, ilk yaşında 1 (erkek) kuzu;
52- Ve hatat (kefaret) kurbanı olarak yeni
otlamaya başlamış 1 (erkek) oğlak,
53- Şelamim (paylaşım) kurbanı olarak da 2
sığır, 5 koç ve yeni otlamaya başlamış 5 (erkek) oğlak ile yaşlarını
doldurmuş 5 (erkek) kuzu. Ammihud’un oğlu Elişama’nın kurbanı buydu.
8inci
Gün: Menaşe
54- 8inci gün, Menaşe kabilesi başkanı Pedatsur’un
oğlu Gamaliel.
55- Ve kurbanı; Kutsiyet şekeline göre,
130 (şekel)
ağırlığında (2.964 gram) bir gümüş tas ve 70 şekel (1596 gram)
gümüş bir çanak. Her ikisi de minha (tahıl) kurbanı olarak, yağla
yoğrulmuş en kaliteli unla doluydu.
56- Ve tütsü ile dolu 10 (şekel ağırlığında 228 gram)
altın bir kepçe,
57- Ve ola (yakılan) kurbanı olarak 1 öküz ve
1 koç, ilk yaşında 1 (erkek) kuzu;
58- Ve hatat (kefaret) kurbanı olarak yeni
otlamaya başlamış 1 (erkek) oğlak,
59- Şelamim (paylaşım) kurbanı olarak da 2
sığır, 5 koç ve yeni otlamaya başlamış 5 (erkek) oğlak ile yaşlarını
doldurmuş 5 (erkek) kuzu. Pedatsur’un oğlu Gamaliel’in kurbanı buydu.
9uncu Gün: Bünyamin
60- 9uncu gün, Bünyamin kabilesi
başkanı Gideoni’nin oğlu Abidan.
61- Ve kurbanı; Kutsiyet şekeline göre,
130 (şekel)
ağırlığında (2.964 gram) bir gümüş tas ve 70 şekel (1596 gram)
gümüş bir çanak. Her ikisi de minha (tahıl) kurbanı olarak, yağla
yoğrulmuş en kaliteli unla doluydu.
62- Ve tütsü ile dolu 10 (şekel ağırlığında 228 gram)
altın bir kepçe,
63- Ve ola (yakılan) kurbanı olarak 1 öküz ve
1 koç, ilk yaşında 1 (erkek) kuzu;
64- Ve hatat (kefaret) kurbanı olarak yeni
otlamaya başlamış 1 (erkek) oğlak,
65- Şelamim (paylaşım) kurbanı olarak da 2
sığır, 5 koç ve yeni otlamaya başlamış 5 (erkek) oğlak ile yaşlarını
doldurmuş 5 (erkek) kuzu. Gideoni’nin oğlu Abidan’in kurbanı buydu.
Onuncu Gün: Dan
66- Onuncu gün, Dan kabilesi başkanı Ammişadday’ın
oğlu Ahiezer.
67- Ve kurbanı; Kutsiyet şekeline göre,
130 (şekel)
ağırlığında (2.964 gram) bir gümüş tas ve 70 şekel (1596 gram)
gümüş bir çanak. Her ikisi de minha (tahıl) kurbanı olarak, yağla yoğrulmuş
en kaliteli unla doluydu.
68- Ve tütsü ile dolu 10 (şekel ağırlığında 228 gram)
altın bir kepçe,
69- Ve ola (yakılan) kurbanı olarak 1 öküz ve
1 koç, ilk yaşında 1 (erkek) kuzu;
70- Ve hatat (kefaret) kurbanı olarak yeni
otlamaya başlamış 1 (erkek) oğlak,
71- Şelamim (paylaşım) kurbanı olarak da 2
sığır, 5 koç ve yeni otlamaya başlamış 5 (erkek) oğlak ile yaşlarını
doldurmuş 5 (erkek) kuzu. Ammişadday’ın oğlu Ahiezer’in kurbanı buydu.
On Birinci Gün: Aşer
72- On birinci gün, Aşer kabilesi
başkanı Okran’ın oğlu Pagiel.
73- Ve kurbanı; Kutsiyet şekeline göre,
130 (şekel)
ağırlığında (2.964 gram) bir gümüş tas ve 70 şekel (1596 gram)
gümüş bir çanak. Her ikisi de minha (tahıl) kurbanı olarak, yağla
yoğrulmuş en kaliteli unla doluydu.
74- Ve tütsü ile dolu 10 (şekel ağırlığında 228 gram)
altın bir kepçe,
75- Ve ola (yakılan) kurbanı olarak 1 öküz ve
1 koç, ilk yaşında 1 (erkek) kuzu;
76- Ve hatat (kefaret) kurbanı olarak yeni
otlamaya başlamış 1 (erkek) oğlak,
77- Şelamim (paylaşım) kurbanı olarak da 2
sığır, 5 koç ve yeni otlamaya başlamış 5 (erkek) oğlak ile yaşlarını
doldurmuş 5 (erkek) kuzu. Okran’ın oğlu Pagiel’ın kurbanı buydu.
On 2’nci Gün: Naftali
78- On 2’nci gün, Naftali kabilesi
başkanı Enan’ın oğlu Ahira.
79- Ve kurbanı; Kutsiyet şekeline
göre, 130 (şekel)
ağırlığında (2.964 gram) bir gümüş tas ve 70 şekel (1596 gram)
gümüş bir çanak. Her ikisi de minha (tahıl) kurbanı olarak, yağla
yoğrulmuş en kaliteli unla doluydu.
80- Ve tütsü ile dolu 10 (şekel ağırlığında 228 gram)
altın bir kepçe,
81- Ve ola (yakılan) kurbanı olarak 1 öküz ve
1 koç, ilk yaşında 1 (erkek) kuzu;
82- Ve hatat (kefaret) kurbanı olarak yeni
otlamaya başlamış 1 (erkek) oğlak,
83- Şelamim (paylaşım) kurbanı olarak da 2
sığır, 5 koç ve yeni otlamaya başlamış 5 (erkek) oğlak ile yaşlarını
doldurmuş 5 (erkek) kuzu. Enan’ın oğlu Ahira’nın kurbanı buydu.
mizbahın (Sunağın) Hizmete Başlaması
84- mizbahın, meshedildiği gün, İsrail’in
başkanları tarafından (getirilen)
hizmete açılış kurbanları bunlardı: 12 gümüş tas ve 12 gümüş çanak ve 12 altın
kepçe.
85- Her bir tas da 130 (şekel) ve her bir çanak 70 (şekel)
gümüş. Eşyaların tüm gümüşü de kutsiyet şekeline göre 2400 (şekel=54,740
kg) idi.
86- Ve tütsü ile dolu 12 altın kepçe. Her
kepçe de kutsiyet şekeline göre 10 (şekel).
Kepçelerin tüm altını da 120 (şekel=2,736 kg) idi.
87- Ve ola (yakılan) kurbanı olarak (getirilen)
tüm hayvanlar; Minhaları (tahıl sunuları) ile (birlikte), 12 öküz,
12 koç, ilk yaşında 12 (erkek) kuzu. Hatat (kefaret) kurbanı
olarak da 12 (erkek) oğlak.
88- Ve şelamim (paylaşım kurbanı) kesimi olarak
(getirilen) tüm hayvanlar; 24 sığır, 60 koç, 60 (erkek) oğlak, yaşlarını
doldurmuş 60 (erkek) kuzu. mizbahın meshedildikten sonra (gerçekleştirilen)
hizmete açılış kurbanı buydu.
89- Ve Musa, (Yahwe ile) konuşmak üzere Yaklaşma
Çadırına girdiğinde, Tanıklık Sandığı’nın üzerindeki kapağın üstünden, 2
Keruvimin arasından kendisine hitap eden Ses’i duydu. (Yahwe) Ona (bu
şekilde) konuşmuştu.
Yüce Allah’ın, Musa Nebi ile
konuşması hususu Kur’an’da da şu ifadeyle anlatılmaktadır: “Ve Allah, Musa’ya kelimelerle (doğrudan) konuştu.” (Nisa, 4:164)
8.
Bap
Menora’nın (Şamdanın) Yakılışı
1- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
2- “Harun’la konuş ve ona de ki: ‘Kandilleri
yaktığında, menoranın (şamdanın)
merkezine doğru yedi kandil ışık verecek.’”
3- Harun da böyle yaptı; Yahwe’nin
Musa’ya emretmiş olduğu gibi, (Menora’nın)
kandillerini, menoranın merkezine doğru (yönlendirerek) yaktı.
4- Menoranın işçiliği şöyleydi:
Yekpare altından; tabanına kadar, çiçeğine kadar yekpareydi. Menora, Yahwe’nin
Musa’ya gösterdiği görünüşte yapılmıştı.
Levililerin Atanması
5- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
6- “Levilileri İsrailoğullarının
içinden al ve onları tahir et (temizle,
arındır).
“Tahir” sözcüğü sadece fiziki değil, manevi bir temizliği de ifade
eder.
7- Onları arındırmak için şöyle yap: Üzerlerine
hatat (kefaret
kurbanı) suyundan serpeceksin. Tüm bedenlerini de tıraş etsinler. Giysilerini
de mikveye daldırıp tahir kılacaksın.
Mikve,
içinde en az 332 litre su kapasitesine sahip olan küçük havuza/küvete
denmektir. Buna arınma (temizlenme) havuzu da demektir. Yahudi dinini kabul
eden kişilerin ve muayyen (regl, adet) dönemlerinden sonra kadınların ve
evlenecek olan kadınların ve dinen kirli sayılanların temizlenmek için girmek
zorunda oldukları havuzdur (küvettir).
8- Yağla yoğrulmuş ince un minhasıyla birlikte
de sığır cinsinden bir öküz alacaklar. Hatat (kefaret) kurbanı olarak da başka bir öküz
alacaksın.
9- Ve Levilileri Yaklaşma Çadırının
önüne yaklaştır ve İsrailoğulları topluluğuni topla.
10- Ve Levilileri, Yahwe’nin Huzuruna
yaklaştır. İsrailoğulları da ellerini Levililerin üstüne dayasınlar.
11- Harun da Yahwe için hizmet
edebilmeleri için İsrailoğullarından Levilileri, tenufa (sallama) sunusu gibi Yahwe’nin
Huzurunda sunacak.
12- Levililer de ellerini öküzlerin başına
dayasınlar. Levililer için istiğfar etmek için de Yahwe Adına, (öküzlerden) birini hatat (kefaret)
kurbanı, birini de ola (yakılan) kurbanı yapacaksın.
13- Levilileri de Harun’un ve
oğullarının önünde hazır edecek ve onları Yahwe Adına tenufa (sallama) sunusu gibi
sunacaksın.
14- Ve Levilileri, İsrailoğullarından ayırmış
olacaksın ve Levililer Bana ait olacaklar.
15- Ardından da Levililer, Yaklaşma Çadırına
hizmet etmeye gelecekler. Onları tahir kılacak ve onları tenufa (sallama) sunusu gibi
sunacaksın.
16- Çünkü onlar İsrailoğullarının
içinden (ayrılıp)
Bana adandılar. Onları, tüm rahim açanların, (yani) İsrailoğullarından
herkesin behorunun yerine Kendime aldım.
Bir annenin doğurduğu
ilk çocuk erkek ise behor unvanı alır. Kadının il doğurduğu çocuk kız ise,
sonradan doğan ilk erkek çocuk behor olarak anılmamaktadır.
17- Zira ister insan ister hayvan
olsun, İsrailoğullarındaki tüm behorlar Bana aitti. Mısır diyarındaki tüm
behorları öldürdüğüm zaman onları Kendim için kutsal kılmıştım.
18- Ancak (şimdi) Levilileri,
İsrailoğullarındaki tüm behorların yerine aldım
19- Ve İsrailoğullarının Yaklaşma Çadırında
hizmet etmeleri için ve İsrailoğulları için istiğfar etmeleri için Levilileri, İsrailoğullarının
içinden (ayırarak)
Harun’a ve oğullarına verdim. Bu sayede İsrailoğullarından olan Kodeşe (kutsal
mekana) yaklaştığı zaman İsrailoğullarının başına bela gelmeyecek.”
20- Musa da Harun ve tüm İsrailoğulları
topluluğu ile Levililere, Yahwe’nin Musa’ya Levililerle ilgili emretmiş
olduğunun tümünü yaptı. İsrailoğulları da onları (tam olarak) bu şekilde
yaptılar.
21- Levililer de tahir (temiz, arınmış) kılındılar ve (bedenlerini
ve) giysilerini mikveye daldırdılar. Harun da onları Yahwe’nin Huzurunda tenufa
(hareketleriyle) salladı. Ve Harun, tahir (temiz, arınmış) kılınmaları
için istiğfar etti.
22- Ardından da Levililer, Yaklaşma Çadırındaki
görevlerini Harun’un ve oğullarının önünde yerine getirmek üzere geldiler ve Yahwe’nin,
Musa’ya Levililerle ilgili buyruklarına uygun şekilde yaptılar.
Levililerin Hizmet Sürelerileri
23- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
24- “Levililer için (yasa) budur: 25 yaşından itibaren
Yaklaşma Çadırına hizmet etmek için gelecekler.
25- 50 yaşında da ondan (hizmetten) dönecek ve artık
çalışmayacaklar.
26- Ancak Yaklaşma Çadırının korunması
için kardeşleriyle birlikte hizmet edecek, ancak önceki hizmetleri yapmayacaklar.
Levililere bu şekilde sorumluluklar vereceksiniz.
9.
Bap
Çölde Pesah (Fısıh) Bayramı
1- Ve (İsrailoğullarının) Mısır’dan
çıkışının 2’nci yılının ilk ayında Yahwe, Sina çölünde Musa’ya konuştu ve ona
dedi ki:
2- “İsrailoğulları Pesah’ı (Fısıh Bayramını) vaktinde
yapsınlar.
3- Onu bu ayın 14’üncü gününde öğleden
sonra, vaktinde yapsınlar. Onu, bütün kurallarına ve hükümlerine uygun olarak
yapmalıdırlar!”
4- Musa da Fısıh Bayramını yapmaları
için İsrailoğullarıyla konuştu.
5- Ve Fısıh Bayramını ilk ayın 14’üncü
gününde öğleden sonra Sina çölünde yaptılar. İsrailoğulları, Yahwe’nin Musa’ya
emretmiş olduğu her şeyi yerine getirdiler.
6- Ancak leş nedeniyle tame (necis, murdar) olan bazı
adamlar vardı ve (onlar) Fısıh Bayramını o gün yapamayacaklardı. (Bu
yüzden) O gün, Musa’nın ve Harun’un huzuruna geldiler.
7- O insanlar (Musa’ya) dediler ki: “Biz leş
nedeniyle tameyiz. Neden Yahwe’nin kurbanını İsrailoğulları ile birlikte
vaktinde yapmaktan neden mahrum kalalım?”
8- Musa da onlara “Yahwe’nin
hakkınızdaki emrini öğreninceye kadar bekleyin.” dedi.
Pesah-kurbanının Telafisi
9- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve ona
dedi ki.
10- “İsrailoğullarıyla konuş ve de ki:
“Sizden ya da nesillerinizden herhangi bir kişi leş nedeniyle tame (necis, murdar) olmuşsa ya da uzak
yoldaysa; Yahwe için Fısıh kurbanını (şöyle) yapacaktır:
11- (Bunlar) 2’nci ayda 14’üncü
günde öğleden sonra yapacaklar ve onu matsa ve acı otlarla yiyecekler.
12- Ve (etinden) Sabaha artırmayacak ve
onda kemik kırmayacaklar ve onlar (Fısıh
kurbanının) diğer kurallarını da yerine getirecekler.
13- Tahir olduğu ve bir yolculukta olmadığı
halde Fısıh kurbanını yapmayı ihmal eden kişi ise; o can halkından koparılacaktır.
Zira Yahwe’nin kurbanını vaktinde getirmemiştir. O kişi günahının vebalini
taşıyacak.
14- Ve eğer aranıza bir ger (yerleşik yabancı) katılırsa; (o
da) Yahwe için Fısıh kurbanını ve Fısıh kurbanının kurallarına ve
hükümlerine uygun şekilde yapmalıdır. Bu, hepiniz için tek bir tora (yasa)
olacak; hem gerler hem de Ezrah (doğuştan Yahudi olan) için.”
Yolculuk İçin İlahi İşaretler
15- (Musa’nın) Mişkanı kurduğu gün,
bulut, (Yaklaşma Çadırının içindeki) Şehadet (Tanıklık Levhaları’nın)
çadırı olan Mişkanı örttü. Akşam vaktinden sabaha kadar da Mişkanın üzerinde ateşe benzer bir görüntü
oluştu.
16- Ve (artık bundan sonra) sürekli
böyle olacaktı; (Mişkan’ı gündüz vakti) bulut kaplayacaktı, geceleyin de
ateş görüntüsü (belirecekti).
17- Ve ne zamana Bulut, Mişkanın
üstünden kalktıysa (hareket
ettiyse) İsrailoğulları ancak o zaman yola çıkarlardı; bulut nerede durursa,
İsrailoğulları da orada kamp kurarlardı.
18- Ve İsrailoğulları, Yahwe’nin Emrine
göre yola çıkar, Yahwe’nin Emrine göre de kamp kurarlardı. Bulut, Mişkanın
üzerinde barındığı süre boyunca da kamp kurdular.
19- Bulut, Mişkanın üzerinde uzun bir
süre kaldığında İsrailoğulları da Yahwe’ye karşı sorumluluklarına yerine
getirir ve yolculuk yapmazlardı.
20- Bazen bulut Mişkan’ın üzerinde sayılı
günler kalırdı. Ve (İsrailoğulları)
Yahwe’nin Emrine göre kamp kurar ve Yahwe’nin Emrine göre yola çıkarlardı.
21- Bazen de bulut (Mişkan’ın üzerinde sadece)
akşamdan sabaha kadar kalır, sabah kalktığında da (İsrailoğulları) yola
çıkarlardı. Bulut, gündüz ya da gece kalktığında (İsrailoğulları) yola
çıkarlardı.
22- Bulutun Mişkanın üzerinde kalması 2
gün ya da 1 ay ya da 1 yıl olsun; İsrailoğulları kamp kuracak ve yolculuk
etmeyeceklerdi. Ama (bulut)
kalkınca yolculuk ederlerdi.
23- Ve Yahwe’nin Emrine göre kamp kurdular
ve Yahwe’nin Emrine göre yola çıktılar ve Yahwe’nin, Musa’ya verdiği emirler
doğrultusunda Yahwe’ye karşı sorumluluklarını yerine getirdiler.
10.
Bap
Borazanlar
1- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
2- “Kendine gümüşten 2 borazan yap.
Onları da yekpare yapacaksın. (Bu
borazanlar) topluluğu çağırmak ve kampları yola çıkarmak için kullanacaksın.
3- “(Görevliler) Onları (ikisini) düz ve uzun bir sesle
çaldıklarında tüm topluluk sana, Yaklaşma Çadırının girişine toplanacak.
4- Eğer biriyle düz ve uzun bir ses
çalarlarsa, İsrail’in binli gruplarının başları olan başkanlar senin için (gelip huzurunda) toplanacaklar.
5- Kesik sesler çalındığında, doğuda
kurulmuş olan kamplar yola çıkacak.
6- 2’nci kez kesik sesler çaldığında,
güneyde kurulmuş olan kamplar yola çıkacak. (İsrailoğullarının) Yola çıkışları için (işaret
olarak) kesik ses çalınacak.
7- Ancak topluluğu toplarken (yalnızca) düz ve uzun bir ses
çalacaksınız; kesik sesler çalmayacaksınız.
8- Borazanları da Harun’un oğulları kohenler
çalacaklar. Bu da sizin için nesilleriniz boyunca ebedi bir tora (yasa) olacak.
9- Ve eğer ülkenizde, size baskı yapan
düşmana karşı savaşa çıkarsanız, borazanlarla kesik sesler çalın. Yüceniz Olan (ilahınız) Yahwe’nin katında
hatırlanacak ve düşmanlarınızdan kurtarılacaksınız.
10- Sevinç gününüzde de bayramlarınızda
da aylarınızın başlarında da ola (yakmalık)
kurbanlarınız ve şelamim (paylaşım) kesimleriniz için de borazanları
çalacaksınız. (Bu) sizin için Yüceniz Olanın katında hatırlatıcı olacak. Ben,
İlahınız (Yüceniz Olan) Yahwe’yim.”
İsrailoğulları Sina’dan Ayrılıyor
11- 2’nci yılın, 2’nci ayının 20’sinde
de bulut, Tanıklık Mişkanının üzerinden kalktı.
12- İsrailoğulları da Sina çölünden,
yolculuk düzenlerine göre yola çıktılar ve bulut Paran çölünde durdu.
13- (Böylece) ilk kez Yahwe’nin Emrine
göre ve Musa’nın yönetiminde yola çıktılar.
14- İlk sırada, (tüm) kolordularıyla, Yahudaoğulları
ordugah (kamp) sancağı yola çıktı. Ordususun başında Amminadab’ın oğlu
Nahşon (vardı).
15- İssakaroğulları kabilesi ordusunun
başında da Tsuar’ın oğlu Netanel,
16- Zebulunoğulları kabilesi ordusunun
başında da Helon’un oğlu Eliab (vardı).
17- Mişkan söküldü ve Mişkan’ın
taşıyıcıları Gerşonoğulları ve Merarioğulları yola çıktılar.
18- Kolordularıyla da Ruben’in ordugah
sancağı yola çıktı. Ordusunun başında da Şedeur’un oğlu Elitsur (vardı).
19- Şimonoğulları kabilesi ordusunun
başında da Tsurişadday’ın oğlu Şelumiel (vardı).
20- Gadoğulları kabilesi ordusunun
başında da Deuel’un oğlu Elyasaf (vardı).
21- Mukaddesin (Kutsal eşyaların) taşıyıcıları
Kohatlar da yola çıktılar. Onlar (ordular) gelene kadar, Mişkan’ı
kuracaklardı.
22- Kolordularıyla da Efrayimoğulları ordugah
sancağı yola çıktı. Ordusunun başında Ammihud’un oğlu Elişama (vardı).
23- Menaşeoğulları kabilesi
kolordusunun başında da Pedatsur’un oğlu Gamaliel (vardı).
24- Bünyaminoğulları kabilesi ordusunun
başında da Gideoni’nin oğlu Abidan (vardı).
25- Kolordularıyla da kampların
artçıları (görevi
yapan) Danoğulları ordugah sancağı da yola çıktı. Ordusunun başında da Ammişadday’ın
oğlu Ahiezer (vardı).
Danoğulları, sayıca kalabalık olduğu
için önden gidenlerin güvenliğini sağlarlardı. Bunlar, İsrailoğullarının geride
unuttukları eşyaları toplamak amacıyla da en arkadan gelirlerdi. Dan sancağının
en arkasında ise Naftali kabilesi bulunmaktaydı. (İbn Ezra, IV)
26- Aşeroğulları kabilesi ordusunun
başında da Okran’ın oğlu Pagiel (vardı).
27- Naftalioğulları kabilesi ordusunun
başında da Enan’ın oğlu Ahira (vardı).
28- İsrailoğullarının, ordularına göre
yolculuk düzeni böyleydi. Ve yola çıktılar.
29- Musa da kayınpederi Medyenli (Medyenli) Reuel’in oğlu Hobab’a
dedi ki: “Biz, Yahwe’nin ‘Onu size vereceğim’ dediği yere gidiyoruz. Bizimle
gel; sana hayırda bulunuruz. Çünkü Yahwe, İsrail için hayırdan söz etti.”
Reuel’in oğlu Hobab, Yitro’nun
isimlerinden biriydi. Reuel
(Çıkış, 2:18) Yeter (Çıkış,4:18), Yitro (Çıkış, 18:1), Hobab (burası ve başka
yerler), Hever (Hakimler, 4:11), Putiel (Çıkış, 6:25). Hem Hobab hem de Reuel
bunlar arasında sayılmaktadır. Bir görüşe göre Reuel, Yitro’nun değil, onun
babasının ismidir. Buna göre Yitro’nun kızları hakkındaki “babaları Reuel’e
geldiklerinde” (Çıkış, 2:18) sözlerinden kastedilen, “büyükbabaları Reuel”dir.
Zira çocukların büyükbabalarını da “baba” olarak adlandırmaları doğaldır (Raşi;
krş. Başlangıç, 32:10). Bu durumda bu ayetet “Reuel’in oğlu ve Moşe’nin
kayınpederi olan Hobab”dan bahsedilmektedir. Yani Yitro’dan (Raşbam). Hobab
ismi, “Hiba – Sevgi; Sempati” kökünden gelir ve Yitro’nun Tora’ya olan
sevgisini vurgular (Sifre; Raşi). Ramban, Yitro’nun bu ismi, bir kişinin iman
ettikten sonra bir İbrani ismi alması geleneği doğrultusunda aldığı
görüşündedir. ( Tora:
Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara: Bamidbar IV. 186)
30- Ona, “(Sizinle) gitmeyeceğim! Toprağıma,
aileme gideceğim.” dedi.
31- (Musa) dedi ki: “Bizi şimdi terk
etme. Ne de olsa çöldeki kamp yerlerimizi tanıyorsun ve bize rehber
olabilirsin.
32- Bizimle geldiğin takdirde, Yahwe’nin
bize bahşedeceği o hayır (ile) sana da hayırda bulunuruz.”
33- Ve Yahwe’nin Dağı’ndan 3 üç günlük bir
mesafe katettiler. Yahwe’nin Ahit Sandığıı da onlar için bir
dinlenme yeri hazırlamak üzere 3 günlük mesafe önlerinde gidiyordu.
ı “וַֽאֲר֨וֹן בְּרִית” “Ahit Sandığı
ifadesi ilk defa bu ayette (Sayılar, 10:33)
kullanılmaktadır. Ahit Sandığı’nın yapımı ise Çıkış, 25:8-16
ayetlerinde anlatılmaktadır.
Raşi, burada söz edilen sandığın, asıl
“Aron Aberit” değil, Musa’nın kırmış olduğu ilk “On Emir” levhalarının taşınmasında
kullanılan 2’nci bir sandık olduğunu belirtir. Bu sandık halkın savaşa
giderken beraberinde götürdüğü sandıktır (bkz. Yasanın Tekrarı 10:1). Musa, “Aron Aberit”in yapılmasına kadar
olan sürede hem kırık levhaları hem de 2’nci levhaları bu sandığın içinde tutmuştur.
“Aron Aberit” yapıldıktan sonra da 2’nci levhaları buradan oraya aktarmış, kırık
levhalar ise burada kalmıştır (Yasanın Tekrarı 10:1, Raşi o.a., Mizrahi o.a.).
34- Kamptan yola çıktıklarında Yahwe’nin
Bulutu gündüz vakti onların üzerindeydi.
Harun’un Yolculuğu
35- Sandık yola çıkış sırasında da Musa,
“Kalk ey Yahwe! Düşmanların dağılsınlar! Sen’den nefret edenler önünden
kaçsınlar!” derdi.
36- Durduğunda da “Geri dön ey Yahwe,
İsrail’in on binlerce binlerine!” derdi.
11.
Bap
Şikâyetler
1- Ve halk (yaşadıkları zorluklardan dolayı)
şikayet eder gibi oldu. Bu (şikayet) da Yahwe’nin Kulağı’nda kötü idi. Yahwe
de duydu ve burnu tüttü (öfkelendi) ve Yahwe’nin Ateşi aralarında yandı ve
ordugahın (kamp alanının) bazı kenarını (yakıp) tüketti.
