4. Sayılar

Sayılar Kitabı, İsrailoğullarının çöldeki 2’nci yılıyla kırkıncı yılı arasında geçen olayları içermektedir. Kitabın ilk 25 bölümü, ilk nesil İsrailoğullarının çöldeki deneyimlerini kaydeder, kitabın geri kalan kısmı ise, 2’nci neslin yaşadıklarını anlatır.

Yüce Allah, İsrailoğullarını “Vadedilmiş Topraklar” olan Kenan diyarına sokmadan önce onlara verdiği talimatlarla onları hazırlamaktadır. Sayılar Kitabı’nda anlatılanların özeti İncil’de şu sözlerle açıklanmaktadır: “Şimdi kardeşler, şu konuda bilgisiz kalmanızı istemiyorum, atalarımızın hepsi bulutun altındaydı ve hepsi denizden geçti. Hepsi bulutun altında denizden geçerken Musa’yla birlik içinde vaftiz edildiler. Hepsi Allah’ın sağladığı aynı yiyecekten yedi. Hepsi Allah’ın sağladığı aynı içecekten içti. Çünkü Allah’ın sağladığı peşlerinden gelen kayadan içiyorlardı, o kaya Mesih’i temsil ediyordu. Fakat, onların çoğu Allah’tan onay görmediler ve çölde serilip kaldılar. Onlar gibi zararlı arzulara kapılmayalım diye, bunlar bize birer derstir. Putperest olmayalım; onlardan bazıları böyleydi, yazıldığı gibi: “Halk yiyip içmeye oturdu ve sonra kalkıp eğlenmeye başladılar.” Cinsel ahlaksızlıktan uzak duralım; onlardan bazıları ahlaksızlık yaptılar ve sonuç yalnızca yıkım oldu; bir günde yirmi üç bin kişi öldü. Yehova’yı sınamayalım; onlardan bazıları O’nu sınadılar, sonları yılanlar tarafından öldürülmek oldu. Söylenmeyelim; onlardan bazıları söylendiler, sonları yok edicinin elinden oldu. Bunlar ders alınsın diye onların başına geldi ve ortamların sonunun eşiğinde olan bizlere uyarı olarak yazıldı.” (1. Korintliler 10:1-12)

Pavlus da benzer bir hususu şöyle tasvir etmektedir: “Onlar imansızlıklarından ötürü kesildi, sen ise imanın sayesinde duruyorsun. Yine de böbürlenme ve kork. Çünkü Allah, ağacın kendi dallarını (İsrailoğullarını) esirgemediyse, seni de esirgemez. Öyleyse, Allah’ın iyiliğini ve sertliğini gör. (Küfre) düşene sertlik, sana ise iyilik; tabii Allah’ın gösterdiği iyiliğe layık kalman koşuluyla, yoksa sen de budanırsın.” (Romalılar, 11:20-22)

Bu kitap, 36 bap ve 1288 ayetten oluşmaktadır.

 

1. Bap

            İsrailoğulları erkeklerinin sayılması

1- Yahwe, (İsrailoğullarının) Mısır’dan çıkışlarının 2’nci yılında, 2’nci ayın 1’inde, Musa ile Sina Çölü’nde, Yaklaşma Çadırında konuştu ve ona dedi ki:

2- “Bütün İsrailoğulları toplumunun nüfusunu aşiretlerine ve babalarının evlerine göre (sınıflandırıp), isimlerinin sayısına göre (sayarak) belirleyin. Her erkek (ailesindeki) kafa sayısına göre (sayılacak).

3- Sen ve Harun, İsrail’de orduya katılabilecek 20 yaş ve üstündeki herkesi ordularına (topluluklarına) göre sayacaksınız.

4- Sizinle birlikte de her kabiledenı (boydan) birer adam olacak. Her biri de baba evinin (kabilesinin) başkanı olacak.

ı Boy (kabile): Ortak bir atadan gelen, genellikle güçlü siyasi ve askeri bir güce de sahip olan en büyük topluluktur. Kabileler, birden fazla aşiretten oluşmaktadır.

Klan (aşiret): Ortak bir atadan gelen ve kendi liderleri, gelenekleri ve kuralları olan ve birden fazla oymaktan oluşan geniş topluluklardır.

Oymak: Liderleri ve kuralları genellikle klan (aşiret) tarafından belirlenen bir grup aileden oluşan topluluklardır.

Aile: En temel topluluk birimidir.

5- (Sayımda) Yanınızda duracak adamların isimleri şunlardır: ‘Ruben’den (onun kabilesinden) Şedeur’un oğlu Elitsur;

            Yakup Nebinin Behor (en büyük) oğlu Ruben’in soyundan gelen kabiledir. Aşağıda sayılan diğer kabileler de Yakup Nebi’nin diğer oğullarının kabileleridir.

6-  Şimon’dan da Tsurişadday’ın oğlu Şelumiel;

7-  Yahuda’dan da Amminadab’ın oğlu Nahşon;

8-  İssakar’dan da Tsuar’ın oğlu Netanel;

9-  Zebulun’dan da Helon’un oğlu Eliab;

10- Yusuf’un oğlu Efrayim’den Ammihud’un oğlu Elişama, (Yusuf’un diğer oğlu) Menaşe’den de Pedatsur’un oğlu Gamaliel;

11-  Bünyamin’den de Gideoni’nin oğlu Abidan;

12-  Dan’dan da Ammişadday’ın oğlu Ahiezer;

13-  Aşer’den de Okran’ın oğlu Pagiel;

14-  Gad’dan da Deuel’un oğlu Elyasaf;

15-  Naftali’den de Enan’ın oğlu Ahira.’”

16- Bunlar, topluluğun çağıranları (topluluklarına bildirenler), atalarının kabilelerinin liderleri, İsrail’in de Binlerinin (aşiretlerinin) resileri (binbaşı) idiler.  

17- Musa ve Harun da isimleri belirtilen bu adamları aldı.

18- Ve 2’nci ayın 1’inde tüm toplumu bir araya topladılar. 20 yaş ve üstündeki her erkeği (ailesinin) kafa sayısına, aşiretlerine (klan) ve oymaklarına göre kaydettiler.

19- Ve Musa, Yahwe’nin emrettiği gibi onları Sina Çölü’nde saydı.

20- İsrail’in behoru Ruben’in oğullarının soyundan; aşiretlerine ve oymaklarına göre 20 yaş ve üstündeki erkek isimlerin (ailesindeki) kafa sayısına göre orduya katılabileceklerin tümü;

Bir annenin doğurduğu ilk çocuk erkek ise behor unvanı alır. Kadının il doğurduğu çocuk kız ise, sonradan doğan ilk erkek çocuk behor olarak anılmamaktadır.

21- Ruben kabilesinden sayılanlar (20 yaş ve üstü erkek sayısı) 46.500 idi.

22- Şimon’un oğullarının soyundan; aşiretlerine ve oymaklarına göre 20 yaş ve üstündeki erkek isimlerin (ailesindeki) kafa sayısına göre orduya katılabileceklerin tümü;

23- Şimon kabilesinden sayılanlar 59.300 idi.

24- Gad’ın oğullarının soyundan; aşiretlerine ve oymaklarına göre 20 yaş ve üstündeki erkek isimlerin (ailesindeki) kafa sayısına göre orduya katılabileceklerin tümü;

25- Gad kabilesinden sayılanlar 45.650 idi.

26- Yahuda’nın oğullarının soyundan; aşiretlerine ve oymaklarına göre 20 yaş ve üstündeki erkek isimlerin (ailesindeki) kafa sayısına göre orduya katılabileceklerin tümü;

27- Yahuda kabilesinden sayılanlar 74.600 idi.

28- İssakar’ın oğullarının soyundan; aşiretlerine ve oymaklarına göre 20 yaş ve üstündeki erkek isimlerin (ailesindeki) kafa sayısına göre orduya katılabileceklerin tümü;

29- İssakar kabilesinden sayılanlar 54.400 idi.

30- Zebulun’un oğullarının soyundan; aşiretlerine ve oymaklarına göre 20 yaş ve üstündeki erkek isimlerin (ailesindeki) kafa sayısına göre orduya katılabileceklerin tümü;

31- Zebulun kabilesinden sayılanlar 57.400 idi.

32- Yusuf’un oğulları: Efrayimoğullarının, aşiretlerine ve oymaklarına göre soyları: İsim adedine göre, 20 yaş ve üstünde orduya katılacakların (erkeklerin) tümü;

33- Efrayim kabilesinden sayılanlar 40.500 idi.

34- Menaşe’ni oğullarının soyundan; aşiretlerine ve oymaklarına göre 20 yaş ve üstündeki erkek isimlerin (ailesindeki) kafa sayısına göre orduya katılabileceklerin tümü;

35- Menaşe kabilesinden sayılanlar 32.200 idi.

36- Bünyamin’in oğullarının soyundan; aşiretlerine ve oymaklarına göre 20 yaş ve üstündeki erkek isimlerin (ailesindeki) kafa sayısına göre orduya katılabileceklerin tümü;

38- Dan’ın oğullarının soyundan; aşiretlerine ve oymaklarına göre 20 yaş ve üstündeki erkek isimlerin (ailesindeki) kafa sayısına göre orduya katılabileceklerin tümü;

39- Dan kabilesinden sayılanlar 62.700 idi.

40- Aşer’in oğullarının soyundan; aşiretlerine ve oymaklarına göre 20 yaş ve üstündeki erkek isimlerin (ailesindeki) kafa sayısına göre orduya katılabileceklerin tümü;

41- Aşer kabilesinden sayılanlar 41.500 idi.

42- Naftali’ni oğullarının soyundan; aşiretlerine ve oymaklarına göre 20 yaş ve üstündeki erkek isimlerin (ailesindeki) kafa sayısına göre orduya katılabileceklerin tümü;

43- Naftali kabilesinden sayılanlar 53.400 idi.

44- Bunlar, Musa ve Harun’un İsrail’in liderleriyle birlikte yaptığı sayımlardır.

45- Böylece İsrailoğullarının, babalarının evlerine göre (sınıflandırılarak belirlenen) 20 yaş ve üstü (erkeklerden) İsrail’de (herhangi bir savaş esnasında) orduya katılabileceklerin sayılarının tümü,

46- Sayılanların (numaralandırılanların) toplamı, 600 bin ve 3 bin ve 500 ve 50 (603.550) idi.

47- Ancak Levililer, atalarının (kabilelerinin) arasında sayılmadılar.

Levililerin sayıma dahil edilmemesi ve Şehadet Mişkanından sorumlu tutulması

48- Ve Yahwe, Musa ile konuşmuş ve ona demişti ki:

49- “Sadece Levi kabilesini saymayacaksın ve onların sayımını İsrailoğullarının arasında yapmayacaksın.

50- Ve sen, Levilileri Şehadet Mişkanı (Tanıklık Çadırı) ve tüm eşyaları ve ona ait her şeyin üzerine sorumlu kıl. Mişkan’ı da tüm eşyalarını da onlar taşıyacaklar ve Mişkanda onlar hizmet edecek ve çevresinde çadır kuracaklar.

51- Mişkan yola çıkacağı zaman onu Levililer sökecekler. Mişkan konakladığı zaman da onu Levililer kuracaklardır. (Mişkana) yaklaşan yabancı (yetkisiz kişi) da öldürülecek.

52- Ve İsrailoğulları, her kabile kendi bölükleriyle (oymaklarıyla) kendi ordugahında ve kendi sancağının yanında kamp kuracak.

53- Levililer de Şehadet Mişkanının (Tanıklık Çadırının) çevresinde kamp kuracaklar ki, Gazabım İsrailoğulları toplumunun üzerine yönelmesin! Ve Levililer, Şehadet Mişkanından sorumlu olacaklar.

54- İsrailoğulları da Yahwe’nin, Musa’ya emretmiş olduğu her şeyi yerine getirdiler.

 

2. Bap

1- Ve Yahwe, Musa ve Harun ile konuştu ve onlara dedi ki:

2- “İsrailoğullarından herkes, Yaklaşma Çadırının (biraz) ötesinde ve çevresinde kabilesinin sancağının altında kamp kuracak.

Doğudaki Kamp: Yahuda

3- Doğu tarafında; Güneşin doğuşuna doğru, Yahuda’nın ordusunun sancağıı altında olanlar kolordularına göre kamp kuracaklar. Yahudaoğullarının lideri de Aminadav’ın oğlu Nahşon.

ı Yahudaoğullarının sancağında “arslan” resmi olduğu, bunun da Yakup Nebi’nin Yahuda’yı aslana benzetmesinden (Başlangıç, 49:9) kaynaklandığı belirtilmektedir. (İbn Ezra, IV. 11).

            Targum Yonatan’a göre ise; dört kampın her birinin üç renkli birer bayrağı vardı. Bu renkler, Çıkış Kitabının, 28:15-21 ayetlerinde belirtilen ve Başkohenin göğsünde taşıdığı Hoşen’in (göğüslüğün) üzerindeki değerli taşların renkleriyle aynıydı. ( Tora: Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara: Bamidbar 4:22)

4- Kolordusu 74.600 (idi).

5- İssakar kabilesi (Yahuda’nın) yanında kamp kuracak. İssakaroğullarının lideri de Tsuar’ın oğlu Netanel.

6- Kolordusu 54.400.

7- Zebulun kabilesi de (İssakkar kabilesinin yanında kamp kuracak). Zebulunoğullarının lideri de Helon’un oğlu Eliav.

8- Kolordusu 57.400.

9- Yahuda ordusunun toplamı da kolordularıyla 186.400 idi. Önce bunlar yola çıkacaklar (hareket edecek).

Güneydeki Kamp: Ruben

10- Güney tarafında; kolordularına göre Ruben’in ordusunun sancağı (kamp kuracak). Rubenoğullarının lideri de Şedeur’un oğlu Elitsur.  

ı Rubenoğullarının sancağında “koç” resmi ve Yasanın Tekrarı Kitabının 6:4’te yer alan “Dinle, ey İsrail! İlahınız Yahwe tek İlahtır” ayetinin yazılı olduğu belirtilmektedir. ( Tora: Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara: Bamidbar 4:22)

11- Kolordusu 46.500 (idi).

12- (Ruben’in) yanında da Şimon kabilesi kamp kuracak. Şimonoğullarının lideri de Tsurişaday’ın oğlu Şelumiel.

13- Kolordusu 59.300.

14- Gad kabilesi de (Şimon kabilesinin yanında kamp kuracak). Gadoğullarının lideri de Reuel’un oğlu Elyasaf.

15- Kolordusu 45.650.

16- Ruben ordusunun toplamı da kolordularıyla 151.450 idi. 2’nci sırada yola çıkacaklar.

Mişkan

17- Yaklaşma Çadırı da kampların arasında Levililerin kampı ile yola çıkacak. “(İsrailoğulları) Nasıl kamp yapacaklarsa öyle yolculuk edecekler; herkes kendi yerinde ve sancağına göre (yola çıkacak).

Batıdaki Kamp: Efrayim

18- Batı tarafında; kolordularına göre Efrayim’in ordusunun sancağıı (kamp kuracak). Efrayimoğullarının lideri de Amiud’un oğlu Elişama.

ı Efrayimoğullarının sancağında “çocuk” resmi ve Yasanın Tekrarı Kitabında 10:34’te yer alan “Kamptan yola çıktıklarında Yahwe’nin bulutu gündüz vakti onların üzerindeydi.” ayetinin yazılı olduğu belirtilmektedir. (Tora: Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara: Bamidbar 4:22)

19- Kolordusu 40.500 (idi).

20- (Efrayim’in) yanında da Menaşe kabilesi (kamp kuracak). Menaşeoğullarının lideri de Pedatsur’un oğlu Gamliel.

21- Kolordusu 32.200.

22- Bünyamin kabilesi de (Efrayim kabilesinin yanında kamp kuracak). Bünyaminoğullarının lideri de Gidoni’nin oğlu Avidan.

23- Kolordusu 35.400.

24- Efrayim ordusunun toplamı da kolordularıyla 108.100 idi. 3’üncü sırada ilerleyecekler.

Kuzeydeki Kamp: Dan

25- Kuzey tarafında; kolordularına göre Dan’ın ordusunun sancağı (kamp kuracak). Danoğullarının lideri de Amişaday’ın oğlu Ahiezer.

Danoğullarının sancağında “yılan” resmi ve Yasanın Tekrarı Kitabında 10:34’te yer alan “Dön ey Yehova, İsrail’in binlerce on binlerine geri dön.” ayetinin yazılı olduğu belirtilmektedir. (Tora: Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara: Bamidbar IV. 22)

26- Kolordusu 62.700 (idi).

27- (Dan’ın) yanında da Aşer kabilesi (kamp kuracak). Aşeroğullarının lideri de Ohran’ın oğlu Pagiel.

28- Kolordusu 41.500.

29- “Naftali kabilesi de (Aşer kabilesinin yanında kamp kuracak). Naftalioğullarının lideri de Enan’ın oğlu Ahira.

30- Kolordusu 53.400.

31- Dan ordusunun toplamı da kolordularıyla 157.600 idi. Sancaklarına göre son sırada ilerleyecekler.”

Kampın tümünün sayımı

32- Bunlar, İsrailoğullarından atalarının evlerine göre numaralandırılanlar (sayılanlardır). Ordularının Kolordularına göre numaralandırılanların hepsi 603.550 idi.

33- Yahwe’nin, Musa’ya emretmiş olduğu gibi de Levililer, İsrailoğullarının arasında numaralandırılmadılar (sayılmadılar).

34- İsrailoğulları da Yahwe’nin, Musa’ya emretmiş olduğu her şeyi yaptılar. Bu şekilde sancaklarına göre kamp kurdular ve bu şekilde yolculuk ettiler. Herkes kendi ailesiyle ve kendi aşiretinin yanında yola çıktı.

 

3. Bap

Harun’un Soyu

1-  Bunlar da Yahwe, Musa ile Sina dağında konuştuğu zamanki Harun ile Musa’nın (aile) kayıtlarıdır.

2- Bunlar, Harun’un oğullarının isimleridir: Behor Nadab, Abihu, Elazar ve İtamar.

Bir annenin doğurduğu ilk çocuk erkek ise behor unvanı alır. Kadının il doğurduğu çocuk kız ise, sonradan doğan ilk erkek çocuk behor olarak anılmamaktadır.

3- Bunlar, kohen olarak görevlendirilen ve meshedilmiş kohenler olan Harun’un oğullarının isimleridir.”

4- Nadab ve Abih, Sina Çölü’ndeyken, Yahwe’nin Huzurunda yetkisiz (izinsiz veya garip) bir ateş sundukları sırada, Yahwe’nin Huzurunda öldüler. (İkisini) çocukları da olmadı. (Bu nedenle) babaları Harun’un önünde ve yüzünün üstünde (gözetiminde diğer iki oğlu) Elazar ve İtamar kohen olarak hizmet ettiler.

Levililerin Konumu

5- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

6- “Levi kabilesini yaklaştır ve onu (kabileyi) kohen Harun’un huzurunda hazır et ki ona hizmet etsinler.

7- Mişkan’ın (kutsal mekanın) işini yapmak için, onun (Harun’un) görevini de bütün topluluğun sorumluluklarına da Yaklaşma Çadırının önünde görevlerini de yerine getirsinler.

8- Mişkan için  hizmetkarlık (ubudiyet) edecekler; Yaklaşma Çadırının tüm eşyaları için de İsrailoğullarının sorumlulukları için de koruyacaklar.

9- Levilileri Harun’a ve oğullarına (hizmet ve yardım) için ver. Onlar İsrailoğullarından (ayrı tutulup, Harun’a) verildi.

10- Harun’u ve oğullarını da (özel olarak) görevlendir ki kohenliklerini korusunlar. Yaklaşan Yabancı (yetkisiz kişi) de öldürülecek.”

Levililer, Behorların Yerini Alıyor

11- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

12- “Ve Ben, Levilileri, İsrailoğullarından rahim açan tüm behorların (ilk erkek) içinden (ayırıp Kendi özel hizmetime) aldım. Levililer Bana ait olacaklar.

Bir annenin doğurduğu ilk çocuk erkek ise behor unvanı alır. Kadının il doğurduğu çocuk kız ise, sonradan doğan ilk erkek çocuk behor olarak anılmamaktadır.

13- Zira tüm behorlar Bana aittir. Mısır diyarındaki tüm behorları öldürdüğümde, İsrail’in insandan hayvanına kadar tüm behorlarını Kendi Adım’a takdis (kutsal) etmiştim. Onlar Benim olacaklar. Ben Yahwe’yim.”

Levililerin Sayımı: Gerşonoğulları

14- Ve Yahwe, Musa ile Sina Çölünde konuştu ve ona dedi ki:

15- “Levioğullarını aşiretlerine ve ailelerine göre numaralandır (say, kaydet). Bir aylık ve daha büyük tüm erkekleri numaralandıracaksın.”

16- Musa da Yahwe’nin emrettiği gibi onları numaralandırdı.

17- Bunlar da Levi’nin oğulları isimleridir: Gerşon ve Kohat ve Merari.

18- Şunlar da ailelerine göre Gerşon’un oğullarıdır: Livni ve Şimi.

19- Şunlar da ailelerine göre Kohat’ın oğullarıdır: Amram ve Yitsar ve Hevron ve Uziel.

20- Şunlar da ailelerine göre Merari’nin oğullarıdır: Mahli ve Muşi. Ailelerine göre de Levililer aşiretleri şunlardır:  

21- Gerşon’un, Livnioğulları Aşireti ve Şimioğulları Aşireti. Bunlar, Gerşon’un aşiretleri idi.

22- Numaralandırılmış erkekleri, 1 aylık ve daha büyük tüm erkeklerin sayısına göre sayımında, numaralandırılmış erkekleri 7.500 idi.

23- Gerşon’nun aşiretleri batıya doğru, Mişkan’ın arkasında kuracaklar.

24- Gerşonluların ata evinin başkanı da Lael oğlu Elyasaf idi.

25- Gerşonoğullarının Yaklaşma Çadırı ile ilgili sorumluluğu da Mişkan ve çadır örtüsü, Yaklaşma Çadırının (giriş) perdesi,

26- Ve avlunun asma perdeleri ile Mişkan ve Sunağı (mizbah) çevreleyen avlunun girişinin (kapısının) örtüsü ve bunların ipleri ve bunlarla ilgili diğer işler.

            Bu malzemeler, Çıkış Kitabının 26:1-14, 36 ve 27:9-19 ayetlerinde belirtilmektedir.

Kohatoğulları ile Merarioğulları

27- Kohat’ın da Amramoğulları Aşireti, Yitsharoğulları Aşireti, Hebronoğulları Aşireti ve Uzzieloğulları Aşireti. Bunlar da Kohat’ın aşiretleri idi.

28- Numaralandırılmış erkekleri, 1 aylık ve daha büyük tüm erkeklerin sayısına göre sayımında, numaralandırılmış erkekleri 8600 idi. Kodeş’ten (Kutsal Alandan) sorumludurlar (nöbet tutacaklar).  

29- Kohatoğullarının aşiretleri Mişkan’ın kenarı boyunca, güneyde kamp kuracaklardı.

30- Kohatoğullarının ata evinin başkanı da Uzziel oğlu Elitsafan idi.

31- Sorumlulukları ise, Sandık ve Masa ve Menora ve Sunaklar ve bunların hizmetinde kullanılan kutsal gereçler, bölmenin perdesi ve bunlarla ilgili diğer işler.

32- Kohen (Gadol) Harun’un oğlu Elazar da Levi (aşiretlerinin) başkanlarının başıydı. Kodeş’ten (Kutsal Alandan) sorumlu olanların da gözeticisiydi (denetçisiydi).

33- Merari’nin, Mahli Aşireti ve Muşi Aşireti. Bunlar da Merari’nin aşiretleri idi.

34- 1 aylık ve daha büyük tüm erkeklerin sayısına göre sayımında, numaralandırılmış erkekleri de 6200 idi.

35- Merari ailelerinin ata evinin başkanı da Abihail oğlu Tsuriel idi. Mişkan’ın kenarı boyunca kuzeyde kamp kuracaklar.

36- Merarioğullarının sorumlu oldukları şeyler ise; Mişkan’ın çerçeveleri ve sürgüleri ve kirişleri ve kaideleri (yuvaları) ve tüm gereçleri ve bunlarla ilgili diğer işler.

37- Ve (Mişkan’ı) çevreleyen avlu direkleri ve kaideleri (yuvaları) ve çengelleri ve ipleri.

38- Mişkan’ın önünde, doğuda Yaklaşma Çadırının önünde kamp kuracak olanlar ise Musa, Harun ve (onun) iki oğluydu. (Bunlar) İsrailoğulları ile Mikdaş’ın (Kutsal Mekanın) korunmasından sorumluydular. (Zira) Yaklaşan yabancı (Levili olmayan) öldürülecekti.

39- Musa ve Harun’un, Yahwe’nin emri üzerine 1 aylık ve üstündeki tüm ailelerine göre numaralandırmış erkekleri de 22.000 idi.

Behorların Sayımı

40- Yahwe, Musa’ya dedi ki: “İsrailoğullarına ait, 1 aylık ve üstündeki tüm erkek behorlarını say ve isimlerini numaralandır (kaydet, listele).

Bir annenin doğurduğu ilk çocuk erkek ise behor unvanı alır. Kadının il doğurduğu çocuk kız ise, sonradan doğan ilk erkek çocuk behor olarak anılmamaktadır.

41- İsrailoğullarındaki tüm behorların yerine de Benim için Levilileri alacaksın. Ben Yahwe’yim! İsrailoğullarının hayvanlarındaki tüm behorların yerine de Levililerin hayvanlarını (alacaksın).”

42- Musa, Yahwe’nin kendisine emretmiş olduğu gibi İsrailoğullarındaki tüm behorları saydı.

43- 1 aylık ve üstündeki tüm isim adedine göre numaralandırmış behorlar da 22.273 idi.

Levililerle Behorların Değişimi

44- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

45- “Levilileri, İsrailoğullarındaki tüm behorların yerine, Levililerin hayvanlarını da (İsrailoğullarının behor) hayvanlarının yerine (fidye/bedel) al. Levililer Bana ait olacaklar. Ben, Yahwe’yim.

46- Levililerin sayısından fazla olan İsrailoğullarının 273 behorunu kurtarmak için de,

47- (Onlardan) kafa başına 5’er şekel (114 gram gümüş) al. (Bunu) Kutsiyet şekel standardına göre alacaksın. 1 şekel, 20 gera (22,8 gram) olacak.

48- Fazla olanların kurtarılma (bedeli) parasını da Harun’a ve oğullarına ver.”

49- Musa, Levililerin kurtarılılması (fidyesi/bedeli) olarak verilmiş olanların arta kalanından da kurtarılma parasını aldı.

50- İsrailoğullarının behorları yerine aldığı bu para da kutsiyet şekeline göre 1365 (şekel=31,122 kg) idi.

51- Musa da Yahwe’nin emri üzerine, kurtarılanların (bedeli/fidyesi olan) parasını Harun’a ve oğullarına verdi; Yahwe’nin, Musa’ya emretmiş olduğu gibi.

 

4. Bap

Kohat Ailelerinin Görevleri

1- Ve Yahwe, Musa ve Harun ile konuştu ve onlara dedi ki:

2- “Levioğullarından Kohatoğullarını aşiretlerine ve oymaklarına göre say (numaralandır).

3- 30 yaştan itibaren 50 yaşına kadar olanları, Yaklaşma Çadırında hizmet edebilecek  herkesi (dahil et).

4- Kohatoğullarının Yaklaşma Çadırı ile ilgili sorumlu oldukları şeyler: Kutsallar Kutsalı olan,

            “Kodeş Akodaşim” (kutsalların kutsalı” ifadesiyle;), Mişkanda bulunan masa (şulhan), şamdan (menora), sunaklar (mizbah) ile  Kodeş’teki Ahid Sandığı’nın bulunduğu yeri perdenin (paroşet) kastedildiği şeklinde yorum var (İbn Ezra, IV.26). Ayrıca Harun Nebi’nin kendisinin kastedildiği şeklinde yorum da var (İbn Ezra) ( Tora: Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara: Bamidbar IV. 54)

5- Kamp yola çıkacağında Harun, oğullarıyla gelecek. Perde (şeklindeki) ayıracı indirecek ve Şehadet (Tanıklık) Sandığı’nı onunla örtecekler.

6- Üzerine de tehaşı derisinden bir örtü koyacak, üstünü de tümüyle gök mavisi (renkte, yün) bir bez (branda) serecekler ve (sandığın) taşıma kollarını ayarlayacaklar.

            ıTehaş’ın yabani koç, fok balığı, deniz ineği, porsuk olduğu yönünde farklı görüşler vardır.

7- İç masanın (ekmek masası) üzerine de gök mavisi (yünden) bir branda serecekler. Üzerine de ekmek kalıplarını ve tütsü kepçelerini ve oluklarını ve örtü görevi gören kenar desteklerini koy. Ve üzerinde sürekli (duran) ekmek kalacak.

8- Üstüne de kırmızı (yünden) bir branda serecekler. Onu da mavi işlenmiş deriden bir örtüyle örtecekler ve taşıma kollarını yerleştirecekler.

9- Gök mavisi (yünden) bir branda da alıp, aydınlatma Menorasını (şamdanı) ve kandillerini ve fitil maşalarını ve tablalarını (kül kepçeciklerini) ve onun hizmetinde kullandıkları tüm yağ kaplarını örtecekler.

10- Onu ve tüm araçlarını da mavi işlenmiş deriden bir kılıfa sokacaklar ve sedyenin üzerine yerleştirecekler.

11- Altın Sunağın üzerine de gök mavisi (yünden) bir branda serecekler ve onu mavi işlenmiş deriden bir örtüyle örtecekler ve taşıma kollarını yerleştirecekler.

12- Kodeş’in (Kutsal Alanın) içinde hizmet etmekte kullandıkları tüm hizmet araçlarını da alacaklar ve gök mavisi (yünden) bir kumaşın içine koyacaklar. Onları da mavi işlenmiş deriden bir örtüyle örterek bir sedyenin üzerine yerleştirecekler.

13- (Bakır) Sunağı da külden arındıracaklar ve üzerine erguvani (yünden) bir branda serecekler.

14- Üzerinde de hizmet ederken kullandıkları tüm araçlarını ve buhurdanlıkları (kor küreklerini) ve kancaları ve faraşları ve çanakları, (kısaca) sunağın tüm araçlarını üzerine yerleştirecekler. Üstüne de mavi işlenmiş deriden bir örtü serecekler ve taşıma kollarını yerleştirecekler.

15- Kamp yola çıkacağı zaman da Harun ve oğulları Kodeşi (Kutsal alanı) ve Kodeşe ait tüm eşyaları örtmeyi tamamlayacak. Kohatoğulları da (bu eşyaları) taşımaya bundan sonra gelecekler ki Kodeşe temas ederek ölmesinler. Tüm bunlar, Kohatoğullarının Yaklaşma Çadırındaki yükleridir.

16- Kohen Harun’un oğlu Elazar’ın sorumluluğu da aydınlatma yağı ve koku tütsüsü ve daimi Minha kurbanı ve mesh yağıdır. Mişkan’ın tümünün ve ondaki, Kodeş ve araçlarıyla ilgili her şeyin sorumluluğu da (her şeyin yönetimi Elazar’ın görevidir).”

Kohatler İçin Önlemler

17- Ve Yahwe, Musa ve Harun ile konuştu ve onlara dedi ki:

18- “Kohat ailelerinden oluşan kabilenin, Levililerden kopmalarına da izin vermeyin.

19- Kutsallar Kutsalıma (Kodeş Akodaşim’e) yaklaşacakları zaman da Harun ile oğulları gelsinler ve her birine iş ve yük versinler ki onlar (Kohatlar) da yaşamaya devam edebilsinler ve ölmesinler.

20- Ancak, (Kohatlar) Kodeş (Kutsal mekanın eşyaları) örtülürken (veya yerleştirilirken) bakmak için girmesinler ki ölmesinler.

Gerşon Ailelerinin Görevleri

21- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

22- “Gerşonoğullarının soyunu da aşiretlerine ve oymaklarına göre say (numaralandır).

23- 30 yaştan itibaren 50 yaşına kadar olanları numaralandır; Yaklaşma Çadırında görev alıp hizmet edebilecek herkesi (dahil et).

24- Gerşon ailelerinin sorumluluğu hizmet etmek ve taşımaktır.

25- Mişkan’ın (çadırın) perdelerini; (yani) Yaklaşma Çadırını ve örtüsünü ve en üstteki mavi işlenmiş deriden örtüyü ve Yaklaşma Çadırının girişindeki perdeyi taşıyacaklar.

26- Avlunun asma perdelerini de Mişkan ve Sunağı çevreleyen avlunun girişindeki perdeyi de (bu perdelerin) iplerini de tüm hizmet aletlerini de kendilerine teslim edilecek her şeyi de (taşıyacaklar); hizmet edecekler.

27- Gerşonoğulları da tüm işleri ve tüm taşıma ve çalışmaları da Harun ve oğullarının sözüne göre (yapacaklar). Tüm yüklerini de onlara zimmetli olarak emanet edeceksiniz.

28- Gerşonoğulları ailelerinin Yaklaşma Çadırındaki işleri budur. Sorumlulukları da Kohen Harun’un oğlu İtamar’ın yetki alanında (olacak).

Merari Ailelerinin Görevleri; Kohatlerin Sayımı

29- Merarioğulları, onları da aşiretlerine ve oymaklarına göre say (numaralandır).

30- 30 yaştan itibaren 50 yaşına kadar olanları numaralandır; Yaklaşma Çadırında görev alıp hizmet edebilecek herkesi (dahil et).

31- Bunların Yaklaşma Çadırındaki görev ve sorumluluğu; Mişkan’ın çerçevelerini ve sürgülerini ve kirişlerini ve kaidelerini (yuvalarını)

32- Ve avluyu çevreleyen direkleri ve kaidelerini (yuvaları) ve kancalarını ve iplerini… Taşımaktan sorumlu oldukları eşyaları da isimleriyle (kaydederek) teslim edeceksiniz.