2- Halk da Musa’ya yakardı, Musa da Yahwe’ye
dua etti ve ateş (toprağa)
battı.
3- Bu yere Tavera (yangın yeri) adını verildi. Zira
Yahwe’nin Ateşi aralarında tutuşturmuştu.
4- (Mısır’dan çıkarken) halka (İsrailoğullarına)
yamanan bir grup da bir arzuyaı kapıldı. İsrailoğulları da (eski
şikâyetlerine) döndü ve ağlayıp dediler ki: “Bize et yedirecek kimse yok mu?!...
ı
Buradaki Taava sözcüğü “tutku,
arzu, yoğun istek, şehvet” gibi anlamlar taşır. Bu özellikle fiziksel istekler şeklindedir.
5- Mısır’da
bedava yediğimiz balıkları hatırlıyoruz; salatalıkları, karpuzları, pırasaları,
soğanları ve sarımsakları…
6- Oysa
şimdi hiçbir şeyimiz yok ve canımız kurudu! Gözümüz sadece mennde (ona
muhtaç bırakıldık)!”
7- Men, kişniş tohumu gibiydi ve
inciye benziyordu.
8- Halk da dolaşıp toplar, el
değirmeninde öğütür veya havanda döver, tencerede pişirir ya da onu pideler
haline getirirdi. Tadı da yağlı hamurun tadı gibiydi.
Burada geçen LeŞaD sözcüğü “Layiş - Yoğurma”,
“Şemen – Yağ” ve “Devaş – Bal” sözcüklerinin baş harflerinden oluşur. Buna
göre, menn’in tadı da yağla yoğrulmuş ve balla tatlandırılmış bir hamur gibidir
(Raşi). Bu tanım, Men ile ilgili daha önce yapılmış “tadı ballı gözleme gibiydi”
(Çıkış 16:31) tasvirini hatırlatmaktadır.
(Tora: Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara: Bamidbar IV. 200)
9- Geceleyin kampa çiy düştüğünde de “men”
üzerine inerdi.
10- Musa da insanların aileleriyle birlikte
çadırının girişinde ağladığını duydu. Yahwe’nin de öfkesi fazlasıyla
alevlenmişti. (Durum)
Musa’nın gözünde de kötüydü.
11- Musa da Yahwe’ye dedi ki: “Neden
kuluna kötülük ettin? Neden gözünde beğeni bulmadım da tüm bu halkın yükünü
üzerime koyuyorsun?
12- Hamile kalıp da onları doğuran ben
miyim ki bana ‘atalarıma yemin ettiğin toprağa (gelene kadar) onu (halkı)
bir dadının, kendisine emanet edilen emzikteki çocuğu taşıdığı gibi koynunda
taşı’ diyorsun?!
13- Bütün bu insanlara vermek için eti
nereden bulacağım? Çünkü bana ‘Bize et ver de yiyelim’ diye sızlanıp
duruyorlar!
14- Tüm bu halkı ben tek başıma taşıyamıyorum,
çünkü bu benim için çok ağır!
15- Eğer bana da böyle davranacaksan ve
eğer gözünde beğeni bulduysam, beni şimdi öldür ki sefilliğimi görmeme izin
verme!”
16- Yahwe de Musa’ya dedi ki: “Bana
İsrail’in ihtiyarlarından (ileri
gelenlerinden, seçkinlerinden), halkın ihtiyarları ve denetçileri olarak
tanıdığın 70 kişi topla ve onları Yaklaşma Çadırına getir ve orada seninle
hazır dursunlar.
17- Ben de ineceğim ve seninle
konuşacağım ve üzerindeki Ruh’u arttırıp onların üzerine yerleştireceğim. Ve (böylece onlar da) halkın yükünü
seninle taşıyacaklar, sen de tek başına taşımak zorunda kalmayacaksın.
18- Halka da de ki: ‘Yarın için
hazırlanın, et yiyeceksiniz. Çünkü Yahwe’nin Kulağına ‘Bize kim et yedirecek?!
Mısır’da durumumuz iyiydi!’ diye ağladınız. Yahwe de size et verecek ve
yiyeceksiniz.
19- (Sadece) bir gün, iki gün
yemeyeceksiniz! Beş gün, on gün, yirmi gün de değil!
20- Bir ayın günleri kadar! Burnunuzdan
gelene ve siz tiksininceye kadar! Çünkü aranızda bulunan Yahwe’yi hor gördünüz
ve O’nun huzurunda ‘Niye Mısır’dan çıktık ki!’ diye ağladınız.”
21- Musa da dedi ki: “Aralarında
bulunduğum kavmin erkekleri 600.000. Ve Sen ‘onlara et vereceğim; tam bir ay
yiyecekler.’ dedin.
22- Davar ve sığırın tümü kesilse
onlara yeter mi? Denizin tüm balıkları toplansa onlara yeter mi?”
23- Yahwe de Musa’ya dedi ki: “Yahwe’nin
eli mi kısalacak? Şimdi Emrimin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini göreceksin!”
24- Musa da çıktı ve Yahwe’nin
sözleriyle halka konuştu. Halkın ihtiyarlarından (ileri gelen, seçkin) da 70 kişi
topladı ve onları Çadırın çevresinde hazır etti.
25- Yahwe de bir bulutun içinde indi ve
onunla konuştu ve (Musa’nın)
üzerindeki Ruh’tan arttırdı ve ihtiyar (ileri gelen, seçkin) 70 kişinin
üzerine yerleştirdi. Ruh da üzerlerine çöker çökmez (bu kişiler) nebilik
ettiler ve devam etmedilerı.
Bu 70 kişinin Nebiliği ile ilgili
olarak 2 farklı görüş vardır: “peygamberlik gücü elde ettiler ve bunu
kaybetmediler” veya “peygamberlik gücü elde ettiler ama bunu koruyamadılar”
(The Living Torah).
26- İki kişi kampta kalmıştı. Birinin
adı Eldad, 2’ncisinin adı ise Medad’dı. Ruh, onların üzerine çöktü. Onlar da
yazılı olanlar arasında olmalarına rağmen Çadır’a çıkmamışlardı; fakat (yine de) kampın içinde nebilik
ediyorlardı.
27- Bir genç koştu ve “Eldad ve Medad
kampta nebilik ediyorlar!” diyerek (durumu)
Musa’ya anlattı.
28- Gençliğinden beri Musa’nın
hizmetkârı olan Nun’un oğlu Yeşu (Yeoşua)
da “Adoni (efendim, rabbim) Musa, o ikisini hapset (engelle)!”
dedi.
29- Musa da dedi ki: “Benim adıma
kıskanıyor musun?! Keşke Yahwe, Ruhu’nu onların üzerine yerleştirse de Yahwe’nin
halkının tümü nebi olsa!”
30- Musa ve İsrail’in ihtiyarları kampa
döndüklerinde;
31- Yahwe’nin yanından bir rüzgâr yola
çıkıp denizden selvalarıı kopararak kampın üzerine sürdü. (Kuşlar) Kampın çevresinde her
yöne bir günlük mesafe kadar (yayılmış) ve toprağın yüzeyinden 2 ama
yükseklikte (uçuyorlardı).
ı Selvanın bıldırcın olduğu söyleniyor olsa da 4 kuş
türüne (ardıç kuşu, keklik, sülün ve bıldırcın) verilen bir ad olduğundan da
söz edilmektedir.
32- Halk da kalktı ve o günün tümünde
ve gecesinde ve ertesi günün tümünde selvaları topladı. Onlardan (herkes) en az 10 omerı
(22 lt) topladı. Onları da kampın çevresi boyunca yere serdiler.ı
ı 1 omer, 2,2 litrelik bir hacim
miktarı kadardır (Çıkış, 16:36).
ıı Yüce Allah’ın, kendilerine 1 ay
boyunca her gün et göndereceğini bildirdiği halde, bunların gereksiz yere ihtiyaçlarından
çok daha fazla kuş öldürdükleri ve öldürdüklerini kampın dışına yığdıkları görülüyor.
33- (Selvanın) etini dişlerinin
arasındayken ve henüz bitmemişken (çiğnemeleri bitip yutmamışken), Yahwe’nin
öfkesi alevlendi ve Yahwe halkı son derece büyük bir darbeyle vurdu.
34- Ve buraya Kivrot Ataava (Arzu, şehvet mezarları) adını
verildi. Çünkü arzularına yenik düşen halkı orada gömdüler.
35- Halk da Kivrot Ataava’dan Hatserotı
yoluna çıktı ve Hatserot’ta kaldılar.
ı Hatserot’un,
Sina'dan Akabe'ye gidiş güzergahında, Sina'nın 37 mil kadar kuzeydoğusunda
bulunan " Ayn Hadra" ( Yeşilpınar) olduğu belirtilir.
Bu Bapta anlatılan hususlar Kur’an’da
şöyle geçmektedir: “Hani “Ey Musa, tek
(çeşit) yemeğe sabredemeyiz. Bizim için Rabbine dua et, yerin bitirdiği
şeylerde; baklasından ve sarımsağından ve acurundan ve mercimeğinden ve
soğanından bize çıkarsın.” demiştiniz. “Hayırlı olanı daha düşük olanla mı
değiştirmek istiyorsunuz? Şehre inin, diledikleriniz sizin için (orada) vardır.”
demişti. Üzerlerine alçaklık ve miskinlik (muhtaçlık) damgası vuruldu ve Allah’ın
gazabına (öfkesine) uğradılar…” (Bakara, 2:61)
12.
Bap
Miryam’ın (Meryem’in) cezalandırılması
1- Meryem ve Harun, almış olduğu (evlendiği) Kuşi (Habeşistanlı)
kadın nedeniyle Musa’ya karşı (aleyhinde) konuştular. Çünkü Musa Habeşli
bir kadın almıştı.
2- Dediler ki: “Yahwe, gerçekten
sadece Musa’nın eliyle (aracılığıyla)
mı konuştu? Bizim aracılığımızla da konuşmadı mı?” Ve Yahwe (bunları)
duydu.
3- Musa da yeryüzündeki insan ırkının
tümünden daha mütevaziı idi.
ı Tevrat’ta “ana(v) meod”
şeklinde geçen bu ifadesi; mütevazı, “halim-selim. Allah’tan hakkıyla korkan,
alçakgönüllü, muttaki, vera sahibi ve zahit” gibi anlamlara gelmektedir.
Meryem’in Cezası
4- Yahwe de birdenbire Musa’ya, Harun’a
ve Meryem’e “Üçünüz Yaklaşma Çadırına çıkın!” dedi. Üçü de çıktılar.
5- ve Yahwe, bulut sütununun içinde indi
ve Çadırın girişinde durdu ve Harun ve Meryem’i çağırdı. İkisi de öne çıktı.
6- Dedi ki: “Şimdi
sözlerimi (dikkatle)
dinleyin! İkinizden biri nebi olduğunda, ona Yahwe olduğumu ya rüya ile
bildiririm ya da onunla rüyada konuşurum.
Rüyanın bir vahiy çeşidi olduğu
burada da Başlangıç, 15:1 ayetinde de görülmektedir.
7- Kulum Musa ise böyle değil! Evimin
tümünde güvenilirdir o!
8- Onunla ağızdan ağıza veya rüyetle (görüntü ile vizyonla) konuşurum;
bilmecelerle (gizemli olarak) değil! (O kadar ki) Yahwe’nin
resmine bakar! Kuluma karşı, Musa’ya karşı (aleyhinde) konuşmaktan neden
çekinmediniz?!”
9- Yahwe’nin öfkesi onlara karşı
alevlendi ve (Yahwe
oradan) gitti.
10- Bulut da Çadır’ın üstünden ayrıldı.
Ve öyle oldu, Meryem tsaraattan dolayı kar gibiydi (bembeyazdı). Harun, Meryem’e
döndü ve işte o (Meryem) tsaraat olmuştu.
Cüzzam ve benzeri bulaşıcı
hastalıklarla “tsaraat” denilmektedir.
11- Harun da Musa’ya dedi ki: “Aman
Adoni (Rabbim,
efendim)! yalvarıyorum! Akılsızlık ederek işlediğimiz bu hatayı (suçu)
aleyhimizde tutma (bizi sorumlu tutma).
12- Lütfen, (Meryem), annesinin rahminden
çıktığında vücudunun yarısı yenmiş ölü (doğan bir bebek) gibi olmasın.”
13- Musa
da Yahwe’ye “Lütfen Yücem (El na)! Lütfen ona şifa ver!”
diye haykırdı.
Meryem Karantina Altına Alınıyor
14- Yahwe de Musa’ya dedi ki: “Babası (sinirlenip) yüzüne tükürse yedi
gün boyunca utanç duymaz mıydı?! Yedi gün boyunca kampın dışında (karantinada)
tutulsun. Ardından (kampa) kabul edilebilir.”
15- Meryem de yedi gün boyunca kampın
dışında kaldı. İnsanlar da Meryem (aralarına)
getirilene kadar yola çıkmadılar.
16- Ardından da insanlar, Hatserot’tan
yola çıktılar ve Paran çölünde kamp kurdular.
13.
Bap
Vadedilen Toprakları Keşif Görevi
1- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
2- “Adamlar gönder ve Benim,
İsrailoğullarına vermekte olduğum Kenan diyarında keşif yapsınlar (araştırıp bilgi toplasınlar).
Atalarının her kabilesinden Her bir ata kabilesinden, aralarında lider olan birer
kişi gönderin.”
3- Musa da Yahwe’nin Emrine uygun
olarak onları Paran çölünden gönderdi. Hepsi İsrailoğullarında lider kişilerdi.
4- İsimleri de şunlardı: Ruben kabilesinden
Zakur oğlu Şamua.
5- Şimon kabilesinden Hori oğlu Şafat.
6- Yahuda kabilesinden Yefune oğlu
Kaleb.
7- İssakar kabilesinden Yusuf oğlu
İgal.
8- Efrayim kabilesinden Nun oğlu Oşea.
9- Bünyamin kabilesinden Rafu oğlu
Palti.
10- Zebulun kabilesinden Sodi oğlu
Gadiel.
11- Yusuf kabilesinden, Menaşe kabilesi
adına Susi oğlu Gadi.
12- Dan kabilesinden Gemali oğlu Amiel.
13- Aşer kabilesinden Mihael oğlu Setur.
14- Naftali kabilesinden Vofsi oğlu
Nahbi.
15- Gad kabilesinden Mahi oğlu Geuel.
16- Musa’nın diyarı hakkında bilgi
toplamak üzere gönderdiği adamların isimleri bunlardı. Musa Nun oğlu Oşea’ya
Yeşu (Yeoşua)
adını vermişti.
17- Musa onları Kenan diyarı hakkında
bilgi toplamak üzere gönderdiğinde onlara dedi ki: “Önce kıbleden (güneyden bu o diyara) girin ve
dağa çıkın.”
18- Ülkenin de nasıl olduğunu görün.
Üzerinde oturan halkı da (inceleyin);
güçlü müdür, yoksa zayıf mı? (Nüfusça) Az mıdır, yoksa çok mu?
19- Oturmakta oldukları ülke de iyi
midir, yoksa kötü mü? İçinde oturdukları şehirler de açık alanda mı, yoksa sur
içinde mi?
20- Toprak da yağlı mı yoksa zayıf mı? (Verimli mi yoksa çorak mı?)
Ağacı var mı, yoksa yok mu? Ve cesaretli olun, (o memleketin) meyvesinden
de getirin.” Zira günler, üzümlerin ilk ürünlerini verdikleri günlerdi.
21- Ve çıktılar ve ülkeyi, Tsin
çölünden (Ölü
Deniz’in güney batı sahilindedir) Hamat (Suriye’deki Hama) yakınlarındaki
geniş meydana (Bekaa Vadisi’ne) kadar araştırdılar.
22- Güneyden girdiler ve Hebron’a (El Halil’e) kadar çıktılar. Anak’ını
torunları Ahiman, Şeşay ve Talmay oradaydı. Hebron, Mısır’daki Tsoan’danıı
7 yıl önce inşa edilmişti.
ı Birçok çeviride “Anak” sözcüğünün “Dev”
anlamına geldiği, söz konusu halkın da çok uzun boylu veya iri oldukları iddia
edilmektedir.
ıı Tevrat’ın bir başka kitabı olan
İşaya’da (30:4) “Tso’an” olarak zikredilen şehir, Nil Deltası’nın
güneydoğusunda, “Çoban Krallar” lakaplı “Hiksoslar”a başkentlik yapmıştır. M
.Ö. 1 330 tarihli Eski Mısır dilinde yazılmış bir dokümanda fırtına ilahı Set’in
burada bulunduğu belirtilir. Hiksosların bu puta taptıkları kabul edilmektedir.
Sonraki dönemlerde ise XXL Paro hanedanlığı sırasında başkent olan “Tinnis”, bu
süreçte fevkalade gelişme kaydetmiştir. Günümüzde “San’ül Hacer” olarak
isimlendirilmektedir. [Tefsirü’t-Tevrat
bi’l-Arabiyye, (N. Arslantaş Çev.). İstanbul. TYEKB Yayınları (2018). II.
1378,1399]
23- Ve Eşkol (salkım) vadisine kadar geldiler
ve oradan, üzüm salkımı (ile birlikte) bir asma dalı kestiler ve onu iki
kişi sırık üstünde (sırayla) taşıdılar. Narlardan ve incirlerden de (aldılar).
24- İsrailoğullarının oradan kesmiş
oldukları salkım nedeniyle de o yere Eşkol (Salkım) vadisi adı verildi.
25- Ve 40
günün sonunda ülke hakkında topladıkları bilgilerle (Musa’nın yanına) döndüler.
26- Ve Paran çölüne gittiler. Ve Kadeş’teki
Musa, Harun ve İsrailoğulları topluluğunin yanına geldiler ve tüm topluluğa bilgi
getirdiler ve onlara o diyarın meyvelerini gösterdiler.
27- Ve ona (Musa’ya) anlattılar ve dediler
ki: “Bizi gönderdiğin diyara geldik. Gerçekten de süt ve bal akıyor ve bu da
meyvesi.
28- Bununla birlikte, ülkede yaşayan
insanlar güçlüdür. Şehirler de muhkem (sağlam) ve çok büyük. Ve orada Anak’ın
torunlarını gördük.
29- Güney bölgesinde Amalek oturuyor.
Hiti, Yevusi ve Amori (halkları)
de dağlarda. Kenanlılar da denizin kıyısında ve Ürdün’ün (nehrinin) kıyısında
oturuyor.
30- (Ülke hakkında bilgi toplamak için Yahuda
kabilesinden seçilen temsilci Yefune oğlu) Kaleb de halkı Musa’nın önünde susturdu
ve dedi ki: “Elbette ki çıkacağız ve onu ele geçireceğiz. Çünkü bunun
üstesinden gelebiliriz!”
31- Onunla (ülke hakkında bilgi toplamak için)
çıkmış olan insanlar da “O halka karşı çıkamayız. Çünkü bizden daha güçlüdürler.”
dediler,
32- Ve hakkında bilgi topladıkları ülke
hakkında İsrailoğulları arasında kötü haber yaydılar ve “Hakkında bilgi
toplamak için gittiğimiz ülke, sakinlerini yiyip bitiren bir ülkedir ve içinde
gördüğümüz tüm insanlar da iri cüsseli insanlardır.
33- Ve orada devleri gördük; devlerden
gelen Anak’ın oğullarını. Ve kendimizi (onların yanında) çekirgeler gibi gördük. Onların
gözünde de öyleydik!”
14.
Bap
1- Ve bütün topluluk sesini yükseltip
haykırdı ve halk o gece ağladı.
2- Ve tüm İsrailoğulları Musa’ya ve
Harun’a şikâyete başladı. Ve tüm topluluk onlara dedi ki: “Keşke Mısır diyarında
veya bu çölde ölseydik! Ah keşke ölseydik!
3- Yahwe, bizi kılıçla yere serilmemiz
için mi bu ülkeye getiriyor?! Karılarımız ve çocuklarımız da yağmalanacak. Mısır’a
dönsek daha iyi olmaz mı?!”
4- Ve birbirlerine “(Kendimize yeni bir) Baş atayalım
ve Mısır’a dönelim.” dediler.
5- Musa ve Harun de toplanan tüm
İsrailoğulları topluluğunin önünde kendilerini yüz üstü yere kapandılar.
6- Ülke hakkında bilgi toplayanlardan
Nun’un oğlu Yeşu ile Yefune oğlu Kaleb de giysilerini yırttılar.
7- ve
tüm İsrailoğulları topluluğuna dediler ki: “Hakkında bilgi toplamak gayesiyle gittiğimiz
ülke, o çok iyi bir ülke!
8- Eğer
Yahwe bizden memnun olursa bizi de bu ülkeye, ki süt ve balın aktığı ülkedir, getirecek ve onu bize verecektir.
9- Sadece
Yahwe’ye isyan etmeyin! Ülkenin halkından da korkmayın. Çünkü onlar
ekmeğimizdir. Zira korumaları onlardan ayrıldı ve Yahwe bizimledir; onlardan
korkmayın!”
10- Ama
tüm topluluk onları taşa tutmakla tehdit etti. Yahwe’nin İzzeti de Yaklaşma Çadırında
tüm İsrailoğullarına göründü.
Halkı İmha Tehdidi
11- Ve Yahwe, Musa’ya dedi ki: “Bu halk
daha ne kadar Bana isyan edecek? Aralarında gerçekleştirdiğim tüm ayetlere (kanıt, işaret, mucize) rağmen
ne zamana kadar Bana iman etmeyecekler (inanmayacak ve güvenmeyecekler)?
12- Onları salgın (hastalık) ile vururum ve
mirastan mahrum ederim. Seni de onlardan daha büyük ve daha güçlü bir ulus yaparım!”
13- Musa da Yahwe’ye dedi ki: “Bu halkı
kuvvetinle içinden çıkarmış olduğun Mısırlılar duyacaklar,
14- Ve bu ülkenin sakinlerine
anlatacaklar. Senin de Yahwe olduğunu ve
bu kavmin arasında bulunduğunu ve gözle göründüğünü ve bulutunun onların
üzerinde durduğunu ve onların önünde gündüzleri bulut sütunu, geceleri de ateş
sütunu yürüttüğünü da duydular.
15- Bu halkı tek bir adammış gibi
öldürürsen, ününüzü duyan bu uluslar şunu diyeceklerdir:
16- ‘Yahwe, onlara (vereceğine dair) yemin etmiş
olduğu diyara bu halkı getiremediği için onları çölde öldürdü.
17- Şimdi, lütfen Adonay (Rabbim, Efendim), bana
buyurduğun gibi kudretini büyüklüğü tecelli etsin.
18- Yahwe, Öfkesini Geciktiren ve çok
hesedı eden; Günahı ve kötülükleri Bağışlayan ve Temizleyendir. Ancak
haksızlıkları temize çıkarmaz; babalarının suçunu oğullarında da 3’üncü ve 4’üncü
kuşaklarında da hatırda tutar.
ı “חֶ֕סֶד”
(hesed); “merhamet, iyilik, lütuf, sevgi, ihsan, hayırda bulunma, şefaat,
adalet, erdem ve fazilet” gibi anlamlara gelmektedir.
19- Nasıl ki bu halkı Mısır’dan buraya kadar
yüklenip getirdin; bu halkın bilerek işledikleri günahlarını da hesedinin
büyüklüğüyle bağışla.”
20- Yahwe de dedi ki: “İsteğin üzerine affediyorum.
21- Ancak! Ben Hay (var olan, hayat veren) oldukça ve
tüm yeryüzü Yahwe’nin izzetiyle doldukça,
22- Ki, Mısır’da ve çölde gösterdiğim
izzetime ve gerçekleştirdiğim ayetlere (kanıt, işaret, mucize) rağmen Beni şimdi 10 defa sınamış,
yine de Sözümü dinlememiş olan tüm bu insanlar,
23- Atalarına (vereceğime) yemin etmiş olduğum
ülkeyi görürlerse…!! Beni kızdıran kimse onu (vadettiğim toprakları) görmeyecektir!
24- Ancak kulum Kaleb, içinde farklı
bir ruh olduğu ve Beni tamamen takip ettiği için, onun gittiği ülkeye
getireceğim ve onun soyundan gelenler onu miras alacak (orayı mülk edinecek).
13’üncü
bapta ve bu ayetlerde geçen hususlar, Kur’an’da şöyle anlatılmaktadır: “(Musa dedi ki:) Ey kavmim! Allah’ın size yazdığı kutsal
toprağa girin ve arkanıza dönmeyin. Yoksa hüsrana uğrayarak dönmüş
olursunuz.” “Ey Musa! Orada cebbar (çok güçlü, zorlayıcı,
kuvvetli) bir toplum var, onlar
çıkmadıkça biz oraya girmeyiz. Oradan çıkarlarsa, biz de gireriz.” dediler. Korkanların arasından Allah’ın kendilerine lütufta bulunduğu iki
adam dedi ki: “Onlara karşı kapıdan girin. Eğer girerseniz galip geleceksiniz.
Eğer iman ediyorsanız (İnanıyor ve tasdik ediyorsanız) da Allah’a tevekkül
edin.” “Ey Musa! onlar orada oldukça
biz oraya asla girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin, savaşın! Biz burada
oturacağız!” dediler. “Rabbim!
Ben, kendimden ve kardeşimden başkasına malik değilim (söz geçiremiyorum).
Bizimle, fasıklar topluluğunun arasını ayır!” dedi. Buyurdu ki: “Orası (vadedilen toprak) onlara kırk yıl haram
kılındı. Yeryüzünde şaşkın şaşkın dolaşacaklar. Öyleyse fasıklar topluluğuna
üzülme!” (Maide, 5:21-26)
25- Şu anda Amalekliler ve Kenanlılar vadide
ikamet ediyorlar. (Bu
nedenle) Yarın (geri) dönün ve Kızıldeniz yönünde çöle doğru yola
çıkın.”
ı Amaleklilerin, İshak Nebinin
ağabeyi Esav’ın (Edom) torunu Amalek’in soyundan olduğu söylenmektedir
(Yaratılış 36:12).
Kırk Yıllık Göçebelik Cezası
26- Ve Yahwe, Musa’ya ve Harun’a
konuştu ve onlara dedi ki:
27- “Bana karşı homurdanan bu kötü topluluğa
daha ne kadar katlanacağım?! İsrail oğullarının Bana karşı dile getirdikleri
şikayetleri duydum.
28- Onlara de ki: “Yahwe diyor ki: Ben
Hayy Olanım! (Daima
diriyim; evrenlerdeki hayatın kaynağıyım ve hayatı elinde tutanım). Sizin,
Kulaklarıma söylediklerinizin aynısını eğer yapmazsam!..
29- Sizin leşleriniz bu çölde düşecek!
Sayımda numaralandırılanların hepsi; 20 yaşında veya daha büyük herkes… Çünkü
Bana karşı homurdandınız!
30- Sizi içinde barındıracağıma yemin
ettiğim ülkeye gelirseniz (öyle
mi!)… Yefune oğlu Kaleb ve Nun’un oğlu Yeşu hariç!
31- Ancak “Yağmalanacaklar!” dediğiniz
çocuklarınızı (bu
ülkeye) getireceğim ve sizin hor gördüğünüz ülkeyi (vatan)
bilecekler.
32- Ama size gelince; leşleriniz bu
çölde düşecek…
33- Çocuklarınız da 40 yıl çölde
dolaşıp duracaklar ve çölde leşleriniz tamamlanana kadar ihanetinizi (sizin günahın vebalini) taşıyacaklar.
34- Ülkeyi araştırdığınız günlerin
sayısı (olan) 40
güne denk olarak, her güne karşılık 1 yıl (olmak üzere) günahlarınızın
yükünü 40 yıl taşıyacaklar. Muhalefetimi de (size karşı hoşnutsuzluğumu da)
bileceksiniz.
35- Ben Yahwe! Bana karşı toplanan tüm
bu kötü topluluğa bunu yapacağım! Bu çölde tüketilecekler ve orada ölecekler,
diyorum.
36- Musa’nın ülkeyi araştırmak üzere
gönderdiği ve döndüklerinde ülke hakkında kötü konuşarak tüm topluluğu Ona (Yahwe’ye) karşı şikâyete
kışkırtmış olan insanlar,
37- Ülke hakkında kötü bilgi getiren o
insanlar, Yahwe’nin Huzurunda bir salgınla öldüler.
38- Ancak ülkeyi araştırmaya giden bu
adamlardan Nun’un oğlu Yeşu ve Yefune oğlu Kaleb hayatta kaldılar.
39- Musa da bu sözleri tüm
İsrailoğullarına anlattı, halk da çok üzüldü.
40- Ve sabah vakti kalkıp dağlık
bölgenin tepesine çıktılar ve “İşte buradayız! Yahwe’nin (bize vereceğini) vadettiği yere
gideceği! Gerçekten de günah işledik!” dediler.
41- Ancak Musa dedi ki: “Yahwe’nin Emrini
neden göz ardı ediyorsunuz? Bu (gayretiniz)
başarılı olmayacak!
42- (Kenen diyarına) çıkmayın! Çünkü
Yahwe aranızda değil! Düşmanlarınız tarafından vurulup yenilmeyin.
43- Amalekliler ve Kenanlılar orada
karşınıza çıkacaklar. Yahwe’ye yüz çevirdiğin için de O sizinle olmayacak ve (bu nedenle de) kılıçtan geçirilirsiniz.”
44- Onlar (kendilerine güvenip) dağın tepesine
çıktılar. Ancak Yahwe’nin Antlaşma Sandığı da Musa da ordugâhtan ayrılmadı.
45- O dağda ikamet eden Amalekliler ve Kenanlılar
da indiler ve onlara (saldırıp)
darbe indirdiler ve onları Horma’ya kadar vurdular.
Amalekliler, bunların bir çoğunun
kaçmasına dahi imkan tanımayıp katletmişlerdi. (Bkz: Sforno, s. 722)
15.
Bap
Kurbanlarla birlikte sunulan minhalar
1- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
2- “İsrailoğullarıyla konuş ve onlara
de ki: “Size vermekte olduğum anavatanınıza geleceğiniz zaman,
3- Nezir (adak) ya da gönüllü olarak veyahut
bayramlarınızda (zorunlu olarak) sığır (bakara) veya davardan
Yahwe için bir ola (yakılan) kurbanı
ya da (şelamim; paylaşma) kesimi yapar da Yahwe için hoş bir koku
olmasını (kabul edilmesini) istiyorsanız;
4- O zaman Yahwe’ye sunusunu sunan
kişi, 1/4 hin (0,9
litre) yağ ile yoğrulmuş 1/10 (efa; 2,2 lt) ince undan bir minha (tahıl
sunusu) getirmelidir.
5- ola (yakılan) kurbanı ya da (şelamim; paylaşma) kesimi her
bir kuzu için de 1/4 hin (0,9 litre) nesehlik (şarap
sunusu).
6- Ya da bir koç için, 1/3 hin (1,2 litre) yağ ile yoğrulmuş
2/10 (efa; 4,4 lt) ince undan bir minha (tahıl sunusu) yap.
7- Neseh (şarap sunusu) de 1/3 hin (1,2
litre). Yahwe’ye hoş bir koku olarak sunacaksın.
8- Yahwe için bir ola (yakılan) kurbanı ya da bir
nezir (adak) ya da bir şelamim (paylaşım) kesimi (olarak)
genç bir sığır (boğa) hazırladığın zaman da,
9- Bu genç boğanın yanında 1/2 hin (1,8 litre) yağ ile yoğrulmuş
3/10 (efa; 6,6 lt) ince undan bir minha (tahıl sunusu) getirmeli.
10- Neseh olarak da 1/2 hin (1,8 litre) şarap getireceksin. (Böylece,
o şarap) Yahwe için hoş bir kokulu (kabul edilmiş) yakılan bir sunu (olacak).
11- Her boğa veya her (erkek) kuzu veya (her) keçi
için bu şekilde yapılacaktır.
12- (Kurban) yapacağınız sayıya
göre, her biri için sayısına göre (minha sunusu) yapacaksınız.
13- Tüm ezrah (doğuştan Yahudi) olanlar, Yahwe
için hoş bir koku olacak (kabul edilecek) bir yakılan kurban sunusunu bu
şekilde yapacak.
14- Ve eğer tüm nesilleriniz boyunca
aranıza bir ger (yerleşik
yabancı) katılırsa ya da hâlihazırda aranızdaysa ve Yahwe için hoş bir koku
olacak (kabul edilecek) bir yakılan kurban yapacaksa, (siz) nasıl
yapıyorsanız (o da) aynı şekilde yapacaktır.
15- Ey topluluk! Hem sizin için hem de
aranıza sonradan dahil olan ger (yerleşik
yabancı) için tek bir kural (geçerlidir). Ve bu, nesilleriniz boyunca
geçerli olacak bir kuraldır; siz nasılsanız, bir ger de Yahwe’nin Huzurunda
sizinle aynı (konumda) olacak!
16- Hem sizin için hem de aranıza ikamet
eden ger için de tek bir tora (yasa)
ve tek bir hüküm olacak.
17- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
18- İsrailoğullarıyla konuş ve onlara
de ki: “Sizi getirmekte olduğum ülkeye girdiğinizde,
19- Ve ülkenin ekmeğinden yediğinizde, Yahwe
için bir terumaı (kaldırma
sunusu) kaldıracaksınız (sunacaksınız).
ı
“תְּרוּמָ֑ה”
(teruma) sözcüğü, “kurban, bağış, katkı, hediye, ödenek, yardım ve teberru”
gibi anlamlara gelmektedir. “Teruma” esasen kişinin Allah rızası için malından
özellikle de ürünlerinden içinden gelerek belli oranlarda yaptığı bağış
anlamına gelmektedir. Terumanın herhangi bir zorlama olmaksızın yapıldığı için
de “yüce bağış” olarak isimlendirilmesi oldukça yerindedir. Tevrat’ta teruma’nın
değişik türlerinden bahsedilir. Bunlar İsrailoğulları erkeklerinden alınan
yarım şekel: ilk tahıl ve meyvelerden
yapılan sunu (bikurim),
hazırlanan hamurlardan ayrılıp kohene takdim edilmesi gereken sunu (hala),
şelamim kurbanları ile birlikte takdim edilen pideler (hal-lot); Levililere
takdim edilen onda birlik pay (terumat ha-ma’aser) ile toprak, şarap ya da
yağdan Kohenlere verilmesi gereken paylar (terumat ha-kohanim) gibi, çok farklı
kalemlerden oluşmaktadır. Bu bapta ise Mesken’in (Mişkan) inşası için yapılacak
gönüllü bağışlardan bahsedilmektedir. Bu bağışlar, meyve, inci ya da değerli
taş gibi parasal değeri olan şeyler değildir. Mesken için kabul edilenler,
Mesken’in yapımında bizzat kullanılabilecek on üç kalemden oluşan şeylerdir. [Tefsirü’t-Tevrat bi’l-Arabiyye, (N.
Arslantaş Çev.). İstanbul. TYEKB Yayınları (2018). I. 894,895]
20- Hamurunuzun ilkinden de bir somun (bağış) kaldıracaksınız. Bunu da
harman kaldırması (tohum teruması) gibi kaldıracaksınız.
21- Nesilleriniz boyunca da hamurunuzun
ilkinden Yahwe Adına bir teruma vereceksiniz.
Ödev ve sorumlulukları kasıtsız olarak yerine getirilmeyerek
günah işlenmesi nedeniyle toplumun yapması gerekenler
22- Ve eğer yanlış yapar ve Yahwe’nin,
Musa’ya söylediği bu ödev ve sorumlulukları yerine getirmezseniz;
23- Yahwe’nin, Musa’nın eliyle (aracılığıyla) size emrettiği her
şeyi ve tüm nesilleriniz boyunca, Yahwe’nin size emrettiği her şeyi (yerine
getirmezseniz),
24- (Bu ihlalleri) toplumun bilgisi
olmadan cehalet nedeniyle işlenmişse; o zaman tüm toplum, kurallara uygun
olarak minhası (tahıl sunusu) ve nesehi (şarap sunusu) ile
birlikte, Yahwe için hoş bir koku olacak (kabul edilecek) bir ola (yakılan)
kurbanı olarak genç bir boğa, hatat (kefaret) kurbanı olarak da bir teke
sunacaktır.
25- Kohen de tüm İsrailoğulları toplumu
için istiğfar edecek ve (onlar
da) bağışlanacaklar. Zira bu günah kasıtsızdı. Günahları nedeniyle de Yahwe için
yakılan bir kurban ile hatat (kefaret) kurbanlarını getirdiler.
26- Ve tüm İsrailoğulları toplumu ile aralarına
katılmış gerler (yerleşik
yabancılar) bağışlanacak. Çünkü tüm
halk için, (bu yapılan) kasıtlı değildi.
Ödev ve sorumlulukları kasıtsız olarak yerine getirilmeyerek
günah işlenmesi nedeniyle bireyin yapması gerekenler
27- Ve eğer bir nefis (kişi, can) istemeden bir hata (suç)
işlenmişse; hatat (kefaret) kurbanı olarak ilk yaşında bir (dişi)
oğlak getirmelidir.
28- Kohen de kasıtsız olarak hata (suç) işleyen kişi için onun
için Yahwe’nin Huzurunda istiğfar edecek ve bağışlanması için onu (kefaret
kurbanı) kefaret edecek.
29- İsrailoğulları arasında ezrah (doğuştan Yahudi) olan için de aralarına
yaşayan ger (yerleşik yabancı) için de tek bir tora (yasa) olacak.
30- Ancak ezrah ve ger olandan, kaldırılmış bir el ile (açıkça, arsızca suç) işleyen
kişi, Yahwe’yi küfretmiştir (O’nu inkar etmiştir). O nefis (kişi,
can) da halkından koparılacaktır.
31- Çünkü Yahwe’nin kelamını (sözünü,
emrini) hafife almış ve O’nun emrini (uymayarak) geçersiz kılmıştır. O nefis (kişi, can) da tamamen kesilip
atılacaktır. Günahını da (günahın vebalini de) taşıyacak.
Odun Toplayan Adam
32- İsrailoğulları çölde iken, şabat (cumartesi) günü odun toplayan
bir adam buldular.
33- Onu odun toplarken bulanlar da onu
Musa’ya, Harun’a ve tüm topluluğa getirdiler.
34- Onu nezarethaneye koydular; zira
ona ne yapılacağı açıklanmamıştı.
Şabat İhlalinin Cezası
35- Yahwe de Musa’ya dedi ki: “Adam öldürülecek!
Onu kampın dışında tüm topluluk (topluluk)
recmedecek (taşa tutarak öldürecek).”
36- Tüm topluluk da onu kampın dışına
çıkardı ve onu taşa tuttular ve öldü. Yahwe’nin, Musa’ya emretmiş olduğu gibi.
37- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
38- İsrailoğullarıyla konuş ve onlara
söyle; nesilleri boyunca kendileri için giysilerinin köşelerine tsitsit (püsküller, saçaklar) yapsınlar;
köşenin püskülüne de gök mavisi bir iplik koysunlar.
39- Bu, sizin için görebileceğiniz
belirgin bir tsitsit (püskül)
olacak. B sayede de Yahwe’nin tüm emirlerini hatırlayarak onlarla amel edeceksiniz
(uygulayacaksınız). Bunun sonucunda, yüreklerinizin ve gözlerinizin arzularının
peşine düşmez ve zaniı olmazsınız.
ı
Arapçası
“zani” İbranicesi de “זֹנִ֖י” (zoni) kelimesi “זָנָה” (zanah) kelimesinden
türemiş olabilir. Bu fiil “zina yapmak”, “ahlak yolundan sapmak”, “ahlaksızlık
yapmak” veya “yasaklanmış cinsel ilişkiye girmek” anlamlarına gelir.
40- Böylece tüm emirlerimi hatırlayacak
ve yapacaksınız ve İlahınız (Yüceniz
Olan) için kodeş (kutsal) olacaksınız.
41- Ben, İlahınız (Yüceniz Olan) olmak için sizi
Mısır diyarından çıkarmış olan İlahınız Yahwe’yim! Ben, İlahınız (Yüceniz
Olan) Yahwe’yim!”
16.
Bap
Korah’ın İsyanı
1- Ve Levi’nin oğlu Kohat’ın oğlu
Yitsar’ın oğlu Korah, Rubenoğulları(ndan)
Eliav’ın oğulları Datan ve Aviram ile Pelet’in oğlu On’u (yanına) aldı.
2- Ve İsrailoğullarından (bazı) insanlar, topluluğun (topluluğun)
250 önde gelen adam ve meclisin çağrılanlarıyla beraber, Musa’nın önünde
ayaklandı.
3- Ve Musa ile Harun’a karşı birleştiler
ve onlara dediler ki: “Siz çok oldunuz! (Çok ile gittiniz, haddi aştınız!). (İsrailoğullarından
olan) topluluğun her biri kodeştir (Yahwe’nin katında kutsallık
kazanmış). Yahwe de (onların) aralarında. O zaman neden kendinizi Yahwe’nin
toplumunun üstünde yüceltiyorsunuz (üstün görüyorsunuz)?”
4- Musa da (söylenenleri) duydu ve yüz üstü
yere kapandı.
5- Ve Korah’a ve tüm topluluğuna (onun yandaşlarına) seslendi ve
dedi ki: “Yahwe, kimin Kendisinin olduğunu ve kimin kodeş (kutsal, Allah’a
ait) kılınmış olduğunu sabah vakti bildirecek ve onu, seçmiş olduğu kişiyi Kendisine
yaklaştıracak.
6- Şunu yapın: Korah ve tüm yandaşları
kor küreklerini (tütsü buhurdanlıklarını)…
7- Ve yarın, Yahwe’nin Huzurunda (buhurdanlıkların) içlerine ateş
koyun, üstlerine de tütsü yerleştirin. Yahwe’nin seçeceği adam da kodeş (kutsal)
olandır. Ey Levioğulları! Bu sizin için çok… (çok ileri gittiniz!)”
8- Musa, Korah’a da dedi ki: “Levioğulları,
şimdi dinleyin!
9- İsrail’in İlahı (Yücesi Olanı) sizi, Yahwe’nin
Mişkanı’nın hizmetini görmeniz ve toplumun huzurunda hazır durarak (onlar
adına) görev yapmanız için Kendisine yaklaştırması ve İsrail toplumundan
ayırmış olması sizin için küçük bir şey mi?
10- Ve (Ey Korah), seni ve seninle
birlikte tüm kardeşlerini; Levioğullarını (Kendisine) yakın kıldı!
Kohenlik de mi istiyorsunuz?
11- Bu nedenle sen ve tüm yandaşların Yahwe’ye
karşı toplanmışsınız! Ve Harun, o ne ki ona karşı homurdanıyorsunuz!”
12- Ve Musa, Eliav’ın oğulları Datan ile
Aviram’ı çağırtmak üzere (birilerini)
gönderdi. Ancak (onlar) dediler ki: “(Huzuruna) Çıkmayacağız!
13- Bizi çölde öldürmek için süt ve bal
akan ülkeden çıkardığın yetmezmiş gibi bir de bize liderlik taslıyorsun?!
14- Üstelik bizi süt ve bal akan ülkeye
getirip tarla ve bağlara varis kılmadın! Şu insanların gözlerini mi
çıkaracaksın?! Çıkmayacağız!”
15- Musa da çok sinirlendi ve Yahwe’ye dedi
ki: “Onların minhalarına (hediyelerine,
sunularına) itibar etme! Onlardan bir eşek dahi kaldırmadım (almadım,
yük taşıtmadım), hiçbirine de kötü davranmadım.”
16- Ve Musa, Korah’a dedi ki: “Sen ve
tüm yandaşların, Yahwe’nin Huzurunda olun. Yarın! Sen, onlar ve Harun…
17- Ve hepiniz buhurdanlıklarınızı alın,
üzerlerine de tütsü yerleştirin. Ve herkes kor küreğini Yahwe’nin Huzuruna
sunacak; 250 buhurdanlık (kor
küreği). Sen ve Harun da; her biriniz kendi kor küreğiyle …”
18- (Ertesi gün) Herkes buhurdanlığını
(kor küreğini) aldı ve üzerlerine ateş koydular. Üstlerine de tütsü
yerleştirdiler ve Yaklaşma Çadırının girişinde hazır durdular. Musa ve Harun da…
19- Korah da tüm topluluğu Yaklaşma Çadırının
girişinde, onların karşısında topladı. Ve Yahwe’nin İzzeti tüm topluluğa
göründü.
20- Ve Yahwe, Musa’ya ve Harun’a konuştu
ve dedi ki:
21- “Bu topluluğun içinden ayrılın ki
onları hemen tüketeyim!”
22- Ancak (Musa ve Harun) yüzüstü yere kapandılar
ve yakardılar: “Tüm beşerin (canlıların) ruhlarının Kudretli Olan
Yücesi! Bir kişi hata (suç, günah) işledi diye tüm topluluğa
mı öfkeleneceksin?”
“El- Elohe” (אֵ֖ל אֱלֹהֵ֣י) sözcüğü “Kudretli Olan Yüce”, “Güçlü olan Yüce” ve “Yüce
olan kudretli” gibi anlamlara gelmektedir:
23- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
24- “Topluluğa konuş ve emret: “Korah,
Datan ve Aviram’ın meskenlerinin (çadırlarının)
civarından uzaklaşın.”
25- Musa da kalkıp Datan ve Aviram’a
gitti. İsrail’in ileri gelenleri de arkasından gittiler.
26- Ve topluluğa konuşarak emretti: “Bu
şerli (zalim,
kötü) insanların meskenlerinin (çadırlarının) uzaklaşın! Onların tüm
günahlarından dolayı helak olmamanız için de onlara ait hiçbir şeye de dokunmayın!”
27- Ve Korah, Datan ve Aviram’ın meskenlerinden
(çadırlarından)
uzaklaştılar. Datan ve Aviram ise ve eşleri, çocukları ve bebekleriyle dışarı
çıktılar ve (meydan okurcasına) çadırlarının girişinde durdular.
28- Musa da dedi ki: “Yahwe’nin, bütün
bu işleri yapmak üzere (elçi
olarak) beni gönderdiğini
bileceksiniz. Çünkü onları kendi isteğimle yapmadım!
29- Eğer bu topluluk, sıradan insanlar
gibi ölür ve herkes gibi yaptıklarından dolayı hesaba çekilirlerse; (bilin ki) Yahwe, beni (elçi
olarak) göndermemiştir.
30- Ancak Yahwe yeni bir şey yaratırsa,
yer de ağzını açıp onları ve onlara ait her şeyi yutarsa ve diri diri mezara (ölüler diyarına) batarlarsa; (O
zaman) bu insanların da Yahwe’yi tahkir ettiklerini anlayacaksınız!”
31- Ve Musa, tüm bu sözleri konuşmayı
bitirmişti ki, altlarındaki toprak yarıldı.
32- Ve yeryüzü ağzını açtı ve onları da
evlerinin halkını da Korah’ın tüm adamlarını da (onlara ait) tüm malları da yuttu.
33- Ve sahip oldukları her şeyle
birlikte mezara (ölüler
diyarına) diri diri battılar ve yer üzerlerine kapandı ve helak oldular ve toplumun
içinden yok oldular.
34- Çevrelerindeki tüm İsrail de onların
çığlıkları karşısında “yer bizi de yutmasın!” diye kaçıştılar.
35- Ve Yahwe’nin yanından bir ateş
çıktı ve tütsü sunan 250 erkeği (yakıp)
tüketti.
36- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
37- “Kohen Harun’un oğlu Elazar’a da söyle,
buhurdanlıklarını yangın bölgesinden kaldırsın ve (üzerlerindeki) ateşi öteye
saçsın. Çünkü (buhurdanlıklar) kodeş (kutsal) oldular.
38- Kendi canlarına karşı günah işlemiş
olanların buhurdanlıklarını (alsınlar),
onları döverek mizbah (sunak) için örtü olacak plakalar (sac)
haline getirsinler. Çünkü Yahwe’nin Huzuruna yaklaştırdıklarında (buhurdanlıklar)
kutsal olmuşlardı. Ve bunlar, İsrailoğulları için birer ayet (işaret,
kanıt) olacaklar.”
39- Kohen Elazar da yananların
getirdikleri bakır buhurdanlıkları aldı ve (ustalar) bunları sunağı örtecek (kaplayacak) şekilde (döverek)
plakalar haline getirdiler.
40- Harun’un soyundan olmayan yetkisiz
bir kişinin Yahwe’nin Huzurunda tütsü tüttürmek üzere yaklaşmaması ve (böylece) Korah ve yandaşları
gibi olmaması için İsrailoğullarına yönelik birer zikir (hatırlatıcı,
uyarıcı oldular).
41- Ve ertesi gün tüm İsrailoğulları topluluğu
Musa’ya ve Harun’a, “Yahwe’nin halkını siz öldürdünüz!” diye homurdandı.
42- Ve öyle oldu. Topluluk Musa’ya ve
Harun’a karşı birleştiği sırada, Yaklaşma Çadırına döndüler ve işte, bulut onu
örtmüştü. Yahwe’nin İzzeti göründü.
43- Musa ve Harun da Yaklaşma Çadırının
önüne geldi.
44- Ve Yahwe, Musa’ya
konuştu ve dedi ki:
45- “Bu topluluğun arasından çıkın ki
onları bir anda tüketeyim.” (Ama
onlar) Yüz üstü yere kapandılar.
46- Ve Musa, Harun’a dedi ki:
“Buhurdanlığı al ve üstüne sunağın üzerinden ateş koy ve tütsü yerleştir ve hızla
topluluğa götür ve onlar için istiğfar et! Çünkü Yahwe’den gazap çıktı, veba
başladı!”
47- Harun da Musa’nın dediği gibi (buhurdanlığı) aldı ve toplumun
içine doğru koştu. Ve işte, halkın içinde (ölümcül) salgın başlamıştı. (Harun,
kor küreğine) Tütsüyü de koydu ve halk için istiğfar etti.
48- Ve ölüler ile canlıların arasında
durdu ve veba durdu.
49- Ve vebada ölenler 14.700 idi; Korah
vakasında ölenler hariç.
50- Ve Harun, Yaklaşma Çadırının
girişindeki Musa’ya geri döndü, veba da durmuştu.
17.
Bap
Asalarla Yapılan Test
1- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
2- “İsrailoğullarına konuş ve onlardan
her aşiret (boy)
başına birer asa al. Aşiretlerinin başkanlarının tümünden 12 asa. Her kişinin
ismini de asasının üzerine yaz.
3- Harun’un ismini de Levi (kabilesinin) asasına yazacaksın.
Her aşiretin başı için bir asa.
4- Onları da Yaklaşma Çadırında,
sizinle buluştuğum yer (olan)
Şehadetin (Ahit Sandığının) önüne yerleştir.
5- Ve öyle olacak. Seçeceğim kişinin
asası filizlenecek! Böylece İsrailoğullarının size karşı homurdanmalarından (yakınmalarından) üzerimden yatıştıracağım.”
6- Musa da İsrailoğullarına konuştu.
Tüm liderleri de ona, ata evlerine göre bir asa (olmak üzere) 12 asa verdiler.
Harun’un asası da asalarının arasındaydı.
7- Musa da bu asaları Tanıklık
Çadırında Yahwe’nin Huzuruna yerleştirdi.
8- Ve ertesi gün Musa Tanıklık
Çadırına geldi. Ve işte, Levi evinin, (onların
temsilcisi) Harun’un asası filizlenmiş ve tomurcuklanmış ve çiçek açmış ve
bademler vermişti.
9- Musa da asaların hepsini Yahwe’nin
Huzurundan, tüm İsrailoğullarına çıkardı ve (onların hepsi olayı) gördüler. Herkes de kendi
asasını aldı.
10- Ve Yahwe, Musa’ya “Harun’un
asasını, asiler için ayet (işaret,
kanıt) olarak Şehadetin (Ahit Sandığının) önüne geri koy ve
homurdanmalarını kes ki ölmesinler” dedi.
11- Musa da Yahwe’nin kendisine
emrettiği gibi yaptı.
12- İsrailoğulları da Musa’ya dediler
ki: “İşte yok oluyoruz! Bittik, hepimiz bittik!
13- Yahwe’nin Mişkanı’na (Çadırına) yaklaşan herkes
ölecek. Yok olmaya mı mahkûm olduk?”
18.
Bap
Kohenlerin ve Levililerin Görevleri
1- Yahwe, Harun’a dedi ki: “Sen,
yanında oğulların ve ata ailenle (aşiretinle)
Mikdaş’ın (Kutsal Mekânın) günahını (yükünü, sorumluluğunu)
taşıyacaksınız. Kohenlik ile ilgili günahı (yükünü, sorumluluğunu) da sen
ve oğulların taşıyacaksınız.
2- Kardeşlerini de ata ailen (aşiretin) Levi kabilesini de
yanında (kutsal göreve) yaklaştır. Sana katılsınlar ve sana hizmet
edecekler. Sen de yanında oğullarınla (birlikte) Şehadet Çadırının (Ahit
Sandığının içinde bulunduğu çadır) önünde,
3- Ve senin ve tüm çadırın
sorumluluğunu yerine getirecekler. Ancak kutsiyete ait eşyalara ve mizbaha (sunağa) yaklaşmasınlar ki
ölmesinler. Hem onlar hem de siz…
4- Ve sana refakat (yardım) edecekler ve toplanma
çadırının tüm hizmetleri için ve sorumluluğunu yerine getirecekler. Yabancı (yetkisiz)
biri de size yaklaşmayacak.
5- Kodeşin (Kutsal Alanın) ve mizbahın (sunağın)
sorumluluğunu yerine getireceksiniz ki İsrailoğulları üzerinde artık gazap
olmasın.
6- Ben de kardeşleriniz Levilileri,
İsrailoğullarının içinden işte ayırdım. Yaklaşma Çadırının hizmetini görmek
üzere, size Yahwe Adına armağan olarak verildiler.
7- Sen ve yanında oğulların de mizbaha
ve perdenin (ayıracın)
iç tarafına dair her konuda kohenlik görevini sürdürün ve hizmet edin. Kohenlik
görevinizi de armağan olarak veriyorum, (bu göreve) yaklaşan yabancı (yetkisiz
kişi) da ölecektir.”