33- Merarioğulları ailelerinin Yaklaşma Çadırındaki işleri bunlardır. Sorumlulukları da Kohen Harun’un oğlu İtamar’ın yetki alanında (olacak).

34- Musa da Harun ve toplumun başkanlarıyla birlikte Kohatoğullarını, aşiretlerine ve oymaklarına göre saydı (numaralandırdı).

35- 30 yaştan itibaren 50 yaşına kadar olanları, Yaklaşma Çadırında görev alıp hizmet edebilecek herkesi (dahil etti).

36- Aşiretlerine göre numaralandırılanlar (sayılanlar, kaydedilenler) 2750 idi.

37- Bunlar, Musa ve Harun’un, Musa’nın eliyle (aracılığıyla), Yahwe’nin emrine göre Kohatların aşiretinden numaralandırdığı (saydığı, kaydettiği) Yaklaşma Çadırında hizmet edenlerin kaydıydı.

Gerşonler ve Merarilerin Sayımı

38- Gerşonoğulları da aşiretlerine ve oymaklarına göre numaralandırıldı (sayıldı, kaydedildi)

39- 30 yaştan itibaren 50 yaşına kadar olanlar; Yaklaşma Çadırında görev alıp hizmet edebilecek herkes,

40- Aşiretlerine ve oymaklarına göre sayıları (kayıtları) 2630 idi.

41- Bu, Musa ve Harun’un, Musa’nın eliyle (aracılığıyla), Yahwe’nin emrine göre Gerşonoğulları aşiretinden numaralandırdığı, Yaklaşma Çadırında hizmet edenlerin kaydıydı.

42- Merarioğulları da aşiretlerine ve oymaklarına göre numaralandırıldı (sayıldı, kaydedildi)

43- 30 yaştan itibaren 50 yaşına kadar olanlar; Yaklaşma Çadırında görev alıp hizmet edebilecek herkes,

44- Aşiretlerine göre sayıları (kayıtları) 3200 idi.

45- Bu, Musa ve Harun’un, Musa’nın eliyle (aracılığıyla) Yahwe’nin emrine göre Merarioğulları aşiretinden numaralandırdığı, Yaklaşma Çadırında hizmet edenlerin kaydıydı.

46- Musa, Harun ve toplumun başkanlarıyla birlikte Levilileri de aşiretlerine ve oymaklarına göre saydı (numaralandırdı).

47- 30 yaştan itibaren 50 yaşına kadar olanlar; Yaklaşma Çadırında görev alıp hizmet edebilecek herkes,

48- Numaralandırılanlar (sayılanlar) 8580 idi.

49- Yahwe’nin buyruğu doğrultusunda her biri, hizmetine ve görevine göre Musa’nın eliyle numaralandırıldılar (kaydedildiler, görevlendirildiler); Yahwe’nin Musa’ya emretmiş olduğu şekilde (yapıldı).

 

5. Bap

Kampın Kutsal Tutulması

1- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

2- “İsrailoğullarına, tsaraatı olan ve (vücudunda) akıntısı olan ve leşten dolayı tame (necis, murdar) olan herkesi kamptan çıkarmalarını emret!

ı Cüzzam ve benzeri bulaşıcı deri hastalıklarına genel olarak “tsaraat” denilmektedir. Tame (necis, murdar) ile ilgili hükümler Levililer Kitabının 21’inci babında anlatılmıştı.

3- (Bu durumdaki) tüm erkek ve kadınları kampın dışına çıkarın ki, Benim aralarında yerleştiğim kamplarını tame (necis, murdar) yapmasınlar.”

4- İsrailoğulları da böyle yaptılar ve onları kampın dışına çıkardılar. (Böylece) İsrailoğulları, Yahwe’nin Musa’ya emrettiği gibi yaptılar.

Bu emir ile; deri hastalığı olan ve kişisel temizliğine dikkat etmeyen kişilerin, çölde hareket halinde olan milyonlarca kişiye hastalık bulaştırarak ciddi bir salgına sebebiyet vermelerinin önünün kesilmek istendiği kanaati oluşmaktadır.

Hırsızlık Tazminatı ve Kohenlere Bazı Bağışlar

5- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

6- “İsrailoğullarına de ki: ‘Eğer bir adam ya da bir kadın, Yahwe’ye karşı sadakatsiz davranarak tüm insani hatalardan (suçlardan) birini işler ve o nefis (can, kişi) suçlu duruma düşerse;

7- Yaptığı hataları (suçları) itiraf edecek ve haksızlık ettiği şeyi, üzerine de 5’inci payını da (tazminat olarak) ekleyecek, haksızlık ettiği kişiye verecek.

8- Ancak o kişi (ölmüşse ve) suç konusu (borcun) ödenebileceği bir varisi yoksa; (suçlu kişi) aşam (kabahatli kurbanı) koçuna ek olarak, ödenmesi gereken şeyi (tazminatı) kohen için Yahwe’ye (adayarak) verecek, (böylece) kendisi için istiğfarda bulunulacak.

9- İsrailoğullarının kutsallarından kohene getirdikleri her türlü kaldırma (kefaret, bedel) ona ait olacaktır.

10- Kişinin (bazı) kendine ayırdığı kutsalları kendisine, kohene verdiği de ona (kohene) ait olacak.”

Koca, karısının zina yaptığından şüphelenmişse, yapılacak olan hususlar.

11- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

12- “İsrailoğulları ile konuş ve onlara de ki: “Bir adamın karısı (yanlış bir yola) sapar ve ona ihanet ederse;

13- Bir adam, onunla (başkasının karısıyla) cinsel ilişkiye girerse ve kocasından gözünden gizlerse ve kendini (kadın kendini) tame (necis, murdar) ettiği halde fark edilmezse, ona karşı tanık da yoksa ve (suç üstü) yakalanmamışsa;

14- Ve kadın tame (necis, murdar) olsun ya da tame olmasın, kıskançlık adamda ruh haline dönüşürse (psikolojisin bozduysa, saplantı haline geldiyse),

15- Adam karısını kohene getirir. Onunla birlikte sunusunu da getirir; 1/10 efa (2,2 litre) arpa unu. Üzerine yağ dökmeyecek, ancak üstüne günlük yerleştirmeyecek. Çünkü bu (un), bir kıskançlıklar minhasıdır; günahı hatırlatan bir zikir (hatırlatma) minhasıdır.

16- Kohen de (kadını) yaklaştırır ve Yahwe’nin Huzuruna çıkarır.

17- Ve Kohen kil bir kabın içine, kutsal bir su alır. Kohen, Mişkanın zemininde bulunan topraktan da alır ve suyun içine koyar.

18- Ve Kohen kadını Yahwe’nin Huzuruna çıkarır ve başını (saçını) gevşetir ve hatırlatma minhasını onun avuçlarına koyar. Bu, kıskançlık Minhasıdır. Kohen’in elinde de lanetleyen acı su olacak.

            “מִתְאָרֲרִים” (mit’arrim): Lanetleyen, kınayan anlamına gelen bir fiildir.

19- Ve kohen, kadına yemin ettirecek ve ona diyecek ki: ‘Şayet bir adam seninle yatmamış, sen de kocandan başka (biriyle yatarak) kendini tame eden yola sapmadıysan, bu lanet saçan acı su senden uzak olsun!

20- Ancak kocanın (nikahı) altındayken (başkasıyla ilişkiye girip) yoldan sapmış, tame olmuşsan ve kocanın dışında bir adam seninle yatmışsa…’

21- Kohen, kadına lanet yemini ettirecek ve kohen kadına diyecek ki: ‘…Yahwe, (öldüğün zaman) uyluğunu düşürmek, karnını da şişirmek suretiyle Yahwe, seni halkının arasında bir yemin ve lanet için (ibretlik) yapsın.

22- Bu lanet getiren su da bağırsaklarına ulaşsın ve karnının şişsin. Uyluğunun da düşsün!’ ‘Kadın da ‘Amen! Amen!’ diyecek.

23- Kohen de bu bedduaları parşömene yazacak ve (yazıları) acı suyun içinde silecek.

24- Ve kadına bu lanet getiren acı suyu içirecek. Bu su da onun (bedeninin) içinde bir acılığa neden olacak.

25- Ve kohen, kıskançlıklar minhasını da kadının elinden alacak ve bu minhayı Yahwe’nin Huzurunda (Tenufa hareketiyle) sallayacak ve onu sunağa yaklaştıracak.

26- Kohen, ondan bir avuç alarak hoş kokusunu sunağın üzerinde tüttürecek; sonra da suyu kadına içirecek.

27- Ve suyu içirecek. Eğer (kadın) tame (murdar, necis) olmuş ve kocasına ihanet etmişse; bu su (bedeninin) içine girdiğinde acılığa neden olacak ve karnı şişecek ve uyluğu çökecek. Ve Kadın, halkının içinde lanet için (ibretlik) olacak.

28- Ancak eğer kadın tame (murdar, necis) olmamışsa ve saf (temiz) ise; (bu ölümcül etkiden) muaf olacak ve soy üretebilecek.

29- Bir kadın, kocasının dışında (biriyle ilişkiye girerek) yoldan sapıp tame (murdar, necis)  olduğunda, (uygulanacak) Kıskançlıklar Yasası budur.

30- Eğer, kıskançlık adamda ruh haline dönüşmüşse (psikolojisin bozduysa, saplantı haline geldiyse) kohen, kadını Yahwe’nin Huzuruna çıkaracak ve ona bu kuralları uygulayacak.

31- Ve Adam kötülükten (kötülük yapmaktan, günah işlemekten) kurtulacak, kadın da vebalini taşıyacak.”

 

6. Bap

Nazir

1- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

2- “İsrailoğullarıyla konuş ve onlara de ki: “Bir adam ya da kadın Yahwe Adına perhiz yapmak üzere nazirlik vaadinde bulunur ve (kendisini) ayırırsa;

            Nazirlik, İbranicede “nezretmek, adakta bulunmak, ayrılmak, Allah’a ibadette ve kullukta bulunmak; zahit, sofu ve perhizkar olmak, dünyayı terk etmek; dünyadan yüz çevirmek (zühd), nefsini bir şeye adamak, tahsis etmek ya da vakfetmek; taç giymek ve taçlanmak” anlamına gelen “נָזִ֔ר” (nazar) (Koçman, s.543 ) fiilinden türemiş bir sözcük olduğu belirtilmektedir. Saadya da nazirlik sözcüğünü “Allah’a yakınlık sağlamak için ibadet ve taat kastıyla adakla bulunma” olarak; nazir sözcüğünü ise “Allah’a yakınlaşma kastıyla adak yapan” veya “yoğun ibadet sürecine giren kimse” anlamında “nasik” olarak tercüme etmiştir. Nazirlik vaadinde bulunmak da kadın veya erkeğin, çocuk sahibi olmak ya da kendisi için önemli bir şeyin gerçekleşmesi gibi birtakım dini ya da psikolojik saiklerden hareketle “nezir” yapabilmektedir. Belli bir süre tayin edilmemişse, “nazirlik” süresinin 30 gün ile sınırlı olduğu kabul edilmektedir. (Raşy, IV) [Tefsirü’t-Tevrat bi’l-Arabiyye, (N. Arslantaş Çev.). İstanbul. TYEKB Yayınları (2018). II. 1318,1319]. Nazirlik, kohen olmayan bir Yahudi’nin erişebileceği en üst kutsiyet düzeyidir.

3- Yeni veya yıllanmış şaraptan kaçınmalı, yeni veya yıllanmış şaraptan (üretilmiş) sirkeyi de içmemelidir. Üzüm suyu da içmemeli, yaş ya da kuru üzüm de yememelidir.

4- Nazirlik süresince de üzüm asmasında, çekirdeğinden kabuğuna kadar üzümden hiçbir şeyi yememelidir.

5- Nazirlik vaadi süresince de başından kesici bir alet geçmemelidir (saçını kesmemeli). Yahwe’ye adadığı nazirlik süresi dolana kadar da kutsal olacak, başındaki saç tutamlarının uzamasına izin verecek.

6- Yahwe Adına nazirlik yaptığı süre boyunca da ölü bir bedenin yakınına gelmeyecek.

7- Babası, annesi, erkek ya da kız kardeşi için de olsa öldüklerinde onlar için kendisini tame (necis, murdar) yapamaz. Çünkü İlahına (Yücesi Olana) ait taç başındadır.

8- Nazirlik süresinin tüm günleri boyunca da (kişi) Yahwe için kodeştir (kutsaldır, Yahwe’ye adanmış).

9- Ve eğer aniden yakınında bir kişi ölürse ve taçlı başını tame (necis, murdar) yaparsa, taharet yapacağı (yıkanacağı, arınacağı) gün başını tıraş edecek; onu (saçını) 7’nci gün tıraş edecek.

10- 8’inci gün de Yaklaşma Çadırının girişindeki kohene 2 kumru ya da 2 güvercin yavrusu getirecek.

11- Kohen de birini hatat (kefaret) kurbanı, birini de ola (yakılan) kurbanı yapacak ve (ölü) canla ilgili hatası (suçu) nedeniyle de onun için istiğfar edilecek ve o gün başını (tekrar) kutsal kılacak,

12- Ve Yahwe için nazirlik günlerini yenileyecek. Aşam (kabahatli) kurbanı olarak da 1 yaşında bir (erkek) kuzu getirecek. Ancak tacı tame (necis, murdar) olduğundan dolayı da (nazirlik yapmış olduğu) önceki günleri düşecek.  

13- Nazirlik ile ilgili yasa şudur: Nazirlik günleri tamamlandığında, Yaklaşma Çadırının girişine getirilecek.

14- Ve Yahwe Adına kurbanını sunar: Ola (yakılan) kurbanı olarak ilk yılında kusursuz 1 (erkek) kuzu, Hatat (kefaret) kurbanı olarak ilk yılında kusursuz 1 (dişi) kuzu ve Şelamim (paylaşım) kurbanı olarak kusursuz 1 koç.

15- Ve ince undan yağla yoğrulmuş matsa somunları ve üzerine yağ sürülmüş matsa gevrekleri (içeren) bir sepet ile (hayvan kurbanlarına eşlik eden) minhalar (tahıl sunuları) ve nesehler (şarap sunuları).

16- Kohen de (naziri ve getirdiklerini) Yahwe’nin Huzuruna yaklaştıracak ve (nazirin) hatat (kefaret) ve ola (yakmalık) sunularını yapacak.

17- Koçu, matsa sepeti ile, Yahwe Adına bir Şelamim (paylaşım kurbanı) kesimi olarak yapacak. Kohen (koçun) minhasını ve Nesehini de yapacak.

18- Nazir de Yaklaşma Çadırının girişinde başının tacını tıraş edecek. Başının tacına ait saçı da alacak ve şelamim (paylaşım kurbanı) kesiminin (etinin piştiği kazanın) altındaki ateşe koyacak.

19- (Nazir/ adanmış olan) Tacını tıraş ettikten sonra da kohen, koçun pişmiş kolundan alacak ve sepetten de bir matsa somunu ve bir matsa gevreği (alarak, bunları) nazirin avuçlarına bırakacak.

20- Kohen, bunları Yahwe’nin Huzurunda tenufa (işlemine özgü hareketlerle) ile sallar. Bunlar, tenufa (sallanan) göğsü ve teruma (kaldırma) budu ile birlikte koheni için kutsal olacak (ona ait olacak). Sonra da nazir (adanmış olan) şarap içebilir.

21- Nazir yapan ile ilgili hükümler bunlardır. Nazirlik (ibadet ve taat) amacıyla Yahwe’ye sunacağı bu kurbanı, maddi gücünün yeteceği (ek olarak sunmak istediği) şeyler haricindedir. Ettiği vaade (yemine, adağa) göre, nazirlik hükümlerine uygun yapacaktır.”

Kohenlerin Berahaları

22- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

23- “Harun’a ve oğullarıyla konuş ve onlara de ki: ‘Şu sözleri söyleyerek İsrailoğullarını mübarek (bereketli) kılacaksınız:

24- ‘Yahwe seni mübarek kılsın ve korusun.

25- Ve Yahwe, yüzünü aydınlatsın ve sana lütuflar bahşetsin.

26- Ve Yahwe, yüzünü kaldırsın (seni korusun ve yardımcın olsun) ve sana selamet (esenlik, huzur) versin.’

27- (Böylece) adımı İsrailoğullarının üzerine koyacaklar (onların üzerine okuyacaklar), Ben de onları mübarek kılacağım.

 

7. Bap

Başkanların Kurbanları

1- Musa, Mişkan’ı kurmayı bitirdiği gün onu meşhetti ve onu ve tüm eşyalarını takdis etti (kutsadı). Sunağı ve tüm araçlarını da meshederek takdis etti.

2- İsrail’in başkanları da kurbanlar getirdiler. Kendi aşiretlerinin başları ve kabilelerin başkanlarıydılar; sayımlar sırasında hazır bulunanlar onlardı.

3- Yahwe’nin Huzurunda sunmak üzere 6 üstü kapalı yük arabası ve 12 sığır getirdiler; 2 başkan için 1 araba ve her başkan için 1 sığır. Bunları Mişkan’ın önüne yaklaştırdılar.

4- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

5- (Getirilenleri) Onlardan al. (Bunlar), Yaklaşma Çadırının hizmetinin görülmesi için kullanılacaktır. Onları, işlerine uygun olarak Levililere ver”.

6- Musa da arabaları ve sığırları alarak onları Levililere verdi.

7- Arabaların ikisini ve sığırların dördünü, işlerine uygun olarak Gerşonoğullarına verdi.

8- Arabaların dördünü ve sığırların 8ini de işlerine uygun olarak Merarioğullarına verdi. (Bunları) Kohen Harun’un oğlu İtamar’ın yönetiminde (verdi).

9- Kohatoğullarına ise (araba veya sığır) vermedi, çünkü kodeş hizmeti (kutsal eşyalar ile ilgili işler) onlarındı; (bunları) omuzlarında taşıyacaklardı.

10- Başkanlar meshedildiği gün, mizbahın (sunağın) hizmete açılış kurbanlarını getirdiler ve kurbanlarını sunağın önüne yaklaştırdılar.

11- Yahwe de Musa’ya “mizbahın hizmete açılışı için her gün bir başkan kurbanını getirecek.” dedi.

12- İlk gün kurbanını getiren, Yahuda kabilesinden Amminadab’ın oğlu Nahşon oldu.

13- Ve kurbanı; Kutsiyet şekeline göre, 130 (şekel) ağırlığında (2.964 gram) bir gümüş tas ve 70 şekel (1596 gram) gümüş bir çanak. Her ikisi de minha (tahıl) kurbanı olarak, yağla yoğrulmuş en kaliteli unla doluydu.

14- Ve tütsü ile dolu 10 (şekel ağırlığında 228 gram) altın bir kepçe,

15- Ve ola (yakılan) kurbanı olarak 1 öküz ve 1 koç, ilk yaşında 1 (erkek) kuzu;

16- Ve hatat (kefaret) kurbanı olarak yeni otlamaya başlamış 1 (erkek) oğlak,

17- Şelamim (paylaşım) kurbanı olarak da 2 sığır, 5 koç ve yeni otlamaya başlamış 5 (erkek) oğlak ile yaşlarını doldurmuş 5 (erkek) kuzu. Amminadab’ın oğlu Nahşon’un kurbanı buydu.

2’nci Gün: İssakar

18- 2’nci gün, İssakar (kabilesi) başkanı Tsuar’ın oğlu Netanel kurban getirdi.

19- Ve kurbanı; Kutsiyet şekeline göre, 130 (şekel) ağırlığında (2.964 gram) bir gümüş tas ve 70 şekel (1596 gram) gümüş bir çanak. Her ikisi de minha (tahıl) kurbanı olarak, yağla yoğrulmuş en kaliteli unla doluydu.

20- Ve tütsü ile dolu 10 (şekel ağırlığında 228 gram) altın bir kepçe,

21- Ve ola (yakılan) kurbanı olarak 1 öküz ve 1 koç, ilk yaşında 1 (erkek) kuzu;

22- Ve hatat (kefaret) kurbanı olarak yeni otlamaya başlamış 1 (erkek) oğlak,

23- Şelamim (paylaşım) kurbanı olarak da 2 sığır, 5 koç ve yeni otlamaya başlamış 5 (erkek) oğlak ile yaşlarını doldurmuş 5 (erkek) kuzu. Tsuar’ın oğlu Netanel’in kurbanı buydu.

3’üncü Gün: Zebulun

24- 3’üncü gün, Zebulun kabilesi başkanı Helon’un oğlu Eliab.

25- Ve kurbanı; Kutsiyet şekeline göre, 130 (şekel) ağırlığında (2.964 gram) bir gümüş tas ve 70 şekel (1596 gram) gümüş bir çanak. Her ikisi de minha (tahıl) kurbanı olarak, yağla yoğrulmuş en kaliteli unla doluydu.

26- Ve tütsü ile dolu 10 (şekel ağırlığında 228 gram) altın bir kepçe,

27- Ve ola (yakılan) kurbanı olarak 1 öküz ve 1 koç, ilk yaşında 1 (erkek) kuzu;

28- Ve hatat (kefaret) kurbanı olarak yeni otlamaya başlamış 1 (erkek) oğlak,

29- Şelamim (paylaşım) kurbanı olarak da 2 sığır, 5 koç ve yeni otlamaya başlamış 5 (erkek) oğlak ile yaşlarını doldurmuş 5 (erkek) kuzu. Helon’un oğlu Eliab’ın kurbanı buydu.

4’üncü Gün: Ruben

30- 4’üncü gün, Ruben kabilesi başkanı Şedeur’un oğlu Elitsur.

31- Ve kurbanı; Kutsiyet şekeline göre, 130 (şekel) ağırlığında (2.964 gram) bir gümüş tas ve 70 şekel (1596 gram) gümüş bir çanak. Her ikisi de minha (tahıl) kurbanı olarak, yağla yoğrulmuş en kaliteli unla doluydu.

32- Ve tütsü ile dolu 10 (şekel ağırlığında 228 gram) altın bir kepçe,

33- Ve ola (yakılan) kurbanı olarak 1 öküz ve 1 koç, ilk yaşında 1 (erkek) kuzu;

34- Ve hatat (kefaret) kurbanı olarak yeni otlamaya başlamış 1 (erkek) oğlak,

35- Şelamim (paylaşım) kurbanı olarak da 2 sığır, 5 koç ve yeni otlamaya başlamış 5 (erkek) oğlak ile yaşlarını doldurmuş 5 (erkek) kuzu. Şedeur’un oğlu Elitsur’un kurbanı buydu.

5’inci Gün: Şimon

36- 5’inci gün, Şimon kabilesi başkanı Tsurişadday’ın oğlu Şelumiel.

37- Ve kurbanı; Kutsiyet şekeline göre, 130 (şekel) ağırlığında (2.964 gram) bir gümüş tas ve 70 şekel (1596 gram) gümüş bir çanak. Her ikisi de minha (tahıl) kurbanı olarak, yağla yoğrulmuş en kaliteli unla doluydu.

38- Ve tütsü ile dolu 10 (şekel ağırlığında 228 gram) altın bir kepçe,

39- Ve ola (yakılan) kurbanı olarak 1 öküz ve 1 koç, ilk yaşında 1 (erkek) kuzu;

40- Ve hatat (kefaret) kurbanı olarak yeni otlamaya başlamış 1 (erkek) oğlak,

41- Şelamim (paylaşım) kurbanı olarak da 2 sığır, 5 koç ve yeni otlamaya başlamış 5 (erkek) oğlak ile yaşlarını doldurmuş 5 (erkek) kuzu. Tsurişadday’ın oğlu Şelumiel’in kurbanı buydu.

6’ncı Gün: Gad

42- 6’ncı gün, Gad kabilesi başkanı Deuel’un oğlu Elyasaf.

43- Ve kurbanı; Kutsiyet şekeline göre, 130 (şekel) ağırlığında (2.964 gram) bir gümüş tas ve 70 şekel (1596 gram) gümüş bir çanak. Her ikisi de minha (tahıl) kurbanı olarak, yağla yoğrulmuş en kaliteli unla doluydu.

44- Ve tütsü ile dolu 10 (şekel ağırlığında 228 gram) altın bir kepçe,

45- Ve ola (yakılan) kurbanı olarak 1 öküz ve 1 koç, ilk yaşında 1 (erkek) kuzu;

46- Ve hatat (kefaret) kurbanı olarak yeni otlamaya başlamış 1 (erkek) oğlak,

47- Şelamim (paylaşım) kurbanı olarak da 2 sığır, 5 koç ve yeni otlamaya başlamış 5 (erkek) oğlak ile yaşlarını doldurmuş 5 (erkek) kuzu. Deuel’un oğlu Elyasaf’ın kurbanı buydu.

7’nci Gün: Efrayim

48- 7’nci gün, Efrayim kabilesi başkanı Ammihud’un oğlu Elişama.

49- Ve kurbanı; Kutsiyet şekeline göre, 130 (şekel) ağırlığında (2.964 gram) bir gümüş tas ve 70 şekel (1596 gram) gümüş bir çanak. Her ikisi de minha (tahıl) kurbanı olarak, yağla yoğrulmuş en kaliteli unla doluydu.

50- Ve tütsü ile dolu 10 (şekel ağırlığında 228 gram) altın bir kepçe,

51- Ve ola (yakılan) kurbanı olarak 1 öküz ve 1 koç, ilk yaşında 1 (erkek) kuzu;

52- Ve hatat (kefaret) kurbanı olarak yeni otlamaya başlamış 1 (erkek) oğlak,

53- Şelamim (paylaşım) kurbanı olarak da 2 sığır, 5 koç ve yeni otlamaya başlamış 5 (erkek) oğlak ile yaşlarını doldurmuş 5 (erkek) kuzu. Ammihud’un oğlu Elişama’nın kurbanı buydu.

8inci Gün: Menaşe

54- 8inci gün, Menaşe kabilesi başkanı Pedatsur’un oğlu Gamaliel.

55- Ve kurbanı; Kutsiyet şekeline göre, 130 (şekel) ağırlığında (2.964 gram) bir gümüş tas ve 70 şekel (1596 gram) gümüş bir çanak. Her ikisi de minha (tahıl) kurbanı olarak, yağla yoğrulmuş en kaliteli unla doluydu.

56- Ve tütsü ile dolu 10 (şekel ağırlığında 228 gram) altın bir kepçe,

57- Ve ola (yakılan) kurbanı olarak 1 öküz ve 1 koç, ilk yaşında 1 (erkek) kuzu;

58- Ve hatat (kefaret) kurbanı olarak yeni otlamaya başlamış 1 (erkek) oğlak,

59- Şelamim (paylaşım) kurbanı olarak da 2 sığır, 5 koç ve yeni otlamaya başlamış 5 (erkek) oğlak ile yaşlarını doldurmuş 5 (erkek) kuzu. Pedatsur’un oğlu Gamaliel’in kurbanı buydu.

9uncu Gün: Bünyamin

60- 9uncu gün, Bünyamin kabilesi başkanı Gideoni’nin oğlu Abidan.

61- Ve kurbanı; Kutsiyet şekeline göre, 130 (şekel) ağırlığında (2.964 gram) bir gümüş tas ve 70 şekel (1596 gram) gümüş bir çanak. Her ikisi de minha (tahıl) kurbanı olarak, yağla yoğrulmuş en kaliteli unla doluydu.

62- Ve tütsü ile dolu 10 (şekel ağırlığında 228 gram) altın bir kepçe,

63- Ve ola (yakılan) kurbanı olarak 1 öküz ve 1 koç, ilk yaşında 1 (erkek) kuzu;

64- Ve hatat (kefaret) kurbanı olarak yeni otlamaya başlamış 1 (erkek) oğlak,

65- Şelamim (paylaşım) kurbanı olarak da 2 sığır, 5 koç ve yeni otlamaya başlamış 5 (erkek) oğlak ile yaşlarını doldurmuş 5 (erkek) kuzu. Gideoni’nin oğlu Abidan’in kurbanı buydu.

Onuncu Gün: Dan

66- Onuncu gün, Dan kabilesi başkanı Ammişadday’ın oğlu Ahiezer.

67- Ve kurbanı; Kutsiyet şekeline göre, 130 (şekel) ağırlığında (2.964 gram) bir gümüş tas ve 70 şekel (1596 gram) gümüş bir çanak. Her ikisi de minha (tahıl) kurbanı olarak, yağla yoğrulmuş en kaliteli unla doluydu.

68- Ve tütsü ile dolu 10 (şekel ağırlığında 228 gram) altın bir kepçe,

69- Ve ola (yakılan) kurbanı olarak 1 öküz ve 1 koç, ilk yaşında 1 (erkek) kuzu;

70- Ve hatat (kefaret) kurbanı olarak yeni otlamaya başlamış 1 (erkek) oğlak,

71- Şelamim (paylaşım) kurbanı olarak da 2 sığır, 5 koç ve yeni otlamaya başlamış 5 (erkek) oğlak ile yaşlarını doldurmuş 5 (erkek) kuzu. Ammişadday’ın oğlu Ahiezer’in kurbanı buydu.

On Birinci Gün: Aşer

72- On birinci gün, Aşer kabilesi başkanı Okran’ın oğlu Pagiel.

73- Ve kurbanı; Kutsiyet şekeline göre, 130 (şekel) ağırlığında (2.964 gram) bir gümüş tas ve 70 şekel (1596 gram) gümüş bir çanak. Her ikisi de minha (tahıl) kurbanı olarak, yağla yoğrulmuş en kaliteli unla doluydu.

74- Ve tütsü ile dolu 10 (şekel ağırlığında 228 gram) altın bir kepçe,

75- Ve ola (yakılan) kurbanı olarak 1 öküz ve 1 koç, ilk yaşında 1 (erkek) kuzu;

76- Ve hatat (kefaret) kurbanı olarak yeni otlamaya başlamış 1 (erkek) oğlak,

77- Şelamim (paylaşım) kurbanı olarak da 2 sığır, 5 koç ve yeni otlamaya başlamış 5 (erkek) oğlak ile yaşlarını doldurmuş 5 (erkek) kuzu. Okran’ın oğlu Pagiel’ın kurbanı buydu.

On 2’nci Gün: Naftali

78- On 2’nci gün, Naftali kabilesi başkanı Enan’ın oğlu Ahira.

79- Ve kurbanı; Kutsiyet şekeline göre, 130 (şekel) ağırlığında (2.964 gram) bir gümüş tas ve 70 şekel (1596 gram) gümüş bir çanak. Her ikisi de minha (tahıl) kurbanı olarak, yağla yoğrulmuş en kaliteli unla doluydu.

80- Ve tütsü ile dolu 10 (şekel ağırlığında 228 gram) altın bir kepçe,

81- Ve ola (yakılan) kurbanı olarak 1 öküz ve 1 koç, ilk yaşında 1 (erkek) kuzu;

82- Ve hatat (kefaret) kurbanı olarak yeni otlamaya başlamış 1 (erkek) oğlak,

83- Şelamim (paylaşım) kurbanı olarak da 2 sığır, 5 koç ve yeni otlamaya başlamış 5 (erkek) oğlak ile yaşlarını doldurmuş 5 (erkek) kuzu. Enan’ın oğlu Ahira’nın kurbanı buydu.

mizbahın (Sunağın) Hizmete Başlaması

84- mizbahın, meshedildiği gün, İsrail’in başkanları tarafından (getirilen) hizmete açılış kurbanları bunlardı: 12 gümüş tas ve 12 gümüş çanak ve 12 altın kepçe.

85- Her bir tas da 130 (şekel) ve her bir çanak 70 (şekel) gümüş. Eşyaların tüm gümüşü de kutsiyet şekeline göre 2400 (şekel=54,740 kg) idi.

86- Ve tütsü ile dolu 12 altın kepçe. Her kepçe de kutsiyet şekeline göre 10 (şekel). Kepçelerin tüm altını da 120 (şekel=2,736 kg) idi.

87- Ve ola (yakılan) kurbanı olarak (getirilen) tüm hayvanlar; Minhaları (tahıl sunuları) ile (birlikte), 12 öküz, 12 koç, ilk yaşında 12 (erkek) kuzu. Hatat (kefaret) kurbanı olarak da 12 (erkek) oğlak.

88- Ve şelamim (paylaşım kurbanı) kesimi olarak (getirilen) tüm hayvanlar; 24 sığır, 60 koç, 60 (erkek) oğlak, yaşlarını doldurmuş 60 (erkek) kuzu. mizbahın meshedildikten sonra (gerçekleştirilen) hizmete açılış kurbanı buydu.

89- Ve Musa, (Yahwe ile) konuşmak üzere Yaklaşma Çadırına girdiğinde, Tanıklık Sandığı’nın üzerindeki kapağın üstünden, 2 Keruvimin arasından kendisine hitap eden Ses’i duydu. (Yahwe) Ona (bu şekilde) konuşmuştu.

            Yüce Allah’ın, Musa Nebi ile konuşması hususu Kur’an’da da şu ifadeyle anlatılmaktadır: Ve Allah, Musa’ya kelimelerle (doğrudan) konuştu.” (Nisa, 4:164)

 

8. Bap

Menora’nın (Şamdanın) Yakılışı

1- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

2- “Harun’la konuş ve ona de ki: ‘Kandilleri yaktığında, menoranın (şamdanın) merkezine doğru yedi kandil ışık verecek.’”

3- Harun da böyle yaptı; Yahwe’nin Musa’ya emretmiş olduğu gibi, (Menora’nın) kandillerini, menoranın merkezine doğru (yönlendirerek) yaktı.

4- Menoranın işçiliği şöyleydi: Yekpare altından; tabanına kadar, çiçeğine kadar yekpareydi. Menora, Yahwe’nin Musa’ya gösterdiği görünüşte yapılmıştı.

Levililerin Atanması

5- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

6- “Levilileri İsrailoğullarının içinden al ve onları tahir et (temizle, arındır).

            “Tahir” sözcüğü sadece fiziki değil, manevi bir temizliği de ifade eder.

7- Onları arındırmak için şöyle yap: Üzerlerine hatat (kefaret kurbanı) suyundan serpeceksin. Tüm bedenlerini de tıraş etsinler. Giysilerini de mikveye  daldırıp tahir kılacaksın.

Mikve, içinde en az 332 litre su kapasitesine sahip olan küçük havuza/küvete denmektir. Buna arınma (temizlenme) havuzu da demektir. Yahudi dinini kabul eden kişilerin ve muayyen (regl, adet) dönemlerinden sonra kadınların ve evlenecek olan kadınların ve dinen kirli sayılanların temizlenmek için girmek zorunda oldukları havuzdur (küvettir).

8- Yağla yoğrulmuş ince un minhasıyla birlikte de sığır cinsinden bir öküz alacaklar. Hatat (kefaret) kurbanı olarak da başka bir öküz alacaksın.

9- Ve Levilileri Yaklaşma Çadırının önüne yaklaştır ve İsrailoğulları topluluğuni topla.

10- Ve Levilileri, Yahwe’nin Huzuruna yaklaştır. İsrailoğulları da ellerini Levililerin üstüne dayasınlar.

11- Harun da Yahwe için hizmet edebilmeleri için İsrailoğullarından Levilileri, tenufa (sallama) sunusu gibi Yahwe’nin Huzurunda sunacak.

12- Levililer de ellerini öküzlerin başına dayasınlar. Levililer için istiğfar etmek için de Yahwe Adına, (öküzlerden) birini hatat (kefaret) kurbanı, birini de ola (yakılan) kurbanı yapacaksın.

13- Levilileri de Harun’un ve oğullarının önünde hazır edecek ve  onları Yahwe Adına tenufa (sallama) sunusu gibi sunacaksın.

14- Ve Levilileri, İsrailoğullarından ayırmış olacaksın ve Levililer Bana ait olacaklar.

15- Ardından da Levililer, Yaklaşma Çadırına hizmet etmeye gelecekler. Onları tahir kılacak ve onları tenufa (sallama) sunusu gibi sunacaksın.

16- Çünkü onlar İsrailoğullarının içinden (ayrılıp) Bana adandılar. Onları, tüm rahim açanların, (yani) İsrailoğullarından herkesin behorunun yerine Kendime aldım.

Bir annenin doğurduğu ilk çocuk erkek ise behor unvanı alır. Kadının il doğurduğu çocuk kız ise, sonradan doğan ilk erkek çocuk behor olarak anılmamaktadır.

17- Zira ister insan ister hayvan olsun, İsrailoğullarındaki tüm behorlar Bana aitti. Mısır diyarındaki tüm behorları öldürdüğüm zaman onları Kendim için kutsal kılmıştım.

18- Ancak (şimdi) Levilileri, İsrailoğullarındaki tüm behorların yerine aldım

19- Ve İsrailoğullarının Yaklaşma Çadırında hizmet etmeleri için ve İsrailoğulları için istiğfar etmeleri için Levilileri, İsrailoğullarının içinden (ayırarak) Harun’a ve oğullarına verdim. Bu sayede İsrailoğullarından olan Kodeşe (kutsal mekana) yaklaştığı zaman İsrailoğullarının başına bela gelmeyecek.”

20- Musa da Harun ve tüm İsrailoğulları topluluğu ile Levililere, Yahwe’nin Musa’ya Levililerle ilgili emretmiş olduğunun tümünü yaptı. İsrailoğulları da onları (tam olarak) bu şekilde yaptılar.

21- Levililer de tahir (temiz, arınmış) kılındılar ve (bedenlerini ve) giysilerini mikveye daldırdılar. Harun da onları Yahwe’nin Huzurunda tenufa (hareketleriyle) salladı. Ve Harun, tahir (temiz, arınmış) kılınmaları için istiğfar etti.

22- Ardından da Levililer, Yaklaşma Çadırındaki görevlerini Harun’un ve oğullarının önünde yerine getirmek üzere geldiler ve Yahwe’nin, Musa’ya Levililerle ilgili buyruklarına uygun şekilde yaptılar.

Levililerin Hizmet Sürelerileri

23- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

24- “Levililer için (yasa) budur: 25 yaşından itibaren Yaklaşma Çadırına hizmet etmek için gelecekler.

25- 50 yaşında da ondan (hizmetten) dönecek ve artık çalışmayacaklar.

26- Ancak Yaklaşma Çadırının korunması için kardeşleriyle birlikte hizmet edecek, ancak önceki hizmetleri yapmayacaklar. Levililere bu şekilde sorumluluklar vereceksiniz.

 

9. Bap

Çölde Pesah (Fısıh) Bayramı

1- Ve (İsrailoğullarının) Mısır’dan çıkışının 2’nci yılının ilk ayında Yahwe, Sina çölünde Musa’ya konuştu ve ona dedi ki:

2- “İsrailoğulları Pesah’ı (Fısıh Bayramını) vaktinde yapsınlar.

3- Onu bu ayın 14’üncü gününde öğleden sonra, vaktinde yapsınlar. Onu, bütün kurallarına ve hükümlerine uygun olarak yapmalıdırlar!”

4- Musa da Fısıh Bayramını yapmaları için İsrailoğullarıyla konuştu.

5- Ve Fısıh Bayramını ilk ayın 14’üncü gününde öğleden sonra Sina çölünde yaptılar. İsrailoğulları, Yahwe’nin Musa’ya emretmiş olduğu her şeyi yerine getirdiler.

6- Ancak leş nedeniyle tame (necis, murdar) olan bazı adamlar vardı ve (onlar) Fısıh Bayramını o gün yapamayacaklardı. (Bu yüzden) O gün, Musa’nın ve Harun’un huzuruna geldiler.

7- O insanlar (Musa’ya) dediler ki: “Biz leş nedeniyle tameyiz. Neden Yahwe’nin kurbanını İsrailoğulları ile birlikte vaktinde yapmaktan neden mahrum kalalım?”

8- Musa da onlara “Yahwe’nin hakkınızdaki emrini öğreninceye kadar bekleyin.” dedi.

Pesah-kurbanının Telafisi

9- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve ona dedi ki.

10- “İsrailoğullarıyla konuş ve de ki: “Sizden ya da nesillerinizden herhangi bir kişi leş nedeniyle tame (necis, murdar) olmuşsa ya da uzak yoldaysa; Yahwe için Fısıh kurbanını (şöyle) yapacaktır:

11- (Bunlar) 2’nci ayda 14’üncü günde öğleden sonra yapacaklar ve onu matsa ve acı otlarla yiyecekler.

12- Ve (etinden) Sabaha artırmayacak ve onda kemik kırmayacaklar ve onlar (Fısıh kurbanının) diğer kurallarını da yerine getirecekler.

13- Tahir olduğu ve bir yolculukta olmadığı halde Fısıh kurbanını yapmayı ihmal eden kişi ise; o can halkından koparılacaktır. Zira Yahwe’nin kurbanını vaktinde getirmemiştir. O kişi günahının vebalini taşıyacak.

14- Ve eğer aranıza bir ger (yerleşik yabancı) katılırsa; (o da) Yahwe için Fısıh kurbanını ve Fısıh kurbanının kurallarına ve hükümlerine uygun şekilde yapmalıdır. Bu, hepiniz için tek bir tora (yasa) olacak; hem gerler hem de Ezrah (doğuştan Yahudi olan) için.”

Yolculuk İçin İlahi İşaretler

15- (Musa’nın) Mişkanı kurduğu gün, bulut, (Yaklaşma Çadırının içindeki) Şehadet (Tanıklık Levhaları’nın) çadırı olan Mişkanı örttü. Akşam vaktinden sabaha kadar da  Mişkanın üzerinde ateşe benzer bir görüntü oluştu.

16- Ve (artık bundan sonra) sürekli böyle olacaktı; (Mişkan’ı gündüz vakti) bulut kaplayacaktı, geceleyin de ateş görüntüsü (belirecekti).

17- Ve ne zamana Bulut, Mişkanın üstünden kalktıysa (hareket ettiyse) İsrailoğulları ancak o zaman yola çıkarlardı; bulut nerede durursa, İsrailoğulları da orada kamp kurarlardı.

18- Ve İsrailoğulları, Yahwe’nin Emrine göre yola çıkar, Yahwe’nin Emrine göre de kamp kurarlardı. Bulut, Mişkanın üzerinde barındığı süre boyunca da kamp kurdular.

19- Bulut, Mişkanın üzerinde uzun bir süre kaldığında İsrailoğulları da Yahwe’ye karşı sorumluluklarına yerine getirir ve yolculuk yapmazlardı.

20- Bazen bulut Mişkan’ın üzerinde sayılı günler kalırdı. Ve (İsrailoğulları) Yahwe’nin Emrine göre kamp kurar ve Yahwe’nin Emrine göre yola çıkarlardı.

21- Bazen de bulut (Mişkan’ın üzerinde sadece) akşamdan sabaha kadar kalır, sabah kalktığında da (İsrailoğulları) yola çıkarlardı. Bulut, gündüz ya da gece kalktığında (İsrailoğulları) yola çıkarlardı.

22- Bulutun Mişkanın üzerinde kalması 2 gün ya da 1 ay ya da 1 yıl olsun; İsrailoğulları kamp kuracak ve yolculuk etmeyeceklerdi. Ama (bulut) kalkınca yolculuk ederlerdi.

23- Ve Yahwe’nin Emrine göre kamp kurdular ve Yahwe’nin Emrine göre yola çıktılar ve Yahwe’nin, Musa’ya verdiği emirler doğrultusunda Yahwe’ye karşı sorumluluklarını yerine getirdiler.

 

10. Bap

Borazanlar

1- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

2- “Kendine gümüşten 2 borazan yap. Onları da yekpare yapacaksın. (Bu borazanlar) topluluğu çağırmak ve kampları yola çıkarmak için kullanacaksın.

3- “(Görevliler) Onları (ikisini) düz ve uzun bir sesle çaldıklarında tüm topluluk sana, Yaklaşma Çadırının girişine toplanacak.

4- Eğer biriyle düz ve uzun bir ses çalarlarsa, İsrail’in binli gruplarının başları olan başkanlar senin için (gelip huzurunda) toplanacaklar.

5- Kesik sesler çalındığında, doğuda kurulmuş olan kamplar yola çıkacak.

6- 2’nci kez kesik sesler çaldığında, güneyde kurulmuş olan kamplar yola çıkacak. (İsrailoğullarının) Yola çıkışları için (işaret olarak) kesik ses çalınacak.

7- Ancak topluluğu toplarken (yalnızca) düz ve uzun bir ses çalacaksınız; kesik sesler çalmayacaksınız.

8- Borazanları da Harun’un oğulları kohenler çalacaklar. Bu da sizin için nesilleriniz boyunca ebedi bir tora (yasa) olacak.

9- Ve eğer ülkenizde, size baskı yapan düşmana karşı savaşa çıkarsanız, borazanlarla kesik sesler çalın. Yüceniz Olan (ilahınız) Yahwe’nin katında hatırlanacak ve düşmanlarınızdan kurtarılacaksınız.

10- Sevinç gününüzde de bayramlarınızda da aylarınızın başlarında da ola (yakmalık) kurbanlarınız ve şelamim (paylaşım) kesimleriniz için de borazanları çalacaksınız. (Bu) sizin için Yüceniz Olanın katında hatırlatıcı olacak. Ben, İlahınız (Yüceniz Olan) Yahwe’yim.”

İsrailoğulları Sina’dan Ayrılıyor

11- 2’nci yılın, 2’nci ayının 20’sinde de bulut, Tanıklık Mişkanının üzerinden kalktı.

12- İsrailoğulları da Sina çölünden, yolculuk düzenlerine göre yola çıktılar ve bulut Paran çölünde durdu.

13- (Böylece) ilk kez Yahwe’nin Emrine göre ve Musa’nın yönetiminde yola çıktılar.

14- İlk sırada, (tüm) kolordularıyla, Yahudaoğulları ordugah (kamp) sancağı yola çıktı. Ordususun başında Amminadab’ın oğlu Nahşon (vardı).

15- İssakaroğulları kabilesi ordusunun başında da Tsuar’ın oğlu Netanel,

16- Zebulunoğulları kabilesi ordusunun başında da Helon’un oğlu Eliab (vardı).

17- Mişkan söküldü ve Mişkan’ın taşıyıcıları Gerşonoğulları ve Merarioğulları yola çıktılar.

18- Kolordularıyla da Ruben’in ordugah sancağı yola çıktı. Ordusunun başında da Şedeur’un oğlu Elitsur (vardı).

19- Şimonoğulları kabilesi ordusunun başında da Tsurişadday’ın oğlu Şelumiel (vardı).

20- Gadoğulları kabilesi ordusunun başında da Deuel’un oğlu Elyasaf (vardı).

21- Mukaddesin (Kutsal eşyaların) taşıyıcıları Kohatlar da yola çıktılar. Onlar (ordular) gelene kadar, Mişkan’ı kuracaklardı.

22- Kolordularıyla da Efrayimoğulları ordugah sancağı yola çıktı. Ordusunun başında Ammihud’un oğlu Elişama (vardı).

23- Menaşeoğulları kabilesi kolordusunun başında da Pedatsur’un oğlu Gamaliel (vardı).

24- Bünyaminoğulları kabilesi ordusunun başında da Gideoni’nin oğlu Abidan (vardı).

25- Kolordularıyla da kampların artçıları (görevi yapan) Danoğulları ordugah sancağı da yola çıktı. Ordusunun başında da Ammişadday’ın oğlu Ahiezer (vardı).

            Danoğulları, sayıca kalabalık olduğu için önden gidenlerin güvenliğini sağlarlardı. Bunlar, İsrailoğullarının geride unuttukları eşyaları toplamak amacıyla da en arkadan gelirlerdi. Dan sancağının en arkasında ise Naftali kabilesi bulunmaktaydı. (İbn Ezra, IV)

26- Aşeroğulları kabilesi ordusunun başında da Okran’ın oğlu Pagiel (vardı).

27- Naftalioğulları kabilesi ordusunun başında da Enan’ın oğlu Ahira (vardı).

28- İsrailoğullarının, ordularına göre yolculuk düzeni böyleydi. Ve yola çıktılar.

29- Musa da kayınpederi Medyenli (Medyenli) Reuel’in oğlu Hobab’a dedi ki: “Biz, Yahwe’nin ‘Onu size vereceğim’ dediği yere gidiyoruz. Bizimle gel; sana hayırda bulunuruz. Çünkü Yahwe, İsrail için hayırdan söz etti.”

            Reuel’in oğlu Hobab, Yitro’nun isimlerinden biriydi. Reuel (Çıkış, 2:18) Yeter (Çıkış,4:18), Yitro (Çıkış, 18:1), Hobab (burası ve başka yerler), Hever (Hakimler, 4:11), Putiel (Çıkış, 6:25). Hem Hobab hem de Reuel bunlar arasında sayılmaktadır. Bir görüşe göre Reuel, Yitro’nun değil, onun babasının ismidir. Buna göre Yitro’nun kızları hakkındaki “babaları Reuel’e geldiklerinde” (Çıkış, 2:18) sözlerinden kastedilen, “büyükbabaları Reuel”dir. Zira çocukların büyükbabalarını da “baba” olarak adlandırmaları doğaldır (Raşi; krş. Başlangıç, 32:10). Bu durumda bu ayetet “Reuel’in oğlu ve Moşe’nin kayınpederi olan Hobab”dan bahsedilmektedir. Yani Yitro’dan (Raşbam). Hobab ismi, “Hiba – Sevgi; Sempati” kökünden gelir ve Yitro’nun Tora’ya olan sevgisini vurgular (Sifre; Raşi). Ramban, Yitro’nun bu ismi, bir kişinin iman ettikten sonra bir İbrani ismi alması geleneği doğrultusunda aldığı görüşündedir. ( Tora: Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara: Bamidbar IV. 186)

30- Ona, “(Sizinle) gitmeyeceğim! Toprağıma, aileme gideceğim.” dedi.

31- (Musa) dedi ki: “Bizi şimdi terk etme. Ne de olsa çöldeki kamp yerlerimizi tanıyorsun ve bize rehber olabilirsin.

32- Bizimle geldiğin takdirde, Yahwe’nin bize bahşedeceği o hayır (ile) sana da hayırda bulunuruz.”

33- Ve Yahwe’nin Dağı’ndan 3 üç günlük bir mesafe katettiler. Yahwe’nin Ahit Sandığıı da onlar için bir dinlenme yeri hazırlamak üzere 3 günlük mesafe önlerinde gidiyordu.

            ı “וַֽאֲר֨וֹן בְּרִית” “Ahit Sandığı ifadesi ilk defa bu ayette (Sayılar, 10:33)  kullanılmaktadır. Ahit Sandığı’nın yapımı ise Çıkış, 25:8-16 ayetlerinde anlatılmaktadır.

            Raşi, burada söz edilen sandığın, asıl “Aron Aberit” değil, Musa’nın kırmış olduğu ilk “On Emir” levhalarının taşınmasında kullanılan 2’nci bir sandık olduğunu belirtir. Bu sandık halkın savaşa giderken beraberinde götürdüğü sandıktır (bkz. Yasanın Tekrarı  10:1). Musa, “Aron Aberit”in yapılmasına kadar olan sürede hem kırık levhaları hem de 2’nci levhaları bu sandığın içinde tutmuştur. “Aron Aberit” yapıldıktan sonra da 2’nci levhaları buradan oraya aktarmış, kırık levhalar ise burada kalmıştır (Yasanın Tekrarı 10:1, Raşi o.a., Mizrahi o.a.).

34- Kamptan yola çıktıklarında Yahwe’nin Bulutu gündüz vakti onların üzerindeydi.

Harun’un Yolculuğu

35- Sandık yola çıkış sırasında da Musa, “Kalk ey Yahwe! Düşmanların dağılsınlar! Sen’den nefret edenler önünden kaçsınlar!” derdi.

36- Durduğunda da “Geri dön ey Yahwe, İsrail’in on binlerce binlerine!” derdi.

 

11. Bap

Şikâyetler

1- Ve halk (yaşadıkları zorluklardan dolayı) şikayet eder gibi oldu. Bu (şikayet) da Yahwe’nin Kulağı’nda kötü idi. Yahwe de duydu ve burnu tüttü (öfkelendi) ve Yahwe’nin Ateşi aralarında yandı ve ordugahın (kamp alanının) bazı kenarını (yakıp) tüketti.

2- Halk da Musa’ya yakardı, Musa da Yahwe’ye dua etti ve ateş (toprağa) battı.

3- Bu yere Tavera (yangın yeri) adını verildi. Zira Yahwe’nin Ateşi aralarında tutuşturmuştu.

4- (Mısır’dan çıkarken) halka (İsrailoğullarına) yamanan bir grup da bir arzuyaı kapıldı. İsrailoğulları da (eski şikâyetlerine) döndü ve ağlayıp dediler ki: “Bize et yedirecek kimse yok mu?!...

            ı Buradaki Taava sözcüğü “tutku, arzu, yoğun istek, şehvet” gibi anlamlar taşır. Bu özellikle fiziksel istekler şeklindedir.

5- Mısır’da bedava yediğimiz balıkları hatırlıyoruz; salatalıkları, karpuzları, pırasaları, soğanları ve sarımsakları…

6- Oysa şimdi hiçbir şeyimiz yok ve canımız kurudu! Gözümüz sadece mennde (ona muhtaç bırakıldık)!”

7- Men, kişniş tohumu gibiydi ve inciye benziyordu.

8- Halk da dolaşıp toplar, el değirmeninde öğütür veya havanda döver, tencerede pişirir ya da onu pideler haline getirirdi. Tadı da yağlı hamurun tadı gibiydi.

            Burada geçen LeŞaD sözcüğü “Layiş - Yoğurma”, “Şemen – Yağ” ve “Devaş – Bal” sözcüklerinin baş harflerinden oluşur. Buna göre, menn’in tadı da yağla yoğrulmuş ve balla tatlandırılmış bir hamur gibidir (Raşi). Bu tanım, Men ile ilgili daha önce yapılmış “tadı ballı gözleme gibiydi” (Çıkış 16:31) tasvirini hatırlatmaktadır. (Tora: Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara: Bamidbar IV. 200)

9- Geceleyin kampa çiy düştüğünde de “men” üzerine inerdi.

10- Musa da insanların aileleriyle birlikte çadırının girişinde ağladığını duydu. Yahwe’nin de öfkesi fazlasıyla alevlenmişti. (Durum) Musa’nın gözünde de kötüydü.

11- Musa da Yahwe’ye dedi ki: “Neden kuluna kötülük ettin? Neden gözünde beğeni bulmadım da tüm bu halkın yükünü üzerime koyuyorsun?

12- Hamile kalıp da onları doğuran ben miyim ki bana ‘atalarıma yemin ettiğin toprağa (gelene kadar) onu (halkı) bir dadının, kendisine emanet edilen emzikteki çocuğu taşıdığı gibi koynunda taşı’ diyorsun?!

13- Bütün bu insanlara vermek için eti nereden bulacağım? Çünkü bana ‘Bize et ver de yiyelim’ diye sızlanıp duruyorlar!

14- Tüm bu halkı ben tek başıma taşıyamıyorum, çünkü bu benim için çok ağır!

15- Eğer bana da böyle davranacaksan ve eğer gözünde beğeni bulduysam, beni şimdi öldür ki sefilliğimi görmeme izin verme!”

16- Yahwe de Musa’ya dedi ki: “Bana İsrail’in ihtiyarlarından (ileri gelenlerinden, seçkinlerinden), halkın ihtiyarları ve denetçileri olarak tanıdığın 70 kişi topla ve onları Yaklaşma Çadırına getir ve orada seninle hazır dursunlar.

17- Ben de ineceğim ve seninle konuşacağım ve üzerindeki Ruh’u arttırıp onların üzerine yerleştireceğim. Ve (böylece onlar da) halkın yükünü seninle taşıyacaklar, sen de tek başına taşımak zorunda kalmayacaksın.

18- Halka da de ki: ‘Yarın için hazırlanın, et yiyeceksiniz. Çünkü Yahwe’nin Kulağına ‘Bize kim et yedirecek?! Mısır’da durumumuz iyiydi!’ diye ağladınız. Yahwe de size et verecek ve yiyeceksiniz.

19- (Sadece) bir gün, iki gün yemeyeceksiniz! Beş gün, on gün, yirmi gün de değil!

20- Bir ayın günleri kadar! Burnunuzdan gelene ve siz tiksininceye kadar! Çünkü aranızda bulunan Yahwe’yi hor gördünüz ve O’nun huzurunda ‘Niye Mısır’dan çıktık ki!’ diye ağladınız.”

21- Musa da dedi ki: “Aralarında bulunduğum kavmin erkekleri 600.000. Ve Sen ‘onlara et vereceğim; tam bir ay yiyecekler.’ dedin.

22- Davar ve sığırın tümü kesilse onlara yeter mi? Denizin tüm balıkları toplansa onlara yeter mi?”

23- Yahwe de Musa’ya dedi ki: “Yahwe’nin eli mi kısalacak? Şimdi Emrimin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini göreceksin!”

24- Musa da çıktı ve Yahwe’nin sözleriyle halka konuştu. Halkın ihtiyarlarından (ileri gelen, seçkin) da 70 kişi topladı ve onları Çadırın çevresinde hazır etti.

25- Yahwe de bir bulutun içinde indi ve onunla konuştu ve (Musa’nın) üzerindeki Ruh’tan arttırdı ve ihtiyar (ileri gelen, seçkin) 70 kişinin üzerine yerleştirdi. Ruh da üzerlerine çöker çökmez (bu kişiler) nebilik ettiler ve devam etmedilerı.

            Bu 70 kişinin Nebiliği ile ilgili olarak 2 farklı görüş vardır: “peygamberlik gücü elde ettiler ve bunu kaybetmediler” veya “peygamberlik gücü elde ettiler ama bunu koruyamadılar” (The Living Torah).

26- İki kişi kampta kalmıştı. Birinin adı Eldad, 2’ncisinin adı ise Medad’dı. Ruh, onların üzerine çöktü. Onlar da yazılı olanlar arasında olmalarına rağmen Çadır’a çıkmamışlardı; fakat (yine de) kampın içinde nebilik ediyorlardı.

27- Bir genç koştu ve “Eldad ve Medad kampta nebilik ediyorlar!” diyerek (durumu) Musa’ya anlattı.

28- Gençliğinden beri Musa’nın hizmetkârı olan Nun’un oğlu Yeşu (Yeoşua) da “Adoni (efendim, rabbim) Musa, o ikisini hapset (engelle)!” dedi.

29- Musa da dedi ki: “Benim adıma kıskanıyor musun?! Keşke Yahwe, Ruhu’nu onların üzerine yerleştirse de Yahwe’nin halkının tümü nebi olsa!”

30- Musa ve İsrail’in ihtiyarları kampa döndüklerinde;

31- Yahwe’nin yanından bir rüzgâr yola çıkıp denizden selvalarıı kopararak kampın üzerine sürdü. (Kuşlar) Kampın çevresinde her yöne bir günlük mesafe kadar (yayılmış) ve toprağın yüzeyinden 2 ama yükseklikte (uçuyorlardı).

            ı Selvanın  bıldırcın olduğu söyleniyor olsa da 4 kuş türüne (ardıç kuşu, keklik, sülün ve bıldırcın) verilen bir ad olduğundan da söz edilmektedir.

32- Halk da kalktı ve o günün tümünde ve gecesinde ve ertesi günün tümünde selvaları topladı. Onlardan (herkes) en az 10 omerı (22 lt) topladı. Onları da kampın çevresi boyunca yere serdiler.ı

            ı 1 omer, 2,2 litrelik bir hacim miktarı kadardır (Çıkış, 16:36).

                ıı Yüce Allah’ın, kendilerine 1 ay boyunca her gün et göndereceğini bildirdiği halde, bunların gereksiz yere ihtiyaçlarından çok daha fazla kuş öldürdükleri ve öldürdüklerini kampın dışına yığdıkları görülüyor.

33- (Selvanın) etini dişlerinin arasındayken ve henüz bitmemişken (çiğnemeleri bitip yutmamışken), Yahwe’nin öfkesi alevlendi ve Yahwe halkı son derece büyük bir darbeyle vurdu.

34- Ve buraya Kivrot Ataava (Arzu, şehvet mezarları) adını verildi. Çünkü arzularına yenik düşen halkı orada gömdüler.

35- Halk da Kivrot Ataava’dan Hatserotı yoluna çıktı ve Hatserot’ta kaldılar.

            ı  Hatserot’un, Sina'dan Akabe'ye gidiş güzergahında, Sina'nın 37 mil kadar kuzeydoğusunda bulunan " Ayn Hadra" ( Yeşilpınar) olduğu belirtilir.

            Bu Bapta anlatılan hususlar Kur’an’da şöyle geçmektedir: “Hani “Ey Musa, tek (çeşit) yemeğe sabredemeyiz. Bizim için Rabbine dua et, yerin bitirdiği şeylerde; baklasından ve sarımsağından ve acurundan ve mercimeğinden ve soğanından bize çıkarsın.” demiştiniz. “Hayırlı olanı daha düşük olanla mı değiştirmek istiyorsunuz? Şehre inin, diledikleriniz sizin için (orada) vardır.” demişti. Üzerlerine alçaklık ve miskinlik (muhtaçlık) damgası vuruldu ve Allah’ın gazabına (öfkesine) uğradılar…” (Bakara, 2:61)

 

12. Bap

Miryam’ın (Meryem’in) cezalandırılması

1- Meryem ve Harun, almış olduğu (evlendiği) Kuşi (Habeşistanlı) kadın nedeniyle Musa’ya karşı (aleyhinde) konuştular. Çünkü Musa Habeşli bir kadın almıştı.

2- Dediler ki: “Yahwe, gerçekten sadece Musa’nın eliyle (aracılığıyla) mı konuştu? Bizim aracılığımızla da konuşmadı mı?” Ve Yahwe (bunları) duydu.

3- Musa da yeryüzündeki insan ırkının tümünden daha mütevaziı idi.

            ı Tevrat’ta “ana(v) meod” şeklinde geçen bu ifadesi; mütevazı, “halim-selim. Allah’tan hakkıyla korkan, alçakgönüllü, muttaki, vera sahibi ve zahit” gibi anlamlara gelmektedir.

Meryem’in Cezası

4- Yahwe de birdenbire Musa’ya, Harun’a ve Meryem’e “Üçünüz Yaklaşma Çadırına çıkın!” dedi. Üçü de çıktılar.

5- ve Yahwe, bulut sütununun içinde indi ve Çadırın girişinde durdu ve Harun ve Meryem’i çağırdı. İkisi de öne çıktı.

6- Dedi ki: “Şimdi sözlerimi (dikkatle) dinleyin! İkinizden biri nebi olduğunda, ona Yahwe olduğumu ya rüya ile bildiririm ya da onunla rüyada konuşurum.

            Rüyanın bir vahiy çeşidi olduğu burada da Başlangıç, 15:1 ayetinde de görülmektedir.

7- Kulum Musa ise böyle değil! Evimin tümünde güvenilirdir o!

8- Onunla ağızdan ağıza veya rüyetle (görüntü ile vizyonla) konuşurum; bilmecelerle (gizemli olarak) değil! (O kadar ki) Yahwe’nin resmine bakar! Kuluma karşı, Musa’ya karşı (aleyhinde) konuşmaktan neden çekinmediniz?!”

9- Yahwe’nin öfkesi onlara karşı alevlendi ve (Yahwe oradan) gitti.

10- Bulut da Çadır’ın üstünden ayrıldı. Ve öyle oldu, Meryem tsaraattan dolayı kar gibiydi (bembeyazdı). Harun, Meryem’e döndü ve işte o (Meryem) tsaraat olmuştu.

            Cüzzam ve benzeri bulaşıcı hastalıklarla “tsaraat” denilmektedir.

11- Harun da Musa’ya dedi ki: “Aman Adoni (Rabbim, efendim)! yalvarıyorum! Akılsızlık ederek işlediğimiz bu hatayı (suçu) aleyhimizde tutma (bizi sorumlu tutma).

12- Lütfen, (Meryem), annesinin rahminden çıktığında vücudunun yarısı yenmiş ölü (doğan bir bebek) gibi olmasın.”

13- Musa da Yahwe’ye “Lütfen Yücem (El na)! Lütfen ona şifa ver!” diye haykırdı.

Meryem Karantina Altına Alınıyor

14- Yahwe de Musa’ya dedi ki: “Babası (sinirlenip) yüzüne tükürse yedi gün boyunca utanç duymaz mıydı?! Yedi gün boyunca kampın dışında (karantinada) tutulsun. Ardından (kampa) kabul edilebilir.”

15- Meryem de yedi gün boyunca kampın dışında kaldı. İnsanlar da Meryem (aralarına) getirilene kadar yola çıkmadılar.

16- Ardından da insanlar, Hatserot’tan yola çıktılar ve Paran çölünde kamp kurdular.

 

13. Bap

Vadedilen Toprakları Keşif Görevi

1- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

2- “Adamlar gönder ve Benim, İsrailoğullarına vermekte olduğum Kenan diyarında keşif yapsınlar (araştırıp bilgi toplasınlar). Atalarının her kabilesinden Her bir ata kabilesinden, aralarında lider olan birer kişi gönderin.”

3- Musa da Yahwe’nin Emrine uygun olarak onları Paran çölünden gönderdi. Hepsi İsrailoğullarında lider kişilerdi.

4- İsimleri de şunlardı: Ruben kabilesinden Zakur oğlu Şamua.

5- Şimon kabilesinden Hori oğlu Şafat.

6- Yahuda kabilesinden Yefune oğlu Kaleb.

7- İssakar kabilesinden Yusuf oğlu İgal.

8- Efrayim kabilesinden Nun oğlu Oşea.

9- Bünyamin kabilesinden Rafu oğlu Palti.

10- Zebulun kabilesinden Sodi oğlu Gadiel.

11- Yusuf kabilesinden, Menaşe kabilesi adına Susi oğlu Gadi.

12- Dan kabilesinden Gemali oğlu Amiel.

13- Aşer kabilesinden Mihael oğlu Setur.

14- Naftali kabilesinden Vofsi oğlu Nahbi.

15- Gad kabilesinden Mahi oğlu Geuel.

16- Musa’nın diyarı hakkında bilgi toplamak üzere gönderdiği adamların isimleri bunlardı. Musa Nun oğlu Oşea’ya Yeşu (Yeoşua) adını vermişti.

17- Musa onları Kenan diyarı hakkında bilgi toplamak üzere gönderdiğinde onlara dedi ki: “Önce kıbleden (güneyden bu o diyara) girin ve dağa çıkın.”

18- Ülkenin de nasıl olduğunu görün. Üzerinde oturan halkı da (inceleyin); güçlü müdür, yoksa zayıf mı? (Nüfusça) Az mıdır, yoksa çok mu?

19- Oturmakta oldukları ülke de iyi midir, yoksa kötü mü? İçinde oturdukları şehirler de açık alanda mı, yoksa sur içinde mi?

20- Toprak da yağlı mı yoksa zayıf mı? (Verimli mi yoksa çorak mı?) Ağacı var mı, yoksa yok mu? Ve cesaretli olun, (o memleketin) meyvesinden de getirin.” Zira günler, üzümlerin ilk ürünlerini verdikleri günlerdi.

21- Ve çıktılar ve ülkeyi, Tsin çölünden (Ölü Deniz’in güney batı sahilindedir) Hamat (Suriye’deki Hama) yakınlarındaki geniş meydana (Bekaa Vadisi’ne) kadar araştırdılar.

22- Güneyden girdiler ve Hebron’a (El Halil’e) kadar çıktılar. Anak’ını torunları Ahiman, Şeşay ve Talmay oradaydı. Hebron, Mısır’daki Tsoan’danıı 7 yıl önce inşa edilmişti.

            ı Birçok çeviride “Anak” sözcüğünün “Dev” anlamına geldiği, söz konusu halkın da çok uzun boylu veya iri oldukları iddia edilmektedir.