8- Yahwe, Harun’a konuştu: “Ve Ben,
işte İsrailoğullarının tüm kutsallarından teruma (kaldırma) sunularının sorumluluğunu
sana verdim. Bunları, meshedilme (payınız)
olarak sana verdim, ebedi bir pay olarak da oğullarına…
9- Şu, ateşten şu en kutsal olanlar da
sana ait olacaktır: (İsrailoğullarının)
Her türlü minhaları (tahıl sunuları) ve her türlü hatat (kefaret)
kurbanları ve her türlü aşam (kabahatli) kurbanları olarak Bana geri
vermeleri gereken tüm kurbanları, sana ve oğulların için en kutsal olacak.
10- Onu En Kutsallar Mekanda yiyeceksiniz.
Her erkek (kohen)
onu yiyebilir; senin için kutsaldır.
11- Bu da sana aittir:
İsrailoğullarının tüm tenufalarından (sallama
sunularından) teruma (kaldırma) sunularını da ebedi bir pay olarak
sana ve oğullarına ve yanındaki kızlarına verdim. Evindeki tahir (temiz,
arı) herkes de onu yiyebilir.
12- Yağı (zeytinyağının) en iyisini de
tüm şarabın en iyisini de buğdayın en iyisini de Yahwe’ye vermeleri gereken ilk
kısımlarını sana verdim.
“İlk kısımları” ifadesiyle, tarım
ürünlerinden ayrılıp kohenlere verilmesi gereken Teruma Gedola’nın (Büyük
Terumanın) kastedildiği; bunun da miktarının Tora’da belirtilmediği ve bu
miktarın Yahudi hahamlar tarafından mahsulün %2’si oranında belirlenmiş olduğu
belirtilmektedir. (Tora: Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara:
Bamidbar IV. 361)
13- Yahwe’ye getirmeleri gereken,
ülkelerindeki her şeyin ilk meyveleri de sana ait olacaktır. Evindeki tahir (temiz, arı) herkes de onu
yiyebilir.
“בִּכּוּרֵ֞י” (bikkurey) ilk ürün, ilk meyve, ilk
mahsul anlamlarına gelmektedir.
14- İsrail’de herem (Yahwe için adanmış, ayrılmış)
olan her şey de senin olacak.
Tevrat'ta "herem arazisi"
Yahwe için Mişkan’a (Beyt Makdis’e) verilmek üzere ayrılan, kohene teslim
edilene kadar da kullanımı başkasına yasaklanan ve tasarruf hakkı da sadece
kohene ait olan arazi anlamına gelmektedir. (Bk. İbn Ezra, III. 284; Kaplan,
Torat Hayyim, III.648; Scherman, The Artscroll Tanach. s. 318.)
15- Yahwe’ye sunulan ademden ya da
hayvandan tüm ilk doğanlar da senin olacak. Ancak insanın behorunu kurtaracaksın.
Yine, tame (necis,
murdar) hayvanın behorunu da kurtaracaksın.
16- Kurtarılması gereken (behor bir insanı) bir aylıktan
itibaren, değeri üzerinden, (yani) kutsiyet şekeline göre 5 gümüş şekel (114
gram) (karşılığında) kurtaracaksın; (1 şekel) 20 geradır.
17- Ancak boğanın behorunu da koyunun
behorunu da keçinin behorunu da kurtarmayacaksın; onlar kodeştir (kutsaldır). Kanlarını sunağın
üzerine atmalı, makbul kısımlarını (iç yağları) da Yahwe için hoş bir
koku olan ola (yakılan) kurbanı olarak tüttüreceksin.
18- Etleri de senindir; tenufanın (sallama sunusunun) göğsü ve sağ
butu senin olduğu gibi.
19- İsrailoğullarının Yahwe’ye sundukları kutsallara ait tüm terumaları (kaldırmaları,
ayırma bağışı) da
ebedi pay olarak sana, oğullarına ve yanındaki kızlarına verdim. Bu, senin ve
seninle birlikte soyun için Yahwe’nin Huzurunda bir tuz ahididir (bozulmaz bir antlaşmadır).”
20- Ve Yahwe, Harun’a dedi ki: “Onların
topraklarında ne miras olacak ne de pay alacaksın. Ben, senin İsrailoğullarının
içinde olan payın ve mirasınım!
İsrailoğullarının, Levililere verecekleri pay
21- Levioğullarına da yaptıkları işler
ve Yaklaşma Çadırında yaptıkları hizmet için, İsrail’deki tüm öşürleri (ondalıkları, zekatları) miras
verdim.
“מַֽעֲשֵׂ֥ר” (ma-âşer), ondalık demektir ve
Türkçede de kullanılan öşür’e karşılık gelmektedir. İsrailoğulları da
mahsullerinin 1/10’unu, yani onda birini ( ma-âşer rişon) zekat olarak
Levililere verecekler demektir.
22- İsrailoğulları da artık bir vebal
taşımamak ve ölmemek için Yaklaşma Çadırına yaklaşmayacaklar.
23- Levililer de Yaklaşma Çadırının
hizmetini yapacaklar ve (İsrailoğullarının)
kötülüklerini (günahlarını) yüklenecekler. Bu, nesilleriniz boyunca (geçerli
olacak) ebedi bir kanundur. (Levililerin), İsrailoğulları arasında mirasları
olmayacak.
24- Çünkü onlara, İsrailoğullarının Yahwe’ye
teruma (kaldırma, ayırma bağışı) olarak
sunmaları gereken öşürleri (ondalıkları, zekatları) Levililere miras
olarak verdim. İsrailoğullarının arasında miraslarının olmayacağını bu nedenle
emrettim.”
Levililerin, kohenlere verecekleri pay
25- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
26- “Levililere de konuş ve onlara de
ki: ‘İsrailoğullarından (alıp)
size miras olarak verdiğim ondalığı (zekatı) alacağınız zaman, (siz
de) Yahwe için ondalığın onda birini (1/10’unu zekat olarak) teruma (kaldırmaları,
ayırma bağışı) olarak sunacaksınız.
27- (Bunlar), (İsrailoğullarının)
harman yerinden (ayırdıkları) buğday ve üzüm sıkma teknesinin şırası
gibi sizin terumanız (sizi verilen kaldırma, ayırma bağışı) sayılacak.
28- Aynı şekilde siz de
İsrailoğullarından aldığınız tüm öşürlerinizden (ondalıklarınızdan, zekatınızdan)
sunacaksınız. Ondan da Yahwe’ye ait terumayı (kaldırmaları, ayırma bağışı) kohen
Harun’a vereceksiniz.
29- Tüm armağanlarınızdan da Yahwe’ye
ait terumadan (kaldırmalardan,
ayırma bağıştan) da en iyilerinden, kutsanmış kısımlarından ayıracaksınız.
30- Onlara da söyle: “Ondan en iyisini
teruma (Yahwe’ye
için kaldırma, ayırma bağışı) olarak sunduğunuzda, Levililer için harmanınızdan
ve üzüm sıkma teknenizden gelen ürün
gibi sayılacak.
31- Onu da hem siz hem de aileniz her
yerde yiyebileceksiniz. Çünkü o, Yaklaşma Çadırındaki çalışmanızın ecridir (karşılığıdır, ödülüdür, ücretidir).
32- Onun en iyisini teruma (Yahwe’ye için kaldırma, ayırma
bağışı) olarak sunduğunuz zaman da ondan dolayı herhangi bir vebal
taşımayacaksınız. İsrailoğullarının da kutsallarını ihlal etmeyeceksiniz ve
ölmeyeceksiniz.
Para Aduma
19.
Bap
1- Ve Yahwe, Musa’ya ve Harun’a
konuştu ve onlara dedi ki:
2- “Yahwe’nin buyurduğu Toranın (yasanın) hükmü şudur. “İsrailoğullarına
söyle, sana kusursuz, herhangi bir kusuru olmayan hiçbir zaman boyunduruk
altına alınmamış bir kızıl düve getirsinler.
3- Ve onu kohen Elazar’a vereceksin. Ordugâhın
(kampın) dışına
çıkarılacak ve (bir görevli, ineği Elazar’ın) önünde kesilecek.
4- Kohen Elazar da parmağıyla (ineğin) kanından alacak ve Yaklaşma
Çadırının yönünde 7 kez serpecek.
5- Ve (biri) düveyi onun (Elazar’ın)
önünde yakacak; derisi de eti de kanı da gübresiyle birlikte yanacak.
6- Bir kohen de sedir ağacı dalı ve
zufa otuı ve kızıl (ip)
alacak ve düveyi yakan ateşin üzerine atacak.
ı Çıkış, 12:22 ayetinde de adı geçen “אֵז֗וֹב”
(ezov) bitkisinin, “zufa otu” veya “çördük otu” veya botanik biliminde “hiyssopus
offıcinalis bitkisi” olduğu belirtilmektedir.
7- Ve giysilerini ve bedenini mikveyeı
daldıracak ve ordugaha (kampa)
girecek. Ancak kohen, akşama kadar da tame (necis, murdar) kalacak.
ı
Mikve,
içinde en az 332 litre su kapasitesine sahip olan küçük havuza/küvete
denmektir. Buna arınma (temizlenme) havuzu da demektir. Yahudi dinini kabul
eden kişilerin ve muayyen (regl, adet) dönemlerinden sonra kadınların ve
evlenecek olan kadınların ve dinen kirli sayılanların temizlenmek için girmek
zorunda oldukları havuzdur (küvettir).
8- (İneği) Yakan da giysilerini ve
bedenini mikveye daldıracak. Akşama kadar da tamedir.
9- Tahir (temiz, arı) bir kişi de ineğin
külünü toplayacak ve kampın dışında tahir bir yere bırakacak. Bu, hatadan
(suçtan) arınmak içindir.
Bu
suyun, ölüye dokunması nedeniyle tame olan kimsenin arınması için uzaktan üzerine
serpilen su olduğu belirtilmektedir. (Bkz: İbn Ezra, IV, 154)
10- İneğin külünü toplayan da
giysilerini mikveye daldıracak. Akşama kadar da tamedir. Ve (bu) İsrailoğulları ve aralarına
katılan ger (yabancı) için ebedi bir kural olacak.
11- Bir insanın cesedine dokunan kişi, 7
gün boyunca tamedir.
12- 3’üncü günde (ineğin külüyle) kendini
arındıracak, 7’nci günde de tahir olacak. Ancak 3’üncü günde kendini
arındırmazsa 7’nci gün tahir olmayacak.
13- Bir ölüye dokunan ancak arınmayan her
kişi, Yahwe’nin Mişkanı’nı (içine
girme suretiyle) tame (necis, murdar) yaparsa, o can İsrail’den koparılacak.
Çünkü serpme suyu onun üzerine serpilmediği sürece tame (necis, murdar) kalacak;
tuması (necaseti) hâlâ üzerindedir.
14- Çadırda ölen bir insan için ise tora
(yasa) şudur: Çadıra giren her şey veya çadırda olan her şey, 7 gün boyunca
tame (necis,
murdar) olacak.
15- Üzerinde sıkı kapatılmış bir kapağı
olmayan her türlü açık (kil)
kap da tamedir.
16- Açık alanda, kılıçla öldürülmüş
birine veya bir cesede veya bir insan kemiğine ya da bir mezara temas eden
herkes de 7 gün boyunca tame olacak.
17- Tame (olan kişi) için de yanmış arınma
külünden alınacak ve pınar suyu ile doldurulmuş bir kaba konacak.
18- Tahir
bir kişi de
zufa otunu alacak ve suya daldıracak ve çadırın ve orada olan tüm eşyaların ve
insanların üzerine serpecek. Kemiğe veya öldürülmüş kişiye veya cesede veya mezara
temas eden için de (serpecek).
19- Bu tahir (olan kişi, bu suyu) tamenin
üzerine de 3’üncü ve 7’nci günlerde serpecek. 7’nci günde onu arındırdıktan sonra
da (arınan kişi) giysilerini ve bedenini mikveye daldıracak ve akşamleyin
arınmış olacak.
20- Tame olup arınmayan kişi, Yahwe’nin
Kutsal Mekânı’nı (içine
girme suretiyle) tame yaparsa, o can da toplumun koparılacak. Üzerine serpme
suyu serpilmemiş kişi tamedir.
21- Ve onlar için (bu) ebedi bir kural olacak.
Serpme suyunu serpen kişi de giysilerini mikveye daldıracak. Serpme suyuna
dokunan ise akşama kadar tame olacak.
22- Tamenin dokunduğu her şey de tame olacak.
Ona dokunan nefis (can,
kişi) de akşama kadar tame olacak.
20.
Bap
Meryem’in (Miryam’ın) Ölümü
1- İlk ayda İsrailoğulları Tsin çölüne
geldiler. Tüm topluluk ve halk da Kadeş’te
yerleşti. Meryem de orada öldü ve orada defnedildi.
Tsin Çölü’nün, Ölü Deniz’in
güneybatısında olan ve Paran Çölü olarak da bilinen bir yer olduğu ve orada
Kadeş şehrinin bulunduğu belirtilmektedir. (Tora: Türkçe Çeviri ve
Açıklamalarıyla Tora ve Aftara: Bamidbar IV. 390,393)
Bir nebi de olan Meryem’in, M.Ö. 19
Mart veya 28 Mart 1273’te (Yahudi takvimine göre ise 1 veya 10 Nisan günü)
vefat ettiği rivayet edilmektedir. (Bkz: Kaplan, Torat Hayyim, IV, 760)
2- Topluluk için de su yoktu. (Bu nedenle de) Musa’ya ve Harun’a
karşı toplandılar.
3- Ve halk, Musa ile tartıştı ve
dediler ki: “Keşke kardeşlerimizle birlikte Yahwe’nin Huzurunda biz de ölseydik!
(Helak
edilseydik!)
İsrailoğullarının, Harun’la değil de
Musa ile tartıştığı görülmektedir. Aslında tartışma Musa’nın da şahsında,
İsrailoğullarını Mısır’dan çıkarmasını ona emreden Yahwe iledir (bkz. 20:3,
20:11). (Bkz. Roş, Tur, IV, 1127; Sforno, s.750)
4- Hem, Yahwe’nin toplumunu neden bu
çöle getirdiniz ki? Biz ve sürülerimiz ölelim diye mi?
5- Ve bizi neden bu berbat yere
getirmek üzere Mısır’dan çıkardınız? Tahıl, incir, asma ve nar diyarı da değil! İçecek su da
yok!”
6- Musa ve Harun da topluluğun önünden
Yaklaşma Çadırının girişine geldiler ve yüz üstü yere kapandılar. Yahwe’nin de
İzzeti onlara göründü.
7- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
8- “Asayı al ve Sen ve kardeşin Harun
halkı topla ve gözlerinin önünde kayalığa konuş. O da suyunu verecektir. Ve onlar
için kayalıktan su çıkaracak, topluluğa ve sürülerine içireceksin.”
9- Musa da kendisine emredildiği gibi
asayı Yahwe’nin Huzurundan aldı.
10- Musa ve Harun da halkı kayalığın
önüne topladılar ve (Musa)
onlara dedi ki: “Şimdi dinleyin ey asiler! Sizin için bu kayalıktan su
çıkaralım mı?”
11- Ve Musa elini kaldırdı ve kayalığa
asasıyla iki kez vurdu ve bol miktarda su çıktı ve hem topluluk içti hem de
sürüleri.
12- Ve Yahwe, Musa ve Harun’a dedi ki:
“İsrailoğullarının gözü önünde (Beni)
kutsamadını (yüceltmediniz) ve Bana iman etmediniz (inanıp
güvenmediniz)! Bu nedenle bu topluluğu, onlara verdiğim ülkeye getirmeyeceksiniz!”
Raşi,
bu ayet ile ilgili olarak şu yorumu yapmaktadır: “Eğer Bana yeterince
güvenseydiniz ve kayalara konuşmaya devam etseydiniz, su, uygun kayadan çıkacak
ve İsmim kutsanmış olacaktı. Tüm halk da ‘ne duyan ne konuşan ne de yiyeceğe
muhtaç olan şu kaya bile Yahwe’nin sözünü dinliyorsa, bizler haydi haydi
dinlemeliyiz.’ sonucuna varacak, böylece bu olayda amaçlanan dersi alacaktı.”
Ramban ise, bu ayetin şöyle
anlaşılması gerektiğini savunur: Musa ve Harun’da kişisel inanç elbette eksik
değildi. Bu nedenle pasuk “bana inanmalarını sağlamadınız” şeklinde anlaşılmalıdır,
zira Musa görevini kendisinden beklenen şekilde yerine getirseydi, diğerlerini
de Tanrı inancı ile doldurabilirdi.” (Tora: Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla
Tora ve Aftara: Bamidbar IV. 398)
13- Bu, Meribah (Tartışma) Suyu idi. Çünkü İsrailoğulları
Yahwe ile tartıştılar ve O, onların arasında kutsal kılındı.
14- Ve Musa, Kadeş’ten Edom melikineı
(kralına) habercilerıı
gönderdi: “Kardeşin İsrail şöyle diyor: ‘Bizi bulan tüm zorlukları biliyorsun.
ı Tevrat’ta, İsrailoğullarının yendiği Amori krallarının
(Siryon ve Og) isimleri açıkça zikredilirken, İsrailoğullarını yenen veya bu
ayette olduğu üzere kendilerine yardım etmeyen veya düşmanlık yapanların
isimleri ise belirtilmemektedir.
ıı Burada “מַלְאָכִ֛ים”
(Malakim), yani melekler yazmaktadır. Melek ifadesi Allah’a hizmet eden ruhani
varlıklar, haberciler ve elçiler için
kullanıldığı belirtilmektedir. Bu ayette de habercilerin (ulakların
kastedildiği belirtilmektedir. 16’ncı ayette geçen “melek” ifadesi ile ilgili
de diğer görüşler ileri sürülmektedir.
15- Atalarımız Mısır’a indiler ve Mısır’da
uzun bir süre kaldık. Mısırlılar, bize de kötülük ettiler, babalarımıza da.
16- Ve Yahwe’ye haykırdık ve O sesimizi
işitti ve bir melekı göndererek bizi Mısır’dan çıkardı. Ve işte biz
Kadeş’teyiz; topraklarının sınırındaki şehirde.
ı Burada “מַלְאָ֔ךְ”
(malâkh) ifadesi geçmektedir. Bazı yorumcular, bunu elçi olarak yorumlayıp Musa’nın
kastedildiğini savunmaktadır. Bazı yorumcular ise, Çıkış Kitabının 14:19
ayetinde söz edilen ve Mısır’dan Çıkarken Yahwe’nin, İsrailoğullarına rehberlik
etmesi için görevlendirdiği meleğin kastedildiğini savunmaktadır.
17- Biz, ülkenden geçmek istiyoruz. Tarladan da bağdan da geçmeyeceğiz; kuyu suyu
da içmeyeceğiz. Kral yolundan ilerleyecek ve topraklarından geçene kadar sağa
sola sapmayacağız.”
18- Edom (kralı) ona dedi ki: “Karşına
kılıçla çıkmamam için benden (ülkemden) geçmeyeceksin!”
19- İsrailoğulları da ona dediler ki: “Patikadan
çıkacağız. Ve eğer ben ve hayvanım suyundan içersek, o zaman ücretini ödeyeceğim.
Sadece yürüyerek geçmemize izin ver, (istediğimiz)
başka bir şey değil.”
20- Ve (Edom kralı) “Geçmeyeceksin!”
dedi ve Edom, muazzam bir kalabalık ve güçlü bir kuvvet ile (İsrail’in)
karşısına çıktı.
21- Ve böylece Edom, İsrail’in
topraklarından geçmesine izin vermeyi reddetti. İsrail de ondan yüz çevirdi.
Harun’un Ölümü
22- Ve Kadeş’ten yola çıktılar ve İsrailoğullarının
tüm topluluğu Hor Dağı’na geldi.
23- Ve Yahwe,
Edom Ülkesinin sınırındaki Hor Dağı’nda Musa ve Harun’a konuştu ve dedi ki:
24- “Harun, halkına katılacak. Meribah’ın
suyunda sözüme isyan ettiğiniz için İsrailoğullarına verdiğim topraklara
girmeyecek.
25- Harun’u ve oğlu Elazar’ı al ve onları
Hor Dağı’na getir.
26- Harun’un giysilerini de çıkar ve
onları oğlu Elazar’a giydir. Harun (atalarına)
katılacak ve orada ölecek.”
27- Musa da Yahwe’nin emrettiği gibi
yaptı ve bütün topluluğun gözleri önünde Hor Dağı’na çıktılar.
28- Ve Musa,
Harun’un giysilerini çıkardı ve onları, oğlu Elazar’a giydirdi. Ve Harun orada,
dağın tepesinde öldü. Musa ve Elazar da dağdan indi.
29- Ve bütün topluluk Harun’un vefat
ettiğini görünce Harun için tüm İsrail evi (ailesi) 30 gün ona ağladı.
Burada Harun’un akıbeti
hakkında herhangi bir açıklama yer almamaktadır. Ancak Kur’an’da Harun Nebi
için şunlar belirtmektedir:
Kardeşi Musa
Nebiye yardımcı tayin edildi (20/42,43 25/35; 26/16; 28/34,35)
ve İsrailoğullarına ve Mısır halkına tebliğde bulundu. Allah’ın, Kur’an’da
ismini zikrederek selam ettiği 7 nebiden biridir (37/120). Musa,
ilahi emir gereği Sina Dağı’na giderken, halkının başına Harun’u vekil
bırakmıştı (7/142). Genellikle Mûsâ Nebi ile ilgili kıssalarda olmak üzere Kur’an’da
20 yerde adı geçmektedir. Harun Nebi; güzel
konuşan (28/34), kendisine vahyedilen (4/163), muhsinlerden (6/84) ve
salihlerden (6/85) olan ve alemlere faziletli kılınan (6/86) ve kendisine
lütufta bulunulan (37/114) ve Musa ile birlikte kendisine de takva sahipleri
için bir ışık olan ve bir öğüt olan Furkan verilen (21/48) ve kendisine kitap
ve hüküm (6/84,89) verilen bir resul (20/47; 26/16) ve bir
nebidir (4/163; 6/89; 19/53,58).
21.
Bap
1- Necef’te (Güneyde) oturan Kenanlı Arad
kralı, İsrail’in Atharim’e yolundan gelmekte olduğunu duyunca, İsrail’e karşı
savaştı ve bazılarını esir aldı.
2- İsrail (halkı) de Yahwe için adak adadı
ve “Eğer bu halkı elime teslim edersen, şehirlerini herem (yok) edeceğim.”
dedi.
Bazı Tevrat yorumcuları “herem”‘i,
Arad kralına karşı düzenlenecek seferde elde edilecek ganimetin içerisinden “Yahwe
adına (Mişkan’a) adanacak olan mallar” şeklinde yorumlamışlardır. (Bkz: Raşy,
IV, 250)
3- Yahwe de İsrail’in sesini duydu ve Kenanlıyı
(İsrail halkına) teslim
etti ve (İsrailliler) onları ve şehirlerini heremı yaptı. O yere
da Hormaıı adını verdiler.
ı Tevrat'ta "herem
arazisi" Yahwe için Mişkan’a (Beyt Makdis’e) verilmek üzere ayrılan,
kohene teslim edilene kadar da kullanımı başkasına yasaklanan ve tasarruf hakkı
da sadece kohene ait olan arazi anlamına gelmektedir. (Bk. İbn Ezra, III. 284;
Kaplan, Torat Hayyim, III.648; Scherman, The Artscroll Tanach. s. 318)
Ancak;
Raşy, “Arad kralı ve halkının ve şehirlerinin herem kılınması” ifadesi ile;
kral ve halkının öldürüldüğü, şehrin yakıldığı elde edilen ganimetin de “herem”
adı altında Mişkan’a verildiğinin kastedildiğini iddia etmektedir (Bkz: Raşy, IV,
250). İsrailoğullarının 2’nci ayette ettikleri adağın amacının da buraya
yerleşmek olmadığı belirtilmektedir. Ancak bu adağın gerçek anlamda da sonraki
dönemlerde (bkz: Hakimler 1/17) bölge ele geçirildiğinde gerçekleştiğini
belirtir (Bkz: Sforno, s. 756).
ıı Burasının, Arad’ın 50 km. kadar batısında
olan bir yer olduğu belirtilmektedir. “Horma”, aynı isim daha önce
kendilerinden bu hak alınmasına karşın vadedilen topraklara girmeye çalışan bir
grubun Amalek ve Kenanlıların güçleri tarafından imha edildiği yerin adı olarak
da geçmişti (Sayılar, 14:45). Bazı
kaynaklara göre ise 14:45’teki Horma ile buradaki Horma iki farklı yerdir
(Hizkuni).
4- Edom Ülkesi’ni dolaşmak için de Hor
Dağı’ndan Kızıldeniz yönünde yola çıktılar. Ve halkın nefsi (canı) yolda daraldı.
5- Ve halk, yücelerine ve Musa’ya
karşı konuştu: “Çölde ölelim diye mi bizi Mısır’dan çıkardınız? Ekmek yok!.. Su
da yok!.. Bu kıymetsiz ekmekten de bıktık!”
6- Yahwe de halka zehirli yılanlar
musallat etti ve halkı ısırdılar ve İsrail’in çoğu öldü.
7- Halk da Musa’ya gelip dediler ki: “Günah işledik! Çünkü Yahwe’ye ve
sana karşı konuştuk! Yahwe’ye dua et ki yılanları bizden uzaklaştırsın!” Musa da
halk için dua etti.
8- Yahwe de Musa’ya dedi ki: “Kendine
bir ateşli (zehirli
yılan) yap ve onu yüksek bir direğe yerleştir. Ve öyle olacak; ısırılan ve
onu gören herkes hayatta kalacak.”
Direğe sarılmış yılan sembolü tıp
bilimi tarafından tanımlayıcı bir işaret olarak seçilmiştir. ( Tora: Türkçe Çeviri ve
Açıklamalarıyla Tora ve Aftara: Bamidbar 4:419)
9- Musa da bakırdan bir yılan yaptı ve
onu bir sırığın üzerine yerleştirdi. Yılan tarafından her ısırılan da bu bakır
yılana baktı ve hayatta kaldı.
10- Ve İsrailoğulları yola çıktılar ve
Ovot’ta kamp kurdular.
“Ovot” sözcüğü “su tulumları”
demektir. Su tulumları genelde su pınarından doldurulduğuna göre, buraya bu
ismi verenin buradaki bir pınar olduğu düşünülebilir. Ovot’un tam olarak nerede
olduğu tartışma konusudur. Buraya gelmeden önceki yer, Punon, Ölü Deniz’in
35km. kadar güneyinde, Edom yamaçlarındaki bazı çaylarla beslenen verimli bir
yer olan Hirbat Pinan ile tanımlanır. Dolayısıyla Ovot’un bu bölgede biraz daha
kuzeyde olduğu düşünülebilir (Daat Mikra). Bazı kaynaklarca 28km. kadar
güneydeki En-Hosob olabileceği düşünülmektedir. Başka kaynaklar ise Ölü Deniz’in
55km. kadar güneyindeki el-Weiba’nın da olasılıklar dâhilinde olduğunu belirtir
(The Living Torah). ( Tora:
Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara: Bamidbar 4:420)
Bir başka bapta da İsrailoğulları’nın
çölde konakladıkları yerlerden söz edilirken, İsrailoğulları’nın Ovot’a gitmek
üzere Punon’dan hareket ettikleri belirtilmektedir (Bkz: Sayılar, 33/43).