            ıı Tevrat’ın bir başka kitabı olan İşaya’da (30:4) “Tso’an” olarak zikredilen şehir, Nil Deltası’nın güneydoğusunda, “Çoban Krallar” lakaplı “Hiksoslar”a başkentlik yapmıştır. M .Ö. 1 330 tarihli Eski Mısır dilinde yazılmış bir dokümanda fırtına ilahı Set’in burada bulunduğu belirtilir. Hiksosların bu puta taptıkları kabul edilmektedir. Sonraki dönemlerde ise XXL Paro hanedanlığı sırasında başkent olan “Tinnis”, bu süreçte fevkalade gelişme kaydetmiştir. Günümüzde “San’ül Hacer” olarak isimlendirilmektedir. [Tefsirü’t-Tevrat bi’l-Arabiyye, (N. Arslantaş Çev.). İstanbul. TYEKB Yayınları (2018). II. 1378,1399]

23- Ve Eşkol (salkım) vadisine kadar geldiler ve oradan, üzüm salkımı (ile birlikte) bir asma dalı kestiler ve onu iki kişi sırık üstünde (sırayla) taşıdılar. Narlardan ve incirlerden de (aldılar).

24- İsrailoğullarının oradan kesmiş oldukları salkım nedeniyle de o yere Eşkol (Salkım) vadisi adı verildi.

25- Ve 40 günün sonunda ülke hakkında topladıkları bilgilerle (Musa’nın yanına) döndüler.

26- Ve Paran çölüne gittiler. Ve Kadeş’teki Musa, Harun ve İsrailoğulları topluluğunin yanına geldiler ve tüm topluluğa bilgi getirdiler ve onlara o diyarın meyvelerini gösterdiler.

27- Ve ona (Musa’ya) anlattılar ve dediler ki: “Bizi gönderdiğin diyara geldik. Gerçekten de süt ve bal akıyor ve bu da meyvesi.

28- Bununla birlikte, ülkede yaşayan insanlar güçlüdür. Şehirler de muhkem (sağlam) ve çok büyük. Ve orada Anak’ın torunlarını gördük.

29- Güney bölgesinde Amalek oturuyor. Hiti, Yevusi ve Amori (halkları) de dağlarda. Kenanlılar da denizin kıyısında ve Ürdün’ün (nehrinin) kıyısında oturuyor.

30- (Ülke hakkında bilgi toplamak için Yahuda kabilesinden seçilen temsilci Yefune oğlu) Kaleb de halkı Musa’nın önünde susturdu ve dedi ki: “Elbette ki çıkacağız ve onu ele geçireceğiz. Çünkü bunun üstesinden gelebiliriz!”

31- Onunla (ülke hakkında bilgi toplamak için) çıkmış olan insanlar da “O halka karşı çıkamayız. Çünkü bizden daha güçlüdürler.” dediler,

32- Ve hakkında bilgi topladıkları ülke hakkında İsrailoğulları arasında kötü haber yaydılar ve “Hakkında bilgi toplamak için gittiğimiz ülke, sakinlerini yiyip bitiren bir ülkedir ve içinde gördüğümüz tüm insanlar da iri cüsseli insanlardır.

33- Ve orada devleri gördük; devlerden gelen Anak’ın oğullarını. Ve kendimizi (onların yanında) çekirgeler gibi gördük. Onların gözünde de öyleydik!”

 

14. Bap

1- Ve bütün topluluk sesini yükseltip haykırdı ve halk o gece ağladı.

2- Ve tüm İsrailoğulları Musa’ya ve Harun’a şikâyete başladı. Ve tüm topluluk onlara dedi ki: “Keşke Mısır diyarında veya bu çölde ölseydik! Ah keşke ölseydik!

3- Yahwe, bizi kılıçla yere serilmemiz için mi bu ülkeye getiriyor?! Karılarımız ve çocuklarımız da yağmalanacak. Mısır’a dönsek daha iyi olmaz mı?!”

4- Ve birbirlerine “(Kendimize yeni bir) Baş atayalım ve Mısır’a dönelim.” dediler.

5- Musa ve Harun de toplanan tüm İsrailoğulları topluluğunin önünde kendilerini yüz üstü yere kapandılar.

6- Ülke hakkında bilgi toplayanlardan Nun’un oğlu Yeşu ile Yefune oğlu Kaleb de giysilerini yırttılar.

7- ve tüm İsrailoğulları topluluğuna dediler ki: “Hakkında bilgi toplamak gayesiyle gittiğimiz ülke, o çok iyi bir ülke!

8- Eğer Yahwe bizden memnun olursa bizi de bu ülkeye, ki süt ve balın aktığı ülkedir,  getirecek ve onu bize verecektir.

9- Sadece Yahwe’ye isyan etmeyin! Ülkenin halkından da korkmayın. Çünkü onlar ekmeğimizdir. Zira korumaları onlardan ayrıldı ve Yahwe bizimledir; onlardan korkmayın!”

10- Ama tüm topluluk onları taşa tutmakla tehdit etti. Yahwe’nin İzzeti de Yaklaşma Çadırında tüm İsrailoğullarına göründü.

Halkı İmha Tehdidi

11- Ve Yahwe, Musa’ya dedi ki: “Bu halk daha ne kadar Bana isyan edecek? Aralarında gerçekleştirdiğim tüm ayetlere (kanıt, işaret, mucize) rağmen ne zamana kadar Bana iman etmeyecekler (inanmayacak ve güvenmeyecekler)?

12- Onları salgın (hastalık) ile vururum ve mirastan mahrum ederim. Seni de onlardan daha büyük ve daha güçlü bir ulus yaparım!”

13- Musa da Yahwe’ye dedi ki: “Bu halkı kuvvetinle içinden çıkarmış olduğun Mısırlılar duyacaklar,

14- Ve bu ülkenin sakinlerine anlatacaklar.  Senin de Yahwe olduğunu ve bu kavmin arasında bulunduğunu ve gözle göründüğünü ve bulutunun onların üzerinde durduğunu ve onların önünde gündüzleri bulut sütunu, geceleri de ateş sütunu yürüttüğünü da duydular.

15- Bu halkı tek bir adammış gibi öldürürsen, ününüzü duyan bu uluslar şunu diyeceklerdir:

16- ‘Yahwe, onlara (vereceğine dair) yemin etmiş olduğu diyara bu halkı getiremediği için onları çölde öldürdü.

17- Şimdi, lütfen Adonay (Rabbim, Efendim), bana buyurduğun gibi kudretini büyüklüğü tecelli etsin.  

18- Yahwe, Öfkesini Geciktiren ve çok hesedı eden; Günahı ve kötülükleri Bağışlayan ve Temizleyendir. Ancak haksızlıkları temize çıkarmaz; babalarının suçunu oğullarında da 3’üncü ve 4’üncü kuşaklarında da hatırda tutar.

ı “חֶ֕סֶד” (hesed); “merhamet, iyilik, lütuf, sevgi, ihsan, hayırda bulunma, şefaat, adalet, erdem ve fazilet” gibi anlamlara gelmektedir.

19- Nasıl ki bu halkı Mısır’dan buraya kadar yüklenip getirdin; bu halkın bilerek işledikleri günahlarını da hesedinin büyüklüğüyle bağışla.”

20- Yahwe de dedi ki: “İsteğin üzerine affediyorum.

21- Ancak! Ben Hay (var olan, hayat veren) oldukça ve tüm yeryüzü Yahwe’nin izzetiyle doldukça,

22- Ki, Mısır’da ve çölde gösterdiğim izzetime ve gerçekleştirdiğim ayetlere (kanıt, işaret, mucize) rağmen Beni şimdi 10 defa sınamış, yine de Sözümü dinlememiş olan tüm bu insanlar,

23- Atalarına (vereceğime) yemin etmiş olduğum ülkeyi görürlerse…!! Beni kızdıran kimse onu (vadettiğim toprakları) görmeyecektir!

24- Ancak kulum Kaleb, içinde farklı bir ruh olduğu ve Beni tamamen takip ettiği için, onun gittiği ülkeye getireceğim ve onun soyundan gelenler onu miras alacak (orayı mülk edinecek).

13’üncü bapta ve bu ayetlerde geçen hususlar, Kur’an’da şöyle anlatılmaktadır: “(Musa dedi ki:) Ey kavmim! Allah’ın size yazdığı kutsal toprağa girin ve arkanıza dönmeyin. Yoksa hüsrana uğrayarak dönmüş olursunuz.” “Ey Musa! Orada cebbar (çok güçlü, zorlayıcı, kuvvetli) bir toplum var, onlar çıkmadıkça biz oraya girmeyiz. Oradan çıkarlarsa, biz de gireriz.” dediler. Korkanların arasından Allah’ın kendilerine lütufta bulunduğu iki adam dedi ki: “Onlara karşı kapıdan girin. Eğer girerseniz galip geleceksiniz. Eğer iman ediyorsanız (İnanıyor ve tasdik ediyorsanız) da Allah’a tevekkül edin.” “Ey Musa! onlar orada oldukça biz oraya asla girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin, savaşın! Biz burada oturacağız!” dediler. “Rabbim! Ben, kendimden ve kardeşimden başkasına malik değilim (söz geçiremiyorum). Bizimle, fasıklar topluluğunun arasını ayır!” dedi. Buyurdu ki: “Orası (vadedilen toprak) onlara kırk yıl haram kılındı. Yeryüzünde şaşkın şaşkın dolaşacaklar. Öyleyse fasıklar topluluğuna üzülme!” (Maide, 5:21-26)

25- Şu anda Amalekliler ve Kenanlılar vadide ikamet ediyorlar. (Bu nedenle) Yarın (geri) dönün ve Kızıldeniz yönünde çöle doğru yola çıkın.”

            ı Amaleklilerin, İshak Nebinin ağabeyi Esav’ın (Edom) torunu Amalek’in soyundan olduğu söylenmektedir (Yaratılış 36:12).         

Kırk Yıllık Göçebelik Cezası

26- Ve Yahwe, Musa’ya ve Harun’a konuştu ve onlara dedi ki:

27- “Bana karşı homurdanan bu kötü topluluğa daha ne kadar katlanacağım?! İsrail oğullarının Bana karşı dile getirdikleri şikayetleri duydum.

28- Onlara de ki: “Yahwe diyor ki: Ben Hayy Olanım! (Daima diriyim; evrenlerdeki hayatın kaynağıyım ve hayatı elinde tutanım). Sizin, Kulaklarıma söylediklerinizin aynısını eğer yapmazsam!..

29- Sizin leşleriniz bu çölde düşecek! Sayımda numaralandırılanların hepsi; 20 yaşında veya daha büyük herkes… Çünkü Bana karşı homurdandınız!

30- Sizi içinde barındıracağıma yemin ettiğim ülkeye gelirseniz (öyle mi!)… Yefune oğlu Kaleb ve Nun’un oğlu Yeşu hariç!

31- Ancak “Yağmalanacaklar!” dediğiniz çocuklarınızı (bu ülkeye) getireceğim ve sizin hor gördüğünüz ülkeyi (vatan) bilecekler.

32- Ama size gelince; leşleriniz bu çölde düşecek…

33- Çocuklarınız da 40 yıl çölde dolaşıp duracaklar ve çölde leşleriniz tamamlanana kadar ihanetinizi (sizin günahın vebalini) taşıyacaklar.

34- Ülkeyi araştırdığınız günlerin sayısı (olan) 40 güne denk olarak, her güne karşılık 1 yıl (olmak üzere) günahlarınızın yükünü 40 yıl taşıyacaklar. Muhalefetimi de (size karşı hoşnutsuzluğumu da) bileceksiniz.

35- Ben Yahwe! Bana karşı toplanan tüm bu kötü topluluğa bunu yapacağım! Bu çölde tüketilecekler ve orada ölecekler, diyorum.

36- Musa’nın ülkeyi araştırmak üzere gönderdiği ve döndüklerinde ülke hakkında kötü konuşarak tüm topluluğu Ona (Yahwe’ye) karşı şikâyete kışkırtmış olan insanlar,

37- Ülke hakkında kötü bilgi getiren o insanlar, Yahwe’nin Huzurunda bir salgınla öldüler.

38- Ancak ülkeyi araştırmaya giden bu adamlardan Nun’un oğlu Yeşu ve Yefune oğlu Kaleb hayatta kaldılar.

39- Musa da bu sözleri tüm İsrailoğullarına anlattı, halk da çok üzüldü.

40- Ve sabah vakti kalkıp dağlık bölgenin tepesine çıktılar ve “İşte buradayız! Yahwe’nin (bize vereceğini) vadettiği yere gideceği! Gerçekten de günah işledik!” dediler.

41- Ancak Musa dedi ki: “Yahwe’nin Emrini neden göz ardı ediyorsunuz? Bu (gayretiniz) başarılı olmayacak!

42- (Kenen diyarına) çıkmayın! Çünkü Yahwe aranızda değil! Düşmanlarınız tarafından vurulup yenilmeyin.

43- Amalekliler ve Kenanlılar orada karşınıza çıkacaklar. Yahwe’ye yüz çevirdiğin için de O sizinle olmayacak ve (bu nedenle de) kılıçtan geçirilirsiniz.”

44- Onlar (kendilerine güvenip) dağın tepesine çıktılar. Ancak Yahwe’nin Antlaşma Sandığı da Musa da ordugâhtan ayrılmadı.

45- O dağda ikamet eden Amalekliler ve Kenanlılar da indiler ve onlara (saldırıp) darbe indirdiler ve onları Horma’ya kadar vurdular.

            Amalekliler, bunların bir çoğunun kaçmasına dahi imkan tanımayıp katletmişlerdi. (Bkz: Sforno, s. 722)

           

15. Bap

Kurbanlarla birlikte sunulan minhalar

1- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

2- “İsrailoğullarıyla konuş ve onlara de ki: “Size vermekte olduğum anavatanınıza geleceğiniz zaman,

3- Nezir (adak) ya da gönüllü olarak veyahut bayramlarınızda (zorunlu olarak) sığır (bakara) veya davardan Yahwe için bir ola (yakılan) kurbanı ya da (şelamim; paylaşma) kesimi yapar da Yahwe için hoş bir koku olmasını (kabul edilmesini) istiyorsanız;

4- O zaman Yahwe’ye sunusunu sunan kişi, 1/4 hin (0,9 litre) yağ ile yoğrulmuş 1/10 (efa; 2,2 lt) ince undan bir minha (tahıl sunusu) getirmelidir.

5- ola (yakılan) kurbanı ya da (şelamim; paylaşma) kesimi her bir kuzu için de 1/4 hin (0,9 litre) nesehlik (şarap sunusu).

6- Ya da bir koç için, 1/3 hin (1,2 litre) yağ ile yoğrulmuş 2/10 (efa; 4,4 lt) ince undan bir minha (tahıl sunusu) yap.

7- Neseh (şarap sunusu) de 1/3 hin (1,2 litre). Yahwe’ye hoş bir koku olarak sunacaksın.

8- Yahwe için bir ola (yakılan) kurbanı ya da bir nezir (adak) ya da bir şelamim (paylaşım) kesimi (olarak) genç bir sığır (boğa) hazırladığın zaman da,

9- Bu genç boğanın yanında 1/2 hin (1,8 litre) yağ ile yoğrulmuş 3/10 (efa; 6,6 lt) ince undan bir minha (tahıl sunusu) getirmeli.

10- Neseh olarak da 1/2 hin (1,8 litre) şarap getireceksin. (Böylece, o şarap) Yahwe için hoş bir kokulu (kabul edilmiş) yakılan bir sunu (olacak).

11- Her boğa veya her (erkek) kuzu veya (her) keçi için bu şekilde yapılacaktır.

12- (Kurban) yapacağınız sayıya göre, her biri için sayısına göre (minha sunusu) yapacaksınız.

13- Tüm ezrah (doğuştan Yahudi) olanlar, Yahwe için hoş bir koku olacak (kabul edilecek) bir yakılan kurban sunusunu bu şekilde yapacak.

14- Ve eğer tüm nesilleriniz boyunca aranıza bir ger (yerleşik yabancı) katılırsa ya da hâlihazırda aranızdaysa ve Yahwe için hoş bir koku olacak (kabul edilecek) bir yakılan kurban yapacaksa, (siz) nasıl yapıyorsanız (o da) aynı şekilde yapacaktır.

15- Ey topluluk! Hem sizin için hem de aranıza sonradan dahil olan ger (yerleşik yabancı) için tek bir kural (geçerlidir). Ve bu, nesilleriniz boyunca geçerli olacak bir kuraldır; siz nasılsanız, bir ger de Yahwe’nin Huzurunda sizinle aynı (konumda) olacak!

16- Hem sizin için hem de aranıza ikamet eden ger için de tek bir tora (yasa) ve tek bir hüküm olacak.

17- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

18- İsrailoğullarıyla konuş ve onlara de ki: “Sizi getirmekte olduğum ülkeye girdiğinizde,

19- Ve ülkenin ekmeğinden yediğinizde, Yahwe için bir terumaı (kaldırma sunusu) kaldıracaksınız (sunacaksınız).

ı “תְּרוּמָ֑ה” (teruma) sözcüğü, “kurban, bağış, katkı, hediye, ödenek, yardım ve teberru” gibi anlamlara gelmektedir. “Teruma” esasen kişinin Allah rızası için malından özellikle de ürünlerinden içinden gelerek belli oranlarda yaptığı bağış anlamına gelmektedir. Terumanın herhangi bir zorlama olmaksızın yapıldığı için de “yüce bağış” olarak isimlendirilmesi oldukça yerindedir. Tevrat’ta teruma’nın değişik türlerinden bahsedilir. Bunlar İsrailoğulları erkeklerinden alınan yarım şekel: ilk tahıl ve meyvelerden yapılan sunu (bikurim), hazırlanan hamurlardan ayrılıp kohene takdim edilmesi gereken sunu (hala), şelamim kurbanları ile birlikte takdim edilen pideler (hal-lot); Levililere takdim edilen onda birlik pay (terumat ha-ma’aser) ile toprak, şarap ya da yağdan Kohenlere verilmesi gereken paylar (terumat ha-kohanim) gibi, çok farklı kalemlerden oluşmaktadır. Bu bapta ise Mesken’in (Mişkan) inşası için yapılacak gönüllü bağışlardan bahsedilmektedir. Bu bağışlar, meyve, inci ya da değerli taş gibi parasal değeri olan şeyler değildir. Mesken için kabul edilenler, Mesken’in yapımında bizzat kullanılabilecek on üç kalemden oluşan şeylerdir. [Tefsirü’t-Tevrat bi’l-Arabiyye, (N. Arslantaş Çev.). İstanbul. TYEKB Yayınları (2018). I. 894,895]

20- Hamurunuzun ilkinden de bir somun (bağış) kaldıracaksınız. Bunu da harman kaldırması (tohum teruması) gibi  kaldıracaksınız.

21- Nesilleriniz boyunca da hamurunuzun ilkinden Yahwe Adına bir teruma vereceksiniz.

Ödev ve sorumlulukları kasıtsız olarak yerine getirilmeyerek günah işlenmesi nedeniyle toplumun yapması gerekenler

22- Ve eğer yanlış yapar ve Yahwe’nin, Musa’ya söylediği bu ödev ve sorumlulukları yerine getirmezseniz;

23- Yahwe’nin, Musa’nın eliyle (aracılığıyla) size emrettiği her şeyi ve tüm nesilleriniz boyunca, Yahwe’nin size emrettiği her şeyi (yerine getirmezseniz),

24- (Bu ihlalleri) toplumun bilgisi olmadan cehalet nedeniyle işlenmişse; o zaman tüm toplum, kurallara uygun olarak minhası (tahıl sunusu) ve nesehi (şarap sunusu) ile birlikte, Yahwe için hoş bir koku olacak (kabul edilecek) bir ola (yakılan) kurbanı olarak genç bir boğa, hatat (kefaret) kurbanı olarak da bir teke sunacaktır.

25- Kohen de tüm İsrailoğulları toplumu için istiğfar edecek ve (onlar da) bağışlanacaklar. Zira bu günah kasıtsızdı. Günahları nedeniyle de Yahwe için yakılan bir kurban ile hatat (kefaret) kurbanlarını getirdiler.

26- Ve tüm İsrailoğulları toplumu ile aralarına katılmış gerler (yerleşik yabancılar)  bağışlanacak. Çünkü tüm halk için, (bu yapılan) kasıtlı değildi.

Ödev ve sorumlulukları kasıtsız olarak yerine getirilmeyerek günah işlenmesi nedeniyle bireyin yapması gerekenler

27- Ve eğer bir nefis (kişi, can) istemeden bir hata (suç) işlenmişse; hatat (kefaret) kurbanı olarak ilk yaşında bir (dişi) oğlak getirmelidir.

28- Kohen de kasıtsız olarak hata (suç) işleyen kişi için onun için Yahwe’nin Huzurunda istiğfar edecek ve bağışlanması için onu (kefaret kurbanı) kefaret edecek.

29- İsrailoğulları arasında ezrah (doğuştan Yahudi) olan için de aralarına yaşayan ger (yerleşik yabancı) için de tek bir tora (yasa) olacak.

30- Ancak ezrah ve ger  olandan, kaldırılmış bir el ile (açıkça, arsızca suç) işleyen kişi, Yahwe’yi küfretmiştir (O’nu inkar etmiştir). O nefis (kişi, can) da halkından koparılacaktır.

31- Çünkü Yahwe’nin kelamını (sözünü, emrini) hafife almış ve O’nun emrini (uymayarak) geçersiz kılmıştır. O nefis (kişi, can) da tamamen kesilip atılacaktır. Günahını da (günahın vebalini de) taşıyacak.

Odun Toplayan Adam

32- İsrailoğulları çölde iken, şabat (cumartesi) günü odun toplayan bir adam buldular.

33- Onu odun toplarken bulanlar da onu Musa’ya, Harun’a ve tüm topluluğa getirdiler.

34- Onu nezarethaneye koydular; zira ona ne yapılacağı açıklanmamıştı.

Şabat İhlalinin Cezası

35- Yahwe de Musa’ya dedi ki: “Adam öldürülecek! Onu kampın dışında tüm topluluk (topluluk) recmedecek (taşa tutarak öldürecek).”

36- Tüm topluluk da onu kampın dışına çıkardı ve onu taşa tuttular ve öldü. Yahwe’nin, Musa’ya emretmiş olduğu gibi.

37- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

38- İsrailoğullarıyla konuş ve onlara söyle; nesilleri boyunca kendileri için giysilerinin köşelerine tsitsit (püsküller, saçaklar) yapsınlar; köşenin püskülüne de gök mavisi bir iplik koysunlar.

39- Bu, sizin için görebileceğiniz belirgin bir tsitsit (püskül) olacak. B sayede de Yahwe’nin tüm emirlerini hatırlayarak onlarla amel edeceksiniz (uygulayacaksınız). Bunun sonucunda, yüreklerinizin ve gözlerinizin arzularının peşine düşmez ve zaniı olmazsınız.

ı Arapçası “zani” İbranicesi de “זֹנִ֖י” (zoni) kelimesi “זָנָה” (zanah) kelimesinden türemiş olabilir. Bu fiil “zina yapmak”, “ahlak yolundan sapmak”, “ahlaksızlık yapmak” veya “yasaklanmış cinsel ilişkiye girmek” anlamlarına gelir.

40- Böylece tüm emirlerimi hatırlayacak ve yapacaksınız ve İlahınız (Yüceniz Olan) için kodeş (kutsal) olacaksınız.

41- Ben, İlahınız (Yüceniz Olan) olmak için sizi Mısır diyarından çıkarmış olan İlahınız Yahwe’yim! Ben, İlahınız (Yüceniz Olan) Yahwe’yim!”

 

16. Bap

Korah’ın İsyanı

1- Ve Levi’nin oğlu Kohat’ın oğlu Yitsar’ın oğlu Korah, Rubenoğulları(ndan) Eliav’ın oğulları Datan ve Aviram ile Pelet’in oğlu On’u (yanına) aldı.

2- Ve İsrailoğullarından (bazı) insanlar, topluluğun (topluluğun) 250 önde gelen adam ve meclisin çağrılanlarıyla beraber, Musa’nın önünde ayaklandı.

3- Ve Musa ile Harun’a karşı birleştiler ve onlara dediler ki: “Siz çok oldunuz! (Çok ile gittiniz, haddi aştınız!). (İsrailoğullarından olan) topluluğun her biri kodeştir (Yahwe’nin katında kutsallık kazanmış). Yahwe de (onların) aralarında. O zaman neden kendinizi Yahwe’nin toplumunun üstünde yüceltiyorsunuz (üstün görüyorsunuz)?”

4- Musa da (söylenenleri) duydu ve yüz üstü yere kapandı.

5- Ve Korah’a ve tüm topluluğuna (onun yandaşlarına) seslendi ve dedi ki: “Yahwe, kimin Kendisinin olduğunu ve kimin kodeş (kutsal, Allah’a ait) kılınmış olduğunu sabah vakti bildirecek ve onu, seçmiş olduğu kişiyi Kendisine yaklaştıracak.

6- Şunu yapın: Korah ve tüm yandaşları kor küreklerini (tütsü buhurdanlıklarını)

7- Ve yarın, Yahwe’nin Huzurunda (buhurdanlıkların) içlerine ateş koyun, üstlerine de tütsü yerleştirin. Yahwe’nin seçeceği adam da kodeş (kutsal) olandır. Ey Levioğulları! Bu sizin için çok… (çok ileri gittiniz!)

8- Musa, Korah’a da dedi ki: “Levioğulları, şimdi dinleyin!

9- İsrail’in İlahı (Yücesi Olanı) sizi, Yahwe’nin Mişkanı’nın hizmetini görmeniz ve toplumun huzurunda hazır durarak (onlar adına) görev yapmanız için Kendisine yaklaştırması ve İsrail toplumundan ayırmış olması sizin için küçük bir şey mi?

10- Ve (Ey Korah), seni ve seninle birlikte tüm kardeşlerini; Levioğullarını (Kendisine) yakın kıldı! Kohenlik de mi istiyorsunuz?

11- Bu nedenle sen ve tüm yandaşların Yahwe’ye karşı toplanmışsınız! Ve Harun, o ne ki ona karşı homurdanıyorsunuz!”

12- Ve Musa, Eliav’ın oğulları Datan ile Aviram’ı çağırtmak üzere (birilerini) gönderdi. Ancak (onlar) dediler ki: “(Huzuruna) Çıkmayacağız!  

13- Bizi çölde öldürmek için süt ve bal akan ülkeden çıkardığın yetmezmiş gibi bir de bize liderlik taslıyorsun?!

14- Üstelik bizi süt ve bal akan ülkeye getirip tarla ve bağlara varis kılmadın! Şu insanların gözlerini mi çıkaracaksın?! Çıkmayacağız!”

15- Musa da çok sinirlendi ve Yahwe’ye dedi ki: “Onların minhalarına (hediyelerine, sunularına) itibar etme! Onlardan bir eşek dahi kaldırmadım (almadım, yük taşıtmadım), hiçbirine de kötü davranmadım.”

16- Ve Musa, Korah’a dedi ki: “Sen ve tüm yandaşların, Yahwe’nin Huzurunda olun. Yarın! Sen, onlar ve Harun…

17- Ve hepiniz buhurdanlıklarınızı alın, üzerlerine de tütsü yerleştirin. Ve herkes kor küreğini Yahwe’nin Huzuruna sunacak; 250 buhurdanlık (kor küreği). Sen ve Harun da; her biriniz kendi kor küreğiyle …”

18- (Ertesi gün) Herkes buhurdanlığını (kor küreğini) aldı ve üzerlerine ateş koydular. Üstlerine de tütsü yerleştirdiler ve Yaklaşma Çadırının girişinde hazır durdular. Musa ve Harun da…

19- Korah da tüm topluluğu Yaklaşma Çadırının girişinde, onların karşısında topladı. Ve Yahwe’nin İzzeti tüm topluluğa göründü.

20- Ve Yahwe, Musa’ya ve Harun’a konuştu ve dedi ki:

21- “Bu topluluğun içinden ayrılın ki onları hemen tüketeyim!”

22- Ancak (Musa ve Harun) yüzüstü yere kapandılar ve yakardılar: “Tüm beşerin (canlıların) ruhlarının Kudretli Olan Yücesi! Bir kişi hata (suç, günah) işledi diye tüm topluluğa mı öfkeleneceksin?”

            “El- Elohe” (אֵ֖ל אֱלֹהֵ֣י) sözcüğüKudretli Olan Yüce”, “Güçlü olan Yüce” ve “Yüce olan kudretli” gibi anlamlara gelmektedir:

23- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

24- “Topluluğa konuş ve emret: “Korah, Datan ve Aviram’ın meskenlerinin (çadırlarının) civarından uzaklaşın.”

25- Musa da kalkıp Datan ve Aviram’a gitti. İsrail’in ileri gelenleri de arkasından gittiler.

26- Ve topluluğa konuşarak emretti: “Bu şerli (zalim, kötü) insanların meskenlerinin (çadırlarının) uzaklaşın! Onların tüm günahlarından dolayı helak olmamanız için de onlara ait hiçbir şeye de dokunmayın!”

27- Ve Korah, Datan ve Aviram’ın meskenlerinden (çadırlarından) uzaklaştılar. Datan ve Aviram ise ve eşleri, çocukları ve bebekleriyle dışarı çıktılar ve (meydan okurcasına) çadırlarının girişinde durdular.

28- Musa da dedi ki: “Yahwe’nin, bütün bu işleri yapmak üzere (elçi olarak) beni  gönderdiğini bileceksiniz. Çünkü onları kendi isteğimle yapmadım!

29- Eğer bu topluluk, sıradan insanlar gibi ölür ve herkes gibi yaptıklarından dolayı hesaba çekilirlerse; (bilin ki) Yahwe, beni (elçi olarak) göndermemiştir.

30- Ancak Yahwe yeni bir şey yaratırsa, yer de ağzını açıp onları ve onlara ait her şeyi yutarsa ve diri diri mezara (ölüler diyarına) batarlarsa; (O zaman) bu insanların da Yahwe’yi tahkir ettiklerini anlayacaksınız!”

31- Ve Musa, tüm bu sözleri konuşmayı bitirmişti ki, altlarındaki toprak yarıldı.

32- Ve yeryüzü ağzını açtı ve onları da evlerinin halkını da Korah’ın tüm adamlarını da (onlara ait) tüm malları da yuttu.

33- Ve sahip oldukları her şeyle birlikte mezara (ölüler diyarına) diri diri battılar ve yer üzerlerine kapandı ve helak oldular ve toplumun içinden yok oldular.

34- Çevrelerindeki tüm İsrail de onların çığlıkları karşısında “yer bizi de yutmasın!” diye kaçıştılar.

35- Ve Yahwe’nin yanından bir ateş çıktı ve tütsü sunan 250 erkeği (yakıp) tüketti.

36- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

37- “Kohen Harun’un oğlu Elazar’a da söyle, buhurdanlıklarını yangın bölgesinden kaldırsın ve (üzerlerindeki) ateşi öteye saçsın. Çünkü (buhurdanlıklar) kodeş (kutsal) oldular.

38- Kendi canlarına karşı günah işlemiş olanların buhurdanlıklarını (alsınlar), onları döverek mizbah (sunak) için örtü olacak plakalar (sac) haline getirsinler. Çünkü Yahwe’nin Huzuruna yaklaştırdıklarında (buhurdanlıklar) kutsal olmuşlardı. Ve bunlar, İsrailoğulları için birer ayet (işaret, kanıt) olacaklar.”

39- Kohen Elazar da yananların getirdikleri bakır buhurdanlıkları aldı ve (ustalar) bunları sunağı örtecek (kaplayacak) şekilde (döverek) plakalar haline getirdiler.

40- Harun’un soyundan olmayan yetkisiz bir kişinin Yahwe’nin Huzurunda tütsü tüttürmek üzere yaklaşmaması ve (böylece) Korah ve yandaşları gibi olmaması için İsrailoğullarına yönelik birer zikir (hatırlatıcı, uyarıcı oldular).

41- Ve ertesi gün tüm İsrailoğulları topluluğu Musa’ya ve Harun’a, “Yahwe’nin halkını siz öldürdünüz!” diye homurdandı.

42- Ve öyle oldu. Topluluk Musa’ya ve Harun’a karşı birleştiği sırada, Yaklaşma Çadırına döndüler ve işte, bulut onu örtmüştü. Yahwe’nin İzzeti göründü.

43- Musa ve Harun da Yaklaşma Çadırının önüne geldi.

44- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

45- “Bu topluluğun arasından çıkın ki onları bir anda tüketeyim.” (Ama onlar) Yüz üstü yere kapandılar.

46- Ve Musa, Harun’a dedi ki: “Buhurdanlığı al ve üstüne sunağın üzerinden ateş koy ve tütsü yerleştir ve hızla topluluğa götür ve onlar için istiğfar et! Çünkü Yahwe’den gazap çıktı, veba başladı!”

47- Harun da Musa’nın dediği gibi (buhurdanlığı) aldı ve toplumun içine doğru koştu. Ve işte, halkın içinde (ölümcül) salgın başlamıştı. (Harun, kor küreğine) Tütsüyü de koydu ve halk için istiğfar etti.

48- Ve ölüler ile canlıların arasında durdu ve veba durdu.

49- Ve vebada ölenler 14.700 idi; Korah vakasında ölenler hariç.

50- Ve Harun, Yaklaşma Çadırının girişindeki Musa’ya geri döndü, veba da durmuştu.

 

 

 

17. Bap

Asalarla Yapılan Test

1- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

2- “İsrailoğullarına konuş ve onlardan her aşiret (boy) başına birer asa al. Aşiretlerinin başkanlarının tümünden 12 asa. Her kişinin ismini de asasının üzerine yaz.

3- Harun’un ismini de Levi (kabilesinin) asasına yazacaksın. Her aşiretin başı için bir asa.

4- Onları da Yaklaşma Çadırında, sizinle buluştuğum yer (olan) Şehadetin (Ahit Sandığının) önüne yerleştir.

5- Ve öyle olacak. Seçeceğim kişinin asası filizlenecek! Böylece İsrailoğullarının size karşı homurdanmalarından (yakınmalarından) üzerimden yatıştıracağım.”

6- Musa da İsrailoğullarına konuştu. Tüm liderleri de ona, ata evlerine göre bir asa (olmak üzere) 12 asa verdiler. Harun’un asası da asalarının arasındaydı.

7- Musa da bu asaları Tanıklık Çadırında Yahwe’nin Huzuruna yerleştirdi.

8- Ve ertesi gün Musa Tanıklık Çadırına geldi. Ve işte, Levi evinin, (onların temsilcisi) Harun’un asası filizlenmiş ve tomurcuklanmış ve çiçek açmış ve bademler vermişti.