11- Ovot’tan da yola çıktılar ve Moab’ın
karşısında, gün doğuşunda (doğuda)
bulunan Avarim Harabelerinde konakladılar.
Avarim Harabelerinde (yıkık
geçitler), Moab ve Amori topraklarını birbirinden ayıran Nevo dağını geçerek
Kenan Diyarına ulaşmak için kullanılan geçittir (bkz. 33:44 ve 33:47, Devarim
32:49). Pasuklardan anlaşıldığı kadarıyla burası Moab çölünün doğu bölümünde
olsa gerektir (Daat Mikra). (Tora: Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve
Aftara: Bamidbar 4:420)
12- Oradan da yola çıktılar ve Zered
çayında kamp kurdular.
Lut Gölü’nün (Ölüdeniz) güney doğu
ucundan göle dökülen Zered’in önceki dönemlerde Edom’un; İsrailoğullarının
bölgeye geldiği sırada ise Moab’ın hakimiyetinde olduğu belirtilir. “Bereket,
söğüt çubuğu, tomurcuk ve gonca” anlamlarına gelen Zered Çayı, bu iki krallığın
tabii sınırını oluşturuyordu. Arnon lrmağı’nın güneydoğu kollarından biri
olabileceği ileri sürülen Zered’in, bu kitabın bir başka babında zikri geçen
(bkz: 33/45) Divan Gad olabileceği de iddia edilmiştir. [Tefsirü’t-Tevrat bi’l-Arabiyye, (N. Arslantaş Çev.).
İstanbul. TYEKB Yayınları (2018). II. 1445]
13- Oradan da yola çıktılar ve Amori
sınırından çıkan çöldeki Arnon’unı karşı kıyısında kamp kurdular;
zira Arnon, Moab’la Amori arasındaki Moab sınırıydı.
ı “Gürleyen. Kükreyen, hızlıca akan
ve çağıltı” gibi anlamlara gelen Arnon Nehri, Moab Platosu boyunca akan güçlü
bir nehirdi. Bin yedi yüz fit derinlikte ve iki mil genişliğindeki bu nehrin,
bu babın bir başka ayetinde (19) bahsi geçen “NahaliEl’in diğer adı olduğunu
kabul edenler de vardır. Ürdün’ün doğusundan Gile’ad dağlarından çıkarak 45 mil
uzunluğunda akan nehir Amorilerle Moablıların tabii sınırını teşkil ederdi. [Tefsirü’t-Tevrat bi’l-Arabiyye, (N.
Arslantaş Çev.). İstanbul. TYEKB Yayınları (2018). II. 1446]
14- Yahwe’nin Savaşları Kitabı’nda şöyle
denilmektedir: “Sufa’daki Vaheb ve Arnon dereleri,
15- Ve Ar’ın (şehrinin) meskenine doğru yön
değiştirerek Moab sınırına dayanan,
16- Oradan da kuyu olan Beer’eı
(Kuyuya)... Bu,
Yahwe’nin Musa’ya “Halkı topla, onlara su vereceğim.” dediği kuyudur.
ı
14-16
ayetlerinde Arnon ırmağının hareketinden söz ediliyor gibi
Anlaşılmaktadır. Ancak buradaki sözlerle,
İsrailoğullarının yaptıklarının tanımladığı ve “(İsrailoğulları) Moab sınırında
(güvenini Yahwe’ye) yasladı ve Beer’e gittiler.” şeklinde yorumlayanlar da
vardır.
17- Arından
İsrail şu şarkıyı söyledi:
“Yüksel
ey kuyu; Ona şarkı söyleyin!
18- Liderlerı kuyuyu kazdı,
halkın asilleri hüküm koyanın asalarıyla kuyuyu eştiler ve Çölden Matana’ya (hibe, bağış) (gittiler).
ı Tevrat'ta “שָׂרִ֗ים” (sârim) olarak
geçen bu "lider"lerin "Musa ve Harun Nebiler" olduğu
belirtilmektedir (Bkz: Raşy. IV. 259).
19- Matana’dan da NahaliEl’e (Yücenin Nehri), Nahaliel’den de
Bamot’a (Mabetler’e),
20- Bamot’tan da Moab arazisindeki
ovaya; çorak bölgeye hâkim olan zirvenin başına (geldiler).
21- Ve İsrail, Amori kralı Sihon’a melekler
(elçiler)
gönderdi ve dedi ki:
22- “İzin ver, ülkenden geçelim. Tarladan da bağdan da geçmeyeceğiz;
kuyu suyu da içmeyeceğiz. Topraklarından geçene kadar kral yolundan ilerleyeceğiz.”
23- Ancak Sihon, İsrail’e
topraklarından geçiş izni vermedi. Sihon, tüm halkını da topladı ve çölde
İsrail’e karşısına çıktı ve Yaats’a geldi ve İsrail’le savaştı.
“Yaats” ya da “Yatsa”; Bir yer
ismi olona “Yaats” sözcüğü Yeşaya, 15:4 ve Yeremya, 48:34’te
geçmektedir. “Yatsa” ise; Hakimler, 11:20 ve Yeremya 48:21’de
geçmektedir. Burası Ruben kabilesinin toprakları içindedir (Yeşu, 13:18) ve bir
Levi şehri olarak belirlenmiştir (I. Tarihler, 6:63). Burasının, Ölü Deniz’in
kuzey ucunun 22 km. kadar doğusunda, Heşbon’un da 12 km. kadar güneyindeki
Hirbat elTeim bölgesindeki Calul adlı yerle özdeşleştirilir. (Tora: Türkçe
Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara: Bamidbar 4:435)
24- İsrail de onu kılıcın ağzıyla
vurdu. Ülkesini de Arnon’dan Yabok’a; Amonoğullarına (sınırlarına) kadar topraklarını
ele geçirdi. Çünkü Amonoğullarının
sınırı güçlendirildi.
25- Ve İsrail, tüm bu şehirleri aldı. Ve
İsrail, tüm Amori şehirlerinde yerleşti; Heşbon’da ve ona bağlı tüm şehirlerde.
26- Zira Heşbon, Amori meliki (kralı) Sihon’un şehriydi (başkentiydi).
(Sihon da) eski Moab kralıyla savaşmış ve Arnon’a kadar tüm topraklarını
elinden almıştı.
27- Bu nedenle meselcilerı (şöyle) derlerdi:
“Heşbon’a
gelin!
İnşa
edilsin ve devamlı Sihon’un şehri olsun.
ı
"Meselciler",
olayları halk arasında örnekler vererek anlatan kimselerdir. Bu
ayette sözü edilen meselcilerin Bil’am
(Bel’am) ile babası Beor olduğu yönünde görüşler vardır. [Tefsirü’t-Tevrat bi’l-Arabiyye,
(N. Arslantaş Çev.). İstanbul. TYEKB Yayınları (2018). II.1451]
28- Çünkü Heşbon’dan bir ateş çıktı,
Sihon’un şehrinden bir alev;
Arnon
tepelerinin efendileri olan Moab’ın Ar'ını (Ar şehrini yakıp) tüketti.
29- Vah sana Moab! Ey Kemoş’unı
halkı yok oldun!
Oğulları
mülteci (kaçaklar),
kızları da esir olarak,
Amori
meliki (kralı)
Sihon’a verildi.
ı
Kemoş,
Moabların taptığı ilahın adının adı olduğu belirtilmektedir. (Raşy, Ramban)
30- Onları attık (kovduk); Heşbon, Divon’a kadar izleri
yok edildi.
Medeva’ya
kadar Nofah’ı da (her
yeri) ıssız kıldık.
Medeva;
Kral Yolıı üzerinde, Heşbon'un 4 ya da 5.5 mil güney batısında, Lut Gölü'nün
(Ölüdeniz’in) de 14 mil doğusunda bulunan bir şehir olduğu belirtilmektedir.
31- Ve İsrail, Amori ülkesinde yaşadı.
32- Musa da Yazer’i keşfetmek için (bir birlik) gönderdi ve (İsrailoğulları)
köylerini ele geçirdiler ve oradaki Amorileri kovdular.
33- Ve (döndüler) ve Başan’aı
doğru çıktılar. Başan meliki Ogıı da tüm halkıyla birlikte savaşmak
için Edrei’deııı karşılarına çıktı.
ı Başan, Ürdün Nehri’nin doğu
kıyısında bulunan, güneyde Yabok Irmağı ile kuzeyde Hermon Dağı arasında kalan
bölgedir (Yasanın Tekrarı, 3:8).
34- Yahwe de Musa’ya dedi ki: “Ondan
korkma! Çünkü onu da tüm halkını da ülkesini de eline teslim ettim. Ona da
Heşbon’da oturan Amori kralı Sihon’a yaptığını yapacaksın.”
35- Ve onu da oğullarını da ve halkını da
hayatta kalan kimse kalmayıncaya kadar yendiler ve onun toprağına sahip
oldular.
22.
Bap
1- Ve İsrailoğulları yola çıktılar ve Eriha’nın (Yeriho’nun) karşısındaki,
Ürdün’ün (Ürdün Nehri’nin) ötesindeki Moab ovalarında kamp kurdular.
Moab kralı Balak,
İsrailoğullarına lanet etmesi için peygamber Bel’âm’a (Bil’am) heyet göndermesi
2- Zippor’un oğlu Balak da İsrail’in (halkının) Amorilere yaptıkları
her şeyi gördü.
3- Moab (halkı) da bu halktan çok
korkmuştu. Çünkü onlar (İsrail halkı) kalabalıktı. Moab, İsrailoğulları
yüzünden sıkıntıya düşmüştü (karamsarlığa kapılmıştı).
4- Moab (kralı Balak) da Medyen’in (Midyan)
ihtiyarlarına (ileri gelenlerine), “Şimdi, öküzün tarladaki bitkileri
yalayıp yutması gibi bu halk da etrafımızdaki her şeyi yalayıp yutacak!” dedi.
Zippor’un oğlu Balak o sırada Moab kralıydı.
5- Halkının insanlarının ülkesinde,
nehrin kıyısında bulunan Petor’da bulunan Beor’un oğlu Belam’a (Bilam veya Balam) melekler (elçiler,
haberciler) gönderdi ve onu (yanına) davet etmek için dedi ki: “İşte!
Mısır’dan bir halk çıktı, işte! yeryüzünü kapladı ve karşıma yerleşti.
6- Şimdi, lütfen gelip benim için o
halka lanet oku! Çünkü o (halk)
benim için çok güçlü. Belki (bedduan
sayesinde) onlara darbe indirebilir ve onu memleketten kovabilirim. Çünkü biliyorum
ki, mübarek kıldığın mübarek kılınmış; lanet okuduğun da lanetlenmiştir.”
7- Moab’ın ihtiyarları ve Medyen’in
ihtiyarları da ellerinde büyülerle gittiler Belam’a ulaştılar ve ona Balak’ın
sözlerini bildirdiler.
8- Ve (Belam) onlara “Bu geceyi burada
geçirin. Yahwe’nin bana buyuracağı şekilde size bir cevap vereceğim.” dedi. Moab
ihtiyarları da Belam’ın yanında kaldılar.
9- Yüceler
de Belam’a geldi ve “Yanındaki bu insanlar kim?” dedi.
10- Belam da Yücelere dedi ki: “Moab’ın kralı Zippor’un oğlu Balak,
bana gönderdi:
11- ‘İşte, Mısır’dan çıkan halk yeryüzünü
kapladı. Şimdi gel ve benim için o halka lanet oku! Belki (bedduan sayesinde) onlara darbe
indirebilir ve kovabilirim.”
12- Yüceler de Belam’a dedi ki: “Onlarla
gitmeyeceksin! Halkı lanetlemeyeceksin! Çünkü o (halk) mübarektir.”
13- Belam da sabah kalktı ve Balak’ın ihtiyarlarına
dedi ki: “Ülkenize gidin! Zira Yahwe, sizinle gitmeme izin vermedi.”
14- Moab’ın ihtiyarları da kalktılar ve
Balak’a geldiler ve “Belam bizimle gelmeyi reddetti.” dediler.
15- Balak da onlardan sayıca daha fazla
ve daha rütbeli yetkililer gönderdi.
16- Ve
Belam’a
geldiler ve ona dediler ki: “Zippor’un oğlu Balak diyor ki: ‘Lütfen hiçbir şey
beni bana gelmekten alıkoymasın.
17- Çünkü seni fazlasıyla onurlandıracağım
ve bana söyleyeceğin her şeyi yapacağım. Lütfen gel, benim için şu halka beddua
et!’”
18- Belam da söz aldı ve Balak’ın
kullarına (hizmetkarlarına)
dedi ki: “Balak bana altın ve gümüşle dolu evini (sarayını) de verse, İlahım
(Yücem Olan) Yahwe’nin sözünden çıkamam; küçük ya da büyük hiçbir şey de
yapamam.
19- Yine de şimdi, siz de bu gece
burada kalın ve Yahwe’nin bana başka ne söyleyeceğini öğreneyim.”
20- Yüceler de gece Belam’a geldi ve
ona dedi ki: “Eğer insanlar seni davet etmek için gelmişlerse kalk ve onlarla
git ve sadece sana bildireceğim sözü yapacaksın.”
21- Belam da sabah kalktı ve (dişi) eşeğini eyerledi ve Moab’ın
önderleriyle gitti.
22- Ve Yücelerin öfkesi alevlendi!
Çünkü o gitti. Yahwe’nin meleği de ona karşı bir düşman gibi önünde durdu.
Şimdi eşeğine biniyordu, iki hizmetçisi de yanındaydı.
23- Eşek de Yahwe’nin meleğinin yolda
durduğunu ve elinde çekilmiş kılıç olduğunu görünce yoldan saptı ve tarlada
yürümeye başladı. Belam da onu yola çevirmek için eşeğe vurdu.
24- Yahwe’nin meleği de bağların
arasındaki patikada durdu. Bu tarafta bir çit, bu tarafta da bir çit vardı.
25- Eşek de Yahwe’nin meleğini görünce
sıkıca çite yaslandı. Belam’ın ayağını da çite sıkıştırdı. Bu yüzden ona (eşeğe) bir daha vurdu.
26- Yahwe’nin meleği de (önlerinde) ilerledi ve sağa ya
da sola dönmenin bir yolu olmayan dar bir yerde durdu.
27- Eşek de Yahwe’nin meleğini görünce Belam’ın
altında (olduğu
yere) çöktü. Belam da öfkelendi ve eşeğe değnekle vurdu.
28- Ve Yahwe, eşeğin ağzını açtı (konuşma yeteneği bahşetti). Ve (eşek)
Belam’a dedi ki: “Sana ne yaptım da bana üç defa vurdun?!”
29- Belam da eşeğe dedi ki: “Çünkü bana
eziyet ettin! Elimde kılıç olsa seni şuracıkta öldürürdüm!”
30- Eşek de Belam’a dedi ki: “Ben,
senin olduğumdan beri, bugüne kadar bindiğin eşeğin değil miyim? Sana hiç böyle
davranma alışkanlığım oldu mu?” Ve (Belam),
“Hayır” dedi.
31- Ve Yahwe, Belam’ın gözlerini açtı (ona göremediğini görme yeteneği
verdi) ve (Belam), Yahwe’nin meleğinin yolda durduğunu ve elinde çekilmiş
bir kılıç olduğunu gördü ve eğilip yüzüstü yere kapandı!
32- Yahwe’nin meleği ona dedi ki: “Eşeğine
niçin üç defa vurdun! İşte, Ben seni durdurmak için karşına çıktım. Çünkü senin
yolun benim için sapkın.
33- Bu üç defadır, eşek beni görünce
önümde (yolundan)
saptı. Eğer benim yüzümden (yoldan) sapmamış olsaydı, şu anda seni
öldürmüş, onun da yaşamasına izin verirdim!”
34- Belam da Yahwe’nin meleğine dedi
ki: “Günah işledim! Çünkü senin beni karşılamak üzere yolda durduğunu
bilmiyordum. Ve şimdi, eğer bundan hoşnut değilsen geri döneceğim.”
35- Yahwe’nin meleği de Belam’a dedi
ki: “Adamlarla git. Ancak sana ne söylersem (sadece) o sözü söyleyeceksin.” Belam da Balak’ın önderleriyle
birlikte gitti.
36- Balak da Belam’ın gelmekte olduğunu
duyunca, onu karşılamak üzere ülkenin kenarında olan ve Arnon sınırında bulunan
Moab şehrine geldi.
37- Ve Balak, Belam’a dedi ki: “Seni davet
etmek için bundan önce de sana (adamlar)
gönderdim mi? Bana neden gelmedin? Gerçekten
seni onurlandıramıyor muyum?”
38- Belam da Balak’a dedi ki: “İşte
sana geldim. Şimdi de bir şey söyleyecek gücüm var mı (sanki)? Yücelerin ağzıma
yerleştireceği sözü, (sadece) onu konuşacağım.”
39- Ve Belam,
Balak ile beraber gitti ve Kiryat Hutsot’a (Hutsot Şehri’ne) geldiler.
40- Ve Balak, sığır ve koyun kesti ve
Belam’a ve yanındaki önderlere gönderdi.
41- Ve öyle oldu. Ertesi gün Balak, Belam’ı
da aldı ve Baal sunaklarına (yüksek
yerlerine) çıkardı. Ve oradan halkın (İsrailoğullarının kampının) uçlarını
gördü.
23.
Bap
1- Ve Belam, Balak’a dedi ki: “Bana
burada yedi sunak kur ve benim için burada 7 genç boğa ile 7 koç hazırla.”
2- Balak da Belam’ın söylediği gibi
yaptı. Ve Balak, Belam ile birlikte, (her)
sunakta boğa ve koç kurban etti.
3- Ve Belam, Balak’a “Kurbanının
başında dur da gideyim. Umarım Yahwe benimle buluşur. Bana ne gösterirse sana söyleyeceğim.”
dedi ve bir tepeye çıktı.
4- Ve Yüceler, Belam’la buluştu ve
O’na (yüce meleğe)
dedi ki: “7 sunağı düzenledim ve (her) sunakta boğa ve koç kurban ettim.”
5- Yahwe de Belam’ın ağzına söz
yerleştirdi ve dedi ki: “Balak’a dön ve böyle konuşacaksın:
6- Ve (Belam) ona döndü ve işte, o (Balak)
ve Moab’ın tüm önderleri ola (yakılan) kurbanının başında duruyordu.
7- Ve (Belam) meselini anlattı ve dedi
ki:
“Moab
kralı Balak beni Aram'dan, Doğu'nun dağlarından getirdi.
‘Gel
Yakup’u benim için lanetle ve gel, İsrail’i kına!
8- Yüce’nin lanetlemediğini ben nasıl
lanetleyeyim?!
Yahwe’nin
kınamadığını ben nasıl kınayayım!
9- Zira kayaların başından onu (İsrail halkını) görüyorum,
Tepelerden
onu gözlüyorum.
İşte,
yalnız yaşayan ve kendini uluslar arasında hesaba katmayan bir halk.
10- Yakup’un tozunu kim sayabilir?
Ve
İsrail’in çeyreğinin sayısını?
(Ey
Yahwe) ölümüm salihlerin ölümü gibi olsun.
Akıbetim
de onunki gibi olsun!”
11- Ve
Balak, Belam’a dedi
ki: “Bana ne yaptın?! Seni düşmanıma lanet etmen için davet ettim ve işte,
bereket üstüne bereket diledi!”
12- Ve (Belam) cevap verdi ve dedi ki:
“Yahwe’nin ağzıma yerleştirdiğini söylemeye özen göstermem gerekmez mi?!”
13- Balak da ona dedi ki: “Lütfen benimle
onu görebileceğin başka bir yere gel. Onun (İsrail halkının) sadece ucunu göreceksin, tümünü de
görmeyeceksin. Ve oradan benim için ona lanet et!”
14- Ve onu doruğun başına, gözetleme sahasına
götürdü. Ve 7 sunak kurdu ve (her)
sunakta genç boğa ve koç kurban etti.
15- Belam da (Balak’a) dedi ki: “Burada,
kurbanının başında dur. Ben de şurada (Yahwe’den haber almak için) bekleyeyim.”
16- Yahwe de Belam’la buluştu ve ağzına
bir söz yerleştirdi ve dedi ki: “Balak’a dön ve böyle konuş.”
17- Ve (Belam) ona geldi ve işte, o (Balak)
ve Moab’ın tüm önderleri ola (yakılan) kurbanının başında duruyordu.
Balak ona “Yahwe ne konuştu?” dedi.
18- Ve
(Belam), meselini
dile anlattı ve dedi ki: “Kalk Balak ve dinle!
Ey
Zippor’un oğlu sözlerime kulak ver!
19- Yüce, bir erkek (bir insan) değil ki yalan
söylesin!
Bir adem oğlu (insanoğlu) gibi de (değil
ki) tevbe etsin (vazgeçsin, fikir değiştirsin). Ve O mu emrettiğini yapmayacak!
Konuştuğunu da yerine getirmeyecek!
20- İşte, ‘Mübarek kıl!’ emri aldım.
Ve
O (Yahwe) mübarek
kılmış,
Ben
de onu tersine çeviremem.
21- Yakup’ta kötülük gözlemlemedi,
İsrail’de
de boş gayret (gereksiz
işler) görmedi.
İlahı
(Yücesi Olan) Yahwe
onunladır,
Melik’in
(Kral olan Yahwe’nin)
dostluğu da onların arasındadır.
22- Yüce, onları Mısır’dan çıkardı.
Bir reemin boynuzları gibi (çeviktirler).
ı Reem, görkemli boynuza sahip bir
hayvandır. Bunun yaban öküzü, bizon öküzü, gergedan, rengeyiği, beyaz antilop,
hatta mitolojideki tek boynuzlu atı kastetme olasılığı vardır. Ama önemli olan,
boynuzların bu hayvanın gücünü ve onurunu simgelemesi, yani onun için en önemli
tarafı olmasıdır. (Tora: Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara:
Bamidbar 4:485)
23- Zira Yakup’da büyü yok,
İsrail’e
karşı da kehanet yok.
Yakup’a
ve İsrail’e karşı Yüce’nin yaptığı şeyler söylenmeli.
24- İşte! Halk, heybetli bir aslan gibi
kalkıyor.
Aslan
gibi ayağa kalkıyor.
Av
eti yiyene kadar yatmayacak.
Ve
cesetlerin kanını içene kadar…”
25- Balak da Belam’a dedi ki: “Ona lanet
de etme, onu mübarek de kılma!”
26- Belam da Balak’a dedi ki: “Yahwe’nin
söylediği her şeyi yapmam gerektiğini sana dememiş miydim!”
27- Balak da Belam’a dedi ki: “Şimdi
gel seni başka bir yere götüreyim. Belki Yüceleri memnun eder ve benim için ona
(İsrail halkına)
oradan lanet edersin.”
28- Ve Balak,
Belam’ı çorak araziye bakan Peor’un tepesine götürdü.
29- Ve Belam, Balak’a dedi ki: “Bana
burada yedi sunak kur ve benim için burada 7 genç boğa ile 7 koç hazırla.”
30- Balak da Belam’ın dediği gibi yaptı
ve (her)
sunakta boğa ve koç kurban etti.
24.
Bap
1- Ve Belam, İsrail'i bereketli
kılmadan dolayı Yahwe’nin hoşnut olduğunu görünce, diğer zamanlarda olduğu gibi
kehanet yapmaya çalışmadı ve yüzünü çöle çevirdi.
2- Ve Belam,
bakışlarını kaldırdı ve İsrail’in kabilelerine göre yerleşmiş olduğunu gördü. Ve
öyle oldu; Yücelerin Ruhu da onun üzerinde...
3- Ve (Belam) meselini anlattı ve dedi
ki:
“Beor
oğlu Belam’ın sözü,
Gözleri
açılmış adamın sözü;
4- Yücenin sözlerini duyan
Ve
Her Şeye Kadir Olan (Gücü
Yeten)ı Yahwe’nin vizyonlarını (görüntülerini, oyunlarını)
seyreden,
Ama
gözleri açık düşen…
ı“שַׁדַּי֙” (şedday) Her Şeye Kadir Olan (Gücü
Yeten) demektir. Bu ifade Tevrat’ta 6 yerde geçmektedir. (Başlangıç, 28:3;
35:11; 49:25; Sayılar, 24:4, 16; Hezekiel, 1:24)
5- Çadırların nasıl güzel ey Yakup!
Meskenlerin
(nasıl güzel) İsrail!..
6- Uzanan vadiler gibi,
Nehir
kenarındaki bahçeler gibi,
Yahwe’nin
diktiği öd ağaçları gibi,
Suların
yanındaki sedirler gibi…
7- Kovalarından sular dökecek
Ve
tohumu (soyu)
birçok suda olacak.
Kralı,
Agag'dan daha yüksek olacak
Ve
krallığı yüceltilecek…
8- Yüce, onu Mısır’dan çıkardı,
Bir
reeminı boynuzları gibidir (çeviktir).
Düşmanı
(olan) ulusları
yiyecek,
Kemiklerini
kıracak
Ve
okları (düşmanı)
delecek.
ı Reem, görkemli boynuza sahip bir
hayvandır. Bunun yaban öküzü, bizon öküzü, gergedan, rengeyiği, beyaz antilop,
hatta mitolojideki tek boynuzlu atı kastetme olasılığı vardır. Ama önemli olan,
boynuzların bu hayvanın gücünü ve onurunu simgelemesi, yani onun için en önemli
tarafı olmasıdır. (Tora: Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara:
Bamidbar 4:485)
9- O, çömelip uzandığında, bir aslan
gibidir;
Bir
dişi aslan gibi.
Onu
kim uyandırabilir?
Seni
mübarek kılan, mübarektir.
Sana
lanet eden de lanetlidir!”
10- Ve Balak, Belam’a çok öfkelendi ve
ellerini (hiddetle)
birbirine vurdu. Ve Balak, Belam’a dedi ki: “Düşmanıma beddua etmen için seni
davet ettim. Ama işte, üç defadır mübarek kılıyorsun!
11- Şimdi, kendi yerine (kavmine, yurduna) kaç! Seni
mutlaka onurlandıracağımı söyledim. Ama işte, Yahwe seni onurdan menetti!”
12- Ve Belam, Balak’a dedi ki: “Bana
göndermiş olduğun meleklerine (habercilerine,
elçilerine) de konuştuklarımı söylememiş miydim?
13- Balak, bana altın ve gümüşle dolu
evini de verse, İlahım (Yücem
Olan) Yahwe’nin sözünden çıkamam; iyi ya da kötü hiçbir şey de yapamam. Ben
ancak Yahwe’nin emrettiklerini, söyleyebilirim.”
14- Ve işte! Şimdi halkıma gidiyorum. (Bu nedenle) Gel, bu halkın son
günlerde halkına ne yapacağını sana bildireyim.”
15- Ve meselini anlattı ve dedi ki:
“Beor
oğlu Belam’ın sözü, açık gözlü adamın sözü;
16- Yüce’nin sözlerini işitenin
Ve
En Yüce’ninı niyetini bilenin
Ve
Her şeye Kadir Olan Yahwe’nin vizyonlarını (görüntülerini) seyredenin,
Ama
gözleri açık düşenin sözü;
ı “Elyon” (עֶלְיֽוֹן) sözcüğü, “En Yüce”, “En Güçlü” ve “En
Kudretli” demektir.