9- Musa da asaların hepsini Yahwe’nin Huzurundan, tüm İsrailoğullarına çıkardı ve (onların hepsi olayı) gördüler. Herkes de kendi asasını aldı.

10- Ve Yahwe, Musa’ya “Harun’un asasını, asiler için ayet (işaret, kanıt) olarak Şehadetin (Ahit Sandığının) önüne geri koy ve homurdanmalarını kes ki ölmesinler” dedi.

11- Musa da Yahwe’nin kendisine emrettiği gibi yaptı.

12- İsrailoğulları da Musa’ya dediler ki: “İşte yok oluyoruz! Bittik, hepimiz bittik!

13- Yahwe’nin Mişkanı’na (Çadırına) yaklaşan herkes ölecek. Yok olmaya mı mahkûm olduk?”

 

18. Bap

Kohenlerin ve Levililerin Görevleri

1- Yahwe, Harun’a dedi ki: “Sen, yanında oğulların ve ata ailenle (aşiretinle) Mikdaş’ın (Kutsal Mekânın) günahını (yükünü, sorumluluğunu) taşıyacaksınız. Kohenlik ile ilgili günahı (yükünü, sorumluluğunu) da sen ve oğulların taşıyacaksınız.

2- Kardeşlerini de ata ailen (aşiretin) Levi kabilesini de yanında (kutsal göreve) yaklaştır. Sana katılsınlar ve sana hizmet edecekler. Sen de yanında oğullarınla (birlikte) Şehadet Çadırının (Ahit Sandığının içinde bulunduğu çadır) önünde,

3- Ve senin ve tüm çadırın sorumluluğunu yerine getirecekler. Ancak kutsiyete ait eşyalara ve mizbaha (sunağa) yaklaşmasınlar ki ölmesinler.  Hem onlar hem de siz…

4- Ve sana refakat (yardım) edecekler ve toplanma çadırının tüm hizmetleri için ve  sorumluluğunu yerine getirecekler. Yabancı (yetkisiz) biri de size yaklaşmayacak.

5- Kodeşin (Kutsal Alanın) ve mizbahın (sunağın) sorumluluğunu yerine getireceksiniz ki İsrailoğulları üzerinde artık gazap olmasın.

6- Ben de kardeşleriniz Levilileri, İsrailoğullarının içinden işte ayırdım. Yaklaşma Çadırının hizmetini görmek üzere, size Yahwe Adına armağan olarak verildiler.

7- Sen ve yanında oğulların de mizbaha ve perdenin (ayıracın) iç tarafına dair her konuda kohenlik görevini sürdürün ve hizmet edin. Kohenlik görevinizi de armağan olarak veriyorum, (bu göreve) yaklaşan yabancı (yetkisiz kişi) da ölecektir.”

8- Yahwe, Harun’a konuştu: “Ve Ben, işte İsrailoğullarının tüm kutsallarından teruma (kaldırma) sunularının sorumluluğunu sana verdim. Bunları, meshedilme (payınız) olarak sana verdim, ebedi bir pay olarak da oğullarına…

9- Şu, ateşten şu en kutsal olanlar da sana ait olacaktır: (İsrailoğullarının) Her türlü minhaları (tahıl sunuları) ve her türlü hatat (kefaret) kurbanları ve her türlü aşam (kabahatli) kurbanları olarak Bana geri vermeleri gereken tüm kurbanları, sana ve oğulların için en kutsal olacak.

10- Onu En Kutsallar Mekanda yiyeceksiniz. Her erkek (kohen) onu yiyebilir; senin için kutsaldır.

11- Bu da sana aittir: İsrailoğullarının tüm tenufalarından (sallama sunularından) teruma (kaldırma) sunularını da ebedi bir pay olarak sana ve oğullarına ve yanındaki kızlarına verdim. Evindeki tahir (temiz, arı) herkes de onu yiyebilir.

12- Yağı (zeytinyağının) en iyisini de tüm şarabın en iyisini de buğdayın en iyisini de Yahwe’ye vermeleri gereken ilk kısımlarını sana verdim.

            “İlk kısımları” ifadesiyle, tarım ürünlerinden ayrılıp kohenlere verilmesi gereken Teruma Gedola’nın (Büyük Terumanın) kastedildiği; bunun da miktarının Tora’da belirtilmediği ve bu miktarın Yahudi hahamlar tarafından mahsulün %2’si oranında belirlenmiş olduğu belirtilmektedir. (Tora: Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara: Bamidbar IV. 361)

13- Yahwe’ye getirmeleri gereken, ülkelerindeki her şeyin ilk meyveleri de sana ait olacaktır. Evindeki tahir (temiz, arı) herkes de onu yiyebilir.

            “בִּכּוּרֵ֞י” (bikkurey) ilk ürün, ilk meyve, ilk mahsul anlamlarına gelmektedir.

14- İsrail’de herem (Yahwe için adanmış, ayrılmış) olan her şey de senin olacak.

            Tevrat'ta "herem arazisi" Yahwe için Mişkan’a (Beyt Makdis’e) verilmek üzere ayrılan, kohene teslim edilene kadar da kullanımı başkasına yasaklanan ve tasarruf hakkı da sadece kohene ait olan arazi anlamına gelmektedir. (Bk. İbn Ezra, III. 284; Kaplan, Torat Hayyim, III.648; Scherman, The Artscroll Tanach. s. 318.)

15- Yahwe’ye sunulan ademden ya da hayvandan tüm ilk doğanlar da senin olacak. Ancak insanın behorunu kurtaracaksın. Yine, tame (necis, murdar) hayvanın behorunu da kurtaracaksın.

16- Kurtarılması gereken (behor bir insanı) bir aylıktan itibaren, değeri üzerinden, (yani) kutsiyet şekeline göre 5 gümüş şekel (114 gram) (karşılığında) kurtaracaksın; (1 şekel) 20 geradır.

17- Ancak boğanın behorunu da koyunun behorunu da keçinin behorunu da kurtarmayacaksın; onlar kodeştir (kutsaldır). Kanlarını sunağın üzerine atmalı, makbul kısımlarını (iç yağları) da Yahwe için hoş bir koku olan ola (yakılan) kurbanı olarak tüttüreceksin.

18- Etleri de senindir; tenufanın (sallama sunusunun) göğsü ve sağ butu senin olduğu gibi.

19- İsrailoğullarının Yahwe’ye sundukları kutsallara ait tüm terumaları (kaldırmaları, ayırma bağışı) da ebedi pay olarak sana, oğullarına ve yanındaki kızlarına verdim. Bu, senin ve seninle birlikte soyun için Yahwe’nin Huzurunda bir tuz ahididir (bozulmaz bir antlaşmadır).”

20- Ve Yahwe, Harun’a dedi ki: “Onların topraklarında ne miras olacak ne de pay alacaksın. Ben, senin İsrailoğullarının içinde olan payın ve mirasınım!

İsrailoğullarının, Levililere verecekleri pay

21- Levioğullarına da yaptıkları işler ve Yaklaşma Çadırında yaptıkları hizmet için, İsrail’deki tüm öşürleri (ondalıkları, zekatları) miras verdim.

            “מַֽעֲשֵׂ֥ר” (ma-âşer), ondalık demektir ve Türkçede de kullanılan öşür’e karşılık gelmektedir. İsrailoğulları da mahsullerinin 1/10’unu, yani onda birini ( ma-âşer rişon) zekat olarak Levililere verecekler demektir.

22- İsrailoğulları da artık bir vebal taşımamak ve ölmemek için Yaklaşma Çadırına yaklaşmayacaklar.

23- Levililer de Yaklaşma Çadırının hizmetini yapacaklar ve (İsrailoğullarının) kötülüklerini (günahlarını) yüklenecekler. Bu, nesilleriniz boyunca (geçerli olacak) ebedi bir kanundur. (Levililerin), İsrailoğulları arasında mirasları olmayacak.

24- Çünkü onlara, İsrailoğullarının Yahwe’ye  teruma (kaldırma, ayırma bağışı) olarak sunmaları gereken öşürleri (ondalıkları, zekatları) Levililere miras olarak verdim. İsrailoğullarının arasında miraslarının olmayacağını bu nedenle emrettim.”

Levililerin, kohenlere verecekleri pay

25- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

26- “Levililere de konuş ve onlara de ki: ‘İsrailoğullarından (alıp) size miras olarak verdiğim ondalığı (zekatı) alacağınız zaman, (siz de) Yahwe için ondalığın onda birini (1/10’unu zekat olarak) teruma (kaldırmaları, ayırma bağışı) olarak sunacaksınız.

27- (Bunlar), (İsrailoğullarının) harman yerinden (ayırdıkları) buğday ve üzüm sıkma teknesinin şırası gibi sizin terumanız (sizi verilen kaldırma, ayırma bağışı) sayılacak.

28- Aynı şekilde siz de İsrailoğullarından aldığınız tüm öşürlerinizden (ondalıklarınızdan, zekatınızdan) sunacaksınız. Ondan da Yahwe’ye ait terumayı (kaldırmaları, ayırma bağışı) kohen Harun’a vereceksiniz.

29- Tüm armağanlarınızdan da Yahwe’ye ait terumadan (kaldırmalardan, ayırma bağıştan) da en iyilerinden, kutsanmış kısımlarından ayıracaksınız.

30- Onlara da söyle: “Ondan en iyisini teruma (Yahwe’ye için kaldırma, ayırma bağışı) olarak sunduğunuzda, Levililer için harmanınızdan ve üzüm sıkma teknenizden gelen  ürün gibi sayılacak.

31- Onu da hem siz hem de aileniz her yerde yiyebileceksiniz. Çünkü o, Yaklaşma Çadırındaki çalışmanızın ecridir (karşılığıdır, ödülüdür, ücretidir).

32- Onun en iyisini teruma (Yahwe’ye için kaldırma, ayırma bağışı) olarak sunduğunuz zaman da ondan dolayı herhangi bir vebal taşımayacaksınız. İsrailoğullarının da kutsallarını ihlal etmeyeceksiniz ve ölmeyeceksiniz.

Para Aduma

19. Bap

1- Ve Yahwe, Musa’ya ve Harun’a konuştu ve onlara dedi ki:

2- “Yahwe’nin buyurduğu Toranın (yasanın) hükmü şudur. “İsrailoğullarına söyle, sana kusursuz, herhangi bir kusuru olmayan hiçbir zaman boyunduruk altına alınmamış bir kızıl düve getirsinler.

3- Ve onu kohen Elazar’a vereceksin. Ordugâhın (kampın) dışına çıkarılacak ve (bir görevli, ineği Elazar’ın) önünde kesilecek.

4- Kohen Elazar da parmağıyla (ineğin) kanından alacak ve Yaklaşma Çadırının yönünde 7 kez serpecek.

5- Ve (biri) düveyi onun (Elazar’ın) önünde yakacak; derisi de eti de kanı da gübresiyle birlikte yanacak.

6- Bir kohen de sedir ağacı dalı ve zufa otuı ve kızıl (ip) alacak ve düveyi yakan ateşin üzerine atacak.

            ı Çıkış, 12:22 ayetinde de adı geçen “אֵז֗וֹב” (ezov) bitkisinin, “zufa otu” veya “çördük otu” veya botanik biliminde “hiyssopus offıcinalis bitkisi” olduğu belirtilmektedir.

7- Ve giysilerini ve bedenini mikveyeı daldıracak ve ordugaha (kampa) girecek. Ancak kohen, akşama kadar da tame (necis, murdar) kalacak.

ı Mikve, içinde en az 332 litre su kapasitesine sahip olan küçük havuza/küvete denmektir. Buna arınma (temizlenme) havuzu da demektir. Yahudi dinini kabul eden kişilerin ve muayyen (regl, adet) dönemlerinden sonra kadınların ve evlenecek olan kadınların ve dinen kirli sayılanların temizlenmek için girmek zorunda oldukları havuzdur (küvettir).

8- (İneği) Yakan da giysilerini ve bedenini mikveye daldıracak. Akşama kadar da tamedir.

9- Tahir (temiz, arı) bir kişi de ineğin külünü toplayacak ve kampın dışında tahir bir yere bırakacak. Bu, hatadan (suçtan) arınmak içindir.

Bu suyun, ölüye dokunması nedeniyle tame olan kimsenin arınması için uzaktan üzerine serpilen su olduğu belirtilmektedir. (Bkz: İbn Ezra, IV, 154)

10- İneğin külünü toplayan da giysilerini mikveye daldıracak. Akşama kadar da tamedir. Ve (bu) İsrailoğulları ve aralarına katılan ger (yabancı) için ebedi bir kural olacak.

11- Bir insanın cesedine dokunan kişi, 7 gün boyunca tamedir.

12- 3’üncü günde (ineğin külüyle) kendini arındıracak, 7’nci günde de tahir olacak. Ancak 3’üncü günde kendini arındırmazsa 7’nci gün tahir olmayacak.

13- Bir ölüye dokunan ancak arınmayan her kişi, Yahwe’nin Mişkanı’nı (içine girme suretiyle) tame (necis, murdar) yaparsa, o can İsrail’den koparılacak. Çünkü serpme suyu onun üzerine serpilmediği sürece tame (necis, murdar) kalacak; tuması (necaseti) hâlâ üzerindedir.

14- Çadırda ölen bir insan için ise tora (yasa) şudur: Çadıra giren her şey veya çadırda olan her şey, 7 gün boyunca tame (necis, murdar) olacak.

15- Üzerinde sıkı kapatılmış bir kapağı olmayan her türlü açık (kil) kap da tamedir.

16- Açık alanda, kılıçla öldürülmüş birine veya bir cesede veya bir insan kemiğine ya da bir mezara temas eden herkes de 7 gün boyunca tame olacak.

17- Tame (olan kişi) için de yanmış arınma külünden alınacak ve pınar suyu ile doldurulmuş bir kaba konacak.

18- Tahir bir kişi de zufa otunu alacak ve suya daldıracak ve çadırın ve orada olan tüm eşyaların ve insanların üzerine serpecek. Kemiğe veya öldürülmüş kişiye veya cesede veya mezara temas eden için de (serpecek).

19- Bu tahir (olan kişi, bu suyu) tamenin üzerine de 3’üncü ve 7’nci günlerde serpecek. 7’nci günde onu arındırdıktan sonra da (arınan kişi) giysilerini ve bedenini mikveye daldıracak ve akşamleyin arınmış olacak.

20- Tame olup arınmayan kişi, Yahwe’nin Kutsal Mekânı’nı (içine girme suretiyle) tame yaparsa, o can da toplumun koparılacak. Üzerine serpme suyu serpilmemiş kişi tamedir.

21- Ve onlar için (bu) ebedi bir kural olacak. Serpme suyunu serpen kişi de giysilerini mikveye daldıracak. Serpme suyuna dokunan ise akşama kadar tame olacak.

22- Tamenin dokunduğu her şey de tame olacak. Ona dokunan nefis (can, kişi) de akşama kadar tame olacak.

 

20. Bap

Meryem’in (Miryam’ın) Ölümü

1- İlk ayda İsrailoğulları Tsin çölüne geldiler.  Tüm topluluk ve halk da Kadeş’te yerleşti. Meryem de orada öldü ve orada defnedildi.

            Tsin Çölü’nün, Ölü Deniz’in güneybatısında olan ve Paran Çölü olarak da bilinen bir yer olduğu ve orada Kadeş şehrinin bulunduğu belirtilmektedir. (Tora: Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara: Bamidbar IV. 390,393)

            Bir nebi de olan Meryem’in, M.Ö. 19 Mart veya 28 Mart 1273’te (Yahudi takvimine göre ise 1 veya 10 Nisan günü) vefat ettiği rivayet edilmektedir. (Bkz: Kaplan, Torat Hayyim, IV, 760)

2- Topluluk için de su yoktu. (Bu nedenle de) Musa’ya ve Harun’a karşı toplandılar.

3- Ve halk, Musa ile tartıştı ve dediler ki: “Keşke kardeşlerimizle birlikte Yahwe’nin Huzurunda biz de ölseydik! (Helak edilseydik!)

            İsrailoğullarının, Harun’la değil de Musa ile tartıştığı görülmektedir. Aslında tartışma Musa’nın da şahsında, İsrailoğullarını Mısır’dan çıkarmasını ona emreden Yahwe iledir (bkz. 20:3, 20:11). (Bkz. Roş, Tur, IV, 1127; Sforno, s.750)

4- Hem, Yahwe’nin toplumunu neden bu çöle getirdiniz ki? Biz ve sürülerimiz ölelim diye mi?

5- Ve bizi neden bu berbat yere getirmek üzere Mısır’dan çıkardınız? Tahıl,  incir, asma ve nar diyarı da değil! İçecek su da yok!”

6- Musa ve Harun da topluluğun önünden Yaklaşma Çadırının girişine geldiler ve yüz üstü yere kapandılar. Yahwe’nin de İzzeti onlara göründü.

7- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

8- “Asayı al ve Sen ve kardeşin Harun halkı topla ve gözlerinin önünde kayalığa konuş. O da suyunu verecektir. Ve onlar için kayalıktan su çıkaracak, topluluğa ve sürülerine içireceksin.”

9- Musa da kendisine emredildiği gibi asayı Yahwe’nin Huzurundan aldı.

10- Musa ve Harun da halkı kayalığın önüne topladılar ve (Musa) onlara dedi ki: “Şimdi dinleyin ey asiler! Sizin için bu kayalıktan su çıkaralım mı?”

11- Ve Musa elini kaldırdı ve kayalığa asasıyla iki kez vurdu ve bol miktarda su çıktı ve hem topluluk içti hem de sürüleri.

12- Ve Yahwe, Musa ve Harun’a dedi ki: “İsrailoğullarının gözü önünde (Beni) kutsamadını (yüceltmediniz) ve Bana iman etmediniz (inanıp güvenmediniz)! Bu nedenle bu topluluğu, onlara verdiğim ülkeye getirmeyeceksiniz!”

Raşi, bu ayet ile ilgili olarak şu yorumu yapmaktadır: “Eğer Bana yeterince güvenseydiniz ve kayalara konuşmaya devam etseydiniz, su, uygun kayadan çıkacak ve İsmim kutsanmış olacaktı. Tüm halk da ‘ne duyan ne konuşan ne de yiyeceğe muhtaç olan şu kaya bile Yahwe’nin sözünü dinliyorsa, bizler haydi haydi dinlemeliyiz.’ sonucuna varacak, böylece bu olayda amaçlanan dersi alacaktı.”

            Ramban ise, bu ayetin şöyle anlaşılması gerektiğini savunur: Musa ve Harun’da kişisel inanç elbette eksik değildi. Bu nedenle pasuk “bana inanmalarını sağlamadınız” şeklinde anlaşılmalıdır, zira Musa görevini kendisinden beklenen şekilde yerine getirseydi, diğerlerini de Tanrı inancı ile doldurabilirdi.” (Tora: Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara: Bamidbar IV. 398)

13- Bu, Meribah (Tartışma) Suyu idi. Çünkü İsrailoğulları Yahwe ile tartıştılar ve O, onların arasında kutsal kılındı.

14- Ve Musa, Kadeş’ten Edom melikineı (kralına) habercilerıı gönderdi: “Kardeşin İsrail şöyle diyor: ‘Bizi bulan tüm zorlukları biliyorsun.

            ı Tevrat’ta, İsrailoğullarının yendiği Amori krallarının (Siryon ve Og) isimleri açıkça zikredilirken, İsrailoğullarını yenen veya bu ayette olduğu üzere kendilerine yardım etmeyen veya düşmanlık yapanların isimleri ise belirtilmemektedir.

            ıı Burada “מַלְאָכִ֛ים” (Malakim), yani melekler yazmaktadır. Melek ifadesi Allah’a hizmet eden ruhani varlıklar,  haberciler ve elçiler için kullanıldığı belirtilmektedir. Bu ayette de habercilerin (ulakların kastedildiği belirtilmektedir. 16’ncı ayette geçen “melek” ifadesi ile ilgili de diğer görüşler ileri sürülmektedir.

15- Atalarımız Mısır’a indiler ve Mısır’da uzun bir süre kaldık. Mısırlılar, bize de kötülük ettiler, babalarımıza da.

16- Ve Yahwe’ye haykırdık ve O sesimizi işitti ve bir melekı göndererek bizi Mısır’dan çıkardı. Ve işte biz Kadeş’teyiz; topraklarının sınırındaki şehirde.

            ı Burada “מַלְאָ֔ךְ” (malâkh) ifadesi geçmektedir. Bazı yorumcular, bunu elçi olarak yorumlayıp Musa’nın kastedildiğini savunmaktadır. Bazı yorumcular ise, Çıkış Kitabının 14:19 ayetinde söz edilen ve Mısır’dan Çıkarken Yahwe’nin, İsrailoğullarına rehberlik etmesi için görevlendirdiği meleğin kastedildiğini savunmaktadır.

17- Biz, ülkenden geçmek istiyoruz.  Tarladan da bağdan da geçmeyeceğiz; kuyu suyu da içmeyeceğiz. Kral yolundan ilerleyecek ve topraklarından geçene kadar sağa sola sapmayacağız.”

18- Edom (kralı) ona dedi ki: “Karşına kılıçla çıkmamam için benden (ülkemden) geçmeyeceksin!”

19- İsrailoğulları da ona dediler ki: “Patikadan çıkacağız. Ve eğer ben ve hayvanım suyundan içersek, o zaman ücretini ödeyeceğim. Sadece yürüyerek geçmemize izin ver, (istediğimiz) başka bir şey değil.”

20- Ve (Edom kralı) “Geçmeyeceksin!” dedi ve Edom, muazzam bir kalabalık ve güçlü bir kuvvet ile (İsrail’in) karşısına çıktı.

21- Ve böylece Edom, İsrail’in topraklarından geçmesine izin vermeyi reddetti. İsrail de ondan yüz çevirdi.

Harun’un Ölümü

22- Ve Kadeş’ten yola çıktılar ve İsrailoğullarının tüm topluluğu Hor Dağı’na geldi.

23- Ve Yahwe, Edom Ülkesinin sınırındaki Hor Dağı’nda Musa ve Harun’a konuştu ve dedi ki:  

24- “Harun, halkına katılacak. Meribah’ın suyunda sözüme isyan ettiğiniz için İsrailoğullarına verdiğim topraklara girmeyecek.

25- Harun’u ve oğlu Elazar’ı al ve onları Hor Dağı’na getir.

26- Harun’un giysilerini de çıkar ve onları oğlu Elazar’a giydir. Harun (atalarına) katılacak ve orada ölecek.”

27- Musa da Yahwe’nin emrettiği gibi yaptı ve bütün topluluğun gözleri önünde Hor Dağı’na çıktılar.

28- Ve Musa, Harun’un giysilerini çıkardı ve onları, oğlu Elazar’a giydirdi. Ve Harun orada, dağın tepesinde öldü. Musa ve Elazar da dağdan indi.

29- Ve bütün topluluk Harun’un vefat ettiğini görünce Harun için tüm İsrail evi (ailesi) 30 gün ona ağladı.

 

            Burada Harun’un akıbeti hakkında herhangi bir açıklama yer almamaktadır. Ancak Kur’an’da Harun Nebi için şunlar belirtmektedir:

Kardeşi Musa Nebiye yardımcı tayin edildi (20/42,43 25/35; 26/16; 28/34,35) ve İsrailoğullarına ve Mısır halkına tebliğde bulundu. Allah’ın, Kur’an’da ismini zikrederek selam ettiği 7 nebiden biridir (37/120). Musa, ilahi emir gereği Sina Dağı’na giderken, halkının başına Harun’u vekil bırakmıştı (7/142). Genellikle Mûsâ Nebi ile ilgili kıssalarda olmak üzere Kur’an’da 20 yerde adı geçmektedir. Harun Nebi; güzel konuşan (28/34), kendisine vahyedilen (4/163), muhsinlerden (6/84) ve salihlerden (6/85) olan ve alemlere faziletli kılınan (6/86) ve kendisine lütufta bulunulan (37/114) ve Musa ile birlikte kendisine de takva sahipleri için bir ışık olan ve bir öğüt olan Furkan verilen (21/48) ve kendisine kitap ve hüküm (6/84,89) verilen bir resul (20/47; 26/16) ve bir nebidir (4/163; 6/89; 19/53,58).

 

21. Bap

1- Necef’te (Güneyde) oturan Kenanlı Arad kralı, İsrail’in Atharim’e yolundan gelmekte olduğunu duyunca, İsrail’e karşı savaştı ve bazılarını esir aldı.

2- İsrail (halkı) de Yahwe için adak adadı ve “Eğer bu halkı elime teslim edersen, şehirlerini herem (yok) edeceğim.” dedi.

            Bazı Tevrat yorumcuları “herem”‘i, Arad kralına karşı düzenlenecek seferde elde edilecek ganimetin içerisinden “Yahwe adına (Mişkan’a) adanacak olan mallar” şeklinde yorumlamışlardır. (Bkz: Raşy, IV, 250)

3- Yahwe de İsrail’in sesini duydu ve Kenanlıyı (İsrail halkına) teslim etti ve (İsrailliler) onları ve şehirlerini heremı yaptı. O yere da Hormaıı adını verdiler.

            ı Tevrat'ta "herem arazisi" Yahwe için Mişkan’a (Beyt Makdis’e) verilmek üzere ayrılan, kohene teslim edilene kadar da kullanımı başkasına yasaklanan ve tasarruf hakkı da sadece kohene ait olan arazi anlamına gelmektedir. (Bk. İbn Ezra, III. 284; Kaplan, Torat Hayyim, III.648; Scherman, The Artscroll Tanach. s. 318)

Ancak; Raşy, “Arad kralı ve halkının ve şehirlerinin herem kılınması” ifadesi ile; kral ve halkının öldürüldüğü, şehrin yakıldığı elde edilen ganimetin de “herem” adı altında Mişkan’a verildiğinin kastedildiğini iddia etmektedir (Bkz: Raşy, IV, 250). İsrailoğullarının 2’nci ayette ettikleri adağın amacının da buraya yerleşmek olmadığı belirtilmektedir. Ancak bu adağın gerçek anlamda da sonraki dönemlerde (bkz: Hakimler 1/17) bölge ele geçirildiğinde gerçekleştiğini belirtir (Bkz: Sforno, s. 756).   

            ıı Burasının, Arad’ın 50 km. kadar batısında olan bir yer olduğu belirtilmektedir. “Horma”, aynı isim daha önce kendilerinden bu hak alınmasına karşın vadedilen topraklara girmeye çalışan bir grubun Amalek ve Kenanlıların güçleri tarafından imha edildiği yerin adı olarak da geçmişti (Sayılar, 14:45). Bazı kaynaklara göre ise 14:45’teki Horma ile buradaki Horma iki farklı yerdir (Hizkuni).

4- Edom Ülkesi’ni dolaşmak için de Hor Dağı’ndan Kızıldeniz yönünde yola çıktılar. Ve halkın nefsi (canı) yolda daraldı.

5- Ve halk, yücelerine ve Musa’ya karşı konuştu: “Çölde ölelim diye mi bizi Mısır’dan çıkardınız? Ekmek yok!.. Su da yok!.. Bu kıymetsiz ekmekten de bıktık!”

6- Yahwe de halka zehirli yılanlar musallat etti ve halkı ısırdılar ve İsrail’in çoğu öldü.

7- Halk da Musa’ya gelip  dediler ki: “Günah işledik! Çünkü Yahwe’ye ve sana karşı konuştuk! Yahwe’ye dua et ki yılanları bizden uzaklaştırsın!” Musa da halk için dua etti.

8- Yahwe de Musa’ya dedi ki: “Kendine bir ateşli (zehirli yılan) yap ve onu yüksek bir direğe yerleştir. Ve öyle olacak; ısırılan ve onu gören herkes hayatta kalacak.”

            Direğe sarılmış yılan sembolü tıp bilimi tarafından tanımlayıcı bir işaret olarak seçilmiştir. ( Tora: Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara: Bamidbar 4:419)

9- Musa da bakırdan bir yılan yaptı ve onu bir sırığın üzerine yerleştirdi. Yılan tarafından her ısırılan da bu bakır yılana baktı ve hayatta kaldı.

10- Ve İsrailoğulları yola çıktılar ve Ovot’ta kamp kurdular.

            “Ovot” sözcüğü “su tulumları” demektir. Su tulumları genelde su pınarından doldurulduğuna göre, buraya bu ismi verenin buradaki bir pınar olduğu düşünülebilir. Ovot’un tam olarak nerede olduğu tartışma konusudur. Buraya gelmeden önceki yer, Punon, Ölü Deniz’in 35km. kadar güneyinde, Edom yamaçlarındaki bazı çaylarla beslenen verimli bir yer olan Hirbat Pinan ile tanımlanır. Dolayısıyla Ovot’un bu bölgede biraz daha kuzeyde olduğu düşünülebilir (Daat Mikra). Bazı kaynaklarca 28km. kadar güneydeki En-Hosob olabileceği düşünülmektedir. Başka kaynaklar ise Ölü Deniz’in 55km. kadar güneyindeki el-Weiba’nın da olasılıklar dâhilinde olduğunu belirtir (The Living Torah). ( Tora: Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara: Bamidbar 4:420)

            Bir başka bapta da İsrailoğulları’nın çölde konakladıkları yerlerden söz edilirken, İsrailoğulları’nın Ovot’a gitmek üzere Punon’dan hareket ettikleri belirtilmektedir (Bkz: Sayılar, 33/43).

11- Ovot’tan da yola çıktılar ve Moab’ın karşısında, gün doğuşunda (doğuda) bulunan Avarim Harabelerinde konakladılar.

            Avarim Harabelerinde (yıkık geçitler), Moab ve Amori topraklarını birbirinden ayıran Nevo dağını geçerek Kenan Diyarına ulaşmak için kullanılan geçittir (bkz. 33:44 ve 33:47, Devarim 32:49). Pasuklardan anlaşıldığı kadarıyla burası Moab çölünün doğu bölümünde olsa gerektir (Daat Mikra). (Tora: Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara: Bamidbar 4:420)

12- Oradan da yola çıktılar ve Zered çayında kamp kurdular.

            Lut Gölü’nün (Ölüdeniz) güney doğu ucundan göle dökülen Zered’in önceki dönemlerde Edom’un; İsrailoğullarının bölgeye geldiği sırada ise Moab’ın hakimiyetinde olduğu belirtilir. “Bereket, söğüt çubuğu, tomurcuk ve gonca” anlamlarına gelen Zered Çayı, bu iki krallığın tabii sınırını oluşturuyordu. Arnon lrmağı’nın güneydoğu kollarından biri olabileceği ileri sürülen Zered’in, bu kitabın bir başka babında zikri geçen (bkz: 33/45) Divan Gad olabileceği de iddia edilmiştir. [Tefsirü’t-Tevrat bi’l-Arabiyye, (N. Arslantaş Çev.). İstanbul. TYEKB Yayınları (2018). II. 1445]

13- Oradan da yola çıktılar ve Amori sınırından çıkan çöldeki Arnon’unı karşı kıyısında kamp kurdular; zira Arnon, Moab’la Amori arasındaki Moab sınırıydı.

            ı “Gürleyen. Kükreyen, hızlıca akan ve çağıltı” gibi anlamlara gelen Arnon Nehri, Moab Platosu boyunca akan güçlü bir nehirdi. Bin yedi yüz fit derinlikte ve iki mil genişliğindeki bu nehrin, bu babın bir başka ayetinde (19) bahsi geçen “NahaliEl’in diğer adı olduğunu kabul edenler de vardır. Ürdün’ün doğusundan Gile’ad dağlarından çıkarak 45 mil uzunluğunda akan nehir Amorilerle Moablıların tabii sınırını teşkil ederdi. [Tefsirü’t-Tevrat bi’l-Arabiyye, (N. Arslantaş Çev.). İstanbul. TYEKB Yayınları (2018). II. 1446]

14- Yahwe’nin Savaşları Kitabı’nda şöyle denilmektedir: “Sufa’daki Vaheb ve Arnon dereleri,

15- Ve Ar’ın (şehrinin) meskenine doğru yön değiştirerek Moab sınırına dayanan,

16- Oradan da kuyu olan Beer’eı (Kuyuya)... Bu, Yahwe’nin Musa’ya “Halkı topla, onlara su vereceğim.” dediği kuyudur.

ı 14-16 ayetlerinde Arnon ırmağının hareketinden söz ediliyor gibi Anlaşılmaktadır.  Ancak buradaki sözlerle, İsrailoğullarının yaptıklarının tanımladığı ve “(İsrailoğulları) Moab sınırında (güvenini Yahwe’ye) yasladı ve Beer’e gittiler.” şeklinde yorumlayanlar da vardır.

17- Arından İsrail şu şarkıyı söyledi:

“Yüksel ey kuyu; Ona şarkı söyleyin!

18- Liderlerı kuyuyu kazdı, halkın asilleri hüküm koyanın asalarıyla kuyuyu eştiler ve Çölden Matana’ya (hibe, bağış) (gittiler).

            ı Tevrat'ta “שָׂרִ֗ים” (sârim) olarak geçen bu "lider"lerin "Musa ve Harun Nebiler" olduğu belirtilmektedir (Bkz: Raşy. IV. 259).

19- Matana’dan da NahaliEl’e (Yücenin Nehri), Nahaliel’den de Bamot’a (Mabetler’e),

20- Bamot’tan da Moab arazisindeki ovaya; çorak bölgeye hâkim olan zirvenin başına (geldiler).

21- Ve İsrail, Amori kralı Sihon’a melekler (elçiler) gönderdi ve dedi ki:

22- “İzin ver, ülkenden geçelim.  Tarladan da bağdan da geçmeyeceğiz; kuyu suyu da içmeyeceğiz. Topraklarından geçene kadar kral yolundan ilerleyeceğiz.”

23- Ancak Sihon, İsrail’e topraklarından geçiş izni vermedi. Sihon, tüm halkını da topladı ve çölde İsrail’e karşısına çıktı ve Yaats’a geldi ve İsrail’le savaştı.

            “Yaats” ya da “Yatsa”; Bir yer ismi olona “Yaats” sözcüğü Yeşaya, 15:4 ve Yeremya, 48:34’te geçmektedir. “Yatsa” ise; Hakimler, 11:20 ve Yeremya 48:21’de geçmektedir. Burası Ruben kabilesinin toprakları içindedir (Yeşu, 13:18) ve bir Levi şehri olarak belirlenmiştir (I. Tarihler, 6:63). Burasının, Ölü Deniz’in kuzey ucunun 22 km. kadar doğusunda, Heşbon’un da 12 km. kadar güneyindeki Hirbat elTeim bölgesindeki Calul adlı yerle özdeşleştirilir. (Tora: Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara: Bamidbar 4:435)

24- İsrail de onu kılıcın ağzıyla vurdu. Ülkesini de Arnon’dan Yabok’a;  Amonoğullarına (sınırlarına) kadar topraklarını ele geçirdi.  Çünkü Amonoğullarının sınırı güçlendirildi.

25- Ve İsrail, tüm bu şehirleri aldı. Ve İsrail, tüm Amori şehirlerinde yerleşti; Heşbon’da ve ona bağlı tüm şehirlerde.

26- Zira Heşbon, Amori meliki (kralı) Sihon’un şehriydi (başkentiydi). (Sihon da) eski Moab kralıyla savaşmış ve Arnon’a kadar tüm topraklarını elinden almıştı.

27- Bu nedenle meselcilerı (şöyle) derlerdi:

“Heşbon’a gelin!

İnşa edilsin ve  devamlı Sihon’un şehri olsun.

ı "Meselciler", olayları halk arasında örnekler vererek anlatan kimselerdir. Bu ayette sözü edilen  meselcilerin Bil’am (Bel’am) ile babası Beor olduğu yönünde görüşler vardır. [Tefsirü’t-Tevrat bi’l-Arabiyye, (N. Arslantaş Çev.). İstanbul. TYEKB Yayınları (2018). II.1451]

28- Çünkü Heşbon’dan bir ateş çıktı, Sihon’un şehrinden bir alev;

Arnon tepelerinin efendileri olan Moab’ın Ar'ını (Ar şehrini yakıp) tüketti.

29- Vah sana Moab! Ey Kemoş’unı halkı yok oldun!

Oğulları mülteci (kaçaklar), kızları da esir olarak,

Amori meliki (kralı) Sihon’a verildi.

ı Kemoş, Moabların taptığı ilahın adının adı olduğu belirtilmektedir. (Raşy, Ramban)

30- Onları attık (kovduk); Heşbon, Divon’a kadar izleri yok edildi.

Medeva’ya kadar Nofah’ı da (her yeri) ıssız kıldık.

Medeva; Kral Yolıı üzerinde, Heşbon'un 4 ya da 5.5 mil güney batısında, Lut Gölü'nün (Ölüdeniz’in) de 14 mil doğusunda bulunan bir şehir olduğu belirtilmektedir.

31- Ve İsrail, Amori ülkesinde yaşadı.

32- Musa da Yazer’i keşfetmek için (bir birlik) gönderdi ve (İsrailoğulları) köylerini ele geçirdiler ve oradaki Amorileri kovdular.

33- Ve (döndüler) ve Başan’aı doğru çıktılar. Başan meliki Ogıı da tüm halkıyla birlikte savaşmak için Edrei’deııı karşılarına çıktı.

            ı Başan, Ürdün Nehri’nin doğu kıyısında bulunan, güneyde Yabok Irmağı ile kuzeyde Hermon Dağı arasında kalan bölgedir (Yasanın Tekrarı, 3:8).

            ıı Og’tan, Yasanın Tekrarı Kitabında da söz edilmektedir. Og’un yatağının uzunluğunun 9 ama (432 cm), genişliğinin de 4 ama (192 cm) olduğu belirtmektedir (bkz. Yasanın Tekrarı 3:11).

            ııı Edrei’nin de Og’un ülkesi olan Başan’ın başkenti olduğu ve Kineret gölünün 50 km. kadar güneydoğusunda bulunduğu belirtilmektedir.

34- Yahwe de Musa’ya dedi ki: “Ondan korkma! Çünkü onu da tüm halkını da ülkesini de eline teslim ettim. Ona da Heşbon’da oturan Amori kralı Sihon’a yaptığını yapacaksın.”

35- Ve onu da oğullarını da ve halkını da hayatta kalan kimse kalmayıncaya kadar yendiler ve onun toprağına sahip oldular.

 

22. Bap

1- Ve İsrailoğulları yola çıktılar ve Eriha’nın (Yeriho’nun) karşısındaki, Ürdün’ün (Ürdün Nehri’nin) ötesindeki Moab ovalarında kamp kurdular.

            Moab kralı Balak, İsrailoğullarına lanet etmesi için peygamber Bel’âm’a (Bil’am) heyet göndermesi

2- Zippor’un oğlu Balak da İsrail’in (halkının) Amorilere yaptıkları her şeyi gördü.

3- Moab (halkı) da bu halktan çok korkmuştu. Çünkü onlar (İsrail halkı) kalabalıktı. Moab, İsrailoğulları yüzünden sıkıntıya düşmüştü (karamsarlığa kapılmıştı).

4- Moab (kralı Balak) da Medyen’in (Midyan) ihtiyarlarına (ileri gelenlerine), “Şimdi, öküzün tarladaki bitkileri yalayıp yutması gibi bu halk da etrafımızdaki her şeyi yalayıp yutacak!” dedi. Zippor’un oğlu Balak o sırada Moab kralıydı.

5- Halkının insanlarının ülkesinde, nehrin kıyısında bulunan Petor’da bulunan Beor’un oğlu Belam’a (Bilam veya Balam) melekler (elçiler, haberciler) gönderdi ve onu (yanına) davet etmek için dedi ki: “İşte! Mısır’dan bir halk çıktı, işte! yeryüzünü kapladı ve karşıma yerleşti.

6- Şimdi, lütfen gelip benim için o halka lanet oku! Çünkü o (halk) benim için çok güçlü.  Belki (bedduan sayesinde) onlara darbe indirebilir ve onu memleketten kovabilirim. Çünkü biliyorum ki, mübarek kıldığın mübarek kılınmış; lanet okuduğun da lanetlenmiştir.”

7- Moab’ın ihtiyarları ve Medyen’in ihtiyarları da ellerinde büyülerle gittiler Belam’a ulaştılar ve ona Balak’ın sözlerini bildirdiler.

8- Ve (Belam) onlara “Bu geceyi burada geçirin. Yahwe’nin bana buyuracağı şekilde size bir cevap vereceğim.” dedi. Moab ihtiyarları da Belam’ın yanında kaldılar.

9-  Yüceler de Belam’a geldi ve “Yanındaki bu insanlar kim?” dedi.

10- Belam da Yücelere  dedi ki: “Moab’ın kralı Zippor’un oğlu Balak, bana gönderdi:

11- ‘İşte, Mısır’dan çıkan halk yeryüzünü kapladı. Şimdi gel ve benim için o halka lanet oku! Belki (bedduan sayesinde) onlara darbe indirebilir ve kovabilirim.”

12- Yüceler de Belam’a dedi ki: “Onlarla gitmeyeceksin! Halkı lanetlemeyeceksin! Çünkü o (halk) mübarektir.”

13- Belam da sabah kalktı ve Balak’ın ihtiyarlarına dedi ki: “Ülkenize gidin! Zira Yahwe, sizinle gitmeme izin vermedi.”

14- Moab’ın ihtiyarları da kalktılar ve Balak’a geldiler ve “Belam bizimle gelmeyi reddetti.” dediler.

15- Balak da onlardan sayıca daha fazla ve daha rütbeli  yetkililer gönderdi.

16- Ve Belam’a geldiler ve ona dediler ki: “Zippor’un oğlu Balak diyor ki: ‘Lütfen hiçbir şey beni bana gelmekten alıkoymasın.

17- Çünkü seni fazlasıyla onurlandıracağım ve bana söyleyeceğin her şeyi yapacağım. Lütfen gel, benim için şu halka beddua et!’”

18- Belam da söz aldı ve Balak’ın kullarına (hizmetkarlarına) dedi ki: “Balak bana altın ve gümüşle dolu evini (sarayını) de verse, İlahım (Yücem Olan) Yahwe’nin sözünden çıkamam; küçük ya da büyük hiçbir şey de yapamam.

19- Yine de şimdi, siz de bu gece burada kalın ve Yahwe’nin bana başka ne söyleyeceğini öğreneyim.”

20- Yüceler de gece Belam’a geldi ve ona dedi ki: “Eğer insanlar seni davet etmek için gelmişlerse kalk ve onlarla git ve sadece sana bildireceğim sözü yapacaksın.”

21- Belam da sabah kalktı ve (dişi) eşeğini eyerledi ve Moab’ın önderleriyle gitti.

22- Ve Yücelerin öfkesi alevlendi! Çünkü o gitti. Yahwe’nin meleği de ona karşı bir düşman gibi önünde durdu. Şimdi eşeğine biniyordu, iki hizmetçisi de yanındaydı.

23- Eşek de Yahwe’nin meleğinin yolda durduğunu ve elinde çekilmiş kılıç olduğunu görünce yoldan saptı ve tarlada yürümeye başladı. Belam da onu yola çevirmek için eşeğe vurdu.

24- Yahwe’nin meleği de bağların arasındaki patikada durdu. Bu tarafta bir çit, bu tarafta da bir çit vardı.

25- Eşek de Yahwe’nin meleğini görünce sıkıca çite yaslandı. Belam’ın ayağını da çite  sıkıştırdı. Bu yüzden ona (eşeğe) bir daha vurdu.

26- Yahwe’nin meleği de (önlerinde) ilerledi ve sağa ya da sola dönmenin bir yolu olmayan dar bir yerde durdu.

27- Eşek de Yahwe’nin meleğini görünce Belam’ın altında (olduğu yere) çöktü. Belam da öfkelendi ve eşeğe değnekle vurdu.

28- Ve Yahwe, eşeğin ağzını açtı (konuşma yeteneği bahşetti). Ve (eşek) Belam’a dedi ki: “Sana ne yaptım da bana üç defa vurdun?!”

29- Belam da eşeğe dedi ki: “Çünkü bana eziyet ettin! Elimde kılıç olsa seni şuracıkta öldürürdüm!”

30- Eşek de Belam’a dedi ki: “Ben, senin olduğumdan beri, bugüne kadar bindiğin eşeğin değil miyim? Sana hiç böyle davranma alışkanlığım oldu mu?” Ve (Belam), “Hayır” dedi.

31- Ve Yahwe, Belam’ın gözlerini açtı (ona göremediğini görme yeteneği verdi) ve (Belam), Yahwe’nin meleğinin yolda durduğunu ve elinde çekilmiş bir kılıç olduğunu gördü ve eğilip yüzüstü yere kapandı!

32- Yahwe’nin meleği ona dedi ki: “Eşeğine niçin üç defa vurdun! İşte, Ben seni durdurmak için karşına çıktım. Çünkü senin yolun benim için sapkın.

33- Bu üç defadır, eşek beni görünce önümde (yolundan) saptı. Eğer benim yüzümden (yoldan) sapmamış olsaydı, şu anda seni öldürmüş, onun da yaşamasına izin verirdim!”

34- Belam da Yahwe’nin meleğine dedi ki: “Günah işledim! Çünkü senin beni karşılamak üzere yolda durduğunu bilmiyordum. Ve şimdi, eğer bundan hoşnut değilsen geri döneceğim.”

35- Yahwe’nin meleği de Belam’a dedi ki: “Adamlarla git. Ancak sana ne söylersem (sadece) o sözü söyleyeceksin.” Belam da Balak’ın önderleriyle birlikte gitti.

36- Balak da Belam’ın gelmekte olduğunu duyunca, onu karşılamak üzere ülkenin kenarında olan ve Arnon sınırında bulunan Moab şehrine geldi.

37- Ve Balak, Belam’a dedi ki: “Seni davet etmek için bundan önce de sana (adamlar) gönderdim mi? Bana neden gelmedin? Gerçekten seni onurlandıramıyor muyum?

38- Belam da Balak’a dedi ki: “İşte sana geldim. Şimdi de bir şey söyleyecek gücüm var mı (sanki)? Yücelerin ağzıma yerleştireceği sözü, (sadece) onu konuşacağım.”

39- Ve Belam, Balak ile beraber gitti ve Kiryat Hutsot’a (Hutsot Şehri’ne) geldiler.

40- Ve Balak, sığır ve koyun kesti ve Belam’a ve yanındaki önderlere gönderdi.

41- Ve öyle oldu. Ertesi gün Balak, Belam’ı da aldı ve Baal sunaklarına (yüksek yerlerine) çıkardı. Ve oradan halkın (İsrailoğullarının kampının) uçlarını gördü.

 

23. Bap

1- Ve Belam, Balak’a dedi ki: “Bana burada yedi sunak kur ve benim için burada 7 genç boğa ile 7 koç hazırla.”

2- Balak da Belam’ın söylediği gibi yaptı. Ve Balak, Belam ile birlikte, (her) sunakta boğa ve koç kurban etti.

3- Ve Belam, Balak’a “Kurbanının başında dur da gideyim. Umarım Yahwe benimle buluşur. Bana ne gösterirse sana söyleyeceğim.” dedi ve bir tepeye çıktı.

4- Ve Yüceler, Belam’la buluştu ve O’na (yüce meleğe) dedi ki: “7 sunağı düzenledim ve (her) sunakta boğa ve koç kurban ettim.”

5- Yahwe de Belam’ın ağzına söz yerleştirdi ve dedi ki: “Balak’a dön ve böyle konuşacaksın:

6- Ve (Belam) ona döndü ve işte, o (Balak) ve Moab’ın tüm önderleri ola (yakılan) kurbanının başında duruyordu.

7- Ve (Belam) meselini anlattı ve dedi ki:

“Moab kralı Balak beni Aram'dan, Doğu'nun dağlarından getirdi.

‘Gel Yakup’u benim için lanetle ve gel, İsrail’i kına!

8- Yüce’nin lanetlemediğini ben nasıl lanetleyeyim?!

Yahwe’nin kınamadığını ben nasıl kınayayım!

9- Zira kayaların başından onu (İsrail halkını) görüyorum,

Tepelerden onu gözlüyorum.

İşte, yalnız yaşayan ve kendini uluslar arasında hesaba katmayan bir halk.

10- Yakup’un tozunu kim sayabilir?

Ve İsrail’in çeyreğinin sayısını?

(Ey Yahwe) ölümüm salihlerin ölümü gibi olsun.

Akıbetim de onunki gibi olsun!”

11- Ve Balak, Belam’a dedi ki: “Bana ne yaptın?! Seni düşmanıma lanet etmen için davet ettim ve işte, bereket üstüne bereket diledi!”

12- Ve (Belam) cevap verdi ve dedi ki: “Yahwe’nin ağzıma yerleştirdiğini söylemeye özen göstermem gerekmez mi?!”

13- Balak da ona dedi ki: “Lütfen benimle onu görebileceğin başka bir yere gel. Onun (İsrail halkının) sadece ucunu göreceksin, tümünü de görmeyeceksin. Ve oradan benim için ona lanet et!”

14- Ve onu doruğun başına, gözetleme sahasına götürdü. Ve 7 sunak kurdu ve (her) sunakta genç boğa ve koç kurban etti.

15- Belam da (Balak’a) dedi ki: “Burada, kurbanının başında dur. Ben de şurada (Yahwe’den haber almak için) bekleyeyim.”

16- Yahwe de Belam’la buluştu ve ağzına bir söz yerleştirdi ve dedi ki: “Balak’a dön ve böyle konuş.”

17- Ve (Belam) ona geldi ve işte, o (Balak) ve Moab’ın tüm önderleri ola (yakılan) kurbanının başında duruyordu. Balak ona “Yahwe ne konuştu?” dedi.

18- Ve (Belam), meselini dile anlattı ve dedi ki: “Kalk Balak ve dinle!

Ey Zippor’un oğlu sözlerime kulak ver!

19- Yüce, bir erkek (bir insan) değil ki yalan söylesin!

Bir adem oğlu (insanoğlu) gibi de (değil ki) tevbe etsin (vazgeçsin, fikir değiştirsin). Ve O mu emrettiğini yapmayacak!

Konuştuğunu da yerine getirmeyecek!

20- İşte, ‘Mübarek kıl!’ emri aldım.

Ve O (Yahwe) mübarek kılmış,

Ben de onu tersine çeviremem.

21- Yakup’ta kötülük gözlemlemedi,  

İsrail’de de boş gayret (gereksiz işler) görmedi.

İlahı (Yücesi Olan) Yahwe onunladır,

Melik’in (Kral olan Yahwe’nin) dostluğu da onların arasındadır.

22- Yüce, onları Mısır’dan çıkardı.

            Bir reemin boynuzları gibi (çeviktirler).

            ı Reem, görkemli boynuza sahip bir hayvandır. Bunun yaban öküzü, bizon öküzü, gergedan, rengeyiği, beyaz antilop, hatta mitolojideki tek boynuzlu atı kastetme olasılığı vardır. Ama önemli olan, boynuzların bu hayvanın gücünü ve onurunu simgelemesi, yani onun için en önemli tarafı olmasıdır. (Tora: Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara: Bamidbar 4:485)

23- Zira Yakup’da büyü yok,

İsrail’e karşı da kehanet yok.

Yakup’a ve İsrail’e karşı Yüce’nin yaptığı şeyler söylenmeli.  

24- İşte! Halk, heybetli bir aslan gibi kalkıyor.

Aslan gibi ayağa kalkıyor.

Av eti yiyene kadar yatmayacak.

Ve cesetlerin kanını içene kadar…”

25- Balak da Belam’a dedi ki: “Ona lanet de etme, onu mübarek de kılma!”

26- Belam da Balak’a dedi ki: “Yahwe’nin söylediği her şeyi yapmam gerektiğini sana dememiş miydim!”

27- Balak da Belam’a dedi ki: “Şimdi gel seni başka bir yere götüreyim. Belki Yüceleri memnun eder ve benim için ona (İsrail halkına) oradan lanet edersin.”

28- Ve Balak, Belam’ı çorak araziye bakan Peor’un tepesine götürdü.

29- Ve Belam, Balak’a dedi ki: “Bana burada yedi sunak kur ve benim için burada 7 genç boğa ile 7 koç hazırla.”

30- Balak da Belam’ın dediği gibi yaptı ve (her) sunakta boğa ve koç kurban etti.

 

24. Bap

1- Ve Belam, İsrail'i bereketli kılmadan dolayı Yahwe’nin hoşnut olduğunu görünce, diğer zamanlarda olduğu gibi kehanet yapmaya çalışmadı ve yüzünü çöle çevirdi.

2- Ve Belam, bakışlarını kaldırdı ve İsrail’in kabilelerine göre yerleşmiş olduğunu gördü. Ve öyle oldu; Yücelerin Ruhu da onun üzerinde...

3- Ve (Belam) meselini anlattı ve dedi ki:

“Beor oğlu Belam’ın sözü,

Gözleri açılmış adamın sözü;

4- Yücenin sözlerini duyan

Ve Her Şeye Kadir Olan (Gücü Yeten)ı Yahwe’nin vizyonlarını (görüntülerini, oyunlarını) seyreden,

Ama gözleri açık düşen…

            ı“שַׁדַּי֙” (şedday) Her Şeye Kadir Olan (Gücü Yeten) demektir. Bu ifade Tevrat’ta 6 yerde geçmektedir. (Başlangıç, 28:3; 35:11; 49:25; Sayılar, 24:4, 16; Hezekiel, 1:24)

5- Çadırların nasıl güzel ey Yakup!

Meskenlerin (nasıl güzel) İsrail!..

6- Uzanan vadiler gibi,

Nehir kenarındaki bahçeler gibi,

Yahwe’nin diktiği öd ağaçları gibi,

Suların yanındaki sedirler gibi…

7- Kovalarından sular dökecek

Ve tohumu (soyu) birçok suda olacak.

Kralı, Agag'dan daha yüksek olacak

Ve krallığı yüceltilecek…

8- Yüce, onu Mısır’dan çıkardı,

Bir reeminı boynuzları gibidir (çeviktir).

Düşmanı (olan) ulusları yiyecek,

Kemiklerini kıracak

Ve okları (düşmanı) delecek.

            ı Reem, görkemli boynuza sahip bir hayvandır. Bunun yaban öküzü, bizon öküzü, gergedan, rengeyiği, beyaz antilop, hatta mitolojideki tek boynuzlu atı kastetme olasılığı vardır. Ama önemli olan, boynuzların bu hayvanın gücünü ve onurunu simgelemesi, yani onun için en önemli tarafı olmasıdır. (Tora: Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara: Bamidbar 4:485)

9- O, çömelip uzandığında, bir aslan gibidir;

Bir dişi aslan gibi.

Onu kim uyandırabilir?

Seni mübarek kılan, mübarektir.

Sana lanet eden de lanetlidir!”

10- Ve Balak, Belam’a çok öfkelendi ve ellerini (hiddetle) birbirine vurdu. Ve Balak, Belam’a dedi ki: “Düşmanıma beddua etmen için seni davet ettim. Ama işte, üç defadır mübarek kılıyorsun!

11- Şimdi, kendi yerine (kavmine, yurduna) kaç! Seni mutlaka onurlandıracağımı söyledim. Ama işte, Yahwe seni onurdan menetti!”

12- Ve Belam, Balak’a dedi ki: “Bana göndermiş olduğun meleklerine (habercilerine, elçilerine) de konuştuklarımı söylememiş miydim?

13- Balak, bana altın ve gümüşle dolu evini de verse, İlahım (Yücem Olan) Yahwe’nin sözünden çıkamam; iyi ya da kötü hiçbir şey de yapamam. Ben ancak Yahwe’nin emrettiklerini, söyleyebilirim.”

14- Ve işte! Şimdi halkıma gidiyorum. (Bu nedenle) Gel, bu halkın son günlerde halkına ne yapacağını sana bildireyim.”

15- Ve meselini anlattı ve dedi ki:

“Beor oğlu Belam’ın sözü, açık gözlü adamın sözü;

16- Yüce’nin sözlerini işitenin

Ve En Yüce’ninı niyetini bilenin

Ve Her şeye Kadir Olan Yahwe’nin vizyonlarını (görüntülerini) seyredenin,

Ama gözleri açık düşenin sözü;

            ı “Elyon” (עֶלְיֽוֹן) sözcüğü, “En Yüce”, “En Güçlü” ve “En Kudretli” demektir.

17- Onu görüyorum, ama şimdi değil;

Onu gözlüyorum, ama yakın değil...

Yakup’tan bir yıldız çıkacak,

Ve İsrail’den bir asa yükselecek,

Ve Moab’ın bucaklarını ezecek,

Ve tüm Şetoğullarını çökertecek.

“Şet” sözcüğünün “temel” anlamına geldiği, Beneşet (Şetoğulları) ifadesinin de “temel sahibi olanlar” şeklinde değerlendirilebileceği; bu durumda da oturmuş büyük ulusların bile söz konusu kral tarafından çökertileceğinin ifade edildiği belirtilmektedir (Rabenu Behaye). ( Tora: Türkçe Çeviri ve Açıklamalarıyla Tora ve Aftara: Bamidbar 4:500)

18- Ve Edom, bir fetih mülkü olacak.

Seir de düşmanları için bir mülk olacak,

Ve İsrail gittikçe güçlenecek.

19- Yakup’tan biri de egemen olacak,

Ve şehrin kalıntılarını imha edecek.”

20- Ve (Belam), Amalek’e baktı,

Ve meselini anlattı ve dedi ki:

“Amalek, ulusların ilkiydi,

Ama sonu yıkım olacak!”

21- Ve Keni’ye baktı,

Ve meselini anlattı ve dedi ki:

“Meskenin (ikamet ettiğin yer) sağlam,

Yuvan da kayaya kurulmuş.

22- Yine Keni harap edilecek.

Asur, seni ne kadar esir tutacak ki?  

23- Ve meselini anlattı ve dedi ki:

“Eyvah! Yüce bunları yaptığında kim hayatta kalacak!

24- Ve Kitim kıyılarından gemiler (gelecek),

Ve Asur’a zulmedecek,

Ve Ever’e eziyet edecek,

Ve o da ebediyen yok olacak!”

25- Ve Belam kalktı ve gitti ve yerine (yurduna) döndü. Balak da yoluna gitti.

 

25. Bap

İsrail, Moab’la Günah işliyor

1- Ve İsrail, Şitim’de yerleşmişti. Halk da Moab’ın kızlarıyla ahlaksızlığa başladı.

            Şitim, Lut Gölü 'nün (Ölüdeniz) kuzeyinde Moab Ovalarında yer alan ve Yoel Kitabında 4:18 ayetinde de ismi geçen Şitim ırmağı yakınında bulunan yerleşim alanıdır. Şitim’in sözcük anlamı da ‘akasya’dır. (bkz: Çıkış, 25:5)

2- Ve (o kızlar) halkı kendi ilahlarına (Yücelerine kesilen) kurbanlarına davet ettiler. Halk da yedi ve ilahları için eğildi (secde etti).

3- Ve İsrail, Baal Peor’a bağlandı ve Yahwe’nin öfkesi İsrail’e karşı alevlendi.

            Moablıların taptığı put olan "Baal Peor" aslında Kenanlılara ait bir puttu. Moab Dağı'nda bulunan bu put için özel bir tapınak inşa edilmişti.

4- Ve Yahwe, Musa’ya dedi ki: “Halkın tüm liderlerini alıp ve Yahwe’nin önünde güpegündüz as ki Yahwe’nin öfkesi İsrail’den uzaklaşsın!”

5- Musa da İsrail’in yargıçlarına dedi ki: “Her biriniz, Baal Peor’a bağlanan kendi adamlarınızı öldürün!”

6- Ve işte, İsrailoğullarından bir erkek geldi ve Musa ile tüm İsrailoğulları kavminin gözleri önünde, Medyenli kızı kardeşlerine sundu. Onlar da (Musa ve diğer liderler de) Yaklaşma Çadırının girişinde ağladılar!

7- Kohen Harun’un oğlu Elazar’ın oğlu Pinehas da (bunu) görünce, topluluğun içinden kalktı ve eline bir mızrak aldı.

8- Ve İsraili erkeğin ardından çadıra girdi ve ikisini, İsraili erkek ile kadınının karnına sapladı. Ve böylece İsrailoğullarının üzerindeki salgın durdurulmuş oldu.

9- Ve bu salgında ölenler 24.000 (kişi) idi.

            Harun’un oğlu Elezar’ın tek oğlu olan Pinebas, İsraillinin, Musa’ya ve önderlerine meydan okumasına ve açıkça ahlaksızlık etmesine dayanamamış; onu öldürmek suretiyle İsrailoğulları'nı mutlak bir toplu helakten kurtararak Allah’ın övgüsüne mazhar olduğu görülmektedir:

10- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

11- “Kohen Harun’un oğlu Elazar’ın oğlu Pinehas, içlerinde Benim intikamımı alarak, gazabımı İsrailoğullarının üzerinden geri çevirdi. Ben de (böylece) İsrailoğullarını azabımla yok etmedim.

12- Bu nedenle söyle: “İşte, ona Selam (esenlik, barış) sözü veriyorum;

13- Hem o hem de ardından (gelecek) soyu için ebedi bir kohenlik sözü olacaktır. Çünkü ilahı (Yücesi Olan) için ödün vermeden hareket etti ve İsrailoğulları için istiğfar (tevbe, kefaret) sağladı.”

14- Medyenli (kadın) ile birlikte öldürülen İsraili erkeğin adı Zimri idi; Simeon kabilesinin liderlerinden biri olan Salu’nun oğlu.

15- Öldürülen Medyenli kadının adı da Kozbi idi; Medyen’de bir kavmin ve bir kabilenin lideri olan Tsur’un kızı.

16- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

17- “Medyenlileri düşman ilan et ve onları vurun.

18- Çünkü, Peor (adlı ilahlarına taptırmaları) hususunda da Peor yüzünden veba günü öldürülen kız kardeşleri Menyenli liderin kızı Cozbi hususundaki hileleriyle de size düşmanlık ettiler.

 

26. Bap

1- Ve salgından sonra Yahwe, Musa ile Kohen Harun’un oğlu Elazar’a konuştu  ve onlara dedi ki:

2- “İsrail’de savaşabilecek durumdaki 20 yaş ve üstünde olan tüm erkeklerinin, İsrailoğulları topluluğundaki atalarının evlerine (kabilelerine) göre sayımını yapın.”

3- Musa ile kohen Elazar da Eriha’nın (Yeriho’nun) karşısındaki, Ürdün’ün (Ürdün Nehri’nin) ötesindeki Moab ovalarında onlarla (kabilelerin önderleriyle) konuştu ve şöyle dedi:

4- “Yahwe’nin, Musa’ya ve Mısır diyarından çıkan İsrailoğullarına emrettiği şekilde 20 yaş ve üstündekiler (sayılacak).”

5- Rube, İsrail’in behor (ilk doğan) oğlu Ruben’in oğulları: Hanok soyundan Hanoklar, Pallu soyundan Pallular,

6- Hesron soyundan Hesronlar ve Karmi soyundan Karmiler.

Bir annenin doğurduğu ilk çocuk erkek ise behor unvanı alır. Kadının il doğurduğu çocuk kız ise, sonradan doğan ilk erkek çocuk behor olarak anılmamaktadır.

7- Rubenin aileleri bunlardır. Numaraları (kayıtları, sayıları) 43.730 idi.

8- Pallu’nun oğulları da: Eliav.

9- Eliav’ın oğulları da: Nemuel, Datan ve Aviram. Yahwe’ye karşı isyan eden Korah’ın yanında olan ve Musa ile Harun’a karşı ayaklanan topluluğun temsilcileri de Datan ve Aviram’dır.

10- Ve yeryüzü ağzını açmış, onları ve Korah’ı yutmuştu. Topluluğun ölmesi ve ateşin 250 kişiyi yiyip bitirmişti. İkisi de bir işaret (ibret, sınav) olmuştu.

            ı Bu olay, bu (Sayılar) Kitabın 16’ncı Babında anlatılmaktadır.

11- Korah’ın oğulları ise ölmediler.

12- Soylarına göre Şimonoğulları: Nemuel soyundan Nemueller, Yamin soyundan Yaminler, Yahin soyundan Yahinler,

13- Zerah soyundan Zerahlar, Şaul soyundan ailes Şaullar.

14- Şimoni aileleri bunlardı: 22.200 (erkek).

15- Soylarına göre Gadoğulları: Tsefon soyundan Tsefonlar, Hagi soyundan Hagiler, Şuni soyundan Şuniler,

16- Ozni soyundan Ozniler, Eri soyundan Eriler,

17- Arod soyundan Arodlar, Areli soyundan Areliler.

18- Sayılarına göre Gadoğullarının aileleri bunlardı: 40.500 (erkek).

19- Er ve Onan, Yahuda'nın oğullarıydı, ancak Kenan diyarında öldüler.

20- Soylarına göre Yahudaoğulları da şunlardı: Şela soyundan Şelanlar, Perets soyundan Peretsler, Zerah soyundan Zerahlar.

21- Perets’in oğulları şöyleydi: Hetsron soyundan Hetsronlar, Hamul soyundan Hamullar.

22- Sayılarına göre Yahuda aileleri bunlardı: 76.500 (erkek).

23- Soylarına göre İssakaroğulları: Tola soyundan Tolalar, Puva soyundan Puniler,

24- Yaşuv soyundan Yaşuvlar, Şimron soyundan Şimronlar,

25- Sayılarına göre İssakar aileleri bunlardı: 64.300 (erkek).

26- Soylarına göre Zebulunoğulları: Sered soyundan Sardiler, Elon soyundan Elonlar, Yahleel soyundan Yahleeller.

27- Sayılarına göre Zevuloni aileleri bunlardı: 60.500 (erkek).

28- Soylarına göre Yusufoğulları: Menaşe ve Efrayim.

29- Menaşeoğulları: Mahir soyundan Mahirler. Mahir, Gilad’a baba olmuştu. Gilad soyundan Giladlar.

30- Giladoğulları şunlardır: İezer soyundan İezerler, Helek soyundan Helekler,

31- Asriel soyundan da Asrieller, Şehem soyundan da Şehemler,

32- Şemida soyundan da Şemidalar, Hefer soyundan da Heferler.

33- Hefer’in oğlu Tselofhad’ın oğlu olmamıştı, sadece kızları (vardı). Tselofhad’ın kızlarının isimleri de Mahla ve Noa ve Hogla ve Milka ve Tirtsa.

34- Menaşe aileleri bunlardır. Sayıları da 52.700 (erkek).

35- Soylarına göre Efrayimoğulları şunlardı: Şutelah’tan Şutalhi ailesi, Beher’den Bahri ailesi, Tahan’dan Tahani ailesi.

36- Ve Şutelah’ın oğulları şunlardır: Eran soyundan Eranlar.

37- Sayılarına göre Efrayim aileleri bunlardı: 32.500 (erkek). Soylarına göre Yusufoğulları bunlardı.

38- Soylarına göre Bünyaminoğulları: Bela soyundan Ballar, Aşbel soyundan Aşbeller, Ahiram soyundan Ahiramlar,

39- Şefufam soyundan Şufamlar, Hufam soyundan Hufamlar.

40- Bela’nın oğulları Ard ve Naaman’dı: (Ard) soyundan Ardlar, Naaman soyundan Naamanlar.

41- Soylarına ve sayılarına göre Bünyaminoğulları bunlardır: 45.600 (erkek).

42- Soylarına göre Danoğulları şunlardır: Şuham soyundan Şuhamlar. Dan’ın soyları bunlardı.

43- Sayılarına göre tüm Şuhami aileleri 64.400 (erkek).

44- Soylarına göre Aşeroğulları: Yimna soyundan Yimnalar, Yişvi soyundan Yişviler, Beria soyundan Berialar.

45- Beria’nın oğullarında: Heber soyundan Heberler, Malkiel soyundan Malkieller.

46- Aşer’in kızının ismi Serah’tı.

47- Sayılarına göre Aşeroğulları aileleri bunlardı: 53.400 (erkek).

48- Soylarına göre Naftalioğulları: Yahtseel soyundan Yahtseeller, Guni soyundan Guniler,

49- Yetser soyundan Yetserler, Şilem soyundan Şilemler.