17- Onu görüyorum, ama şimdi değil;
Onu
gözlüyorum, ama yakın değil...
Yakup’tan
bir yıldız çıkacak,
Ve
İsrail’den bir asa yükselecek,
Ve
Moab’ın bucaklarını ezecek,
Ve
tüm Şetoğullarını çökertecek.
“Şet” sözcüğünün “temel” anlamına geldiği, Beneşet
(Şetoğulları) ifadesinin de “temel sahibi olanlar” şeklinde değerlendirilebileceği;
bu durumda da oturmuş büyük ulusların bile söz konusu kral tarafından
çökertileceğinin ifade edildiği belirtilmektedir (Rabenu Behaye). ( Tora: Türkçe Çeviri ve
Açıklamalarıyla Tora ve Aftara: Bamidbar 4:500)
18- Ve Edom,
bir fetih mülkü olacak.
Seir
de düşmanları için bir mülk olacak,
Ve
İsrail gittikçe güçlenecek.
19- Yakup’tan biri de egemen olacak,
Ve
şehrin kalıntılarını imha edecek.”
20- Ve (Belam), Amalek’e baktı,
Ve
meselini anlattı ve dedi ki:
“Amalek,
ulusların ilkiydi,
Ama
sonu yıkım olacak!”
21- Ve Keni’ye baktı,
Ve
meselini anlattı ve dedi ki:
“Meskenin
(ikamet ettiğin
yer) sağlam,
Yuvan
da kayaya kurulmuş.
22- Yine Keni harap edilecek.
Asur,
seni ne kadar esir tutacak ki?
23- Ve meselini anlattı ve dedi ki:
“Eyvah!
Yüce bunları yaptığında kim hayatta kalacak!
24- Ve Kitim kıyılarından gemiler (gelecek),
Ve
Asur’a zulmedecek,
Ve
Ever’e eziyet edecek,
Ve
o da ebediyen yok olacak!”
25- Ve Belam kalktı ve gitti ve yerine (yurduna) döndü. Balak da yoluna
gitti.
25.
Bap
İsrail, Moab’la Günah işliyor
1- Ve İsrail, Şitim’de yerleşmişti.
Halk da Moab’ın kızlarıyla ahlaksızlığa başladı.
Şitim, Lut Gölü 'nün (Ölüdeniz)
kuzeyinde Moab Ovalarında yer alan ve Yoel Kitabında 4:18 ayetinde de ismi
geçen Şitim ırmağı yakınında bulunan yerleşim alanıdır. Şitim’in sözcük anlamı
da ‘akasya’dır. (bkz: Çıkış, 25:5)
2- Ve (o kızlar) halkı kendi
ilahlarına (Yücelerine kesilen) kurbanlarına davet ettiler. Halk da yedi
ve ilahları için eğildi (secde etti).
3- Ve İsrail, Baal Peor’a bağlandı ve Yahwe’nin
öfkesi İsrail’e karşı alevlendi.
Moablıların taptığı put olan
"Baal Peor" aslında Kenanlılara ait bir puttu. Moab Dağı'nda bulunan bu
put için özel bir tapınak inşa edilmişti.
4- Ve Yahwe, Musa’ya dedi ki: “Halkın
tüm liderlerini alıp ve Yahwe’nin önünde güpegündüz as ki Yahwe’nin öfkesi
İsrail’den uzaklaşsın!”
5- Musa da İsrail’in yargıçlarına dedi
ki: “Her biriniz, Baal Peor’a bağlanan kendi adamlarınızı öldürün!”
6- Ve işte, İsrailoğullarından bir erkek
geldi ve Musa ile tüm İsrailoğulları kavminin gözleri önünde, Medyenli kızı
kardeşlerine sundu. Onlar da (Musa
ve diğer liderler de) Yaklaşma Çadırının girişinde ağladılar!
7- Kohen Harun’un oğlu Elazar’ın oğlu
Pinehas da (bunu)
görünce, topluluğun içinden kalktı ve eline bir mızrak aldı.
8- Ve İsraili
erkeğin ardından çadıra girdi ve ikisini, İsraili erkek ile kadınının karnına
sapladı. Ve böylece İsrailoğullarının üzerindeki salgın durdurulmuş oldu.
9- Ve bu salgında ölenler 24.000 (kişi) idi.
Harun’un oğlu Elezar’ın tek oğlu
olan Pinebas, İsraillinin, Musa’ya ve önderlerine meydan okumasına ve açıkça
ahlaksızlık etmesine dayanamamış; onu öldürmek suretiyle İsrailoğulları'nı
mutlak bir toplu helakten kurtararak Allah’ın övgüsüne mazhar olduğu
görülmektedir:
10- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
11- “Kohen Harun’un oğlu Elazar’ın oğlu
Pinehas, içlerinde Benim intikamımı alarak, gazabımı İsrailoğullarının
üzerinden geri çevirdi. Ben de (böylece)
İsrailoğullarını azabımla yok etmedim.
12- Bu nedenle söyle: “İşte, ona Selam (esenlik, barış) sözü veriyorum;
13- Hem o hem de ardından (gelecek) soyu için ebedi bir kohenlik
sözü olacaktır. Çünkü ilahı (Yücesi Olan) için ödün vermeden hareket etti
ve İsrailoğulları için istiğfar (tevbe, kefaret) sağladı.”
14- Medyenli (kadın) ile birlikte öldürülen İsraili
erkeğin adı Zimri
idi; Simeon kabilesinin liderlerinden biri olan Salu’nun oğlu.
15- Öldürülen Medyenli kadının adı da Kozbi
idi; Medyen’de bir kavmin ve bir kabilenin lideri olan Tsur’un kızı.
16- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
17- “Medyenlileri düşman ilan et ve
onları vurun.
18- Çünkü, Peor (adlı ilahlarına taptırmaları)
hususunda da Peor yüzünden veba günü öldürülen kız kardeşleri Menyenli liderin kızı
Cozbi hususundaki hileleriyle de size düşmanlık ettiler.
26.
Bap
1- Ve salgından sonra Yahwe, Musa ile Kohen
Harun’un oğlu Elazar’a konuştu ve onlara
dedi ki:
2- “İsrail’de savaşabilecek durumdaki 20
yaş ve üstünde olan tüm erkeklerinin, İsrailoğulları topluluğundaki atalarının
evlerine (kabilelerine)
göre sayımını yapın.”
3- Musa ile kohen Elazar da Eriha’nın (Yeriho’nun) karşısındaki,
Ürdün’ün (Ürdün Nehri’nin) ötesindeki Moab ovalarında onlarla (kabilelerin
önderleriyle) konuştu ve şöyle dedi:
4- “Yahwe’nin, Musa’ya ve Mısır diyarından
çıkan İsrailoğullarına emrettiği şekilde 20 yaş ve üstündekiler (sayılacak).”
5- Rube, İsrail’in behor (ilk doğan) oğlu Ruben’in
oğulları: Hanok soyundan Hanoklar, Pallu soyundan Pallular,
6- Hesron soyundan Hesronlar ve Karmi
soyundan Karmiler.
Bir annenin doğurduğu
ilk çocuk erkek ise behor unvanı alır. Kadının il doğurduğu çocuk kız ise,
sonradan doğan ilk erkek çocuk behor olarak anılmamaktadır.
7- Rubenin aileleri bunlardır. Numaraları
(kayıtları, sayıları)
43.730 idi.
8- Pallu’nun oğulları da: Eliav.
9- Eliav’ın oğulları da: Nemuel, Datan
ve Aviram. Yahwe’ye karşı isyan eden Korah’ın yanında olan ve Musa ile Harun’a
karşı ayaklanan topluluğun temsilcileri de Datan ve Aviram’dır.
10- Ve yeryüzü ağzını açmış, onları ve
Korah’ı yutmuştu. Topluluğun ölmesi ve ateşin 250 kişiyi yiyip bitirmişti.
İkisi de bir işaret (ibret,
sınav) olmuştu.
ı Bu olay, bu
(Sayılar) Kitabın 16’ncı Babında anlatılmaktadır.
11- Korah’ın oğulları ise ölmediler.
12- Soylarına göre Şimonoğulları:
Nemuel soyundan Nemueller, Yamin soyundan Yaminler, Yahin soyundan Yahinler,
13- Zerah soyundan Zerahlar, Şaul
soyundan ailes Şaullar.
14- Şimoni aileleri bunlardı: 22.200 (erkek).
15- Soylarına göre Gadoğulları: Tsefon
soyundan Tsefonlar, Hagi soyundan Hagiler, Şuni soyundan Şuniler,
16- Ozni soyundan Ozniler, Eri soyundan
Eriler,
17- Arod soyundan Arodlar, Areli
soyundan Areliler.
18- Sayılarına göre Gadoğullarının
aileleri bunlardı: 40.500 (erkek).
19- Er ve Onan, Yahuda'nın oğullarıydı,
ancak Kenan diyarında öldüler.
20- Soylarına göre Yahudaoğulları da
şunlardı: Şela soyundan Şelanlar, Perets soyundan Peretsler, Zerah soyundan Zerahlar.
21- Perets’in oğulları şöyleydi:
Hetsron soyundan Hetsronlar, Hamul soyundan Hamullar.
22- Sayılarına göre Yahuda aileleri
bunlardı: 76.500 (erkek).
23- Soylarına göre İssakaroğulları:
Tola soyundan Tolalar, Puva soyundan Puniler,
24- Yaşuv soyundan Yaşuvlar, Şimron
soyundan Şimronlar,
25- Sayılarına göre İssakar aileleri
bunlardı: 64.300 (erkek).
26- Soylarına göre Zebulunoğulları:
Sered soyundan Sardiler, Elon soyundan Elonlar, Yahleel soyundan Yahleeller.
27- Sayılarına göre Zevuloni aileleri
bunlardı: 60.500 (erkek).
28- Soylarına göre Yusufoğulları:
Menaşe ve Efrayim.
29- Menaşeoğulları: Mahir soyundan
Mahirler. Mahir, Gilad’a baba olmuştu. Gilad soyundan Giladlar.
30- Giladoğulları şunlardır: İezer
soyundan İezerler, Helek soyundan Helekler,
31- Asriel soyundan da Asrieller, Şehem
soyundan da Şehemler,
32- Şemida soyundan da Şemidalar, Hefer
soyundan da Heferler.
33- Hefer’in oğlu Tselofhad’ın oğlu
olmamıştı, sadece kızları (vardı).
Tselofhad’ın kızlarının isimleri de Mahla ve Noa ve Hogla ve Milka ve Tirtsa.
34- Menaşe aileleri bunlardır. Sayıları
da 52.700 (erkek).
35- Soylarına göre Efrayimoğulları
şunlardı: Şutelah’tan Şutalhi ailesi, Beher’den Bahri ailesi, Tahan’dan Tahani
ailesi.
36- Ve Şutelah’ın oğulları şunlardır:
Eran soyundan Eranlar.
37- Sayılarına göre Efrayim aileleri
bunlardı: 32.500 (erkek).
Soylarına göre Yusufoğulları bunlardı.
38- Soylarına göre Bünyaminoğulları:
Bela soyundan Ballar, Aşbel soyundan Aşbeller, Ahiram soyundan Ahiramlar,
39- Şefufam soyundan Şufamlar, Hufam
soyundan Hufamlar.
40- Bela’nın oğulları Ard ve Naaman’dı:
(Ard) soyundan Ardlar,
Naaman soyundan Naamanlar.
41- Soylarına ve sayılarına göre
Bünyaminoğulları bunlardır: 45.600 (erkek).
42- Soylarına göre Danoğulları
şunlardır: Şuham soyundan Şuhamlar. Dan’ın soyları bunlardı.
43- Sayılarına göre tüm Şuhami aileleri
64.400 (erkek).
44- Soylarına göre Aşeroğulları: Yimna soyundan
Yimnalar, Yişvi soyundan Yişviler, Beria soyundan Berialar.
45- Beria’nın oğullarında: Heber soyundan
Heberler, Malkiel soyundan Malkieller.
46- Aşer’in kızının ismi Serah’tı.
47- Sayılarına göre Aşeroğulları
aileleri bunlardı: 53.400 (erkek).
48- Soylarına göre Naftalioğulları:
Yahtseel soyundan Yahtseeller, Guni soyundan Guniler,
49- Yetser soyundan Yetserler, Şilem soyundan
Şilemler.
50- Soylarına göre Naftali aileleri
bunlardı. Sayıları da 45.400 (erkek)
idi.
51- Bunlar, İsrailoğullarının
numaralarıdır (sayılarıdır):
601.730 (erkek).
Mısırdan Çıkışta, yani yaklaşık 39
yıl önce yapılan ilk sayımda, İsrail’de savaşabilecek durumdaki 20 yaş ve
üstünde olan İsrailoğullarının tüm erkeklerinin sayısı 603.550 idi. (Bkz:
Çıkış, 38:26)
Ülke’nin Paylaşımı
52- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
53- “Ülke, adlarının adedine (20 yaş üzeri erkek nüfus sayısına)
göre bunlar arasında miras olarak paylaştırılacaktır;
54- Kalabalık olanın mirasını büyük, az
olanın mirasını da küçük tutacaksın. Herkese, numaralarına (20 yaş üzeri erkek nüfus sayılarına)
göre mirası verilecektir.
55- Ancak arazi kura ile bölünecek ve atalarının
kabilelerinin isimlerine göre miras alacaklar.
56- Kalabalık olanın mirası da az
olanın mirası kuraya göre paylaştırılacak.”
57- Ve ailelerine göre Levi’nin numaraları
(20 yaş üzeri erkek nüfus sayısı) şöyledir: Gerşon soyundan
Gerşonlar, Kohat soyundan Kohatlar, Merari soyundan Merariler.
58- Şunlar
Levi boylarıdır:
Livniler ve Hevronlar ve Mahliler ve Muşiler ve Korhiler. Kohat da Amram’a baba
olmuştu.
59- Amram’ın karısının ismi de Levi’nin
kızı Yokebed idi; (karısı)
onu (Yokebed) Levi’ye Mısır’da doğurmuştu. Ve (Yokebed), Amram’a
Harun’u, Musa’yı ve kız kardeşleri Meryem’i doğurdu.
60- Harun’a da Nadav, Aviu, Elazar ve
İtamar doğdu.
61- Ancak Nadav ve Aviu, Yahwe’nin
Huzurunda yetkisiz bir ateş sunarken ölmüşlerdi.
62- Ve onlardan numaralandırılanlar
23.000 idi; bir aylık ve üstündeki tüm erkekler. İsrailoğullarının arasında da
numaralandırılmamışları (sayılmamışlardı).
Çünkü İsrailoğullarının arasında onlara miras (pay) verilmemişti.
63- Bunlar, Eriha’nın (Yeriho’nun) karşısındaki,
Ürdün’ün (Ürdün Nehri’nin) ötesindeki Moab ovalarında İsrailoğullarını
numaralandıran Musa ve kohen Elazar tarafından numaralandırılan (nüfusu sayılan)
kişilerdir.
64- Bunların arasında, İsrailoğullarını
Sina Çölü'nde sayan Musa ile kohen Harun'un saydıklarından (o zamanlar 20 yaş üzeri olan)
bir erkek bile yoktu.
65- Zira Yahwe onlar için “Kesinlikle
çölde ölecekler” demişti.ı Yefune oğlu Kaleb ve Nun’un oğlu Yeşu
haricinde onlardan bir erkek kalmamıştı.ıı
ı
Bu
olay bu Kitabın (Sayıların) 14’üncü babının 26-33 ayetlerinde anlatılmaktadır.
S12
ayetten, Musa ile Harun’un yaklaşık 39 yıl önce Mısır’dan çıkarken (Çıkış,
38:26) yapmış oldukları sayımda numaralandırmış (saymış oldukları) 20 yaş ve
üzeri tüm erkeklerin çölde öldükleri anlaşılmaktadır. Yani çöldeki 40 yıllık
süreç içerisinde; kadınlar ve çocuklar hariç, 20 yaş ve üzeri olan İsrailoğullarının
yaklaşık 600.000 erkeğinin çölde ölmüş olduğu ve son yapılan sayımda
isimlerinin olmadığı anlaşılmaktadır.
Ancak,
Yefune oğlu Kaleb ve Nun’un oğlu Yeşu’nın ailesindeki 20 yaş üzeri erkekler ile
Levililerin bir kısmının, Yüce Allah’ın takdiri ile vadedilen toprakları
görebildikleri anlaşılmaktadır.
27.
Bap
1- Ve
Yusuf’un oğlu
Menaşe’nin ailelerinden, Menaşe’nin oğlu Mahir’in oğlu Gilad’ın oğlu Hefer’in
oğlu Tselofhad’ın kızları geldiler. Kızlarının isimleri de şunlardır: Mahla,
Noa, Hogla, Milka ve Tirtsa.
2- Ve Musa’nın ve kohen Elazar’ın ve
önderlerin ve tüm topluluğun huzurunda, Yaklaşma Çadırının girişinde durdular
ve dediler ki:
3- “Babamız çölde öldü. O, Korah’ın
yandaşları arasında, Yahwe’ye karşı birleşen topluluğun içinde de değildi. Sadece
kendi hatası (suçu,
günahı) sonucu öldü, oğulları da yoktu.
4- Oğulları yok diye babamızın adı
neden ailesinden çıkarılsın? Bize babamızın kardeşlerinin arasında bir mülk
verin!”
5- Musa da onların davalarını Yahwe’nin
Huzuruna getirdi.
Kızların Miras Hakkı
6- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve ona
dedi ki:
7- “Tselofhad’ın kızları doğru olanı söylüyor:
Onlara babalarının kardeşleri arasında bir miras hakkı vereceksin; Babalarının
mirasını onlara bırakacaksın.
8- İsrailoğullarına da konuş ve de ki:
Bir kişi öldüğünde, oğlu yoksa onun mirasını kızına aktaracaksınız.
9- Eğer kızı da yoksa, (adamın) mirasını kardeşlerine
vereceksiniz.
10- Kardeşleri de yoksa, mirasını
amcalarına vereceksiniz.
11- Amcaları da yoksa, mirasını
ailesinden kendisine yakın bir akrabasına vereceksiniz. O da mirası alacak ve (bu miras hakkı) Yahwe’nin, Musa’ya
emretmiş olduğu gibi, İsrailoğulları için bir yasal yükümlülük olacak.”
Musa’ya Ölüme Hazırlanması Emrediliyor
12- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve ona
dedi ki: “Şu Avarim dağına çık ve İsrailoğullarına verdiğim toprakları gör.
13- Onu görecek ve Harun’un halkına
katıldığı gibi sen de halkına katılacaksın!
14- Çünkü Tsin Çölü'nde, cemaatin
çekiştiği sırasında, onların gözlerinin önünde, o sularla Beni kutsamayarak (yüceltmeyerek) emrime
itaatsizlik ettiniz. Bu, Tsin çölünde, Kadeş’teki Meribah (Tartışma)
Sularıdır.
Yeşu, Musa’nın Halefi Olarak Seçiliyor
15- Musa da Yahwe’ye konuştu ve dedi
ki:
16- “Tüm bedenlerdeki ruhların İlahı (Yücesi Olan) Yahwe, topluluğa bir
kişi atasın.
17- Onların önünde çıksın ve onların
önlerinde girsin. Ve onları çıkarsın ve onları içeri (geri) getirsin. Böylece Yahwe’nin
topluluğu, çobanı olmayan koyunlar gibi olmasın.
18- Yahwe de Musa’ya dedi ki: “Nun’un
oğlu Yeşu’yu al. O, içinde bir ruh olan bir adamdır. Ve elini onun üzerine daya.
19- Ve onu, kohen Elazar’ın ve tüm
topluluğun önünde hazır et ve onların gözleri önünde ona emir ver.
20- Ve İsrailoğulları topluluğunun tümü
(ona) itaat etsin
diye azametinden (yetkilerinden bir kısmını) ona ver.
21- Ve kohen
Elazar’ın önünde duracak ve Yahwe’nin Huzurunda, Ondan (Yahwe’den) Urim’in (Savaşa
çıkıp çıkmama göstereceği) kararını soracak. Tüm İsrailoğulları ve tüm topluluk
da onun sözüyle dışarı çıkacaklar ve onun sözüyle içeri girecekler.”
22- Musa da Yahwe’nin kendisine
emrettiği şekilde yaptı. Ve Yeşu’yu aldı ve kohen Elazar’ın ve tüm topluluğun huzuruna
getirdi.
23- Ve Yahwe’nin, Musa’ya emretmiş olduğu
gibi ellerini onun üzerine dayadı ve ona emir verdi.
28.
Bap
Tamid-kurbanı
1- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve ona
dedi ki:
2- “İsrailoğullarına konuş ve onlara de
ki: ‘Ateşlerimin ekmeğini (yiyeceğini),
hoş bir koku olarak kabul edeceğim daimi kurbanlarımı vaktinde sunmaya
dikkat edin!’
3- Ve onlara de ki: ‘Yahwe’ye getirmeniz
gereken yükselen kurban şudur: ilk yıllarında (birer yaşında) kusursuz iki (erkek)
kuzu; her gün daimi ola (yakılan) kurbanıı.
ı Tamid (daimi) kurbanı da denilen
Olat tamid, her
gün düzenli vakitlerde yapılan ola kurbanıdır.
4- Bir kuzuyu sabah, 2’nci kuzuyu da
akşama doğru (ikindi
vaktinde) yapacaksın.
5- Minha (tahıl sunusu) olarak da sıkılmış
(zeytinden) 1/4 hin yağla yoğrulmuş 1/10 (efa=2,2 litre) ince un (getir).
6- Daimi ola (yakılan) kurbanı, Sina dağında Yahwe’nin
hoş bir koku olarak kabul edeceği yükselen (yakılan) kurbandır.
7- Nesehi (şarap sunusu) de, her kuzu için
1/4 hin (0,9 litre) olacak. Kodeşte (kutsal alanda) Yahwe için dökülen
güçlü bir neseh (şarap sunusu).
8- Akşama doğru yapacağın 2’nci kuzuyu
da sabahkinin minhası ve nesehinin aynısıyla, Yahwe’nin hoş bir koku olarak
kabul edeceği yükselen kurbanı yapacaksın.
9- Şabat gününde de ilk yaşlarında 2 kusursuz
(erkek) kuzu
ile minha (tahıl sunusu) olarak yağla yoğrulmuş 2/10 (efa=4,4 litre)
ince un ve nesehini (getir).
10- Bu, ola (yakılan) kurbanı ve nesehin
yanı sıra her şabat günü için daimi olan
ola (yakılan) kurbanıdır.
11- Her ayın başında da Yahwe için ola (yakılan) kurbanı
getireceksiniz; kusursuz 2 genç boğa ve 1 koç ve ilk yaşlarında 7 (erkek)
kuzu.
12- Her boğa için de minha (tahıl sunusu) olarak, yağla
yoğrulmuş 3/10 (efa=6,6 litre) ince un, her koç için de minha olarak
yağla yoğrulmuş 2/10 (efa=4,4 litre) ince un,
13- Her kuzu için de minha olarak,
yağla yoğrulmuş 1/10 (efa=2,2
litre) ince un. Ola (yakılan) kurbanı, Yahwe’nin hoş bir koku olarak
kabul edeceği bir ola (yakılan) kurbanı.
14- Nesehleri de; (her) boğa içim 1/2 hin (1,8
litre), koç için 1/3 hin (1,2 litre), kuzu için de 1/4 hin (0,9
litre) şarap olacak. Bu, yılın ayları boyunca her ayın ola (yakılan)
sunusudur.
15- Yahwe için hatat (kefaret) kurbanı olarak 1 teke
de daimi ola (yakılan) kurbanına ek olarak neseh ile sunulacak.
16- (Her yıl) İlk ayda, ayın 14’üncü
günü Yahwe için Pesah (Fısıh Bayramıdır).
17- Bu ayın 15’inci gününde de bayramdır;
yedi gün boyunca matsa ekmeği (mayasız
yemek) yenecektir.
18- İlk gün de sizin için kutsal miqradır
(dini bildiri için
toplanma günüdür); hiçbir melahaı (iş) yapmayın.
ı“melaha”, yaratıcı iş anlamına gelmektedir.
Ancak bu kavramın içine nelerin girdiği Tevrat’ta belirtilmemiş. Yahudi din
bilginleri ise, Talmut kitaplarında yapılmaması gereken 39 tane iş
belirlemişler.
19- Ve Yahwe için yükselen bir sunu
olarak ola (yakılan)
kurbanı sunacaksınız; ilk yıllarında 2 genç boğa, 1 koç ve 7 kuzu. Kusursuz olduklarından emin olun.
20- Minha (tahıl sunusu) olarak da yağla
yoğrulmuş ince un sunacaksınız; her boğa için 3/10 (efa=6,6 litre), her koç
için de 2/10 (efa=4,4 litre).
21- 7 kuzu için de kuzu başına 1/10 (efa=2,2 litre).
22- Sizin için istiğfar sağlanması için
de 1 hatat (kefaret)
tekesi.
23- Bunları da daimi ola (yakılan) kurbanı olarak, sabaha
ait olan ola (yakılan) kurbanından ayrı yapacaksınız.
24- Ve 7 gün boyunca her gün bunların
aynısını yapacaksınız. Yahwe için hoş bir koku olarak 1 ola (yakılan) kurbanı da daimi ola
kurbanına ek olarak neseh ile sunulacak.
25- 7’nci gün de sizin için kutsal miqradır
(dini bildiri için
toplanma günüdür); hiçbir melaha (iş) yapmayacaksınız.
26- İlk meyvelerin olduğu günde,
Haftalar Bayramında Yahwe için yeni bir minha (tahıl sunusu) getirdiğinizde de
sizin için kutsal miqradır (dini bildiri için toplanma günüdür); hiçbir
melaha (iş) yapmayacaksınız.
27- Yahwe için hoş bir koku olarak da ola
(yakılan)
kurbanı getirin: 2 genç boğa ve 1 koç, ilk yaşlarında 7 (erkek) kuzu.
28- Minhaları (tahıl sunularını) da yağla
yoğrulmuş ince undur; her boğa için 3/10 (efa=6,6 litre), her koç için
de 2/10 (efa=4,4 litre).
29- 7 kuzu için de her kuzu için 1/10 (efa=2,2 litre un).
30- Sizin için istiğfar sağlanması için
de 1 hatat (kefaret)
tekesi.
31- Daimi ola (yakılan) kurbanı ve minhalarının
yanı sıra nesehleri (Şarap sunularını) de…; Kusursuz olduklarından emin
olun.
29.
Bap
1- Ve 7’nci ayda, ayın ilk günü sizin
için kutsal miqradır (dini
bildiri için toplanma günüdür). Hiçbir melaha (iş) yapmayacaksınız.
Bu, sizin (kesik) Şofar (trompet, borazan) çalma gününüzdür.
2- Yahwe için de hoş bir koku olarak
ola (yakılan)
kurbanı yapacaksınız; 1 genç boğa ve 1 koç, ilk yaşlarında 7 (erkek) kuzu;
kusursuz (olacaklar).
3- Minhaları (tahıl sunularını) da yağla
yoğrulmuş ince undur; her boğa için 3/10 (efa=6,6 litre), koç için de
2/10 (efa=4,4 litre)
4- 7 kuzu için de kuzu başına 1/10 (efa=2,2 litre un kullanılacak).
5- Sizin için istiğfar sağlanması için
de 1 hatat (kefaret)
tekesi.