50- Soylarına göre Naftali aileleri bunlardı. Sayıları da 45.400 (erkek) idi.

51- Bunlar, İsrailoğullarının numaralarıdır (sayılarıdır): 601.730 (erkek).

            Mısırdan Çıkışta, yani yaklaşık 39 yıl önce yapılan ilk sayımda, İsrail’de savaşabilecek durumdaki 20 yaş ve üstünde olan İsrailoğullarının tüm erkeklerinin sayısı 603.550 idi. (Bkz: Çıkış, 38:26)

Ülke’nin Paylaşımı

52- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

53- “Ülke, adlarının adedine (20 yaş üzeri erkek nüfus sayısına) göre bunlar arasında miras olarak paylaştırılacaktır;

54- Kalabalık olanın mirasını büyük, az olanın mirasını da küçük tutacaksın. Herkese, numaralarına (20 yaş üzeri erkek nüfus sayılarına) göre mirası verilecektir.

55- Ancak arazi kura ile bölünecek ve atalarının kabilelerinin isimlerine göre miras alacaklar.

56- Kalabalık olanın mirası da az olanın mirası kuraya göre paylaştırılacak.”

57- Ve ailelerine göre Levi’nin numaraları (20 yaş üzeri erkek nüfus sayısı) şöyledir: Gerşon soyundan Gerşonlar, Kohat soyundan Kohatlar, Merari soyundan Merariler.

58- Şunlar Levi boylarıdır: Livniler ve Hevronlar ve Mahliler ve Muşiler ve Korhiler. Kohat da Amram’a baba olmuştu.

59- Amram’ın karısının ismi de Levi’nin kızı Yokebed idi; (karısı) onu (Yokebed) Levi’ye Mısır’da doğurmuştu. Ve (Yokebed), Amram’a Harun’u, Musa’yı ve kız kardeşleri Meryem’i doğurdu.

60- Harun’a da Nadav, Aviu, Elazar ve İtamar doğdu.

61- Ancak Nadav ve Aviu, Yahwe’nin Huzurunda yetkisiz bir ateş sunarken ölmüşlerdi.

62- Ve onlardan numaralandırılanlar 23.000 idi; bir aylık ve üstündeki tüm erkekler. İsrailoğullarının arasında da numaralandırılmamışları (sayılmamışlardı). Çünkü İsrailoğullarının arasında onlara miras (pay) verilmemişti.

63- Bunlar, Eriha’nın (Yeriho’nun) karşısındaki, Ürdün’ün (Ürdün Nehri’nin) ötesindeki Moab ovalarında İsrailoğullarını numaralandıran Musa ve kohen Elazar tarafından numaralandırılan (nüfusu sayılan) kişilerdir.

64- Bunların arasında, İsrailoğullarını Sina Çölü'nde sayan Musa ile kohen Harun'un saydıklarından (o zamanlar 20 yaş üzeri olan) bir erkek bile yoktu.

65- Zira Yahwe onlar için “Kesinlikle çölde ölecekler” demişti.ı Yefune oğlu Kaleb ve Nun’un oğlu Yeşu haricinde onlardan bir erkek kalmamıştı.ıı

ı Bu olay bu Kitabın (Sayıların) 14’üncü babının 26-33 ayetlerinde anlatılmaktadır.

S12 ayetten, Musa ile Harun’un yaklaşık 39 yıl önce Mısır’dan çıkarken (Çıkış, 38:26) yapmış oldukları sayımda numaralandırmış (saymış oldukları) 20 yaş ve üzeri tüm erkeklerin çölde öldükleri anlaşılmaktadır. Yani çöldeki 40 yıllık süreç içerisinde; kadınlar ve çocuklar hariç, 20 yaş ve üzeri olan İsrailoğullarının yaklaşık 600.000 erkeğinin çölde ölmüş olduğu ve son yapılan sayımda isimlerinin olmadığı anlaşılmaktadır.

Ancak, Yefune oğlu Kaleb ve Nun’un oğlu Yeşu’nın ailesindeki 20 yaş üzeri erkekler ile Levililerin bir kısmının, Yüce Allah’ın takdiri ile vadedilen toprakları görebildikleri anlaşılmaktadır.  

 

27. Bap

1- Ve Yusuf’un oğlu Menaşe’nin ailelerinden, Menaşe’nin oğlu Mahir’in oğlu Gilad’ın oğlu Hefer’in oğlu Tselofhad’ın kızları geldiler. Kızlarının isimleri de şunlardır: Mahla, Noa, Hogla, Milka ve Tirtsa.

2- Ve Musa’nın ve kohen Elazar’ın ve önderlerin ve tüm topluluğun huzurunda, Yaklaşma Çadırının girişinde durdular ve dediler ki:

3- “Babamız çölde öldü. O, Korah’ın yandaşları arasında, Yahwe’ye karşı birleşen topluluğun içinde de değildi. Sadece kendi hatası (suçu, günahı) sonucu öldü, oğulları da yoktu.

4- Oğulları yok diye babamızın adı neden ailesinden çıkarılsın? Bize babamızın kardeşlerinin arasında bir mülk verin!”

5- Musa da onların davalarını Yahwe’nin Huzuruna getirdi.

Kızların Miras Hakkı

6- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve ona dedi ki:

7- “Tselofhad’ın kızları doğru olanı söylüyor: Onlara babalarının kardeşleri arasında bir miras hakkı vereceksin; Babalarının mirasını onlara bırakacaksın.

8- İsrailoğullarına da konuş ve de ki: Bir kişi öldüğünde, oğlu yoksa onun mirasını kızına aktaracaksınız.

9- Eğer kızı da yoksa, (adamın) mirasını kardeşlerine vereceksiniz.

10- Kardeşleri de yoksa, mirasını amcalarına vereceksiniz.

11- Amcaları da yoksa, mirasını ailesinden kendisine yakın bir akrabasına vereceksiniz. O da mirası alacak ve (bu miras hakkı) Yahwe’nin, Musa’ya emretmiş olduğu gibi, İsrailoğulları için bir yasal yükümlülük olacak.”

Musa’ya Ölüme Hazırlanması Emrediliyor

12- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve ona dedi ki: “Şu Avarim dağına çık ve İsrailoğullarına verdiğim toprakları gör.

13- Onu görecek ve Harun’un halkına katıldığı gibi sen de halkına katılacaksın!

14- Çünkü Tsin Çölü'nde, cemaatin çekiştiği sırasında, onların gözlerinin önünde, o sularla Beni kutsamayarak (yüceltmeyerek) emrime itaatsizlik ettiniz. Bu, Tsin çölünde, Kadeş’teki Meribah (Tartışma) Sularıdır.

Yeşu, Musa’nın Halefi Olarak Seçiliyor

15- Musa da Yahwe’ye konuştu ve dedi ki:  

16- “Tüm bedenlerdeki ruhların İlahı (Yücesi Olan) Yahwe, topluluğa bir kişi atasın.

17- Onların önünde çıksın ve onların önlerinde girsin. Ve onları çıkarsın ve onları içeri (geri) getirsin. Böylece Yahwe’nin topluluğu, çobanı olmayan koyunlar gibi olmasın.

18- Yahwe de Musa’ya dedi ki: “Nun’un oğlu Yeşu’yu al. O, içinde bir ruh olan bir adamdır. Ve elini onun üzerine daya.

19- Ve onu, kohen Elazar’ın ve tüm topluluğun önünde hazır et ve onların gözleri önünde ona emir ver.

20- Ve İsrailoğulları topluluğunun tümü (ona) itaat etsin diye azametinden (yetkilerinden bir kısmını) ona ver.

21- Ve kohen Elazar’ın önünde duracak ve Yahwe’nin Huzurunda, Ondan (Yahwe’den) Urim’in (Savaşa çıkıp çıkmama göstereceği) kararını soracak. Tüm İsrailoğulları ve tüm topluluk da onun sözüyle dışarı çıkacaklar ve onun sözüyle içeri girecekler.”

22- Musa da Yahwe’nin kendisine emrettiği şekilde yaptı. Ve Yeşu’yu aldı ve kohen Elazar’ın ve tüm topluluğun huzuruna getirdi.

23- Ve Yahwe’nin, Musa’ya emretmiş olduğu gibi ellerini onun üzerine dayadı ve ona emir verdi.

 

28. Bap

Tamid-kurbanı

1- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve ona dedi ki:

2- “İsrailoğullarına konuş ve onlara de ki: ‘Ateşlerimin ekmeğini (yiyeceğini), hoş bir koku olarak kabul edeceğim daimi kurbanlarımı vaktinde sunmaya dikkat edin!’

3- Ve onlara de ki: ‘Yahwe’ye getirmeniz gereken yükselen kurban şudur: ilk yıllarında (birer yaşında) kusursuz iki (erkek) kuzu; her gün daimi ola (yakılan) kurbanıı.

            ı Tamid (daimi) kurbanı da denilen Olat tamid, her gün düzenli vakitlerde yapılan ola kurbanıdır.

4- Bir kuzuyu sabah, 2’nci kuzuyu da akşama doğru (ikindi vaktinde) yapacaksın.

5- Minha (tahıl sunusu) olarak da sıkılmış (zeytinden) 1/4 hin yağla yoğrulmuş 1/10 (efa=2,2 litre) ince un (getir).

6- Daimi ola (yakılan) kurbanı, Sina dağında Yahwe’nin hoş bir koku olarak kabul edeceği yükselen (yakılan) kurbandır.

7- Nesehi (şarap sunusu) de, her kuzu için 1/4 hin (0,9 litre) olacak. Kodeşte (kutsal alanda) Yahwe için dökülen güçlü bir neseh (şarap sunusu).

8- Akşama doğru yapacağın 2’nci kuzuyu da sabahkinin minhası ve nesehinin aynısıyla, Yahwe’nin hoş bir koku olarak kabul edeceği yükselen kurbanı yapacaksın.

9- Şabat gününde de ilk yaşlarında 2 kusursuz (erkek) kuzu ile minha (tahıl sunusu) olarak yağla yoğrulmuş 2/10 (efa=4,4 litre) ince un ve nesehini (getir).

10- Bu, ola (yakılan) kurbanı ve nesehin yanı sıra  her şabat günü için daimi olan ola (yakılan) kurbanıdır.

11- Her ayın başında da Yahwe için ola (yakılan) kurbanı getireceksiniz; kusursuz 2 genç boğa ve 1 koç ve ilk yaşlarında 7 (erkek) kuzu.

12- Her boğa için de minha (tahıl sunusu) olarak, yağla yoğrulmuş 3/10 (efa=6,6 litre) ince un, her koç için de minha olarak yağla yoğrulmuş 2/10 (efa=4,4 litre) ince un,

13- Her kuzu için de minha olarak, yağla yoğrulmuş 1/10 (efa=2,2 litre) ince un. Ola (yakılan) kurbanı, Yahwe’nin hoş bir koku olarak kabul edeceği bir ola (yakılan) kurbanı.

14- Nesehleri de; (her) boğa içim 1/2 hin (1,8 litre), koç için 1/3 hin (1,2 litre), kuzu için de 1/4 hin (0,9 litre) şarap olacak. Bu, yılın ayları boyunca her ayın ola (yakılan) sunusudur.

15- Yahwe için hatat (kefaret) kurbanı olarak 1 teke de daimi ola (yakılan) kurbanına ek olarak neseh ile sunulacak.

16- (Her yıl) İlk ayda, ayın 14’üncü günü Yahwe için Pesah (Fısıh Bayramıdır).

17- Bu ayın 15’inci gününde de bayramdır; yedi gün boyunca matsa ekmeği (mayasız yemek) yenecektir.

18- İlk gün de sizin için kutsal miqradır (dini bildiri için toplanma günüdür); hiçbir melahaı (iş) yapmayın.

            ı“melaha”, yaratıcı iş anlamına gelmektedir. Ancak bu kavramın içine nelerin girdiği Tevrat’ta belirtilmemiş. Yahudi din bilginleri ise, Talmut kitaplarında yapılmaması gereken 39 tane iş belirlemişler.

19- Ve Yahwe için yükselen bir sunu olarak ola (yakılan) kurbanı sunacaksınız; ilk yıllarında 2 genç boğa, 1 koç ve 7 kuzu. Kusursuz olduklarından emin olun.

20- Minha (tahıl sunusu) olarak da yağla yoğrulmuş ince un sunacaksınız; her boğa için 3/10 (efa=6,6 litre), her koç için de 2/10 (efa=4,4 litre).

21- 7 kuzu için de kuzu başına 1/10 (efa=2,2 litre).

22- Sizin için istiğfar sağlanması için de 1 hatat (kefaret) tekesi.

23- Bunları da daimi ola (yakılan) kurbanı olarak, sabaha ait olan ola (yakılan) kurbanından ayrı yapacaksınız.

24- Ve 7 gün boyunca her gün bunların aynısını yapacaksınız. Yahwe için hoş bir koku olarak 1 ola (yakılan) kurbanı da daimi ola kurbanına ek olarak neseh ile sunulacak.

25- 7’nci gün de sizin için kutsal miqradır (dini bildiri için toplanma günüdür); hiçbir melaha (iş) yapmayacaksınız.

26- İlk meyvelerin olduğu günde, Haftalar Bayramında Yahwe için yeni bir minha (tahıl sunusu) getirdiğinizde de sizin için kutsal miqradır (dini bildiri için toplanma günüdür); hiçbir melaha (iş) yapmayacaksınız.

27- Yahwe için hoş bir koku olarak da ola (yakılan) kurbanı getirin: 2 genç boğa ve 1 koç, ilk yaşlarında 7 (erkek) kuzu.

28- Minhaları (tahıl sunularını) da yağla yoğrulmuş ince undur; her boğa için 3/10 (efa=6,6 litre), her koç için de 2/10 (efa=4,4 litre).

29- 7 kuzu için de her kuzu için 1/10 (efa=2,2 litre un).

30- Sizin için istiğfar sağlanması için de 1 hatat (kefaret) tekesi.

31- Daimi ola (yakılan) kurbanı ve minhalarının yanı sıra nesehleri (Şarap sunularını) de…; Kusursuz olduklarından emin olun.

 

29. Bap

1- Ve 7’nci ayda, ayın ilk günü sizin için kutsal miqradır (dini bildiri için toplanma günüdür). Hiçbir melaha (iş) yapmayacaksınız. Bu, sizin (kesik) Şofar (trompet, borazan) çalma gününüzdür.

2- Yahwe için de hoş bir koku olarak ola (yakılan) kurbanı yapacaksınız; 1 genç boğa ve 1 koç, ilk yaşlarında 7 (erkek) kuzu; kusursuz (olacaklar).

3- Minhaları (tahıl sunularını) da yağla yoğrulmuş ince undur; her boğa için 3/10 (efa=6,6 litre), koç için de 2/10 (efa=4,4 litre)

4- 7 kuzu için de kuzu başına 1/10 (efa=2,2 litre un kullanılacak).

5- Sizin için istiğfar sağlanması için de 1 hatat (kefaret) tekesi.

6- Yeni Ayın ola (yakılan) kurbanı ve minhası (tahıl sunusu) ve daimi ola (yakılan) kurbanı ve nesehlerin (şarap sunularının) yanı sıra de Yahwe için yükselen (ateşle yakılan) sunu…

7- 7’nci ayda, ayın 10’u da sizin için kutsal miqradır (dini bildiri için toplanma günüdür); nefsinizi kıracaksınız (oruç tutacaksınız) ve hiçbir melaha (iş) yapmayacaksınız.

8- Yahwe için de hoş bir koku olarak ola (yakılan) kurbanı yapacaksınız; 1 genç boğa ve 1 koç, ilk yaşlarında 7 (erkek) kuzu; kusursuz (olacaklar).

9- Minhaları (tahıl sunularını) da yağla yoğrulmuş ince undur; her boğa için 3/10 (efa=6,6 litre), koç için de 2/10 (efa=4,4 litre)

10- 7 kuzu için de kuzu başına 1/10 (efa=2,2 litre un kullanılacak).

11- Sizin için istiğfar sağlanması için de 1 hatat (kefaret) tekesi. Daimi ola (yakılan) kurbanı ve minhalarının yanı sıra nesehleri (Şarap sunularını) de…

12- 7’nci ayda, ayın 15’i de günü de sizin için kutsal miqradır (dini bildiri için toplanma günüdür); hiçbir melaha (iş) yapmayacaksınız. Yahwe için de 7 gün boyunca bayram yapacaksınız.

13- Yahwe için de hoş bir koku olarak ola (yakılan) kurbanı yapacaksınız; 13 genç boğa ve 2 koç, ilk yaşlarında 14 (erkek) kuzu; kusursuz (olacaklar).

14- Minhaları (tahıl sunularını) da yağla yoğrulmuş ince undur; her boğa için 3/10 (efa=6,6 litre), koç için de 2/10 (efa=4,4 litre)

15- ve 14 kuzu için kuzu başına 1/10 (efa=2,2 litre un kullanılacaktır).

16- Sizin için istiğfar sağlanması için de 1 hatat (kefaret) tekesi. Daimi ola (yakılan) kurbanı ve minhalarının yanı sıra nesehleri (Şarap sunularını) de…

17- 2’nci gün de 12 genç boğa ve 2 koç ve ilk yaşlarında 14 (erkek) kuzu; kusursuz (olacaklar).

18- Boğalar ve koçlar ve kuzular ve minhalar (tahıl sunuları) ve nesehler de sayılarına göre, usulüne göre (yapılacak).

19- Sizin için istiğfar sağlanması için de 1 hatat (kefaret) tekesi. Daimi ola (yakılan) kurbanı ve minhalarının yanı sıra nesehleri (Şarap sunularını) de…

20- 3’üncü gün de 11 genç boğa ve 2 koç ve ilk yaşlarında 14 (erkek) kuzu – (hepsi) kusursuz.

21- Boğalar ve koçlar ve kuzular ve minhalar (tahıl sunuları) ve nesehler de sayılarına göre, usulüne göre (yapılacak).

22- Sizin için istiğfar sağlanması için de 1 hatat (kefaret) tekesi. Daimi ola (yakılan) kurbanı ve minhalarının yanı sıra nesehleri (Şarap sunularını) de…

23- 4’üncü gün de 10 genç boğa ve 2 koç ve ilk yaşlarında 14 (erkek) kuzu – (hepsi) kusursuz.

24- Boğalar ve koçlar ve kuzular ve minhalar (tahıl sunuları) ve nesehler de sayılarına göre, usulüne göre (yapılacak).

25- Sizin için istiğfar sağlanması için de 1 hatat (kefaret) tekesi. Daimi ola (yakılan) kurbanı ve minhalarının yanı sıra nesehleri (Şarap sunularını) de…

26- 5’inci gün de 9 genç boğa ve 2 koç ve ilk yaşlarında 14 (erkek) kuzu – (hepsi) kusursuz.

27- Boğalar ve koçlar ve kuzular ve minhalar (tahıl sunuları) ve nesehler de sayılarına göre, usulüne göre (yapılacak).

28- Sizin için istiğfar sağlanması için de 1 hatat (kefaret) tekesi. Daimi ola (yakılan) kurbanı ve minhalarının yanı sıra nesehleri (Şarap sunularını) de…

29- 6’ncı gün de 8 genç boğa ve 2 koç ve ilk yaşlarında 14 (erkek) kuzu – (hepsi) kusursuz.

30- Boğalar ve koçlar ve kuzular ve minhalar (tahıl sunuları) ve nesehler de sayılarına göre, usulüne göre (yapılacak).

31- Sizin için istiğfar sağlanması için de 1 hatat (kefaret) tekesi. Daimi ola (yakılan) kurbanı ve minhalarının yanı sıra nesehleri (Şarap sunularını) de…

32- 7’nci gün de 7 genç boğa ve 2 koç ve ilk yaşlarında 14 (erkek) kuzu – (hepsi) kusursuz.

33- Boğalar ve koçlar ve kuzular ve minhalar (tahıl sunuları) ve nesehler de sayılarına göre, usulüne göre (yapılacak).

34- Sizin için istiğfar sağlanması için de 1 hatat (kefaret) tekesi. Daimi ola (yakılan) kurbanı ve minhalarının yanı sıra nesehleri (Şarap sunularını) de…

35- 8’inci gün de sizin için bir imtina (zamanı) olacaktır; hiçbir bayağı melaha yapmayın.

36- Yahwe için de hoş bir koku olarak ola (yakılan) kurbanı yapacaksınız; 1 genç boğa ve 1 koç, ilk yaşlarında 7 (erkek) kuzu; kusursuz (olacaklar).

37- Boğalar ve koçlar ve kuzular ve minhalar (tahıl sunuları) ve nesehler de sayılarına göre, usulüne göre (yapılacak).

38- Sizin için istiğfar sağlanması için de 1 hatat (kefaret) tekesi. Daimi ola (yakılan) kurbanı ve minhalarının yanı sıra nesehleri (Şarap sunularını) de…

39- Ola (yakılan) kurbanlarınıza ve minhalarınıza ve nesehlerinize ve şelamim (paylaşma) kurbanınıza ek olarak da bunları, belirlenen zamanlarda Yahwe için yapacaksınız.”

40- Ve öyle oldu. Musa, Yahwe’nin Musa'ya emretmiş olduklarının tümünü İsrailoğullarına söyledi.

 

30. Bap

1- Ve Musa, İsrailoğullarının kabile liderlerine dedi ki: “Yahwe’nin buyurduğu söz şudur:

2- “Bir adam Yahwe için nezrederse (bir adakta, vaatte bulunursa) ya da nefsini bir bağ ile bağlamak (nefsine kısıtlamak, yasak koymak) için yemin ederse, sözüne halel getirmemelidir. Ağzından çıkan her şeyi de yapmalıdır.

3- Ve eğer bir kadın, babasının evindeyken gençliğinde Yahwe için nezrederse veya (bir yeminle) nefsini bir bağ ile bağlarsa (nefsine kısıtlarsa, yasak koyarsa),

4- Babası da onun nezrini (adağını) veya nefsini bağladığı bağı duymuşsa ve babası buna sessiz kalmışsa; (kızın) tüm nezirleri de nefsini bağladığı bağlar da ikame edilecek (yerine getirilecek).

5- Ve eğer babası, duyduğu gün ona engel olursa; (kızın) tüm nezirleri de nefsini bağladığı bağlar da ikame edilmeyecek (yerine getirilmeyecek). Yahwe de onu (kızı) affedecektir. Çünkü onu babası engellemiştir.

6- Ve eğer nezirde bulunduğu ya da dudakları (sözleri) kendini bağladığı sırada bir erkek onu alırsa (onunla evlenirse);

7- Ve kocası onu duyar ve duyduğu gün ona hiçbir şey söylemezse; (kızın) tüm nezirleri de nefsini bağladığı bağlar da ikame edilecektir (yerine getirilecektir).

8- Ve eğer kocası, duyduğu gün ona engel olursa; (kızın) tüm nezirleri de dudaklarının (sözlerinin) kendini bağladığı da nefsini bağladığı bağlar da ikame edilmeyecek (yerine getirilmeyecek). Yahwe de onu (kadını) affedecektir.

9- Dul ya da boşanmış olanın (kadının) nezri de nefsini bağladığı bağlar da ikame edilecektir (yerine getirilecektir).

10- Ve eğer kocasının evinde nezrederse veya (bir yeminle) nefsini bir bağ ile bağlarsa (nefsine kısıtlarsa, yasak koyarsa);

11- Kocası da onun nezrini (adağını) veya nefsini bağladığı bağı duymuşsa ve kocası buna sessiz kalmışsa; (kadının) tüm nezirleri de nefsini bağladığı bağlar da ikame edilecek (yerine getirilecek).

12- Ve eğer kocası, duyduğu gün ona engel olursa; (kadının) tüm nezirleri de nefsini bağladığı bağlar da ikame edilmeyecek (yerine getirilmeyecek). Yahwe de onu (kadını) affedecektir.

13- (Kadının) tüm nezirlerini ve nefsini bağladığı tüm bağları, kocası onaylayabilir ya da kocası feshedebilir.

14- Eğer kocası ona (duyduğu) gün sonuna kadar sessiz kalırsa; (kadının) bütün nezirleri de üzerindeki bütün bağları da onaylamış olur. Bunları geçerli kılmıştır, zira duyduğu gün ona sessiz kalmıştır.

15- Ve eğer (adam) bunları, duyduktan (ama sessiz kaldıktan) sonra feshederse, (karısının bunları ihlalden kaynaklanan) vebalini (günahını, sorumluluğunu) üstlenmiş olur.”

16- Yahwe’nin, Musa’ya emretmiş olduğu, bir erkek ile karısı arasında ve gençliğinde babasının evinde iken bir baba ile kızı arasındaki kurallar bunlardır.

 

31. Bap

Medyen Savaşı

1- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

2- “Medyenlilerden İsrailoğullarının intikamını al! Ardından halkına katılacaksın!”

Bu kitabın 25. babında Yahwe, Musa'ya İsrailoğullarını zina ve "Baal Pear" putuna tapma gibi cinsel ve dinsel sapkınlığa sevk ettikleri için Moab Ovasında yerleşik Medyenlilere savaş açılmasını emretmişti.

3- Musa da halka konuştu ve dedi ki: “Savaş için kendinizden insanlar silahlandırın ve  Medyen’den, Yahwe’nin intikamını  almak üzere Medyen’e karşı gelsinler (savaşsınlar).

2’nci ayette Yahwe “İsrailoğullarının intikamını al!” dediği halde Musa’nın burada Yahwe’nin intikamını almaktan söz ettiği görülmektedir. Musa, bu ifadesiyle, İsrailoğullarının Yahwe’ye olan bağlılıkları nedeniyle Medyenlilerin İsrailoğullarına sinsi tuzaklar kurduklarını düşünmüş olabilir. Çünkü Yahwe, İsrailoğullarının bu sapkınlıklarına kızmış ve yaymış olduğu salgın nedeniyle 24.000 Yahudi helak olmuştu. (Bkz: 25’inci Bap)

4- İsrail’in tüm kabilelerinden 1000; her kabileden 1000’i (1000 kişiyi) savaşa göndereceksiniz!”

5- İsrail’in binlerinden, her kabileden 1000 (asker) hazır edildi; savaş için silahlananlar  12.000 (kişi idi).

6- Musa da onları, (her) kabileden 1000’i savaşmak üzere gönderdi. Onları, kohen Elazar'ın oğlu Pinehas ile elinde kutsal eşyalar ve işaret borazanlarıyla savaşa gönderdi.

7- Ve Yahwe’nin, Musa’ya emretmiş olduğu gibi Medyen’le savaştılar ve tüm erkekleri öldürdüler.

8- Öldürülenlerin yanında Medyen (Midyan) krallarını da öldürdüler. 5 Medyen kralını; Evi’yi ve Rekem’i ve Sur’u ve Hur’u ve Reva’yı. Ayrıca Beor’un oğlu Belam’ı da kılıçla öldürdüler.

            Beor’un oğlu Belam’ın, İsrailoğulları dışındaki başka bir millete nebi olarak gönderildiği, bu Kitabın 22, 23 ve 24’üncü Bablarından anlaşılmaktadır.  Musa’nın nebi olduğuna inanan ve kendisi de iyi bir mümin olan Bel'am, kendisinden İsrailoğullarına lanet etmesini isteyen Moab kralı Balak’ın isteğini önce reddeder; fakat bu Babın 16’ncı ayetinde, Belam’ın sözleriyle İsrailoğullarının, Peor putuna tapmalarına sebep olduğu ve Yahwe’ye sadakatsizlik etmelerine neden olduğu, bu nedenle de Yahwe’nin, İsrail oğulları arasında salgın çıkararak 24.000 İsraillinin helak olmasına neden olduğu anlaşılmaktadır.

Kur’an’da, Araf  Suresinde 7:175 ve 176’ncı ayetlerinde, “Onlara, kendisine ayetlerimizi (kanıtlarımızı) verdiğimiz, fakat onlardan sıyrılıp ayrılan kişinin haberini de oku. Şeytan (aldatan, saptıran) da (onu) kendine tabi etti ve böylece azgınlardan oldu. Şayet isteseydik, onu onlarla (ayetlerle) yükseltirdik. Fakat o, hevasına uydu ve yere saplandı.  Onun durumu, köpeğin durumuna benzer; üzerine varsan da dilini sarkıtıp solur, terk etsen de dilini sarkıtıp solur. Ayetlerimizi yalanlayan kavmin misali işte budur. Bu kıssayı onlara aktar, belki düşünürler.” Hususları yer almaktadır. Burada adı belirtilmeksizin Allah'ın ayetlerine başlangıçta uyan, ancak daha sonra bir kenara atarak şeytana kulak vererek azgınlaşan kişinin de bu Belam olduğu tefsir kitaplarında belirtilmektedir.

9- Ve İsrailoğulları, Medyen’in kadınlarını ve çocuklarını esir aldılar. Onların tüm hayvanlarını, tüm sürülerini ve tüm mallarını da ganimet aldılar.

10- İkamet ettikleri tüm şehirlerini ve tüm kalelerini de ateşe verdiler.

11- Bütün gasp ettiklerini de insan ve hayvan tüm ganimetleri aldılar.

12- Ve esirleri de gasp ettiklerini de ganimetleri de Eriha’nın (Yeriho’nun) karşısındaki, Ürdün’ün (Ürdün Nehri’nin) ötesindeki ordugaha (kamp alanına), Musa’ya ve kohen Elazar’a ve tüm İsrail topluluğuna getirdiler.

13- Musa, Kohen Elazar ve topluluğun tüm liderleri de onları karşılamak üzere kampın dışına çıktılar.

14- Ve Musa, ordunun komutanlarına, savaştan dönen binlerin başlarına (binbaşılara) ve yüzlerin başlarına (yüzbaşılara) kızdı.

15- Ve Musa onlara dedi ki: “Tüm kadınları hayatta mı bıraktınız?!

16- Bakın, Belam’ın sözüyle İsrailoğullarının, Peor için Yahwe’ye sadakatsizlik etmelerine neden olanlar bunlardı! Yahwe’nin topluluğunda da salgın oldu!

17- Şimdi, çocuklar arasındaki tüm erkekleri öldürün! Bir erkeği yakından tanıyan (erkekle yatmış olan veya cinsel ilişki çağına gelmiş) her kadını da öldürün.

18- Bir erkeği yakından tanımayan tüm kız çocuklarını da kendiniz için hayatta bırakın.

19- Ve size gelince; Kim bir kimseyi öldürmüşse veya öldürülene dokunmuşsa, 7 gün ordugahsız kalsın (kampın dışında kamp kursun). 3’üncü ve 7’nci gün sen de esirlerin de taharet edeceksiniz (yıkayıp temizleyeceksiniz).

20- Tüm giysileri de deriden yapılmış her şeyi de keçilerden (kıllarından) dokunan her şeyi de tüm ahşap aletleri de taharet ettireceksin (yıkayıp temizleyeceksin).

Savaş Sonrası Arınma

21- Kohen Elazar da (kendisiyle) savaşa gelen askerlerine dedi ki: “Yahwe’nin, Musa’ya emrettiği Tora’nın (yasanın) buyruğu şudur:

22- Sadece altın ve gümüş ve bronz ve demir ve kalay ve kurşun,

23- Ve ateşte kullanılan her şey, ateşten geçirildikten sonra tahir (temiz, arı) olacaktır. Serpme suyu ile de tahir (temiz, arı) olacak. Ateşe dayanamayan her şey de sudan geçecek (yıkanacak).

            Medyenlilerle yapılan savaştan sonra ganimet olarak alınan giysi ve diğer eşyaların kullanımı ilk defa gündeme gelmiştir. Yahudi olmayan biri tarafından üretilmesi ya da ona ait olması nedeniyle potansiyel olarak murdar kabul edilen eşya ya da kapların suya daldırılması yeterli görülürken; içerisinde yemek pişirilmiş kap kacakların imal durumuna göre ateşten geçirilmek ya da suya daldırılmak suretiyle temiz hale geleceği ifade edilmiştir. Bu Bapta savaş sonrası ganimetler ile ilgili ahkam da belirlenmiş olmaktadır. [Tefsirü’t-Tevrat bi’l-Arabiyye, (N. Arslantaş Çev.). İstanbul. TYEKB Yayınları (2018). II. 1523].

24- 7’nci gün de giysilerinizi mikveye daldıracak ve tahir kılacaksınız (arınacaksınız). Ardından da ordugaha (kampa) girebilirsiniz.”

Ganimetten Ayrılan Bağış

25- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

26- “Sen ve kohen Elazar ve topluluğun ata (kabile) başkanları, tutsak olarak ele geçirilen insanlardan ve hayvanlardan olan ganimetleri sayımını yapın.

27- Ganimeti de orduya katılanlar ve savaşanlar ile tüm topluluk arasında iki kısma ayırın.

28- Orduya katılan ve savaşan her bir nefisten (candan) de Yahwe adına mekesı kaldır (al); her 500 adamdan (kişiden) ve sığırdan ve eşekten ve davardan 1 (oranında vergi al).

            ı “מֶ֜כֶס” (mekes), sözcüğü kesinti, vergi gibi anlamlara gelmektedir.

29- Onu da (savaşçıların) yarı paylarından al ve Yahwe Adına bir teruma (kaldırma) sunusu olarak kohen Elazar'a ver.

            Bu ayetlere göre ganimetlerin yarısı İsrailoğullarına, diğer yarısı da savaşa katılanlara paylaştırıldığı; savaşçılara düşen ganimetten de Yahwe Adına 1/500 oranında vergi olarak kesinti yapılarak kohen Elezar’a teslim edilmesi emredilmektedir.

30- İsrailoğullarının yarı payından da her 50 adamdan (kişiden) ve sığırdan ve eşekten ve koyundan ve her türlü hayvandan 1’ini al ve onları, Yahwe’nin Mişkanının (Yaklaşma Çadırının) nöbetini tutan Levililere ver.”

31- Musa ve kohen Elazar da Yahwe’nin Musa’ya emrettiği şekilde yaptı.

32- Savaşan erkeklerin gasp ettikleri ganimetten geriye kalanlar: 675.000 koyun,

33- Ve 72.000 sığır,

34- Ve 61.000 eşek,

35- Ve bir erkeği yakından tanımayan kadınlardan (kız çocuklarından) toplam 32.000.

36- Ve (ganimetin) yarısı, savaşan erkeklerin payı: 337.500 davar.

37- Ve öyle oldu. Yahwe Adına koyundan (ayrılan) vergi 675 (koyun),

38- Ve 36.000 sığırdan Yahwe Adına (ayrılan) vergi 72 (sığır),

39- Ve 30.500 eşekten Yahwe Adına (ayrılan) vergi 61 (eşek),

40- Ve 16.000 insandan Yahwe Adına (ayrılan) vergi 32 (kişi).

41- Musa da Yahwe’nin Musa’ya emrettiği gibi Yahwe’nin teruması (kaldırma sunuları) olan mekesi (vergiyi, kesintiyi) kohen Elazar’a verdi.

42- Musa’nın, savaşan kişilerden ayırdığı ve İsrailoğullarına ait diğer yarı pay ise;

43- Ve öyle oldu. Topluluğun davardaki yarı payı 337.500 (koyun), 

44- Ve 36.000 sığır,

45- 30.500 eşek,

46- Ve 16.000 adam nefesi (kişi canı, insan canı).

47- Musa da İsrailoğullarının yarı payındaki her 50 adamdan (kişi) ve hayvandan 1’ini aldı ve onları, Yahwe’nin Musa’ya emrettiği gibi, Yahwe’nin Mişkanının (Yaklaşma Çadırının) nöbetini tutan Levililere verdi.

48- Ordunun binlerinin komutanları da Musa’ya yaklaştılar; binbaşılar ve yüzbaşılar

49- Ve Musa’ya dediler ki: “(Biz) Senin kulların (hizmetkarların), emrimiz altındaki savaşan erkekleri kaldırdık (saydık). Ve bizden 1 kişi (bile) eksilmedi!

50- Bu nedenle de Yahwe’nin Huzurunda nefislerimizin (canlarımızın) bağışlanması için her insan bulmuş olduğu şeyi; altın eşyalar ve kolçaklar (halhal) ve bilezikler ve yüzükler ve küpeler ve kolyeleri Yahwe Adına kurban (sunu) olarak getirdik.

51- Musa ve kohen Elazar da altını ve her türlü süs eşyasını onlardan aldı.

52- Binbaşıların ve yüzbaşıların, Yahwe Adına teruma (kaldırma sunusu) olarak sundukları tüm altın da 16.750 şekelı idi.

            ı 1 şekel, 22,8 gram ağırlığındadır. 16.750 şekel de 381,9 kg altın eder.

53- Savaşan erkeklerden her biri erkek, kendi için ganimet almıştı.

54- Musa ve Kohen Elazar da bu altını binlerin ve yüzlerin başlarından aldı ve onu, Yahwe’nin Huzurunda İsrailoğulları adına bir zikir (hatırlatıcı, anı) olması için Yaklaşma Çadırına getirdi.

Bunun, İsrailoğullarının Peor putuna tapınması şeklindeki sapkınlığın "hatırlatıcı"sı olduğu belirtilir. Komutanların ele geçirdikleri altın vb. bu ganimetleri, Peor putuna tapınma sırasında sapkınlara karşı sessiz kalıp müdahale etmeyerek onların bu suçlarına dolaylı olarak iştirak eden geniş halk kesimlerinin günahlarının bağışlanması amacıyla takdim ettiklerini belirtir. Bk. Sforno, s. 808-809.

 

32. Bap

Ruben ve Gad Kabilelerinin İsteği

1- Ve Rubenoğullarının ve Gadoğullarının çok fazla sürüsü vardı. Ve Yazer diyarı ile Gilead diyarını da gördüler. İşte, gerçekten de sürüler için bir yer…

2- Gadoğulları ve Rubenoğulları geldiler ve Musa’ya ve kohen Elazar’a ve topluluğun liderlerine dediler ki:  

3- “Atarot ve Divon ve Yazer ve Nimra ve Heşbon ve Elale ve Sevam ve Nevo ve Beon.

4- Yahwe’nin, İsrail topluluğunun önünde (sakinlerini) vurmuş olduğu (bu) bölge, sürü bölgesidir. (Biz) Kullarınızın da sürüleri (var).”

5- Ve dediler ki: “Gözünde beğeni kazandıysak, bu bölge mülk olarak (biz) kullarına verilsin. Bizi Ürdün’den (Ürdün Nehri’nden) geçirme.”

6- Musa da Gadoğullarına ve Rubenoğullarına dedi ki: “Kardeşleriniz savaşa giderken siz burada mı oturacaksınız?!

7- İsrailoğulları'nın yüreğini, Yahwe’nin kendilerine verdiği ülkeye gitmekten neden caydırıyorsunuz?!

8- Onları, Kadeş Barnea’dan ülkeyi görmeye gönderdiğimde atalarınız da böyle yaptı.

            Kadeş; mabed, sığınak, harem ve tapınak anlamlarına gelmektedir. Buranında Lut Gölü'nün (Ölüdeniz) 55 mil kadar güneybatısında bulunan bölgenin adı olduğu belirtilir. Filistin'in Edom'a doğru güneydoğu sınırında Hor Dağı'na bakan cephesinde yer aldığı belirtilen Kadeş, Mısır'dan çıkışta Musa'nın Filistin'e girmeyi planladığı ilk yerdi. Musa, Filistin hakkında istihbarat toplamak üzere ajanlarını buradan göndermiş; ikisi hariç casusların çoğunun cesaret kırıcı raporları üzerine sonraki dönemlerde ''Ayn Mişpat'' olarak da isimlendirilecek bu yerden Paran (Faran) çölüne geçmiştir. Kız kardeşi Meryem (Miryam) burada vefat etmiş. Musa'nın asasını bir taşa vurarak 12 pınar çıkardığı mucize de burada gerçekleşmiştir. Bk. Shepherd. The Westminster Bible Dictionary, s. 300. Günümüzde Mısır'ın Kuzey Sina bölgesinde Aynül Kudeys olarak isimlendirilen bu yer, bazı araştırmacılara göre Lut Gölü'nün (Ölüdeniz) 43 mil kadar güneyinde, Ürdün topraklarında yer alan tarihi şehir Petra’dır. [Tefsirü’t-Tevrat bi’l-Arabiyye, (N. Arslantaş Çev.). İstanbul. TYEKB Yayınları (2018). I. 378, 379].

9- Eşkol Vadisi'ne kadar çıkıp onu (vadedilen toprakları) gördüklerinde, Yahwe’nin kendilerine verdiği ülkeye girmemeleri için İsrailoğullarının yüreğini (cesaretini) kırdılar.

10- Yahwe de öfkesi o gün alevlenmiş ve yemin ederek demişti ki:

11- ‘Mısır’dan çıkan 20 yaş ve üstündeki insanların (erkeklerin) hiçbiri, İbrahim’e ve İshak’a ve Yakup’a yemin ettiğim toprağı görürlerse!... Zira Beni peşimden doldurmadılar (Bana uymadılar, peşimden gelmediler).

12- (Yahuda kabilesinin) Kenizi (ailesinden) Yefune oğlu Kaleb ve Nun’un oğlu Yeşu hariç; çünkü Yahwe’ye uydular.

13- Ve Yahwe’nin İsrail’e öfkesi alevlendi ve Yahwe’nin gözünde kötülük yapan tüm nesil yok olana kadar onları 40 yıl çölde dolaştırdı.

14- “Ve işte, Yahwe’nin İsrail’e (yönelik) öfkesini daha da arttırmak için, atalarınızın yerine günahkâr bir insan sürüsü olarak yükseldiniz.

15- O’nun peşinden gitmekten yüz çevirirseniz, onları (İsrailoğullarını) bir kez daha çölde bırakacak ve tüm bu halkı yok edeceksiniz!”

16- (Ruben ve Gad kabileleri mensupları) Ona yaklaştılar ve dediler ki: “Burada sürülerimize davar ağılları, çocuklarımıza da şehirler inşa edeceğiz!

17- Biz de silahlanacağız ve onları (İsrailoğullarını) yerlerine getirene kadar İsrailoğullarının önünde çıkmak için hazır olacağız. Küçüklerimiz de (bu) toprağın  sakinleri  nedeniyle (onlardan korunmaları için) korunaklı şehirlerde ikamet edecekler.

18- İsrailoğullarının her biri mirasını alana kadar evlerimize dönmeyeceğiz.

19- Onlarla birlikte Ürdün’ün karşı yakası ve ötesinde toprak mirası olmayacak. Çünkü mirasımız Ürdün’ün doğu (bu) yakasında bize düştü.”

Musa’nın Şartları; Fetihler

20- Musa da onlara dedi ki: “Eğer bu sözü yerine getirirseniz, eğer Yahwe’nin önünde silahlanırsanız,

21- Ve sizin tüm silahlılarınız, düşmanlarını O'ndan kovana kadar Yahwe’nin önünde Ürdün’ü (Ürdün Nehri’ni) geçerse,

22- Ve ülke, Yahwe’nin önünde boyun eğdirilirse; ondan sonra dönebilir ve Yahwe’nin ve İsrail'in önünde suçsuz olabilirsiniz. Bu toprak da Yahwe’nin huzurunda mülkünüz olacak.

23- Ve eğer böyle yapmazsanız; işte, Yahwe’ye karşı günah işlemiş olacaksınız. Hatanızın (suçunuzun) sizi bulacağını  da bilin!

24- Çocuklarınız için şehirler, davarı korumanız için de ağıllar inşa edin, ağzınızdan çıkanı da yapın!”

25- Gadoğulları ve Rubenoğulları da Musa’ya dediler ki: “(Biz) Kulların (hizmetkarların), Adonimizin (Rabbimizin, efendimizin) emrettiği şekilde yapacaklar.

26- Küçüklerimiz de kadınlarımız da sürülerimiz de tüm hayvanlarımız da burada, Gilad şehirlerinde olacaklar.

27- Savaş için silahlanmış olan (biz) kulların da efendimizin söylediği gibi savaşmak için Yahwe’nin önünde (Ürdün Nehrini) geçecekler.”

28- Musa da kohen Elazar’a ve Nun’un oğlu Yeşu’ya ve İsrailoğullarının atalarının aile liderlerine onlar ile ilgili emir verdi.

29- Ve Musa onlara dedi ki: “Eğer Gadoğulları ve Rubenoğulları, silahlananların tümü savaşmak için Yahwe’nin önünde Ürdün’ü (Ürdün Nehrini) sizinle birlikte geçerlerse, ülke de önünüzde boyun eğdirilirse (tamamen ele geçirilirse), onlara Gilad topraklarını mülk olarak vereceksiniz.

30- Ve eğer silahlanıp sizinle (Ürdün Nehrini) geçmezlerse, Kenan diyarındaki mülkleri sizin aranızda olacak (Gilad topraklarında da onlara ortak olacaksınız).”

31- Gadoğulları ve Rubenoğulları da dediler ki: “Yahwe’nin, (biz) kullarına söylediklerini aynen yapacağız.

32- Bizler, silahlanmış olarak Yahwe’nin önünde Kenan topraklarına geçeceğiz. Mülkümüz olan toprak mirasımız da Ürdün’ün (Ürdün Nehrinin) bu tarafında bizimle (kalacak).”

33- Ve Musa onlara, Gadoğullarına, Rubenoğullarına ve Yusuf’un oğlu Manaşe oymağının yarısına, Amorilerin Kralı Sihon'un krallığını ve Başan Kralı Og'un krallığını, sınırlarındaki kentlerle, ülkenin etrafındaki şehirlerle birlikte verdi.

34- Gadoğulları da Divon’u ve Atarot’u ve Aroer’i inşa ettiler;

35- Ve Atrot Şofan’ı ve Yazer’i ve Yogboha’yı,

36- Ve Beyt Nimra’yı ve Beyt Haran’ı. Korunaklı şehirler ve koyunlar için ağıllar.

37- Rubenoğulları da Heşbon’u ve Elale’yi ve Kiryatayim’i inşa ettiler;

38- Nevo’yu ve Baal Meon’u ve Sivma’yı, inşa etmiş oldukları şehirlerin isimleriyle isimlendirdiler.

39- Menaşe’nin oğlu Mahir’in oğulları da Gilad’a gittiler ve onu ele geçirdiler. Oradaki Amorileri de sürdüler.

40- Musa da Gilad’ı, Menaşe’nin oğlu Mahir’e verdi ve (Mahir) oraya yerleşti.

41- Menaşe’nin oğlu Yair de gitti ve (buraların) köylerini ele geçirdi ve onlara Yair Köyleri (Havvot Yair) adını verdi.

42- Novah da gitti ve Kenat’ı ve ona bağlı kasabaları ele geçirdi ve ona kendi ismini, Novah adını verdi.

 

33. Bap

Mısır’dan Çıkışftan, Harun Nebinin Vefatına Kadar İsrailoğullarının Yaptığı Yolculuk

1- Bunlar, Musa ve Harun’un yönetiminde Mısır diyarından ordularına göre çıkmış olan İsrailoğullarının yolculuklar:

2- Ve Musa, Yahwe’nin emri üzerine yolculuklarına (göre) gidiş yerlerini yazdı. Bunlar da yolculuklarında gittikleri yerlerdir:  

3- (İsrailoğulları) İlk ayda, ilk ayın 15’inci gününde Rameses’tenı yola çıktılar. İsrailoğulları, Pesah’ın (Fısıh Bayramının) ertesi gününde, tüm Mısır’ın gözü önünde ellerini kaldırarak (muzaffer bir edayla bu ülkeden) dışarı çıktılar.

            ı Ramases, İsrailoğullarının Yusuf Nebi zamanında Mısır'a gittiklerinde Yusuf tarafından yerleştirildikleri şehir idi.

4- Mısırlılar da Yahwe’nin, öldürmüş olduğu içlerindeki tüm behorları (ilk doğan erkek çocuklarını ve ilk doğan erkek hayvanlarını) gömüyorlardı. Çünkü Yahwe, (Mısırlıların) yüceleri (ilahları) hakkında hükmünü uygulamıştı.

Bir annenin doğurduğu ilk çocuk erkek ise behor unvanı alır. Kadının il doğurduğu çocuk kız ise, sonradan doğan ilk erkek çocuk behor olarak anılmamaktadır.

5- Ve İsrailoğulları; Rameses’ten yola çıktılar ve Sukot’ta kamp kurdular.

6- Sukot’tan da yola çıktılar ve çölün kenarındaki Etam’da kamp kurdular.

7- Etam’dan da yola çıktılar. (Sonra bulut ile) Baal Tsefon’un karşısındaki Pi Ahirot’a geri döndüler ve Migdol’un önünde kamp kurdular.

8- Ahirot’un önünden de yola çıktılar ve denizden çöle geçtiler ve Etam çölünde üç günlük yol yürüyüp Mara’da kamp kurdular.

9- Mara’dan da yola çıktılar ve Elim’e geldiler. Elim’de de 12 su pınarı ve 70 hurma (ağacı vardı). Ve orada kamp kurdular.

10- Elim’den de yola çıktılar ve Kızıldeniz kıyısında kamp kurdular.

11- Kızıldeniz’den de yola çıktılar ve Sin çölünde kamp kurdular.

12- Sin çölünden de yola çıktılar ve Dofka’da kamp kurdular.

13- Dofka’dan da yola çıktılar ve Aluş’ta kamp kurdular.

14- Aluş’tan da yola çıktılar ve Refidim’de kamp kurdular. Ve orada, halk (İsrailoğulları) için içecek su yoktu.

15- Refidim’den de yola çıktılar ve Sina çölünde kamp kurdular.

16- Sina çölünden de yola çıktılar ve Kivrot Ataava’da (Şehvetperestlerin Kabristanında) kamp kurdular.

17- Kivrot Ataava’dan da yola çıktılar ve Hatserot’ta kamp kurdular.

18- Hatserot’tan da yola çıktılar ve Ritma’da kamp kurdular.

19- Ritma’dan yola da çıktılar ve Rimon Perets’te kamp kurdular.

20- Rimon Perets’ten de yola çıktılar ve Livna’da kamp kurdular.

21- Livna’dan da yola çıktılar ve Risa’da kamp kurdular.

22- Risa’dan da yola çıktılar ve Keelata’da kamp kurdular.

23- Keelata’dan da yola çıktılar ve Şefer dağında kamp kurdular.

24- Şefer dağından da yola çıktılar ve Harada’da kamp kurdular.

25- Harada’dan da yola çıktılar ve Makelot’ta kamp kurdular.

26- Makelot’tan da yola çıktılar ve Tahat’ta kamp kurdular.

27- Tahat’tan da yola çıktılar ve Terah’ta kamp kurdular.

28- Terah’tan da yola çıktılar ve Mitka’da kamp kurdular.

29- Mitka’dan da yola çıktılar ve Haşmona’da kamp kurdular.

30- Haşmona’da da yola çıktılar ve Moserot’ta kamp kurdular.

31- Moserot’tan da yola çıktılar ve Bene Yaakan’da kamp kurdular.

32- Bene Yaakan’dan da yola çıktılar ve Hor Agidgad’da kamp kurdular.

33- Hor Agidgad’dan da yola çıktılar ve Yotvata’da kamp kurdular.

34- Yotvata’dan da yola çıktılar ve Avrona’da kamp kurdular.

35- Avrona’dan da yola çıktılar ve Etsyon Gever’de kamp kurdular.

36- Etsyon Gever’den da yola çıktılar ve Tsin çölündeki Kadeş’te kamp kurdular.

37- Kadeş’ten da yola çıktılar ve Edom diyarının sınırındaki Hor Aar’da (Hor Dağında, Cebel Hur’da) kamp kurdular.

38- İsrailoğullarının Mısır diyarından çıkışının kırkıncı senesinde, 5’inci ayda, ayın 1’inde, kohen Harun, Yahwe’nin emri üzerine Hor Dağı’na çıktı ve orada öldü.

39- Ve Harun, Hor Dağı’nda öldüğünde 123 yaşındaydı.

40- Kenan diyarında, Güneyde (Negev’de, Necef’te) oturan Kenanlı Arad kralı İsrailoğullarının gelişini duydu.

41- Ve (İsrailoğulları) Hor Dağın’ndan yola çıktılar ve Salmona’da kamp kurdular.

42- Salmona’dan da yola çıktılar ve Punon’da kamp kurdular.

43- Punon’dan da yola çıktılar ve Ovot’ta kamp kurdular.

44- Ovot’tan da yola çıktılar ve Moab sınırındaki İye Avarim’de (Havarim Geçidinde) kamp kurdular.

45- İye’den da yola çıktılar ve Divon Gad’da kamp kurdular.

46- Divon Gad’dan da yola çıktılar ve Almon Divlatayma’da kamp kurdular.

47- Almon Divlatayma’dan da yola çıktılar ve Avarim dağlarında, Nevo’nun önünde kamp kurdular.

48- Avarim dağlarından da yola çıktılar ve Eriha’nın (Yeriho’nun) karşısında, Ürdün’ün (Ürdün Nehri’nin) ötesinde, Moab ovalarında kamp kurdular.

49- Ve Ürdün’ün (Ürdün Nehri’nin) ötesinde, Moab ovalarındaki Bet Ayşimot’tan, Avel Aşitim’e kadar kamplarını kurdular.

50- Ve Yahwe, Eriha’nın (Yeriho’nun) karşısında, Ürdün’ün (Nehri’nin) kıyısında, Şeria’nın Moab ovalarında Musa’ya konuştu ve dedi ki:

51- “İsrailoğullarına konuş ve onlara de ki: “Ürdün’den (Ürdün Nehri üzerinden), Kenan diyarına geçtiğinizde,

52- Ülkenin tüm sakinlerini önünüzden kovacaksınız ve onların tüm oyma şekilli taşlarını (putlarını) yok edeceksiniz. Tüm dökme putlarını da yok edeceksiniz ve (sahte ilahları için yapmış oldukları) tüm sunaklarını yıkacaksınız.

53- Ve Ülkeyi mülk edineceksiniz ve içinde yerleşeceksiniz. Çünkü bu memleketi size, onu miras almanız için verdim.

54- Ülkeyi de kura ile bir miras mülk olarak ailelerinize vereceksiniz. Kalabalık olanın mirasını büyük, az (nüfuslu) olanın da mirasını küçük tutacaksınız. Herkesin mirası da payının düştüğü yerde olacak, atalarınızın kabilelerine göre de mirasçı olacaksınız.

55- Ve eğer ülkenin sakinlerini önünüzden kovmazsanız; onlardan kalmasına izin verdikleriniz, gözlerinize batacak ve böğrünüzde dikenler olacaklar. Üzerinde yerleştiğiniz ülkede de sizi rahatsız edecekler.

56- O zaman, onlara yapmayı düşündüğüm şeyi size de yapacağım.”

 

34. Bap

            Ülkenin Sınırları

1- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

2- İsrailoğullarına emret ve onlara de ki: 'Kenan diyarına geldiğiniz zaman, burası size miras olacak olan ülkedir, Kenan’ın sınırlarına kadar.

3- Güney (negev, Necef) tarafı da Tsin çölünden, Edom toprakları sınırı boyunca olacak. Ve güney sınırınız, Ölü Deniz’in (Lut Gölü’nün) kıyısının doğusunda olacak.

4- Ve sınırınız, Maale Akrabim’in (Akrep Geçidinin) güneyine kıvrılacak ve Tsin’e geçecek ve uç noktaları Kadeş Barnea’nın güneyinde olacak. Ve Hazar Addar’a doğru çıkacak ve Asmon’a geçecek.

5- Ve sınırınız, Asmon’dan Mısır ırmağına kıvrılacak ve uç noktaları Akdeniz’e...

6- Batı sınırınız da Büyük Denizin (Akdeniz’in) kıyısı olacak. Bu da batı sınırınız olacak.

7- Ve bu kuzey sınırınız olacak: Sınırınızı Büyük Denizden (Akdeniz’den) Hor Dağı’na (doğru) işaretleyeceksiniz.

8- Hor Dağı’ndan da Hamat yoluna hat çizin. Sınırın gidişi Sedad’a (ulaşacak).

9- Ve sınır Zifron’a çıkacak, gidişi de Hasar Enan’a olacak; Burası kuzey sınırınız olacak.

10- Doğu sınırınızı da Hasar Enan’dan Şefam’a doğru işaretleyeceksiniz.

11- Ve sınır, Şefam’dan, Ayin’in doğusunda Rivla’ya inecek. Ve sınır inecek ve doğuya doğru Kinneret Denizinin (Gölünün) kenarına ulaşacak.

12- Ve sınır Ürdün’e (Ürdün Nehri’ne) inecek ve gidişi Ölü Deniz olacak. Burası çevresiyle birlikte sizin toprağınız olacak.”

13- Ve Musa İsrailoğullarına şöyle emretti ve dedi ki: “Kurayla miras alacağınız ülke budur. Yahwe, bunu 9 kabileye ve yarım kabileye vermeyi emretti,

14- Çünkü Rubenoğulları kabilesi tüm aşiretleriyle, Gadioğulları da tüm aşiretleriyle, Menaşe kabilesinin yarısı da miraslarını aldılar.”

15- Bu 2 kabile ile yarım kabile miraslarını, Eriha’nın (Yeriho’nun) karşısında, Ürdün’ün (Ürdün Nehri’nin) ötesinde, doğuya doğru gün doğumuna doğru mülklerini aldılar.

Yeni Liderler

16- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu  ve dedi ki:

17- “Ülkeyi miras olarak aranızda paylaştıracak adamların isimleri şunlardır: Kohen Elazar ve Nun’un oğlu Yeşu.

18- Ve toprağı miras olarak paylaştırmak için her kabileden bir lider alacaksınız.

19- Bu kişilerin isimleri de şunlardır: “Yahuda kabilesi adına Yefune’nin oğlu Kaleb.

20- Şimonoğulları kabilesi adına da Amiud’un oğlu Şemuel.

21- Bünyamin kabilesi adına da Kislon’un oğlu Elidad.

22- Danoğulları kabilesi adına da Yogli’nin oğlu Buki.

23- Yusufoğullarından, Menaşeoğulları kabilesi adına da Efod’un oğlu Haniel.

24- Efrayimoğulları kabilesi adına da Şiftan’ın oğlu Kemuel.

25- Zebulunoğulları kabilesi adına da Parnah’ın oğlu Elitsafan.

26- İssakaroğulları kabilesi adına da Azan’ın oğlu Paltiel.

27- Aşeroğulları kabilesi adına da Şelomi’nin oğlu Ahiud.

28- Naftalioğulları kabilesi adına da Amiud’un oğlu Pedael.

29- Bunlar, Yahwe’nin, Kenan diyarındaki mirası İsrailoğulları arasında paylaştırmasını emir verdikleridir.

 

35. Bap

Levi Şehirleri

1- Ve Yahwe, Eriha’nın (Yeriho’nun) karşısında, Ürdün’ün (Ürdün Nehri’nin) ötesinde, Moab ovalarında Musa’ya konuştu ve dedi ki:

2- “İsrailoğulları’na, miras edindikleri şehirlerin mülkünden, yaşamaları için Levililere de arazi vermelerini emret. Levililere, şehirlerin çevrelerindeki meralardan da vereceksiniz.

3- Ve şehirler, onlar için ikamet yeri, meraları da hayvanları, malları ve diğer canlıları için olacak.

4- Şehirlerin, Levililere vereceğiniz meraları da şehir duvarından dışarı doğru 1000 amaı (480 m uzanacak).

            ı 1 ama 48 cm’dir.

5- Şehrin dışından da doğu kanadını 2000 ama (960 m), güney kanadını 2000 ama (960 m), batı kanadını 2000 ama (960 m) ve kuzey kanadını 2000 ama (960 m) ölçeceksiniz. Şehirlerinin meraları da bu olacak.

6- Levililere vereceğiniz şehirler de bir katilin oraya kaçması için vereceğiniz 6 sığınma şehri (olacak). Bunlara da 42 şehir ekleyeceksiniz.

7- Levililere vereceğiniz tüm şehirler de 48 olacak. Bunları da meralarıyla birlikte (vereceksiniz).

8- Vereceğiniz şehirler de İsrailoğullarının mülkiyetinden olacak; Büyük kabileden çok vereceksin, küçük kabileden de az vereceksin. Ve her biri, aldığı mirasla orantılı olarak şehirlerinden bazılarını Levililere verecek.”

Sığınma Şehirleri

9- Ve Yahwe, Musa’ya konuştu ve dedi ki:

10- “İsrailoğullarına konuş ve onlara de ki: “Ürdün’ü (Ürdün Nehrini) Kenan diyarına doğru geçtiğinizde,

11- Bu şehirleri kendiniz için sığınma (şehirleri) olarak adlandırın. Yanlışlıkla bir nefis (can) alan bir katil oraya kaçacaktır.

12- Ve onlar, sizin için intikamcılardan sığınılacak şehirler olacak. Adam öldüren, yargıda meclisin (yargıçların) önünde durana (yargılanıncaya) kadar ölmesin.

13- Ve vereceğiniz şehirlerden 6 tanesi sığınma şehri olacak.

14- Şehirlerden 3’ü Ürdün’ün (Ürdün Nehri’nin doğu) yakasında, 3’ü de Kenan diyarında sığınma şehirleri olacaklar.

15- Bu 6 şehir de hem İsrailoğulları hem de aralarındaki Ger (yabancı yerleşikler) hem de toşav (sonradan size katılanlar) için sığınak olacak. Yanlışlıkla bir nefis (can) alan herkes oraya kaçabilecektir.

16- Ve eğer (bir kişi bir başkasına kasten) demir bir aletle vurursa ve (vurulan) ölürse; o bir, katildir. O katil mutlaka öldürülecektir.

17- Ve eğer ona elinde bir taşla vurursa ve bu taşla ölebilirse ve ölürse; o bir katildir. O katil mutlaka öldürülecektir.

18- Ve eğer öldürebilecek ahşap bir gereçle ona vurursa ve ölürse; o bir katildir. O katil mutlaka öldürülecektir.

19- Kanı kurtaran (kısas isteyen maktulün velisi) da intikamcıdır. Onunla karşılaştığı zaman onu öldürecektir.

20- Ve eğer onu nefretle iterse ya da sinsice (pusu kurarak) üzerine (bir şey) fırlatırsa ve (katil) ölürse;

21- Ya da ona eliyle düşmanca vurursa ve (vurulan) ölürse; ona vuran mutlaka öldürülecektir; o bir katildir. Kanı kurtaran (kısas isteyen maktulün velisi) intikamcı da onunla karşılaştığında katili öldürecektir.

22- “Ve eğer onu düşmanlık duymadan aniden iterse veya herhangi bir kasıt olmadan ona bir şey fırlatırsa,

23- Ya da (insan) öldürebilecek bir taşı, onu görmeden üzerine düşürürse ve ölürse; (bu cinayet sayılmaz; zira bu kişi, kurbanın) düşmanı değildir ve kötülüğünü istememiştir.

24- Böylece meclis (yargıçlar), adam öldüren ile kanı kurtaran (kısas isteyen maktulün velisi) arasında şu yargılara göre karar verecek:

25- Ve meclis (yargıçlar), katili kanın intikamcısının elinden kurtaracak. Ve meclis (yargıçlar), onu kaçmış olduğu sığınma şehrine geri götürecekler. Ve (katil) Kutsal yağla meshedilmiş kohen Gadolun (Baş kohenin) ölümüne kadar orada olacak.

26- Ve eğer bu katil, kaçmış olduğu sığınma şehrinin sınırlarından çıkarsa,

27- Kanı kurtaran (kısas isteyen maktulün velisi) intikamcı da onu sığınma şehrinin sınırları dışında bulursa ve katili öldürürse; bu bir cinayet sayılmayacaktır.

28- Çünkü (kazara katil olduğu sabit görülmüş bir kişi), baş kohenin ölümüne kadar sığınma şehrinde kalmalıydı. Bu katil, sadece baş kohenin ölümünden sonra kendi mülk toprağına dönebilir.

29- Bunlar da tüm yerleşim yerlerinizde, nesilleriniz boyunca sizin içi bir yasal kurallar olacak.

30- Kim bir nefsi (insanı, canı) öldürürse; katil, tanıkların ağzıyla (ifadesiyle) ölüme mahkum edilecektir. Ancak kimse, sadece bir tanığın ifadesiyle ölüm cezasına mahkum edilmeyecek.

31- Ölüme mahkûm edilmiş katilin hayatı için de fidye (kurtulmalık parası) kabul etmeyeceksiniz; o mutlaka öldürülmelidir.

32- Sığınma şehrine kaçmış (bir kazara katilden) olandan da  baş kohenin ölümünden önce ülkede yaşaması (topraklarına dönmesi) için fidye kabul etmeyeceksiniz.

33- İçinde yaşadığınız bu toprakları kirletmeyinı. Çünkü toprağı kirleten, (dökülen masum) kandır. Üzerine dökülmüş olan kan için de ancak ve sadece (bu kanı) dökenin kanı kefaret (af ve bağışlanma) olur.

            ı “תַחֲנִ֣יפוּ” (tehanifu), "kirletmek", "pisletmek" veya "kutsallığını bozmak" anlamına gelir.

34- Bu nedenle de içinde yaşadığınız, Benim de içinde ikamet ettiğim bu toprakları kirletmeyin. Çünkü Ben, Yahwe, İsrailoğullarının arasında ikamet ediyorum.”

 

36. Bap

Kabileler Arasında Evlilik

1- Yusufoğullarının kabilelerinden, Menaşe’nin oğlu Mahir’in oğlu Giladoğulları kabilesinin aile liderleri yaklaştılar ve Musa’nın ve İsrailoğullarındaki aile liderlerinin önünde konuştular,

2- Ve dediler ki: “Yahwe, efendime, ülkeyi İsrailoğullarına kura ile miras olarak verilmesini emretti. Yahwe tarafından efendime, kardeşimiz Tselofhad’ın toprak mirasının da kızlarına verilmesi emredildi.

3- Ve eğer İsrailoğullarının diğer kabilelerine mensup biriyle evlenirlerse; onların mirası bizim atalarımızın mirasından eksilecek ve (evlilik yoluyla) katılacakları kabilenin mirasına eklenecek. Yani kurada bize çıkan mirastan alınmış olacak.

4- İsrailoğulları için Yovel (Jübile Yılı) olduğu zaman da onların mirası katılacakları kabilenin mirasına eklenmiş kalacak. Atalarımızın kabilesine ait mirastan da onların mirası eksilmiş olacak.”

5- Musa da Yahwe’nin emri üzerine İsrailoğullarına buyurdu ki: “Yusufoğulları kabilesi sözlerinde haklı.

6- Yahwe’nin de Tselofhad’ın kızları ile ilgili buyruğu şudur: “Gönüllerinin seçtiği kişiyle evlenebilirler. Ancak babalarının kabilesinin aşiretinden evlensinler!

7- Ve böylece, İsrailoğullarına ait toprak mirası kabileden kabileye aktarılmamış, aksine, İsrailoğullarından herkes atasının kabilesine ait toprak mirasına bağlı kalmış olacak.

8- İsrailoğullarının kabilelerinden mirasa sahip olan her kız da babasının kabilesine bağlı aileden biriyle evlensin ki, İsrailoğullarından herkes atasının kabilesine ait toprak mirasına sahip olabilsin.

9- ve böylece, toprak mirası bir kabileden başka bir kabileye aktarılmayacak; aksine, İsrailoğullarından herkes mirasına bağlı kalmış olacak.

10- Tselofhad’ın kızları da Yahwe’nin Musa’ya emrettiği gibi yaptılar.

11- Tselofhad’ın kızları da Mahla ve Tirtsa ve Hogla ve Milka ve Noa amcalarının oğullarıyla evlendiler.

12- Yusuf’un oğlu Menaşeoğullarının kabilesinden olanlarla evlendiler. Onların mirasları da babalarının kabilesinde kaldı.

13- Bunlar, İsrailoğullarına Eriha’nın (Yeriho’nun) karşısındaki, Ürdün’ün (Ürdün Nehri’nin) ötesindeki Moab ovalarında Yahwe’nin, Musa’nın eliyle (aracılığıyla) emrettiği emirler ve hükümlerdir.