6- Yeni Ayın ola (yakılan) kurbanı ve
minhası (tahıl
sunusu) ve daimi ola (yakılan) kurbanı ve nesehlerin (şarap
sunularının) yanı sıra de Yahwe için yükselen (ateşle yakılan) sunu…
7- 7’nci ayda, ayın 10’u da sizin için
kutsal miqradır (dini
bildiri için toplanma günüdür); nefsinizi kıracaksınız (oruç
tutacaksınız) ve hiçbir melaha (iş) yapmayacaksınız.
8- Yahwe için de hoş bir koku olarak
ola (yakılan)
kurbanı yapacaksınız; 1 genç boğa ve 1 koç, ilk yaşlarında 7 (erkek) kuzu;
kusursuz (olacaklar).
9- Minhaları (tahıl sunularını) da yağla
yoğrulmuş ince undur; her boğa için 3/10 (efa=6,6 litre), koç için de
2/10 (efa=4,4 litre)
10- 7 kuzu için de kuzu başına 1/10 (efa=2,2 litre un kullanılacak).
11- Sizin için istiğfar sağlanması için
de 1 hatat (kefaret)
tekesi. Daimi ola (yakılan) kurbanı ve minhalarının yanı sıra nesehleri (Şarap
sunularını) de…
12- 7’nci ayda, ayın 15’i de günü de sizin
için kutsal miqradır (dini
bildiri için toplanma günüdür); hiçbir melaha (iş) yapmayacaksınız. Yahwe
için de 7 gün boyunca bayram yapacaksınız.
13- Yahwe için de hoş bir koku olarak
ola (yakılan)
kurbanı yapacaksınız; 13 genç boğa ve 2 koç, ilk yaşlarında 14 (erkek) kuzu;
kusursuz (olacaklar).
14- Minhaları (tahıl sunularını) da yağla
yoğrulmuş ince undur; her boğa için 3/10 (efa=6,6 litre), koç için de
2/10 (efa=4,4 litre)
15- ve 14 kuzu için kuzu başına 1/10
(efa=2,2 litre un kullanılacaktır).
16- Sizin için istiğfar sağlanması için
de 1 hatat (kefaret)
tekesi. Daimi ola (yakılan) kurbanı ve minhalarının yanı sıra nesehleri (Şarap
sunularını) de…
17- 2’nci gün de 12 genç boğa ve 2 koç
ve ilk yaşlarında 14 (erkek)
kuzu; kusursuz (olacaklar).
18- Boğalar ve koçlar ve kuzular ve minhalar
(tahıl sunuları)
ve nesehler de sayılarına göre, usulüne göre (yapılacak).
19- Sizin için istiğfar sağlanması için
de 1 hatat (kefaret)
tekesi. Daimi ola (yakılan) kurbanı ve minhalarının yanı sıra nesehleri (Şarap
sunularını) de…
20- 3’üncü gün de 11 genç boğa ve 2 koç
ve ilk yaşlarında 14 (erkek)
kuzu – (hepsi) kusursuz.
21- Boğalar ve koçlar ve kuzular ve minhalar
(tahıl sunuları)
ve nesehler de sayılarına göre, usulüne göre (yapılacak).
22- Sizin için istiğfar sağlanması için
de 1 hatat (kefaret)
tekesi. Daimi ola (yakılan) kurbanı ve minhalarının yanı sıra nesehleri (Şarap
sunularını) de…
23- 4’üncü gün de 10 genç boğa ve 2 koç
ve ilk yaşlarında 14 (erkek)
kuzu – (hepsi) kusursuz.
24- Boğalar ve koçlar ve kuzular ve minhalar
(tahıl sunuları)
ve nesehler de sayılarına göre, usulüne göre (yapılacak).
25- Sizin için istiğfar sağlanması için
de 1 hatat (kefaret)
tekesi. Daimi ola (yakılan) kurbanı ve minhalarının yanı sıra nesehleri (Şarap
sunularını) de…
26- 5’inci gün de 9 genç boğa ve 2 koç
ve ilk yaşlarında 14 (erkek)
kuzu – (hepsi) kusursuz.
27- Boğalar ve koçlar ve kuzular ve minhalar
(tahıl sunuları)
ve nesehler de sayılarına göre, usulüne göre (yapılacak).
28- Sizin için istiğfar sağlanması için
de 1 hatat (kefaret)
tekesi. Daimi ola (yakılan) kurbanı ve minhalarının yanı sıra nesehleri (Şarap
sunularını) de…
29- 6’ncı gün de 8 genç boğa ve 2 koç
ve ilk yaşlarında 14 (erkek)
kuzu – (hepsi) kusursuz.
30- Boğalar ve koçlar ve kuzular ve minhalar
(tahıl sunuları)
ve nesehler de sayılarına göre, usulüne göre (yapılacak).
31- Sizin için istiğfar sağlanması için
de 1 hatat (kefaret)
tekesi. Daimi ola (yakılan) kurbanı ve minhalarının yanı sıra nesehleri (Şarap
sunularını) de…
32- 7’nci gün de 7 genç boğa ve 2 koç
ve ilk yaşlarında 14 (erkek)
kuzu – (hepsi) kusursuz.
33- Boğalar ve koçlar ve kuzular ve minhalar
(tahıl sunuları)
ve nesehler de sayılarına göre, usulüne göre (yapılacak).
34- Sizin için istiğfar sağlanması için
de 1 hatat (kefaret)
tekesi. Daimi ola (yakılan) kurbanı ve minhalarının yanı sıra nesehleri (Şarap
sunularını) de…
35- 8’inci gün de sizin için bir imtina
(zamanı) olacaktır; hiçbir bayağı melaha yapmayın.
36- Yahwe için de hoş bir koku olarak
ola (yakılan)
kurbanı yapacaksınız; 1 genç boğa ve 1 koç, ilk yaşlarında 7 (erkek) kuzu;
kusursuz (olacaklar).
37- Boğalar ve koçlar ve kuzular ve minhalar
(tahıl sunuları)
ve nesehler de sayılarına göre, usulüne göre (yapılacak).
38- Sizin için istiğfar sağlanması için
de 1 hatat (kefaret)
tekesi. Daimi ola (yakılan) kurbanı ve minhalarının yanı sıra nesehleri (Şarap
sunularını) de…
39- Ola (yakılan) kurbanlarınıza ve
minhalarınıza ve nesehlerinize ve şelamim (paylaşma) kurbanınıza ek
olarak da bunları, belirlenen zamanlarda Yahwe için yapacaksınız.”
40- Ve öyle oldu. Musa, Yahwe’nin
Musa'ya emretmiş olduklarının tümünü İsrailoğullarına söyledi.
30.
Bap
1- Ve Musa,
İsrailoğullarının kabile liderlerine dedi ki: “Yahwe’nin buyurduğu söz şudur:
2- “Bir adam Yahwe için nezrederse (bir adakta, vaatte bulunursa) ya
da nefsini bir bağ ile bağlamak (nefsine kısıtlamak, yasak koymak) için
yemin ederse, sözüne halel getirmemelidir. Ağzından çıkan her şeyi
de yapmalıdır.
3- Ve eğer bir kadın, babasının
evindeyken gençliğinde Yahwe için nezrederse veya (bir yeminle) nefsini bir bağ
ile bağlarsa (nefsine kısıtlarsa, yasak koyarsa),
4- Babası da onun nezrini (adağını) veya nefsini bağladığı
bağı duymuşsa ve babası buna sessiz kalmışsa; (kızın) tüm nezirleri de nefsini
bağladığı bağlar da ikame edilecek (yerine getirilecek).
5- Ve
eğer babası, duyduğu gün ona engel olursa; (kızın)
tüm nezirleri de nefsini bağladığı bağlar da ikame edilmeyecek (yerine
getirilmeyecek). Yahwe de onu (kızı) affedecektir. Çünkü onu
babası engellemiştir.
6- Ve eğer nezirde bulunduğu ya da
dudakları (sözleri)
kendini bağladığı sırada bir erkek onu alırsa (onunla evlenirse);
7- Ve kocası onu duyar ve duyduğu gün
ona hiçbir şey söylemezse; (kızın)
tüm nezirleri de nefsini bağladığı bağlar da ikame edilecektir (yerine
getirilecektir).
8- Ve eğer kocası, duyduğu gün ona
engel olursa; (kızın)
tüm nezirleri de dudaklarının (sözlerinin) kendini bağladığı da nefsini
bağladığı bağlar da ikame edilmeyecek (yerine getirilmeyecek). Yahwe de
onu (kadını) affedecektir.
9- Dul ya da boşanmış olanın (kadının)
nezri de nefsini bağladığı bağlar da ikame edilecektir (yerine getirilecektir).
10- Ve eğer kocasının evinde nezrederse
veya (bir yeminle)
nefsini bir bağ ile bağlarsa (nefsine kısıtlarsa, yasak koyarsa);
11- Kocası da onun nezrini (adağını) veya nefsini bağladığı
bağı duymuşsa ve kocası buna sessiz kalmışsa; (kadının) tüm nezirleri de
nefsini bağladığı bağlar da ikame edilecek (yerine getirilecek).
12- Ve eğer kocası, duyduğu gün ona
engel olursa; (kadının)
tüm nezirleri de nefsini bağladığı bağlar da ikame edilmeyecek (yerine
getirilmeyecek). Yahwe de onu (kadını) affedecektir.
13- (Kadının) tüm nezirlerini ve nefsini
bağladığı tüm bağları, kocası onaylayabilir ya da kocası feshedebilir.
14- Eğer kocası ona (duyduğu) gün sonuna kadar
sessiz kalırsa; (kadının) bütün nezirleri de üzerindeki bütün bağları da
onaylamış olur. Bunları geçerli kılmıştır, zira duyduğu gün ona sessiz
kalmıştır.
15- Ve eğer (adam) bunları, duyduktan (ama
sessiz kaldıktan) sonra feshederse, (karısının bunları ihlalden
kaynaklanan) vebalini (günahını, sorumluluğunu) üstlenmiş olur.”
16- Yahwe’nin, Musa’ya emretmiş olduğu,
bir erkek ile karısı arasında ve gençliğinde babasının evinde iken bir baba ile
kızı arasındaki kurallar bunlardır.
31.
Bap
Medyen Savaşı
1- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
2- “Medyenlilerden İsrailoğullarının
intikamını al! Ardından halkına katılacaksın!”
Bu
kitabın 25. babında Yahwe, Musa'ya İsrailoğullarını zina ve "Baal
Pear" putuna tapma gibi cinsel ve dinsel sapkınlığa sevk ettikleri için
Moab Ovasında yerleşik Medyenlilere savaş açılmasını emretmişti.
3- Musa da halka konuştu ve dedi ki: “Savaş
için kendinizden insanlar silahlandırın ve Medyen’den, Yahwe’nin intikamını almak üzere Medyen’e karşı gelsinler (savaşsınlar).
2’nci
ayette Yahwe “İsrailoğullarının intikamını al!” dediği halde Musa’nın burada Yahwe’nin
intikamını almaktan söz ettiği görülmektedir. Musa, bu ifadesiyle, İsrailoğullarının
Yahwe’ye olan bağlılıkları nedeniyle Medyenlilerin İsrailoğullarına sinsi
tuzaklar kurduklarını düşünmüş olabilir. Çünkü Yahwe, İsrailoğullarının bu
sapkınlıklarına kızmış ve yaymış olduğu salgın nedeniyle 24.000 Yahudi helak
olmuştu. (Bkz: 25’inci Bap)
4- İsrail’in tüm kabilelerinden 1000; her
kabileden 1000’i (1000
kişiyi) savaşa göndereceksiniz!”
5- İsrail’in binlerinden, her kabileden
1000 (asker) hazır
edildi; savaş için silahlananlar 12.000 (kişi
idi).
6- Musa da onları, (her) kabileden 1000’i savaşmak
üzere gönderdi. Onları, kohen Elazar'ın oğlu Pinehas ile elinde kutsal eşyalar
ve işaret borazanlarıyla savaşa gönderdi.
7- Ve Yahwe’nin, Musa’ya emretmiş
olduğu gibi Medyen’le savaştılar ve tüm erkekleri öldürdüler.
8- Öldürülenlerin yanında Medyen (Midyan) krallarını da
öldürdüler. 5 Medyen kralını; Evi’yi ve Rekem’i ve Sur’u ve Hur’u ve Reva’yı.
Ayrıca Beor’un oğlu Belam’ı da kılıçla öldürdüler.
Beor’un oğlu Belam’ın,
İsrailoğulları dışındaki başka bir millete nebi olarak gönderildiği, bu Kitabın
22, 23 ve 24’üncü Bablarından anlaşılmaktadır.
Musa’nın nebi olduğuna inanan ve kendisi de iyi bir mümin olan Bel'am,
kendisinden İsrailoğullarına lanet etmesini isteyen Moab kralı Balak’ın
isteğini önce reddeder; fakat bu Babın 16’ncı ayetinde, Belam’ın sözleriyle
İsrailoğullarının, Peor putuna tapmalarına sebep olduğu ve Yahwe’ye
sadakatsizlik etmelerine neden olduğu, bu nedenle de Yahwe’nin, İsrail oğulları
arasında salgın çıkararak 24.000 İsraillinin helak olmasına neden olduğu anlaşılmaktadır.
Kur’an’da,
Araf Suresinde 7:175 ve 176’ncı
ayetlerinde, “Onlara, kendisine ayetlerimizi (kanıtlarımızı) verdiğimiz, fakat
onlardan sıyrılıp ayrılan kişinin haberini de oku. Şeytan (aldatan, saptıran) da (onu) kendine tabi etti ve
böylece azgınlardan oldu. Şayet isteseydik, onu onlarla (ayetlerle)
yükseltirdik. Fakat o, hevasına uydu ve yere saplandı. Onun durumu, köpeğin durumuna benzer; üzerine
varsan da dilini sarkıtıp solur, terk etsen de dilini sarkıtıp solur.
Ayetlerimizi yalanlayan kavmin misali işte budur. Bu kıssayı onlara aktar,
belki düşünürler.” Hususları yer almaktadır. Burada adı belirtilmeksizin
Allah'ın ayetlerine başlangıçta uyan, ancak daha sonra bir kenara atarak
şeytana kulak vererek azgınlaşan kişinin de bu Belam olduğu tefsir kitaplarında
belirtilmektedir.
9- Ve İsrailoğulları,
Medyen’in kadınlarını ve çocuklarını esir aldılar. Onların tüm hayvanlarını,
tüm sürülerini ve tüm mallarını da ganimet aldılar.
10- İkamet ettikleri tüm şehirlerini ve
tüm kalelerini de
ateşe verdiler.
11- Bütün gasp ettiklerini de insan ve hayvan
tüm ganimetleri aldılar.
12- Ve esirleri de gasp ettiklerini de
ganimetleri de Eriha’nın (Yeriho’nun)
karşısındaki, Ürdün’ün (Ürdün Nehri’nin) ötesindeki ordugaha (kamp
alanına), Musa’ya ve kohen Elazar’a ve tüm İsrail topluluğuna getirdiler.
13- Musa, Kohen Elazar ve topluluğun tüm
liderleri de onları karşılamak üzere kampın dışına çıktılar.
14- Ve Musa,
ordunun komutanlarına, savaştan dönen binlerin başlarına (binbaşılara) ve yüzlerin
başlarına (yüzbaşılara) kızdı.
15- Ve Musa onlara dedi ki: “Tüm
kadınları hayatta mı bıraktınız?!
16- Bakın, Belam’ın sözüyle İsrailoğullarının,
Peor için Yahwe’ye sadakatsizlik etmelerine neden olanlar bunlardı! Yahwe’nin topluluğunda
da salgın oldu!
17- Şimdi, çocuklar arasındaki tüm erkekleri
öldürün! Bir erkeği yakından tanıyan (erkekle
yatmış olan veya cinsel ilişki çağına gelmiş) her kadını da öldürün.
18- Bir erkeği yakından tanımayan tüm
kız çocuklarını da kendiniz için hayatta bırakın.
19- Ve size gelince; Kim bir kimseyi
öldürmüşse veya öldürülene dokunmuşsa, 7 gün ordugahsız kalsın (kampın dışında kamp kursun). 3’üncü
ve 7’nci gün sen de esirlerin de taharet edeceksiniz (yıkayıp temizleyeceksiniz).
20- Tüm giysileri de deriden yapılmış
her şeyi de keçilerden (kıllarından)
dokunan her şeyi de tüm ahşap aletleri de taharet ettireceksin (yıkayıp temizleyeceksin).
Savaş Sonrası Arınma
21- Kohen Elazar da (kendisiyle) savaşa gelen askerlerine
dedi ki: “Yahwe’nin, Musa’ya emrettiği Tora’nın (yasanın) buyruğu şudur:
22- Sadece altın ve gümüş ve bronz ve
demir ve kalay ve kurşun,
23- Ve ateşte kullanılan her şey,
ateşten geçirildikten sonra tahir (temiz,
arı) olacaktır. Serpme suyu ile de tahir (temiz, arı) olacak. Ateşe
dayanamayan her şey de sudan geçecek (yıkanacak).
Medyenlilerle yapılan savaştan
sonra ganimet olarak alınan giysi ve diğer eşyaların kullanımı ilk defa gündeme
gelmiştir. Yahudi olmayan biri tarafından
üretilmesi ya da ona ait olması nedeniyle potansiyel olarak murdar kabul edilen
eşya ya da kapların suya daldırılması yeterli görülürken; içerisinde yemek
pişirilmiş kap kacakların imal durumuna göre ateşten geçirilmek ya da suya
daldırılmak suretiyle temiz hale geleceği ifade edilmiştir. Bu Bapta savaş sonrası ganimetler
ile ilgili ahkam da belirlenmiş olmaktadır. [Tefsirü’t-Tevrat bi’l-Arabiyye, (N.
Arslantaş Çev.). İstanbul. TYEKB Yayınları (2018). II. 1523].
24- 7’nci gün de giysilerinizi mikveye
daldıracak ve tahir kılacaksınız (arınacaksınız).
Ardından da ordugaha (kampa) girebilirsiniz.”
Ganimetten Ayrılan Bağış
25- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
26- “Sen ve kohen Elazar ve topluluğun ata
(kabile) başkanları,
tutsak olarak ele geçirilen insanlardan ve hayvanlardan olan ganimetleri
sayımını yapın.
27- Ganimeti de orduya katılanlar ve
savaşanlar ile tüm topluluk arasında iki kısma ayırın.
28- Orduya katılan ve savaşan her bir
nefisten (candan)
de Yahwe adına mekesı kaldır (al); her 500 adamdan (kişiden)
ve sığırdan ve eşekten ve davardan 1 (oranında vergi al).
ı “מֶ֜כֶס” (mekes), sözcüğü kesinti,
vergi gibi anlamlara gelmektedir.
29- Onu da (savaşçıların) yarı paylarından
al ve Yahwe Adına bir teruma (kaldırma) sunusu olarak kohen Elazar'a
ver.
Bu ayetlere göre ganimetlerin
yarısı İsrailoğullarına, diğer yarısı da savaşa katılanlara paylaştırıldığı;
savaşçılara düşen ganimetten de Yahwe Adına 1/500 oranında vergi olarak kesinti
yapılarak kohen Elezar’a teslim edilmesi emredilmektedir.
30- İsrailoğullarının yarı payından da
her 50 adamdan (kişiden)
ve sığırdan ve eşekten ve koyundan ve her türlü hayvandan 1’ini al ve
onları, Yahwe’nin Mişkanının (Yaklaşma Çadırının) nöbetini tutan Levililere
ver.”
31- Musa ve kohen Elazar da Yahwe’nin
Musa’ya emrettiği şekilde yaptı.
32- Savaşan erkeklerin gasp ettikleri
ganimetten geriye kalanlar: 675.000 koyun,
33- Ve 72.000 sığır,
34- Ve 61.000 eşek,
35- Ve bir erkeği yakından tanımayan
kadınlardan (kız çocuklarından)
toplam 32.000.
36- Ve (ganimetin) yarısı, savaşan
erkeklerin payı: 337.500 davar.
37- Ve öyle oldu. Yahwe Adına koyundan (ayrılan)
vergi 675 (koyun),
38- Ve 36.000 sığırdan Yahwe Adına (ayrılan) vergi 72 (sığır),
39- Ve 30.500 eşekten Yahwe Adına (ayrılan) vergi 61 (eşek),
40- Ve 16.000 insandan Yahwe Adına (ayrılan) vergi 32 (kişi).
41- Musa da Yahwe’nin Musa’ya emrettiği
gibi Yahwe’nin teruması (kaldırma
sunuları) olan mekesi (vergiyi, kesintiyi) kohen Elazar’a verdi.
42- Musa’nın, savaşan kişilerden
ayırdığı ve İsrailoğullarına ait diğer yarı pay ise;
43- Ve öyle oldu. Topluluğun davardaki
yarı payı 337.500 (koyun),
44- Ve 36.000 sığır,
45- 30.500 eşek,
46- Ve 16.000 adam nefesi (kişi canı, insan canı).
47- Musa da İsrailoğullarının yarı payındaki
her 50 adamdan (kişi)
ve hayvandan 1’ini aldı ve onları, Yahwe’nin Musa’ya emrettiği gibi, Yahwe’nin
Mişkanının (Yaklaşma Çadırının) nöbetini tutan Levililere verdi.
48- Ordunun binlerinin komutanları da Musa’ya
yaklaştılar; binbaşılar ve yüzbaşılar
49- Ve Musa’ya dediler ki: “(Biz) Senin kulların (hizmetkarların),
emrimiz altındaki savaşan erkekleri kaldırdık (saydık). Ve bizden 1 kişi
(bile) eksilmedi!
50- Bu nedenle de Yahwe’nin Huzurunda nefislerimizin
(canlarımızın)
bağışlanması için her insan bulmuş olduğu şeyi; altın eşyalar ve kolçaklar (halhal)
ve bilezikler ve yüzükler ve küpeler ve kolyeleri Yahwe Adına kurban (sunu)
olarak getirdik.
51- Musa ve kohen Elazar da altını ve
her türlü süs eşyasını onlardan aldı.
52- Binbaşıların ve yüzbaşıların, Yahwe
Adına teruma (kaldırma
sunusu) olarak sundukları tüm altın da 16.750 şekelı idi.
ı 1 şekel, 22,8 gram ağırlığındadır.
16.750 şekel de 381,9 kg altın eder.
53- Savaşan erkeklerden her biri erkek,
kendi için ganimet almıştı.
54- Musa ve Kohen Elazar da bu altını
binlerin ve yüzlerin başlarından aldı ve onu, Yahwe’nin Huzurunda
İsrailoğulları adına bir zikir (hatırlatıcı,
anı) olması için Yaklaşma Çadırına getirdi.
Bunun,
İsrailoğullarının Peor putuna tapınması şeklindeki sapkınlığın
"hatırlatıcı"sı olduğu belirtilir. Komutanların ele geçirdikleri
altın vb. bu ganimetleri, Peor putuna tapınma sırasında sapkınlara karşı sessiz
kalıp müdahale etmeyerek onların bu suçlarına dolaylı olarak iştirak eden geniş
halk kesimlerinin günahlarının bağışlanması amacıyla takdim ettiklerini
belirtir. Bk. Sforno, s. 808-809.
32.
Bap
Ruben ve Gad Kabilelerinin İsteği
1- Ve
Rubenoğullarının
ve Gadoğullarının çok fazla sürüsü vardı. Ve Yazer diyarı ile Gilead diyarını
da gördüler. İşte, gerçekten de sürüler için bir yer…
2- Gadoğulları ve Rubenoğulları geldiler
ve Musa’ya ve kohen Elazar’a ve topluluğun liderlerine dediler ki:
3- “Atarot ve Divon ve Yazer ve Nimra
ve Heşbon ve Elale ve Sevam ve Nevo ve Beon.
4- Yahwe’nin, İsrail topluluğunun
önünde (sakinlerini)
vurmuş olduğu (bu) bölge, sürü bölgesidir. (Biz) Kullarınızın da
sürüleri (var).”
5- Ve dediler ki: “Gözünde beğeni
kazandıysak, bu bölge mülk olarak (biz)
kullarına verilsin. Bizi Ürdün’den (Ürdün Nehri’nden) geçirme.”
6- Musa da Gadoğullarına ve
Rubenoğullarına dedi ki: “Kardeşleriniz savaşa giderken siz burada mı
oturacaksınız?!
7- İsrailoğulları'nın yüreğini, Yahwe’nin
kendilerine verdiği ülkeye gitmekten neden caydırıyorsunuz?!
8- Onları, Kadeş Barnea’dan ülkeyi
görmeye gönderdiğimde atalarınız da böyle yaptı.
Kadeş; mabed, sığınak, harem ve
tapınak anlamlarına gelmektedir. Buranında Lut Gölü'nün (Ölüdeniz) 55 mil kadar
güneybatısında bulunan bölgenin adı olduğu belirtilir. Filistin'in Edom'a doğru
güneydoğu sınırında Hor Dağı'na bakan cephesinde yer aldığı belirtilen Kadeş,
Mısır'dan çıkışta Musa'nın Filistin'e girmeyi planladığı ilk yerdi. Musa,
Filistin hakkında istihbarat toplamak üzere ajanlarını buradan göndermiş; ikisi
hariç casusların çoğunun cesaret kırıcı raporları üzerine sonraki dönemlerde ''Ayn
Mişpat'' olarak da isimlendirilecek bu yerden Paran (Faran) çölüne geçmiştir.
Kız kardeşi Meryem (Miryam) burada vefat etmiş. Musa'nın asasını bir taşa
vurarak 12 pınar çıkardığı mucize de burada gerçekleşmiştir. Bk. Shepherd. The
Westminster Bible Dictionary, s. 300. Günümüzde Mısır'ın Kuzey Sina bölgesinde
Aynül Kudeys olarak isimlendirilen bu yer, bazı araştırmacılara göre Lut
Gölü'nün (Ölüdeniz) 43 mil kadar güneyinde, Ürdün topraklarında yer alan tarihi
şehir Petra’dır. [Tefsirü’t-Tevrat
bi’l-Arabiyye, (N. Arslantaş Çev.). İstanbul. TYEKB Yayınları (2018). I. 378,
379].
9- Eşkol Vadisi'ne kadar çıkıp onu (vadedilen toprakları) gördüklerinde,
Yahwe’nin kendilerine verdiği ülkeye girmemeleri için İsrailoğullarının
yüreğini (cesaretini) kırdılar.
10- Yahwe de öfkesi o gün alevlenmiş ve
yemin ederek demişti ki:
11- ‘Mısır’dan çıkan 20 yaş ve
üstündeki insanların (erkeklerin)
hiçbiri, İbrahim’e ve İshak’a ve Yakup’a yemin ettiğim toprağı görürlerse!...
Zira Beni peşimden doldurmadılar (Bana uymadılar, peşimden gelmediler).
12- (Yahuda kabilesinin) Kenizi (ailesinden)
Yefune oğlu Kaleb ve Nun’un oğlu Yeşu hariç; çünkü Yahwe’ye uydular.
13- Ve
Yahwe’nin İsrail’e
öfkesi alevlendi ve Yahwe’nin gözünde kötülük yapan tüm nesil yok olana kadar
onları 40 yıl çölde dolaştırdı.
14- “Ve işte, Yahwe’nin İsrail’e (yönelik) öfkesini daha da
arttırmak için, atalarınızın yerine günahkâr bir insan sürüsü olarak
yükseldiniz.
15- O’nun peşinden gitmekten yüz
çevirirseniz, onları (İsrailoğullarını)
bir kez daha çölde bırakacak ve tüm bu halkı yok edeceksiniz!”
16- (Ruben ve Gad kabileleri
mensupları) Ona yaklaştılar ve dediler ki: “Burada sürülerimize davar
ağılları, çocuklarımıza da şehirler inşa edeceğiz!
17- Biz de silahlanacağız ve onları (İsrailoğullarını) yerlerine
getirene kadar İsrailoğullarının önünde çıkmak için hazır olacağız.
Küçüklerimiz de (bu) toprağın
sakinleri nedeniyle (onlardan
korunmaları için) korunaklı şehirlerde ikamet edecekler.
18- İsrailoğullarının her biri mirasını
alana kadar evlerimize dönmeyeceğiz.
19- Onlarla birlikte Ürdün’ün karşı
yakası ve ötesinde toprak mirası olmayacak. Çünkü mirasımız Ürdün’ün doğu (bu) yakasında bize düştü.”
Musa’nın Şartları; Fetihler
20- Musa da onlara dedi ki: “Eğer bu
sözü yerine getirirseniz, eğer Yahwe’nin önünde silahlanırsanız,
21- Ve sizin tüm silahlılarınız,
düşmanlarını O'ndan kovana kadar Yahwe’nin önünde Ürdün’ü (Ürdün Nehri’ni) geçerse,
22- Ve ülke, Yahwe’nin önünde boyun
eğdirilirse; ondan sonra dönebilir ve Yahwe’nin ve İsrail'in önünde suçsuz
olabilirsiniz. Bu toprak da Yahwe’nin huzurunda mülkünüz olacak.
23- Ve eğer böyle yapmazsanız; işte, Yahwe’ye
karşı günah işlemiş olacaksınız. Hatanızın (suçunuzun) sizi bulacağını da bilin!
24- Çocuklarınız için şehirler, davarı
korumanız için de ağıllar inşa edin, ağzınızdan çıkanı da yapın!”
25- Gadoğulları ve Rubenoğulları da Musa’ya
dediler ki: “(Biz)
Kulların (hizmetkarların), Adonimizin (Rabbimizin, efendimizin)
emrettiği şekilde yapacaklar.
26- Küçüklerimiz de kadınlarımız da
sürülerimiz de tüm hayvanlarımız da burada, Gilad şehirlerinde olacaklar.
27- Savaş için silahlanmış olan (biz) kulların da efendimizin
söylediği gibi savaşmak için Yahwe’nin önünde (Ürdün Nehrini)
geçecekler.”
28- Musa da kohen Elazar’a ve Nun’un
oğlu Yeşu’ya ve İsrailoğullarının atalarının aile liderlerine onlar ile ilgili emir
verdi.
29- Ve Musa onlara dedi ki: “Eğer
Gadoğulları ve Rubenoğulları, silahlananların tümü savaşmak için Yahwe’nin
önünde Ürdün’ü (Ürdün
Nehrini) sizinle birlikte geçerlerse, ülke de önünüzde boyun eğdirilirse (tamamen
ele geçirilirse), onlara Gilad topraklarını mülk olarak vereceksiniz.
30- Ve eğer silahlanıp sizinle (Ürdün Nehrini) geçmezlerse,
Kenan diyarındaki mülkleri sizin aranızda olacak (Gilad topraklarında da
onlara ortak olacaksınız).”
31- Gadoğulları ve Rubenoğulları da
dediler ki: “Yahwe’nin, (biz)
kullarına söylediklerini aynen yapacağız.
32- Bizler, silahlanmış olarak Yahwe’nin
önünde Kenan topraklarına geçeceğiz. Mülkümüz olan toprak mirasımız da Ürdün’ün
(Ürdün Nehrinin)
bu tarafında bizimle (kalacak).”
33- Ve Musa onlara, Gadoğullarına,
Rubenoğullarına ve Yusuf’un oğlu Manaşe oymağının yarısına, Amorilerin Kralı
Sihon'un krallığını ve Başan Kralı Og'un krallığını, sınırlarındaki kentlerle,
ülkenin etrafındaki şehirlerle birlikte verdi.
34- Gadoğulları da Divon’u ve Atarot’u
ve Aroer’i inşa ettiler;
35- Ve Atrot Şofan’ı ve Yazer’i ve Yogboha’yı,
36- Ve Beyt Nimra’yı ve Beyt Haran’ı. Korunaklı
şehirler ve koyunlar için ağıllar.
37- Rubenoğulları da Heşbon’u ve Elale’yi
ve Kiryatayim’i inşa ettiler;
38- Nevo’yu ve Baal Meon’u ve Sivma’yı,
inşa etmiş oldukları şehirlerin isimleriyle isimlendirdiler.
39- Menaşe’nin oğlu Mahir’in oğulları da
Gilad’a gittiler ve onu ele geçirdiler. Oradaki Amorileri de sürdüler.
40- Musa da Gilad’ı, Menaşe’nin oğlu
Mahir’e verdi ve (Mahir)
oraya yerleşti.
41- Menaşe’nin oğlu Yair de gitti ve (buraların) köylerini ele
geçirdi ve onlara Yair Köyleri (Havvot Yair) adını verdi.
42- Novah da gitti ve Kenat’ı ve ona
bağlı kasabaları ele geçirdi ve ona kendi ismini, Novah adını verdi.
33.
Bap
Mısır’dan Çıkışftan, Harun Nebinin Vefatına Kadar İsrailoğullarının
Yaptığı Yolculuk
1- Bunlar, Musa ve Harun’un
yönetiminde Mısır diyarından ordularına göre çıkmış olan İsrailoğullarının
yolculuklar:
2- Ve Musa,
Yahwe’nin emri üzerine yolculuklarına (göre)
gidiş yerlerini yazdı. Bunlar da yolculuklarında gittikleri yerlerdir:
3- (İsrailoğulları) İlk ayda, ilk
ayın 15’inci gününde Rameses’tenı yola çıktılar. İsrailoğulları,
Pesah’ın (Fısıh Bayramının) ertesi gününde, tüm Mısır’ın gözü önünde ellerini
kaldırarak (muzaffer bir edayla bu ülkeden) dışarı çıktılar.
ı Ramases, İsrailoğullarının Yusuf
Nebi zamanında Mısır'a gittiklerinde Yusuf tarafından yerleştirildikleri şehir
idi.
4- Mısırlılar da Yahwe’nin, öldürmüş
olduğu içlerindeki tüm behorları (ilk
doğan erkek çocuklarını ve ilk doğan erkek hayvanlarını) gömüyorlardı. Çünkü
Yahwe, (Mısırlıların) yüceleri (ilahları) hakkında hükmünü
uygulamıştı.
Bir annenin doğurduğu
ilk çocuk erkek ise behor unvanı alır. Kadının il doğurduğu çocuk kız ise,
sonradan doğan ilk erkek çocuk behor olarak anılmamaktadır.
5- Ve İsrailoğulları;
Rameses’ten yola çıktılar ve Sukot’ta kamp kurdular.
6- Sukot’tan da yola çıktılar ve çölün
kenarındaki Etam’da kamp kurdular.
7- Etam’dan da yola çıktılar. (Sonra bulut ile) Baal Tsefon’un
karşısındaki Pi Ahirot’a geri döndüler ve Migdol’un önünde kamp kurdular.
8- Ahirot’un önünden de yola çıktılar
ve denizden çöle geçtiler ve Etam çölünde üç günlük yol yürüyüp Mara’da kamp
kurdular.
9- Mara’dan da yola çıktılar ve Elim’e
geldiler. Elim’de de 12 su pınarı ve 70 hurma (ağacı vardı). Ve orada kamp
kurdular.
10- Elim’den de yola çıktılar ve
Kızıldeniz kıyısında kamp kurdular.
11- Kızıldeniz’den de yola çıktılar ve
Sin çölünde kamp kurdular.
12- Sin çölünden de yola çıktılar ve
Dofka’da kamp kurdular.
13- Dofka’dan da yola çıktılar ve Aluş’ta
kamp kurdular.
14- Aluş’tan da yola çıktılar ve
Refidim’de kamp kurdular. Ve orada, halk (İsrailoğulları) için içecek su yoktu.
15- Refidim’den de yola çıktılar ve
Sina çölünde kamp kurdular.
16- Sina çölünden de yola çıktılar ve
Kivrot Ataava’da (Şehvetperestlerin
Kabristanında) kamp kurdular.
17- Kivrot Ataava’dan da yola çıktılar
ve Hatserot’ta kamp kurdular.
18- Hatserot’tan da yola çıktılar ve
Ritma’da kamp kurdular.
19- Ritma’dan yola da çıktılar ve Rimon
Perets’te kamp kurdular.
20- Rimon Perets’ten de yola çıktılar
ve Livna’da kamp kurdular.
21- Livna’dan da yola çıktılar ve Risa’da
kamp kurdular.
22- Risa’dan da yola çıktılar ve
Keelata’da kamp kurdular.
23- Keelata’dan da
yola çıktılar ve Şefer dağında kamp kurdular.
24- Şefer dağından da yola çıktılar ve
Harada’da kamp kurdular.
25- Harada’dan da yola çıktılar ve
Makelot’ta kamp kurdular.
26- Makelot’tan da yola çıktılar ve
Tahat’ta kamp kurdular.
27- Tahat’tan da yola çıktılar ve Terah’ta
kamp kurdular.
28- Terah’tan da yola çıktılar ve Mitka’da
kamp kurdular.
29- Mitka’dan da yola çıktılar ve
Haşmona’da kamp kurdular.
30- Haşmona’da da yola çıktılar ve
Moserot’ta kamp kurdular.
31- Moserot’tan da
yola çıktılar ve Bene Yaakan’da kamp kurdular.
32- Bene Yaakan’dan da yola çıktılar ve
Hor Agidgad’da kamp kurdular.
33- Hor Agidgad’dan da yola çıktılar ve
Yotvata’da kamp kurdular.
34- Yotvata’dan da yola çıktılar ve
Avrona’da kamp kurdular.
35- Avrona’dan da yola çıktılar ve
Etsyon Gever’de kamp kurdular.
36- Etsyon Gever’den da yola çıktılar
ve Tsin çölündeki Kadeş’te kamp kurdular.
37- Kadeş’ten da yola çıktılar ve Edom diyarının
sınırındaki Hor Aar’da (Hor
Dağında, Cebel Hur’da) kamp kurdular.
38- İsrailoğullarının Mısır diyarından
çıkışının kırkıncı senesinde, 5’inci ayda, ayın 1’inde, kohen Harun, Yahwe’nin emri
üzerine Hor Dağı’na çıktı ve orada öldü.
39- Ve Harun, Hor Dağı’nda öldüğünde
123 yaşındaydı.
40- Kenan diyarında, Güneyde (Negev’de, Necef’te) oturan Kenanlı
Arad kralı İsrailoğullarının gelişini duydu.
41- Ve (İsrailoğulları) Hor Dağın’ndan
yola çıktılar ve Salmona’da kamp kurdular.
42- Salmona’dan da yola çıktılar ve
Punon’da kamp kurdular.
43- Punon’dan da yola çıktılar ve Ovot’ta
kamp kurdular.
44- Ovot’tan da yola çıktılar ve Moab
sınırındaki İye Avarim’de (Havarim
Geçidinde) kamp kurdular.
45- İye’den da yola çıktılar ve Divon
Gad’da kamp kurdular.
46- Divon Gad’dan da yola çıktılar ve
Almon Divlatayma’da kamp kurdular.
47- Almon Divlatayma’dan da yola
çıktılar ve Avarim dağlarında, Nevo’nun önünde kamp kurdular.
48- Avarim dağlarından da yola çıktılar
ve Eriha’nın (Yeriho’nun)
karşısında, Ürdün’ün (Ürdün Nehri’nin) ötesinde, Moab ovalarında kamp
kurdular.
49- Ve Ürdün’ün (Ürdün Nehri’nin) ötesinde, Moab
ovalarındaki Bet Ayşimot’tan, Avel Aşitim’e kadar kamplarını kurdular.
50- Ve Yahwe, Eriha’nın (Yeriho’nun) karşısında,
Ürdün’ün (Nehri’nin) kıyısında, Şeria’nın Moab ovalarında Musa’ya
konuştu ve dedi ki:
51- “İsrailoğullarına konuş ve onlara de
ki: “Ürdün’den (Ürdün
Nehri üzerinden), Kenan diyarına geçtiğinizde,
52- Ülkenin tüm sakinlerini önünüzden kovacaksınız
ve onların tüm oyma şekilli taşlarını (putlarını)
yok edeceksiniz. Tüm dökme putlarını da yok edeceksiniz ve (sahte ilahları
için yapmış oldukları) tüm sunaklarını yıkacaksınız.
53- Ve
Ülkeyi mülk
edineceksiniz ve içinde yerleşeceksiniz. Çünkü bu memleketi size, onu miras
almanız için verdim.
54- Ülkeyi de kura ile bir miras mülk
olarak ailelerinize vereceksiniz. Kalabalık olanın mirasını büyük, az (nüfuslu) olanın da mirasını
küçük tutacaksınız. Herkesin mirası da payının düştüğü yerde olacak, atalarınızın
kabilelerine göre de mirasçı olacaksınız.
55- Ve eğer ülkenin sakinlerini
önünüzden kovmazsanız; onlardan kalmasına izin verdikleriniz, gözlerinize
batacak ve böğrünüzde dikenler olacaklar. Üzerinde yerleştiğiniz ülkede de sizi
rahatsız edecekler.
56- O zaman, onlara yapmayı düşündüğüm şeyi
size de yapacağım.”
34.
Bap
Ülkenin Sınırları
1- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
2- İsrailoğullarına emret ve onlara de
ki: 'Kenan diyarına geldiğiniz zaman, burası size miras olacak olan ülkedir,
Kenan’ın sınırlarına kadar.
3- Güney (negev, Necef) tarafı da Tsin
çölünden, Edom toprakları sınırı boyunca olacak. Ve güney sınırınız, Ölü Deniz’in
(Lut Gölü’nün) kıyısının doğusunda olacak.
4- Ve sınırınız, Maale Akrabim’in (Akrep Geçidinin) güneyine
kıvrılacak ve Tsin’e geçecek ve uç noktaları Kadeş Barnea’nın güneyinde olacak.
Ve Hazar Addar’a doğru çıkacak ve Asmon’a geçecek.
5- Ve sınırınız, Asmon’dan Mısır
ırmağına kıvrılacak ve uç noktaları Akdeniz’e...
6- Batı sınırınız da Büyük Denizin (Akdeniz’in)
kıyısı
olacak. Bu da batı sınırınız olacak.
7- Ve bu kuzey sınırınız olacak: Sınırınızı
Büyük Denizden (Akdeniz’den)
Hor Dağı’na (doğru) işaretleyeceksiniz.
8- Hor Dağı’ndan da Hamat yoluna hat
çizin. Sınırın gidişi Sedad’a (ulaşacak).
9- Ve sınır Zifron’a çıkacak, gidişi
de Hasar Enan’a olacak; Burası kuzey sınırınız olacak.
10- Doğu sınırınızı da Hasar Enan’dan
Şefam’a doğru işaretleyeceksiniz.
11- Ve sınır, Şefam’dan, Ayin’in
doğusunda Rivla’ya inecek. Ve
sınır inecek ve doğuya doğru Kinneret Denizinin (Gölünün) kenarına ulaşacak.
12- Ve sınır Ürdün’e (Ürdün Nehri’ne) inecek ve gidişi
Ölü Deniz olacak. Burası çevresiyle birlikte sizin toprağınız olacak.”
13- Ve Musa
İsrailoğullarına şöyle emretti ve dedi ki: “Kurayla miras alacağınız ülke
budur. Yahwe, bunu 9 kabileye ve yarım kabileye vermeyi emretti,
14- Çünkü Rubenoğulları kabilesi tüm
aşiretleriyle, Gadioğulları da tüm aşiretleriyle, Menaşe kabilesinin yarısı da
miraslarını aldılar.”
15- Bu 2 kabile ile yarım kabile
miraslarını, Eriha’nın (Yeriho’nun)
karşısında, Ürdün’ün (Ürdün Nehri’nin) ötesinde, doğuya doğru gün
doğumuna doğru mülklerini aldılar.
Yeni Liderler
16- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:
17- “Ülkeyi miras olarak aranızda paylaştıracak
adamların isimleri şunlardır: Kohen Elazar ve Nun’un oğlu Yeşu.
18- Ve toprağı miras olarak
paylaştırmak için her kabileden bir lider alacaksınız.
19- Bu kişilerin isimleri de şunlardır:
“Yahuda kabilesi adına Yefune’nin oğlu Kaleb.
20- Şimonoğulları kabilesi adına da
Amiud’un oğlu Şemuel.
21- Bünyamin kabilesi adına da Kislon’un
oğlu Elidad.
22- Danoğulları kabilesi adına da Yogli’nin
oğlu Buki.
23- Yusufoğullarından, Menaşeoğulları
kabilesi adına da Efod’un oğlu Haniel.
24- Efrayimoğulları kabilesi adına da
Şiftan’ın oğlu Kemuel.
25- Zebulunoğulları kabilesi adına da
Parnah’ın oğlu Elitsafan.
26- İssakaroğulları kabilesi adına da
Azan’ın oğlu Paltiel.
27- Aşeroğulları kabilesi adına da
Şelomi’nin oğlu Ahiud.
28- Naftalioğulları kabilesi adına da
Amiud’un oğlu Pedael.
29- Bunlar, Yahwe’nin, Kenan diyarındaki
mirası İsrailoğulları arasında paylaştırmasını emir verdikleridir.
35.
Bap
Levi Şehirleri
1- Ve Yahwe, Eriha’nın (Yeriho’nun) karşısında,
Ürdün’ün (Ürdün Nehri’nin) ötesinde, Moab ovalarında Musa’ya konuştu ve
dedi ki:
2- “İsrailoğulları’na, miras edindikleri
şehirlerin mülkünden, yaşamaları için Levililere de arazi vermelerini emret.
Levililere, şehirlerin çevrelerindeki meralardan da vereceksiniz.
3- Ve şehirler, onlar için ikamet yeri,
meraları da hayvanları, malları ve diğer canlıları için olacak.
4- Şehirlerin, Levililere vereceğiniz meraları
da şehir duvarından dışarı doğru 1000 amaı (480 m uzanacak).
ı 1 ama 48 cm’dir.
5- Şehrin dışından da doğu kanadını
2000 ama (960 m),
güney kanadını 2000 ama (960 m), batı kanadını 2000 ama (960 m) ve
kuzey kanadını 2000 ama (960 m) ölçeceksiniz. Şehirlerinin meraları da
bu olacak.
6- Levililere vereceğiniz şehirler de
bir katilin oraya kaçması için vereceğiniz 6 sığınma şehri (olacak). Bunlara da 42 şehir ekleyeceksiniz.
7- Levililere vereceğiniz tüm şehirler
de 48 olacak. Bunları da meralarıyla birlikte (vereceksiniz).
8- Vereceğiniz şehirler de
İsrailoğullarının mülkiyetinden olacak; Büyük kabileden çok vereceksin, küçük
kabileden de az vereceksin. Ve her biri, aldığı mirasla orantılı olarak
şehirlerinden bazılarını Levililere verecek.”
Sığınma Şehirleri
9- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi
ki:
10- “İsrailoğullarına konuş ve onlara
de ki: “Ürdün’ü (Ürdün
Nehrini) Kenan diyarına doğru geçtiğinizde,
11- Bu şehirleri kendiniz için sığınma (şehirleri) olarak adlandırın. Yanlışlıkla bir nefis (can) alan bir katil oraya kaçacaktır.
12- Ve onlar, sizin için
intikamcılardan sığınılacak şehirler olacak. Adam öldüren, yargıda meclisin (yargıçların) önünde durana (yargılanıncaya)
kadar ölmesin.
13- Ve vereceğiniz şehirlerden 6 tanesi
sığınma şehri olacak.
14- Şehirlerden 3’ü Ürdün’ün (Ürdün Nehri’nin doğu)
yakasında, 3’ü de Kenan diyarında sığınma şehirleri olacaklar.
15- Bu 6 şehir de hem İsrailoğulları
hem de aralarındaki Ger (yabancı
yerleşikler) hem de toşav (sonradan size katılanlar) için sığınak
olacak. Yanlışlıkla bir nefis (can) alan herkes oraya kaçabilecektir.
16- Ve eğer (bir kişi bir başkasına kasten)
demir bir aletle vurursa ve (vurulan) ölürse; o bir, katildir. O katil mutlaka
öldürülecektir.
17- Ve eğer ona elinde bir taşla
vurursa ve bu taşla ölebilirse ve ölürse; o bir katildir. O katil mutlaka
öldürülecektir.
18- Ve eğer öldürebilecek ahşap bir gereçle
ona vurursa ve ölürse; o bir katildir. O katil mutlaka öldürülecektir.
19- Kanı kurtaran (kısas isteyen maktulün velisi)
da intikamcıdır. Onunla karşılaştığı zaman onu öldürecektir.
20- Ve eğer onu nefretle iterse ya da
sinsice (pusu
kurarak) üzerine (bir şey) fırlatırsa ve (katil) ölürse;
21- Ya da ona eliyle düşmanca vurursa ve
(vurulan) ölürse;
ona vuran mutlaka öldürülecektir; o bir katildir. Kanı kurtaran (kısas
isteyen maktulün velisi) intikamcı da onunla karşılaştığında katili
öldürecektir.
22- “Ve eğer onu düşmanlık duymadan
aniden iterse veya herhangi bir kasıt olmadan ona bir şey fırlatırsa,
23- Ya da (insan) öldürebilecek bir taşı,
onu görmeden üzerine düşürürse ve ölürse; (bu cinayet sayılmaz; zira bu
kişi, kurbanın) düşmanı değildir ve kötülüğünü istememiştir.
24- Böylece meclis (yargıçlar), adam öldüren ile
kanı kurtaran (kısas isteyen maktulün velisi) arasında şu yargılara göre
karar verecek:
25- Ve meclis (yargıçlar), katili kanın intikamcısının
elinden kurtaracak. Ve meclis (yargıçlar), onu kaçmış olduğu sığınma
şehrine geri götürecekler. Ve (katil) Kutsal yağla meshedilmiş kohen
Gadolun (Baş kohenin) ölümüne kadar orada olacak.
26- Ve eğer bu katil, kaçmış olduğu sığınma
şehrinin sınırlarından çıkarsa,
27- Kanı kurtaran (kısas isteyen maktulün velisi)
intikamcı da onu sığınma şehrinin sınırları dışında bulursa ve katili
öldürürse; bu bir cinayet sayılmayacaktır.
28- Çünkü (kazara katil olduğu sabit görülmüş
bir kişi), baş kohenin ölümüne kadar sığınma şehrinde kalmalıydı. Bu
katil, sadece baş kohenin ölümünden sonra kendi mülk toprağına dönebilir.
29- Bunlar da tüm yerleşim yerlerinizde,
nesilleriniz boyunca sizin içi bir yasal kurallar olacak.
30- Kim bir nefsi (insanı, canı) öldürürse; katil,
tanıkların ağzıyla (ifadesiyle) ölüme mahkum edilecektir. Ancak kimse, sadece
bir tanığın ifadesiyle ölüm cezasına mahkum edilmeyecek.
31- Ölüme mahkûm edilmiş katilin hayatı
için de fidye (kurtulmalık
parası) kabul etmeyeceksiniz; o mutlaka öldürülmelidir.
32- Sığınma şehrine kaçmış (bir kazara
katilden) olandan da baş kohenin ölümünden
önce ülkede yaşaması (topraklarına
dönmesi) için fidye kabul etmeyeceksiniz.
33- İçinde yaşadığınız bu toprakları
kirletmeyinı. Çünkü toprağı kirleten, (dökülen masum) kandır. Üzerine dökülmüş
olan kan için de ancak ve sadece (bu kanı) dökenin kanı kefaret (af
ve bağışlanma) olur.
ı “תַחֲנִ֣יפוּ” (tehanifu),
"kirletmek", "pisletmek" veya "kutsallığını
bozmak" anlamına gelir.
34- Bu nedenle de içinde yaşadığınız,
Benim de içinde ikamet ettiğim bu toprakları kirletmeyin. Çünkü Ben, Yahwe,
İsrailoğullarının arasında ikamet ediyorum.”
36.
Bap
Kabileler Arasında Evlilik
1- Yusufoğullarının kabilelerinden,
Menaşe’nin oğlu Mahir’in oğlu Giladoğulları kabilesinin aile liderleri
yaklaştılar ve Musa’nın ve İsrailoğullarındaki aile liderlerinin önünde konuştular,
2- Ve dediler ki: “Yahwe, efendime, ülkeyi
İsrailoğullarına kura ile miras olarak verilmesini emretti. Yahwe tarafından efendime,
kardeşimiz Tselofhad’ın toprak mirasının da kızlarına verilmesi emredildi.
3- Ve eğer İsrailoğullarının diğer kabilelerine
mensup biriyle evlenirlerse; onların mirası bizim atalarımızın mirasından eksilecek
ve (evlilik
yoluyla) katılacakları kabilenin mirasına eklenecek. Yani kurada bize çıkan
mirastan alınmış olacak.
4- İsrailoğulları için Yovel (Jübile Yılı) olduğu zaman da
onların mirası katılacakları kabilenin mirasına eklenmiş kalacak. Atalarımızın
kabilesine ait mirastan da onların mirası eksilmiş olacak.”
5- Musa da Yahwe’nin emri üzerine İsrailoğullarına
buyurdu ki: “Yusufoğulları kabilesi sözlerinde haklı.
6- Yahwe’nin de Tselofhad’ın kızları
ile ilgili buyruğu şudur: “Gönüllerinin seçtiği kişiyle evlenebilirler. Ancak babalarının
kabilesinin aşiretinden evlensinler!
7- Ve böylece, İsrailoğullarına ait
toprak mirası kabileden kabileye aktarılmamış, aksine, İsrailoğullarından herkes
atasının kabilesine ait toprak mirasına bağlı kalmış olacak.
8- İsrailoğullarının kabilelerinden mirasa
sahip olan her kız da babasının kabilesine bağlı aileden biriyle evlensin ki, İsrailoğullarından
herkes atasının kabilesine ait toprak mirasına sahip olabilsin.
9- ve böylece, toprak mirası bir
kabileden başka bir kabileye aktarılmayacak; aksine, İsrailoğullarından herkes
mirasına bağlı kalmış olacak.
10- Tselofhad’ın kızları da Yahwe’nin Musa’ya emrettiği gibi yaptılar.
11- Tselofhad’ın kızları da Mahla ve
Tirtsa ve Hogla ve Milka ve Noa amcalarının oğullarıyla evlendiler.
12- Yusuf’un oğlu Menaşeoğullarının
kabilesinden olanlarla evlendiler. Onların mirasları da babalarının kabilesinde
kaldı.
13- Bunlar, İsrailoğullarına Eriha’nın (Yeriho’nun) karşısındaki,
Ürdün’ün (Ürdün Nehri’nin) ötesindeki Moab ovalarında Yahwe’nin, Musa’nın eliyle (aracılığıyla)
emrettiği emirler ve hükümlerdir.